SAĞLIK - 17 Mart 2025 Pazartesi 09:38

"Reflü hastaları iftarda hızlı yemek tüketmemeli"

A
A
A
"Reflü hastaları iftarda hızlı yemek tüketmemeli"

Ramazan ayında reflü sorunu yaşayan kişilerin, mide asidini artırmayacak ve reflü şikâyetlerini tetiklemeyecek şekilde beslenmeleri gerektiğini belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, "Gün boyu aç kalındığı için iftarda hızla ve büyük porsiyonlarla yemek tüketmek mideyi gereğinden fazla doldurur. Mide basıncını artırarak mide asidinin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Yemeklerin yavaş yenmesi, lokmaların iyi çiğnenmesi ve midenin birden aşırı doldurulmaktan kaçınılması reflü şikâyetlerinin oluşumunu engeller veya şiddetini azaltır" dedi.



Medical Park Bahçelievler Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, reflü hastalarının Ramazan’da nasıl beslenmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunu.



"Yemek sonrası sütlü tatlılar tercih edilmeli"


Ramazan ayında reflü sorunu yaşayan kişilerin, mide asidini artırmayacak ve reflü şikâyetlerini tetiklemeyecek şekilde beslenmeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kocaman, "Oruç süresince mide uzun süre boş kaldığı için iftar ve sahurda yapılan yanlış tercihler reflü şikayetlerini şiddetlendirebilir. İftarda ılık su ve hurma ile orucu açtıktan sonra az yağlı bir çorba içmek mideyi beslenme ve sindirime hazırlayacaktır. Domates, portakal suyu, gazlı içecekler gibi mide asidini artırabilecek besinlerden kaçınılmalıdır. Yemek sonrası şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyve tercih edilebilir. Mide boşalmasını geciktirerek reflüyü artırabilecek kızartma ve aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınmak gerekir" diye konuştu.



"Çay tüketimi ölçülü olmalı"


Toplumsal kültürümüzün en önemli alışkanlıklarından biri olan çay tüketiminin Ramazan ayında ölçülü olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kocaman, "Özellikle mide asidini artırma kabiliyeti olan kahve tüketiminden uzak durulmalıdır. İçecek olarak bitki çayları tercih edilebilir. Ramazan ayının ikinci önemli ritüeli olan sahurda ise kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Tam tahıllı ekmek ve yulaf gibi besinler mideyi uzun süre tok tutma özellikleri nedeniyle tercih edilmelidir. Protein içeriği açısından zengin olan haşlanmış yumurta, az yağlı peynir ve yoğurt gibi besinler mideyi uzun süre dengede tutacağı için tüketilebilir" şeklinde konuştu.



"Ağır hamur işleri mideyi yorabilir"


Ramazan ayında yapılan bazı beslenme hatalarının reflüyü tetikleyerek mide yanması, ekşime, geğirme ve göğüs ağrısı gibi şikâyetleri artırabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kocaman, şu bilgileri paylaştı: "Gün boyu aç kalındığı için iftarda hızla ve büyük porsiyonlarla yemek tüketmek mideyi gereğinden fazla doldurur. Mide basıncını artırarak mide asidinin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Yemeklerin yavaş yenmesi, lokmaların iyi çiğnenmesi ve midenin birden aşırı doldurulmaktan kaçınılması, reflü şikayetlerinin oluşumunu engeller veya şiddetini azaltır. Kızartmalar, ağır hamur işleri, yağlı etler mide boşalmasını geciktirerek reflü riskini artırır. Izgara, haşlama veya fırın yöntemleriyle pişirilmiş hafif yemeklerin tercih edilmesi reflüyü engelleyebilir. Sahuru atlamak mideyi uzun süre boş bırakarak asit üretimini artırır. Gazlı içecekler, asitli meyve suları (portakal, limon, greyfurt gibi) mide asidini artırarak reflüyü tetikler."



"Çorba içtikten sonra 10-15 dakika bekleyip ana yemeğe geçilmeli"


Uzun süren açlık sonrası iftarda nelere dikkat etmememiz gerektiğini anlatan Prof. Dr. Demirel, "Ramazan ayında uzun saatler süren açlıktan sonra iftarda yapılan yanlış beslenme alışkanlıkları mideye ciddi yük bindirebilir, reflüyü tetikleyebilir ve sindirim problemlerine yol açabilir. Bu yüzden, iftarda aşırı yemek yemek yerine dengeli ve aşamalı bir beslenme düzeni tercih edilmelidir. Oruç, hafif ve besleyici besinlerle açılmalıdır. Mideye bir anda yüklenmemek için çorba içtikten sonra 10-15 dakika bekleyip, ana yemeğe geçmek sindirim sistemine zaman tanıyacaktır. Ana yemekten sonra 30-45 dakika bekleyerek tatlı veya meyve tüketmek mideyi yormadan sindirimi destekler. İftardan sonra bol su içmek sindirimi kolaylaştırır. Bu beslenme düzeni sayesinde hem sindirim sistemi korunur hem de reflü ve mide sorunları önlenebilir" ifadelerini kullandı.



"Sahur sonrası hemen yatılmamalı"


Sahurdan hemen sonra yatmanın reflü problemlerini artırabileceğini belirten Prof. Dr. Kocaman, "Yemek yedikten sonra mide asidi aktif hale gelir. Yatar pozisyona geçmek mide asidinin yemek borusuna kaçmasını kolaylaştırır ve reflü semptomlarını artırır. Mide dolu olduğu için yatarken sindirim yavaşlar, şişkinlik ve rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir. Uyku sırasında sindirim sistemi daha yavaş çalışır. Yatmadan önce yemek yemek, kilo alımına ve mide rahatsızlıklarına sebep olabilir. Yemek sonrası mide yoğun bir şekilde çalışırken uyumak, huzursuz bir uykuya ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. En az 30-60 dakika dik pozisyonda kalmak reflü riskini azaltır. Sahurdan sonra hafif hareketler yapmak (örneğin kısa bir yürüyüş) sindirimi kolaylaştırır. Yatarken baş kısmını yüksekte tutmak mide asidinin yemek borusuna kaçmasını önleyebilir" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Vali Aktaş şehit aileleri ve gazilerle iftar programında buluştu Uşak Valiliğince, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 110’ncu yıldönümü münasebetiyle şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Uşak Valisi Naci Aktaş ve eşi Nagihan Aktaş hanımefendi özel bir düğün salonunda düzenlenen yemek programında şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Programa Uşak Valisi Naci Aktaş ve eşi Nagihan Aktaş hanımefendinin yanı sıra Uşak AK Parti Milletvekili Fahrettin Tuğrul, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Kolcu, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Fahri Semiz, kurum müdürleri, siyasi parti, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, şehit aileleri ve gaziler katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualarla başlayan yemekte konuşma yapan Vali Aktaş, "İlimizde ebediyete irtihal eden 127 şehidimiz ve 44 gazimiz ile hayatta olan 188 gazimizin her biri, bir kahramanlık öyküsünü, bir fedakarlığı ve bir vatanseverliği sergilemektedir." dedi. Vali Aktaş sözlerine şöyle devam etti; "Bugün Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünü kutlarken, aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin gösterdiği büyük cesaret bizlere her türlü zorluğun üstesinden gelebilme gücünü hatırlatmaktadır. Şehit ve gazilerimizin emanetlerine sahip çıkarak, birlikte daha güçlü Türkiye için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncülerle, başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlıklı, huzurlu bir yaşam diliyorum." dedi.