SAĞLIK - 09 Eylül 2024 Pazartesi 10:45

Ruh sağlığı farkındalığı ile intihar önlenebilir

A
A
A
Ruh sağlığı farkındalığı ile intihar önlenebilir

Dünyada son 50 yılda intihar hızının yüzde 60 oranında artış gösterdiğini belirten Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, dünya çapında önlenebilir ölümlerin en sık nedenleri arasında yer alan intiharın önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. İntihar edenlerin çoğunda yüzde 65-95 oranında ruhsal hastalık bulunduğunu belirten Ensari, iyi bir gözlem ve vaktinde erken tanı ve düzenli tedavi ile intiharın önlenebildiğini vurguladı.


Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada bazı tedbirlerle intihar vakalarının önlenmesinin mümkün olabileceğini söyledi.


Önlenebilir ölümlerin en sık nedenlerinden biri


İntihar ile ilgili farkındalık sağlanması ve bilinçlendirmenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar dünya çapında önlenebilir ölümlerin en sık nedenleri arasında yer alan önemli bir halk sağlığı sorunudur. İntihar girişimleri tamamlanmış intiharların 20 katı olup; yakınları intihar girişiminde bulunan veya intihar sonucu ölen bireylerin üzerindeki duygusal etki yıllarca sürebilmektedir. İntihar ile ilgili farkındalık sağlanması ve bilinçlendirme, intiharın önlemesinde uygulanması gereken en temel konulardır” diye konuştu.


Dünyada intihar hızı artıyor


Dünyada son 50 yılda intihar hızının yüzde 60 oranında artış gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her dakikada bir kişinin, yılda yaklaşık bir milyon insanın intihar sonucu yaşamını yitirdiği; her 3 saniyede bir intihar girişiminin olduğu tahmin edilmektedir. İntihar, tüm nüfusta ölümün ilk 10 nedenlerinden biri olup, 15-24 yaş arası gençlerde ilk 3 ölüm nedeninden biridir. Tüm dünyada intihar hızları, son 50 yılda yüzde 60 artmıştır” dedi.


İntihar önlenebilir bir davranıştır


İntiharın önlenmesinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar davranışının da önceden fark edilebilir ve müdahale edilebilir belirli risk etmenleri vardır. Dolayısı ile iyi bir gözlem ve vaktinde erken tanı ve düzenli tedavi ile intihar önlenebilir bir davranıştır” dedi.


Hastalıkların alevlenme dönemlerinde risk yüksek


İntihar edenlerin çoğunda yüzde 65-95 oranında ruhsal hastalık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Hastalıkların alevlenme dönemlerinde, hastaneden taburcu olduktan kısa bir süre sonra intihar riski yüksektir. İntiharla ilişkilendirilen ruhsal hastalıkların başında depresyon, alkol madde bağımlılığı, şizofreni ve kişilik bozuklukları gelir. Dolayısıyla ruhsal hastalıkların veya alkol madde kullanım bozukluklarının erken fark edilmesi, sağlık hizmetlerine yönlendirilmesi ve tedavilerinin düzenli sağlanması ile intihar önlenebilir” diye konuştu.


İntihar düşüncesinin net ifade edilmesine dikkat


İntihar davranışının önemli risklerinden birinin de intihar düşüncesinin net ifade edilmesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar niyetinin açık net ifade edilmesi, intihar planı yapılması, silahlara veya diğer intihar araçlarına erişimin olması intihar riskinin yüksek olduğunu gösterir ve bu durumların tespiti halinde mutlaka ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvuru gerekir. İntihar düşüncesinin net olduğu ancak tedavi reddi olan durumlarda zorunlu tedavi kararı ile sulh hukuk mahkemesine başvurularak intihar riski olan bireyin ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına zorunlu tedavi için sevki sağlanabilmektedir” açıklaması yaptı.


Erkeklerde tamamlanmış intihar oranı yüksek


İntiharların en sık gençlerde ve ileri yaşlarda görüldüğünü belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Kadınların intihar girişiminde bulunması, erkeklere göre 2-3 kat daha sık iken, erkeklerde tamamlanmış intihar oranı daha yüksektir. İntiharlar en sık 15-24 yaş arası gençlerde ve 75 yaş üstü yaşlılarda daha sıktır” dedi.


Evlilere göre intihar ihtimali yüksek


Psikososyal nedenler arasında birçok stres etkeni ile intiharın tetiklenebileceğini kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Ölüm, boşanma, ayrılık, iş kaybı, kronik hastalıklar, kronik ağrı, yasal sorunlar, kişilerarası sorunlar intiharı tetikleyen önemli yaşam olayları arasındadır. Boşanmış veya ayrılmış kişilerde evli olanlara göre intihar girişimi ihtimali 2-5 kat fazladır” şeklinde konuştu.


Ruhsal hastalıkların düzenli takibi çok önemli


Ruhsal hastalıkların takibinin intiharları önlemede önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ensari, şu uyarılarda bulundu:


“İntihar davranışına sıklıkla ‘depresyon’ denilen, toplumda sıkça görülen ruhsal hastalığın eşlik etmesi, ancak depresyonun zamanında tedavi edilmemesi sonucu depresyon belirtilerinin ağırlaşması sonucu intihar düşünceleri de tabloya eklenmektedir. Yine alkol madde kullanım bozukluklarına, şizofreni veya kişilik bozukluklarına da sıklıkla depresyon eşlik ettiği için tedavi edilmediği takdirde bu tablolar da ağırlaşmakta ve intihar düşüncesini takiben intihar davranışı da görülebilmektedir. Dolayısıyla depresyon, alkol madde bağımlılığı, şizofreni gibi tüm ruhsal hastalıklar bugün düzenli takip ve tedavi ile iyileşebilmektedir yani intihar önlenebilir bir durumdur. Yeter ki çevremizdeki risk etkenlerine, ruhsal hastalıklara, alkol madde kötüye kullanımına, kişide intihar düşüncesinin var olup olmadığına, daha önce intihar girişimi olup olmadığına, ailede intihar girişimi olup olmadığına karşı dikkatli olalım. Fark ettiğimiz riskli kişileri gecikmeden ruh sağlığı uzmanına yönlendirelim.”


Prof. Dr. Hülya Ensari, intihar düşüncesinin tespit edildiği andan itibaren ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından yapılacak psikiyatrik değerlendirme sonrasında altta yatan ruhsal hastalığın tespiti halinde düzenli takip ve tedaviye başlanacağını belirterek gerekirse yatarak tedavi önerilebildiğini söyledi.


İntihar araçlarına erişim kısıtlanmalı


İntiharı önleme stratejisi olarak ateşli silah, pestisitler, toksik maddeler gibi intihar araçlarına da erişimin kısıtlanması gerektiğini belirten Ensari, “İntihar davranışının önlenmesinde en önemli iki yoldan birincisi, ruhsal hastalıkların ve madde kötüye kullanımı olan bireylerin sağlık hizmetlerinden yararlanmasının sağlanması, ikicisi intihar etme araçlarına erişimin kontrolünün sağlanmasıdır” dedi.


Toplum ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilinçlendirilmeli


İntiharın önlenmesine yönelik olarak tüm toplumun ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilinçlendirilmesinin önemini vurgulayan Ensari, sözlerini şöyle tamamladı:


“En az beden sağlığı kadar ruh sağlığının da önemsenmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki ruh sağlığı olmadan sağlıktan söz edilemez ve yine unutmayalım ki ruhsal hastalıklar da tedavi edilebilir. Yapılması gerekenler, ruhsal hastalıkların ana belirtilerinin farkında olmak, ruh sağlığı hizmetlerine erişim yollarını bilmek, ruhsal hastalıkların tespiti halinde başlanan tedaviyi düzenli uygulamak ve takiplerin aksatılmamasıdır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas İstanbul’un stresinden kaçtı huzuru çobanlıkta buldu Uzun yıllar İstanbul’da lokantada aşçılık yaptıktan sonra emekli olan Gazi Tepe, memleketi Sivas’a dönerek çobanlık yapmaya başladı. Uzun yıllar İstanbul’da lokantada aşçılık yapan Gazi Tepe, emekli olmasının ardından memleketi Sivas’ın Hafik ilçesi Pusat köyüne yerleşerek bambaşka bir hayata adım attı. Yoğun şehir hayatı ve stresinden sıkılan Tepe, doğanın içinde çobanlık yapmaya başladı. Zorlu geçen bu yeni yaşamına rağmen Tepe, doğayla iç içe olmanın verdiği huzuru ve çobanlık gelirinin kendisini idare ettiğini belirtti. Ancak bu mesleğin zorluğunu da vurgulayan Tepe, özellikle gençlerin masa başı işlere yöneldiğini ve çobanlığı tercih etmediğini söyledi. "İstanbul yaşanacak bir yer değil, kalabalık" diyen Tepe, Sivas’ın doğal güzelliklerinin ve sakinliğinin İstanbul’un karmaşasından çok daha iyi olduğunu ifade etti. “İstanbul yaşanacak bir yer değil, kalabalık” Sivas’ın Hafik İlçesine yerleşen Çoban Gazi Tepe, İstanbul’un yaşanacak bir yer olmadığını söyleyerek, “Davarları otlatıyorum. İki kişiyiz. Zor ama yapacak bir şeyimiz yok. Koyunlar benim değil çobanım. Sıkıntı, bu işi yapacak adam yok. İnsanlar işsiz geziyor ama yapmıyorlar bu işi, zor geliyor. Zor geldiği içinde kimse yapmıyor. Dağlar da gezmek zor ister istemez. Akşama kadar koyunların peşindesin. Geliri idare ediyor. Gençler bu işi yapmaz. Gençler hazır masa istiyor. Bende bu sene başladım. Emekli oldum İstanbul’dan taşındım buraya geldim. İstanbul’da aşçıydım. Lokantada çalışıyordum. İstanbul yaşanacak bir yer değil, kalabalık. Burası doğal İstanbul’da her şey var” dedi.
İstanbul 2024-2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu, Yücel Arzen konseriyle açıldı 2024-2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu, Yücel Arzen’in sahne aldığı konser ile açıldı. Konsere katılan müzikseverler, müzik ziyafeti yaşadı. Sultanbeyli Belediyesi tarafından, 2024 - 2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu açılışı gerçekleştirildi. Dün açılışı yapılan 8. Sultanbeyli Kitap Fuarı’nın ardından, Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde 2024-2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu Açılış Töreni düzenlendi. Düzenlenen programda, AK Parti 28. Dönem İstanbul Milletvekili ve besteci, şair, ses sanatçısı ve piyanist Yücel Arzen Hacıoğulları sahne aldı. Yücel Arzen’in orkestra eşliğinde seslendirdiği birbirinden güzel şarkılar ile müzikseverler müzik ziyafeti yaşadı. Ayrıca kültür merkezinin salonuna kurulan fotoğraf sergisi de programa katılan vatandaşlar tarafından ziyaret edildi. Programın açılışında konuşan Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, “2024- 2025 Kültür Sanat Sezonu’nu açmış bulunmaktayız. Sultanbeyli’de 8’incisini düzenlediğimiz kitap fuarımızın da açılışını yaptık. Görkemli heyecanlı yoğun bir katılımla kitap fuarımızı vatandaşlarımızın kitapseverlerin hizmetine açmış olduk. Bir hafta boyunca 80 yayınevinin, 150’ye yakın yazarın olduğu, söyleşilerin yapıldığı kitap fuarı da Sultanbeyli’mize hayırlı uğurlu olsun. Bu akşam çok kıymetli milletvekilimiz, değerli sanatçımız Yücel Arzen ile birlikte kültür sanat programını da açmış oluyoruz. Hayırlı ve mübarek olsun” dedi.