EKONOMİ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 12:27

Süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi

A
A
A
Süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi

Senti-milyoner Raporu’na göre, dünya genelinde serveti 100 milyon doları aşan yatırım yapılabilir likit varlık sahibi kişilerin sayısı 29 bin 350 kişiye ulaştı. 100 milyon dolar ve üzerinde servete sahip olanlardan oluşan süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi.



Yatırım yolu ile vatandaşlık ve oturum danışmanlığı şirketi Henley & Partners’ın her yıl düzenli olarak yayınladığı, küresel servet istihbarat firması New World Wealth’in özel verilerini kapsayan 2024 Senti-milyoner Raporu’na göre, dünya genelinde serveti 100 milyon doları aşan yatırım yapılabilir likit varlık sahibi kişilerin sayısı 29 bin 350 kişiye ulaştı.



Açıklanan yeni verilere göre, 100 milyon dolar ve üzerinde servete sahip olanlardan oluşan süper zenginler topluluğu son 10 yılda yüzde 54 oranında genişledi. Raporda süper zenginlerin sayısındaki hızlı artışta bölgesel ekonomilerin rolüne dikkat çekiliyor. Bu süreçte Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha güçlü bir performans sergileyen ABD ve Çin ‘sadece senti-milyoner patlaması’ olarak adlandırılabilecek bir deneyime imza attılar.



Senti-milyoner nüfusunda en göze çarpan artış, son 10 yılda 100 milyon dolar sınırını aşan kişi sayısın yüzde 108 oranında artan Çin oldu. Aynı dönemde ABD’de ise senti-milyoner nüfusu yüzde 81 artış gösterdi. Buna karşılık, aynı dönemde Avrupa’da senti-milyoner oranı yüzde 26 artış gösterdi.



Start-up’lar büyük servet oluşturuyor, süper zengin coğrafyası değişiyor


Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel, “Avrupa’daki süper zengin artış hızının görece yavaş ilerleyişinin temelde İngiltere, Almanya ve Fransa gibi büyük pazarların yavaş büyümesiyle ilgili olduğuna dikkat çekerek, “Monako, Malta, Karadağ ve Polonya gibi daha küçük Avrupa pazarlarında senti-milyoner nüfuslarının yüzde 75 veya daha fazla arttığı dinamizm noktaları bulunuyor. Bu da aşırı zenginlerin coğrafyasının değişmekte olduğunu gösteriyor. Küresel Seçkinler Kulübü diyebileceğimiz bu kesim büyümeye ve göç etmeye devam ettikçe küresel ekonomi, siyaset ve toplum üzerindeki etkilerinin daha da artması muhtemel. Senti-milyonerlerin yüzde 60’ından fazlası girişimci ve şirket kurucularından oluşuyor. Senti-milyonerler tarafından kurulan işletmeler, kendi ülkelerinde çok sayıda iyi ücretli iş yarattıkları için orta sınıf üzerinde önemli bir pozitif dönüşüm ve yayılma etkisine sahip. Ayrıca Fortune 500, S&P 500, CAC 40, FTSE 100 ve Nikkei 225’teki şirketlerin çoğunun, daha sonradan senti-milyoner olan kişiler tarafından kurulduğunu görüyoruz’’ dedi.



ABD’nin hakimiyeti tehlikede


Rapor, dünyadaki senti-milyonerlerin üçte birinin dünyanın dört bir yanındaki 50 önemli şehirde yaşadığını ortaya koyuyor. ABD, senti-milyonerler için En İyi 50 Şehir listesinde ilk üç sırayı alarak senti-şehir haritasındaki hâkim konumunu koruyor. Süper zenginlerin yaşamayı tercih ettiği kentleri gösteren 15 metropolün yer aldığı listenin zirvesinde 744 yerleşik senti-milyoner ile New York bulunuyor. İkinci sırada 675 senti-milyonerin tercih ettiği San Francisco ve Silikon Vadisi yer alırken, üçüncü sırada ise 496 süper zengin sakiniyle Los Angeles bulunuyor. Son 10 yılda sıralamadaki konumunu koruyan bu 3 metropol aynı zamanda önümüzdeki 10 yıl zarfında ultra zengin nüfusunda yüzde 50’nin üzerinde artış beklenen kentler olarak öne çıkıyor.



ABD seçimleri ve vergi politikaları zenginleri göç etmeye yönlendirebilir


Diğer taraftan, parasal ve sosyal politikalarda ciddi değişimler getirmesi olası ABD başkanlık seçimleri süper zenginlerin coğrafi görünümünde önemli bir değişimi tetikleyebilir. Seçim sonuçları, senti-milyonerlerin ekonomik ve politik açıdan daha güvenli ve cazip gördükleri ülkelere yönelmesine neden olabilir. Rapora göre ABD, bir taraftan 67 trilyon dolarlık bir toplam varlıkla küresel likit yatırıma uygun servetin yüzde 30’undan fazlasını oluştururken, diğer taraftan alternatif oturum ve vatandaşlık seçenekleri arayışında olan zengin Amerikalıların oranında benzerine rastlanmamış bir artış görülüyor. Kamala Harris, yakın zamanda Başkan Biden’ın 2025 mali yılı bütçesinde önerdiği vergi artışlarını onayladı. Bu artışlar, net serveti 100 milyon ABD dolarının üzerinde olan vergi mükelleflerinin gerçekleşmemiş sermaye kazançları üzerinden asgari vergi ödemelerini gerektirecek yeni bir yaklaşım içeriyor. Sadece gerçekleşmiş geliri vergilendirmek gibi kabul görmüş uluslararası vergi ilkelerinden çok uzaklaşan herhangi bir teklif, insanların ABD’ye yatırım yapılacak bir yer olarak değerlendirmelerinde değişikliklere neden olabilir.



Asya ülkelerinin önlenemez yükselişi


Raporda, Asya şehirlerinin süper zenginlik sıralamasında hızla yükseldiğinin altı çiziliyor. Buna göre, dört şehir ve bölge artık dünyanın En iyi 10 senti-milyoner merkezi arasında yer alıyor. Pekin, 347 senti-milyoner ile dünya genelinde 5’inci sırada yer alırken, beklenenin çok üzerinde bir performans gösteren Singapur, 336 süper zengin ile Pekin’i takip ediyor. Şanghay, 322 senti-milyoner ile 7’nci sırada yer alırken, Hong Kong da 320 ultra zengin sakini ile listenin 8’inci sırasında bulunuyor. Hem Singapur hem de Hong Kong’un (SAR Çin) önümüzdeki on beş yılda senti-milyoner nüfusunda yüzde 100’ün üzerinde büyüme kaydedeceği öngörülüyor.



Diğer taraftan Avrupa’da bu alandaki büyüme hızı giderek yavaşlıyor. Bir zamanlar dünyanın finans başkenti ve küresel zenginlik merkezi olarak kabul edilen Londra, raporda 370 süper zengin sakini ile 4’üncü sırada yer alırken, 2040’a kadar senti-milyoner büyümesinin yüzde 50’nin altında olması bekleniyor. Londra aynı zamanda ilk 50’de yer alan tek İngiliz kenti durumunda. Paris ise 286 senti-milyoner sakiniyle endekste 10’uncu sırada yer alıyor. Endekste kendine yer bulan diğer Fransa kenti ise 95 senti-milyonere ev sahipliği yapan Nice.



Süper zenginlerin yeni gözde şehirleri


Senti-milyoner nüfusun 2040’a kadar olan büyüme rotasına bakıldığında servet birikimi ve göç konusunda ilgi çekici bir tablo ortaya çıkıyor. Bu kapsamda, bazı Asya ve Orta Doğu şehirleri devasa bir büyümeye hazırlanıyor. Hangzhou, Shenzhen, Taipei, Dubai ve Abu Dabi’nin önümüzdeki 16 yıl içinde senti-milyoner nüfusunda yüzde 150’nin üzerinde artış görmesi bekleniyor. Diğer taraftan, yeni oluşan pazarlar da dikkat çekici büyümelere imza atacak gibi görünüyor. Suudi Arabistan’ın Riyad ve Hindistan’ın Bangaluru kentlerinin de önümüzdeki 16 yıl içinde senti-milyoner nüfuslarında yüzde 150’nin üzerinde büyüme yaşaması öngörülüyor. Buna karşılık, dünyanın zenginlerin yaşam alanı olarak daha fazla tanınmış kentlerinden- Chicago, Moskova, Zürih ve Madrid’de 2040’a kadar yüzde 50’nin altında bir süper servet büyümesi yaşanacağı tahmin ediliyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de kadınların el emeği kooperatifle değerlenecek Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Zeytin Kadın Kooperatifi Emek Evi Kafe törenle açılırken, kooperatifin kadınların el emeklerini değerlendireceği açıklandı. Öğretmenler mahallesindeki Zeytin Kadın Kooperatifinin açılışı, Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler ve kadınlar tarafından yapıldı. Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, kadınların el emeklerini değerlendireceklerini açıklarken, Zeytin Kadın Kooperatifi Başkanı Çiğdem Avcu da, kadınları kooperatife destek olmaya çağırdı. Kurdeleyi kadınlarla birlikte kesen Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “Kadınların el emeği ürünleri burada değerlenecek. Belediye olarak bizde destek olacağız. Yaz aylarında Ören de bir dükkanı kadınlarımıza tahsis edeceğiz. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Zeytin Kadın Kooperatifi Başkanı Çiğdem Avcu da, “ Kadın emeğinin, üretilenin, birinci elden tüketilmesi açısından kurduğumuz kooperatifimizin bu gün açılışını yapıyoruz. Kadınların elinin değdiği, ürettikleri, her ürünü burada alıyoruz. Üretici ile tüketici arasında köprü oluyoruz. Bağ kuruyoruz. Burhaniye özelinde, olmak üzere tüm kadınlarımızın ürettikleri ürünleri buraya getirmelerini, destek olmalarını istiyoruz. Çünkü, dayanışma yaşatır. Kadın kadının kurdu değil, yurdu olmalı diyoruz” dedi. Yapılan konuşmalardan sonra, yiyeceklerden el örgülerine kadar onlarca ürünün yer aldığı Emek Evi Kafe gezilirken, ikramlar yapıldı.
Kahramanmaraş Andırın’da ana arterlerin asfaltları yeniliyor Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Andırın’ın en işlek arterlerinden Hükümet Caddesi’nin asfaltını baştan uca yenilerken Prof. Dr. Ahmet Yaycıoğlu Bulvarı’nda ise asfalt serimini sürdürüyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla Andırın ilçe merkezinde toplam 3 kilometrelik arter tamamen yenilenmiş olacak. Şehir merkezinin yanı sıra ilçelerin de ulaşım ağını güçlendirerek vatandaşlara daha konforlu seyahat imkanı sunmak için yatırımlarını artırarak sürdüren Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Andırın’da başlattığı asfalt atağına devam ediyor. İlçe merkezinde ulaşım konfor ve güvenliğini artırmak için yoğun gayret gösteren Büyükşehir Belediyesi, Hükümet Caddesi’nde gerçekleştirdiği asfalt serimini tamamladı. İlçe merkezinde konut ve ticaret alanlarına ulaşım sağlayan, araç ve yaya sirkülasyonunun yoğun olduğu caddenin asfaltı baştan uca yenilenerek bölgede ulaşım konforu üst seviyeye çıkarıldı. Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığının çalışma gerçekleştirdiği diğer bir lokasyon ise yine ilçe merkezinin en işlek arterlerinden Prof. Dr. Ahmet Yaycıoğlu Bulvarı oldu. Ekipler arterde sıcak asfalt serimini sürdürüyor. Yoğun bir şekilde sürdürülen çalışmaların kısa süre içerisinde tamamlanmasıyla Andırın ilçe merkezinde toplam 3 kilometrelik arterin asfaltı baştan uca yenilenmiş olacak. Tufanpaşa Mahalle Muhtarı Nebi Kürtül, “Daha önce yapılan altyapı çalışmalarından dolayı Prof. Dr. Ahmet Yaycıoğlu Bulvarı’nda ulaşım sorunu yaşıyorduk. Yolumuz çok kötüydü. Arabalar arıza yapıyordu. Durumu Büyükşehir Belediyesine ilettik. Sağ olsun ekipler şu an yolumuzu yeniliyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Fırat Görgel ve ekibine teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
İstanbul Merkez Bankası faizi değiştirmedi, yüzde 50’de sabit tuttu Merkez Bankası, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 50’de sabit tuttu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre, Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar verdi. Karar metninde, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği vurgulandı. Karar metninde şu ifadelere yer verildi: ’’Ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergeler bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği değerlendirilmiştir. Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığını teyit etmektedir. Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.’’