GÜNDEM - 22 Temmuz 2023 Cumartesi 08:51

Prof. Dr. Çağrı Erhan: “Lozan’ın gizli maddesi yoktur, Atatürk, Musul’dan vazgeçmemiştir”

A
A
A
Prof. Dr. Çağrı Erhan: “Lozan’ın gizli maddesi yoktur, Atatürk, Musul’dan vazgeçmemiştir”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi “Lozan Barış Antlaşması”, imzalanmasının 100. yılında tüm yönleriyle tekrar gündemde. Lozan’ın gizli maddeleri var mıydı yok muydu? Başarı mı yoksa bir hezimet mi? Neredeyse yüzyıllık efsane haline gelen bu konular, Altınbaş Üniversitesinde, Cumhuriyetin 100. Yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen söyleşide ele alındı. Söyleşide konuşan Prof. Dr. Çağrı Erhan: “Lozan’ın gizli maddesi yoktur, Atatürk, Musul’dan vazgeçmemiştir” dedi.

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan’ın yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, tarihçi Prof. Dr. Sevtap Demirci de söyleşiye konuk olarak katıldı. Prof. Dr. Çağrı Erhan, Musul’un kaybının en çok tartışılan konu olduğunu belirterek, “Musul, Misak-i Milli sınırları içindeydi. Anadolu’nun parçasıdır. Biz oraya Misak-i Millîyi almaya gittik. Atatürk görüşmeler sırasında bundan asla vazgeçmemiştir.” dedi. Prof. Dr. Sevtap Demirci ise Lozan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesi ve tapusu olduğunun altını çizerek, Lozan’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki açıdan devlet olarak tanınmasını sağladığını anlattı. “Lozan, mülkiyettir. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın sağlandığı belgedir.” dedi.

Lozan hakkında bilinen yanlışlar

Prof. Dr. Erhan konuşmasında, “Herkesin bildiği yanlış galat-ı meşhur, Lozan’ın gizli maddelerinin olduğu ve 100 yıl sonra kalkacağıdır. Lozan’ın gizli maddesi yoktur. Belgenin aslı, depozitör ülke olan Fransa’dadır. Böyle bir şey olsaydı bugüne kadar patlak verirdi.” dedi. Günümüzde rivayet edilen bir diğer yanlışın da Amerikan Kongresinin Lozan Barış Antlaşmasını onaylamayı reddetmesi olduğuna değindi. Erhan, ABD’nin Lozan’ın tarafı olmadığını, Osmanlı ile hiç savaşmadığını hatırlattı. “Dolayısıyla ABD’nin Sevr’de olduğu gibi Lozan’da imzası yoktur, çünkü taraf değildir. ABD, Türkiye’nin sınırlarını tanıyor ve bugün NATO çerçevesinde de müttefikler. Reddedilen, yine Lozan şehrinde imzalanan, Türkiye -ABD diplomatik ilişkilerinin tekrar başlatılmasına yönelik başka bir anlaşmadır.” diyerek önemli bir hususa parmak bastı.

“İsmet Paşa, savaş kazanmış komutan olarak psikolojik üstünlük sağladı”

Erhan’a göre Lozan, bir sistemdir. Lozan Barış Antlaşması bunlardan bir tanesidir. Boğazlar Sözleşmesi, Mübadele Sözleşmesi, pek çok mektup, konvansiyonlar gibi pek çok detayı vardır. Musul gibi bazı konularda da Lozan’da çözülmemiştir. Atatürk’ün Lozan heyetinin başına savaş kazanmış bir komutanı, İsmet Paşa’yı göndermesi ise psikolojik üstünlük sağlamak içindir. İtilaf Devletlerinin ilk golü burada yediğini ifade eden Erhan, Atatürk’ün, topla tüfekle kazandığın toprağı, masada vermeyeceksin” sözünün de önemli olduğunu vurguladı.

“Kapitülasyonlar, Musul, Ermenistan, 3 kırmızı çizgimiz”

Erhan ayrıca Lozan Heyetine Ankara Hükümeti tarafından 14 maddelik bir talimat listesi verildiğini anlatarak, “3 tane de kırmızı çizgimiz vardı. Birincisi kapitülasyonların kaldırılması. İkincisi Musul. Üçüncüsü de Ermenistan meselesidir. Atatürk, bunlar masaya gelirse, sormana gerek yok, kalk gel demiştir.” açıklamasını yaptı. Tutanaklara baktığınızda İsmet Paşa’nın, “Tarihsel olarak Musul bizimdir ve halk bize bağlı olmak istiyor. Koyun sandığı, referandum yapın. Musul vilayetine bağlı sancaklara Sorun. Kime bağlanmak istiyorlar.” dediğini görüyoruz. Araplar hariç, Türkler, Kürtler iradelerini Türkiye’den yana ortaya koymuşlar. Ama o dönemde bölgede petrol bulunmuş ve bize vermeyecekleri de belli. Lord Curzon, “Bu halk demokrasiden anlamaz, sandığı bomba zannederler” diyerek referanduma yanaşmıyor.” açıklamasını yaptı.

“Telgrafın tellerine kuşlar değil, İngiliz istihbaratı konmuş”

Erhan ayrıca, Ermeni komitacılarının ölüm tehdidi altında süren Lozan görüşmelerinde İngiliz istihbaratının Türk tarafının bütün haberleşmesini izlediğine dikkat çekti. “Bizim haberleşmemiz Köstence üstünden geçen telgraf hatlarıyla oluyordu. Görüşmeler sırasında İsmet Paşa bir şey söyleyecek, Atatürk talimat vermiş. İngilizler, müzakere edelim demeden hemen cevap veriyorlar. Bizimkiler dinlendiklerini o zaman anlıyorlar.” dedi. Bütün bu şartlar altında diplomasinin ideal olanın değil, mümkün olanın alınması sanatı olduğunu belirten Erhan, Lozan için zafer ya da hezimet gibi ifadeler kullanılmasının doğru olmadığını belirtti. “Her şeyi çözen bir antlaşma değildir, bazı konular ötelenmiştir. Lozan hükümlerini, biz daha sonra Montrö Boğazlar Antlaşması ve Hatay ile lehimize bozduk. Bu konular bizim istediğimiz gibi oldu.” diye konuştu.

“Lozan, doğum belgesidir. Hepimizin savunması gerekir”

Prof. Dr. Sevtap Demirci ise, Lozan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesi ve tapusu olduğunun altını çizdi. Lozan’ın, T.C’nin hukuki açıdan devlet olarak tanınmasını sağladığını anlattı. “Mülkiyettir. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın sağlandığı belgedir. Mondros ve Sevr’in yerine konulan ve halen yürürlükte olan, devletlerin eşitliği prensibi üzerine oturtulmuş bir uzlaşıdır. Vatan toprağı olan Musul ise en büyük kaybıdır. Ama bütününe ve içeriğine baktığınızda hepimizin savunması gerekir. Bu sayede uluslararası alanda tam bağımsız Türkiye diye bağırabildik. Büyük bir başarıdır” değerlendirmesi yaptı.

“Her iki taraf için de mutlaka barışla tamamlanmalıydı”

Prof. Dr. Demirci, İngiliz arşivlerinde 6 seneye yakın süren çalışmalarında, bu görüşmelerin mutlaka barışla tamamlanması gerektiğini net bir şekilde gördüğü ifade etti. Türkiye’nin olduğu kadar İngiltere’nin de yeni bir savaşa hazır olmadığını ifade etti. “Ancak belgeler gösteriyor ki bizim tarafımız bunu bilmiyordu. İstihbarat her şeydir fakat burada bizim aleyhimize işledi. Karşı taraf, bizim aksimize Türk tarafının durumunu iyi biliyor, konuyu nereye kadar götürebileceğini belirleyebiliyordu. En çok üzüldüğüm nokta burasıdır.” diye konuştu. İngiltere’nin ABD’den aldıkları borçların baskısı altında olduğunu, İrlanda meselesinin Lozan görüşmelerinin başladığı 1922 yılında patlak verdiğini hatırlattı. “İngiltere’nin, İrlanda’yı sömürge tutabilmesi için orada askeri bir güç barındırması gerekiyordu. Ayrıca pek çok belgede İngiliz Genel Kurmayının, dost bir Türkiye’nin, Rus tehlikesine karşı düşman bir Türkiye’den daha iyi olduğuna değindiğine işaret ettiği görülüyor. Ortak noktamız Hilafet olan Hint Müslümanları meselesi de var. Atatürk’e mektupları var. Para gönderebiliriz, heyetle de sizi temsil edebiliriz gibi. Buna ek olarak İngiltere ve Fransa’nın arası da Almanya savaş tazminatları konusunda açılıyor. Ortadoğu politikasında İngiltere’yi yalnız bırakıyor. Olası bir savaşta İngilizleri desteklemeyeceğini söylüyor. Ancak bu durum Türk tarafınca maalesef bilinmiyordu.” diye konuştu.

“Kapitülasyonlar ve Ermenistan konusunda geri adım atılmadı”

İngiltere özelinde batının en büyük dertlerinin boğazların kontrolü ve Musul petrolleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Demirci, “Bizim içinde ekonomik bağımsızlığın temeli olan kapitülasyonların kaldırılması ve Ermenistan meselesi iki kırmızı çizgidir. Bunlardan asla bir adım geri atılmadı. Kapitülasyonlar, 19. Yüzyılda Osmanlının kan kaybettiği yıllarda artık sömürü aracına dönüşmüş. Bir Fatih döneminde değilsiniz ve pazarlık gücünüz yok. Adli kapitülasyonlar nedeniyle suç işlemiş adamı yargılayamıyordunuz bile. İkinci çizgimiz de siyaseten Anadolu coğrafyasında asla ve kat-a Ermenistan gibi başka bir siyasi oluşumuna izin verilmemesi. Çok ciddi mücadele edildi ve çiğnetilmedi.”

Musul petrollerindeki rüçhan hakkı meselesi

“Ankara Hükümeti, Musul’u Milletler Cemiyetinde görüşmek üzere erteledi”

Söyleşide Musul konusu özel olarak ele alındı. Erhan, sorunun Lozan’da çözülemediğinin altını çizdi. TBMM Hükümetinin, Misak-i Milli sınırlarında olmasına rağmen Musul’u Türkiye’ye bırakmayan antlaşmayı niye kabul ettiğini açıkladı. “Görüşmeler uzayınca İngilizler, ‘Bu konuyu burada çözemeyeceğiz. Hiç olmazsa barış yapalım. Hepimizin buna ihtiyacı var. Bunu sonra Milletler Cemiyetinde hallederiz.’ diyorlar. Ancak Türkiye, Milletler Cemiyetine üye değil ve başkanı da İngiltere. Yine de sonra çözmek üzere ayrılıyor.” dedi. Erhan, Haliç’te müzakerelerin olduğunu, ikili görüşmelerin 6 ay sürdüğünü kaydetti. Mesele çözülemeyince Türkiye’nin Musul’a girmek üzere sınıra asker kaydırdığını belirtti. O zaman da Hakkari’de İngiliz istihbaratının eseri olan Nasruh-i ayaklanması çıktığını söyledi. Erhan, “O dönemde bir de Şeyh Sait ayaklanması vardır. Bu iki ayaklanma nedeniyle, Türk Ordusu Musul’a müdahale edemedi maalesef. 1926’da da Ankara Antlaşması imzalandı.”

“25 yıl boyunca yüzde 10 rüçhan hakkı var”

Erhan son olarak, Türkiye’nin Musul’u kayıtsız şartsızda bırakmadığının altını çizdi. 25 yıl boyunca Musul petrollerinden yüzde 10 rüçhan hakkı alma kaydıyla imzalandığını belirtti. “1926’dan sonra bu hakka sahiptir. Ancak 1945’e kadar bu hak alınmamış. 1945-1955 arası 10 yıl boyunca almışlar. Ancak 1955’te Irak Bağdat Paktına girdikten sonra biz vazgeçmişiz. Türkiye bütçesinde alacak olarak rüçhan hakkı olarak duruyordu. 1986’da Turgut Özal zamanında o zamanki alacak verecek konuları değerlendirilerek Türkiye kendisi vazgeçti.” şeklinde ifade etti.

Prof. Dr. Sevtap Demirci Türk Heyetinin, Musul’u vatan toprağı diyerek vermeme hususunda sıkı mücadele ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Bölgede cirit atan istihbarat elemanlarının, plebisit yapılması durumunda yüzde 90 kaybedeceği yönünde raporları var. Bunlara dayanarak asla referanduma izin vermediler. Heyet bunlarla mücadele etti” açıklamasını yaptı.

Prof. Dr. Sevtap Demirci son olarak Turgut Özal’ın “Bütçeden kaldıralım” yönünde bir beyanatı olduğunu doğruladı. Ancak bu vazgeçme ile hakkın kaybolup kaybolmadığına hukukçuların iyi bakmaları gerekir. Bizim bu konuda yazdığımız bir makalede, Türkiye’nin Musul petrolleri üzerinde hakkı olduğunu ortaya koyduk. Tahsil edilmeyen yılların alacakları, faiziyle hesaplansa Türkiye uçar gider. Tek bir kurşun atılmadan Musul toprağı gitti ama petrollerinin Türkiye’nin üzerinde hakkı vardır.” görüşlerini dile getirdi.

 

Prof. Dr. Çağrı Erhan: “Lozan’ın gizli maddesi yoktur, Atatürk, Musul’dan vazgeçmemiştir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Düğünden maç izlemeye Bartın’ın Amasra ilçesinde düğün eden Gökhan Kabaşer ve Monica Martinez, üzerindeki damatlık ve gelinlikle ilçe meydanına gelerek, dev ekranda Türkiye-Avusturya maçını izledi. Amasra ilçesinde yaşayan Gökhan Kabaşer, 7 yıl önce sosyal medyada tanıştığı Dominik Cumhuriyeti vatandaşı Monica Martinez ile nikahı kıyıldı. Düğünü yapan çift, düğün sonrasında ise kıyafetlerini değiştirmeden ilçe merkezindeki Kültür parkına geldi. Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’ın davetlisi olarak meydanda kurulan dev ekranda 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) son 16 turu oynanan Türkiye-Avusturya maçını izledi. Üzerlerindeki gelinlik ve damatlıkla maçı izleyen çift erken gelen golle de büyük sevinç yaşadı. Büyük heyecan yaşadıklarını belirten Başkan Çakır, "Gelin ve damadımız, düğünden hemen sonra bizimle beraber maçı izliyor. Umarım Türkiye başarılı olur, gelin ve damadımızla birlikte zafer mutluluğunu yaşarız" dedi. Eşiyle sosyal medyadan tanışığını ve uzun yıllar Dominik Cumhuriyeti’nde çalıştığını belirten damat Gökhan Kabaşer, çifte mutluluk yaşadıklarını belirterek, "Evliliğim nedeniyle çok heyecanlı ve mutluyuz. Maç için de çok heyecanlıyız. Hemen maçın başında bir gol attık. İşler iyi gidiyor" diyerek heyecanını paylaştı Gelin Moica Mertinez Kabaşer ise, "Türkiye çok güzel" diyerek, Türk Milli Takımı’nı desteklediğini ifade etti.
Samsun Müdür Sağlam: "Tarımsal ilaç denetimleri aralıksız devam edecek" Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, bitki koruma ürünlerinin en yoğun satıldığı bu aylarda, zirai ilaç denetimlerinin aralıksız sürdürüleceğini ve bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satışı ile ilgili yönetmeliğe aykırı davranan 23 işletmeye 1 milyon 522 bin 588 TL ceza kesildiğini söyledi. Bitki koruma ürünlerinin kullanımı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Müdürü İbrahim Sağlam çiftçilere konu ile ilgili uyarılarda bulundu. Müdür Sağlam, "İlimizde son kullanma tarihi geçmiş veya sahte tarımsal ilaç satışında taviz vermeyeceğiz. Çiftçilerimizin aldıkları ilaçların son kullanma tarihlerine, ambalajlarına dikkat etmeleri gerekiyor. Kullandıkları ilaçta yaşanabilmesi muhtemel problemler açısından bayiilerde, aldıkları tarımsal ilaçlarla birlikte, TC kimlik numaralarını kaydettirmeleri gerekiyor. Bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satışını yapan işletmelerin ilimizde yapılan aralıksız denetimlerinde, bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satışı ile ilgili yönetmeliğe aykırı davranan işletmeler önce uyarılmıştır. Ancak, yükümlülüklerini yine de yerine getirmeyen ve yönetmeliğe uygun olmayan ürün satışı yapan 23 işletmeye 1 milyon 522 bin 588 TL cezai işlem uygulanmıştır. İlimizde piyasaya sürülmesi muhtemel 754 adet ilaç kamuya geçirilmiş olup ayrıca 10 bin 120 kg uygunsuz ilaç imha edilmek üzere imha şirketine teslim edilmiştir” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, üretici ve tüketicilerin sahte tarımsal ilaç konusunda hassas ve dikkatli olması gerektiğini bu konuda yaptıkları tüm şikayetlerin önemle değerlendirildiğini belirtti.
Siirt Vali Kızılkaya: "Terörle mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar amansız bir şekilde kararlılıkla devam edecektir" Siirt’te yılı haziran ayına ilişkin il genelinde meydana gelen asayiş ve güvenlik olaylarını değerlendirdiği “Siirt’in Huzuru Güvenlik ve Asayiş Bilgilendirme Toplantısı” düzenlendi. Siirt’in Huzuru Güvenlik ve Asayiş Bilgilendirme Toplantısı ilk olarak ‘terörle mücadele’ kapsamında yapılan çalışmalar ile ilgili açıklamalarda bulunan Vali Kemal Kızılkaya, "Terör ve terör örgütleri ile mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar amansız bir şekilde kararlılıkla devam edecektir. Bu çerçevede yürütülen çalışmalarda; bölücü terör örgütü PKK’dan FETÖ’ye, aşırı sol terör örgütlerinden, dini istismar eden terör gruplarına kadar her türlü terör örgütü ile amansız bir mücadele veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. İlimizde Haziran ayı içerisinde icra edilen 13 terör operasyonu faaliyeti kapsamında; 2 adet mağara bulunarak imha edilmiştir. 1 adet bixi (pkm) makineli tüfek, 2 adet AK47 kaleşnikof piyade tüfeği, 2 adet EYP, 4 adet el bombası, 5 adet RPG-7 mühimmatı, 9 adet RPG-7 sevk fişeği, 2 adet 60 mm havan mühimmatı, 11 kg amonyum nitrat, 19 adet tüp, 309 metre elektirik kablosu, 1,5 metre saniyeli fitil, 99 adet 7.62 mm çapında mühimmat, 200 adet uçaksavar mühimmatı ve muhtelif malzemeler ele geçirilmiştir" dedi. "Sosyal medya üzerinden terör örgütü propagandası yaptığı tespit edilen 2 şahıs, (FETÖ/PYD) terör örgütüne üye olma suçundan aranan 1 şahıs, PKK/KCK terör örgütüne fon sağlamak suçundan aranan 2 şahıs olmak üzere toplam 5 şahıs yakalanarak adli işlem başlatılmıştır" diyen Vali Kızılkaya, "Tüm bu çalışmalarla birlikte, ilimiz genelinde her türlü terör faaliyetlerine yönelik havalimanı, otogar ve tren garında 101 şahsa yönelik Risk Analiz çalışması gerçekleştirilmiş, ayrıca terörle mücadelede önleme ve bilgilendirme faaliyetleri kapsamında; ilimiz genelinde 47 hanede 128 kişiye ulaşılarak bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. 2023 yılı Mayıs ayına göre; ilimizde terör örgütlerine yönelik yürütülen operasyonlarda yüzde 200’lük artış sağlanmıştır. Bu operasyonlarda son terörist; ülkemiz ve milletimiz için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarılıncaya kadar azim, inanç ve kararlılıkla devam edecektir" dedi. "Gençlerimizi tehdit eden, zehirleyen uyuşturucu çeteleri ile mücadelemizde amansız bir şekilde devam etmektedir" "Narkotikle Operasyonları ve uyuşturucuyla mücadele" konu başlığı hakkında açıklamalarda bulunan Vali Kızılkaya, şunları kaydetti: "Aynı azim ve kararlılıkla toplumumuzu, aile yapımızı, gençlerimizi tehdit eden, zehirleyen uyuşturucu çeteleri ile mücadelemizde amansız bir şekilde devam etmektedir. Bu kapsamda; Haziran ayında 62 operasyon icra edilmiş olup; 83 şüpheli şahıs hakkında adli işlem uygulanmış, 6 şahıs Uyuşturucu İmal ve Ticareti suçundan tutuklanmış, 16 şahıs hakkında da adli kontrol tedbiri uygulanmıştır. Yapılan operasyonlar sonucunda; 1 kilo 142 gram kubar esrar, 41 gram eroin, 30 gram kokain, 1 kilo 124 gram metamfetamin, 12 kök kenevir bitkisi, 6 adet uyuşturucu kullanma aparatı, 15 adet uyuşturucu hap, 1 Adet sentetik ecza ele geçirilmiştir. Narkotik maddelerin ve şüphelilerin yakalanması amacıyla mücadelemiz kararlılıkla sürerken, vatandaşlarımızın uyuma ihbar projesini etkin bir şekilde kullanmaları yönünde eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerine ara verilmeksizin devam etmekteyiz. Ayrıca “En iyi Narkotik Polisi Anne” uygulaması eğitimi kapsamında 60 anne ve anne adayına da bilgilendirme yapılmıştır. Bu vesile ile ifade etmek gerekir ki, hemşehrilerimizin İçişleri Bakanlığımız tarafından geliştirilen uyuma mobil aplikasyonunu kendi telefonlarına indirmeleri ve böylece çevrelerinde gördükleri olumsuzlukları güvenlik güçlerimize aktarmaları narkotik olaylar karşısında birlikte mücadelemizin en güvenilir ve pratik yoldur. "Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla Mücadele" konusunda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Vali Kızılkaya; “Üzerinde hassasiyetle durduğumuz diğer bir konu da Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla Mücadele’dir. İl Merkezi ve ilçelerimizde bu çerçevede yapılan çalışmalarda; Haziran ayı içerisinde; 32 operasyon icra edilmiş, 47 şüpheli şahıs hakkında adli işlem uygulanmıştır. Yapılan çalışmalar neticesinde; 3 bin paket bandrolsüz kaçak sigara, 25 adet gümrük kaçağı cep telefonu, 1 ton 660 kilogram kaçak akaryakıt ile 1 adet tabanca ve 12 adet fişek ele geçirilmiştir" Siber Suçlarla Mücadele ‘Siber Suçlarla Mücadele’ ile ilgili bilgi veren Vali Kızılkaya, “Suç ve suçlularla olan mücadelemizde vatandaşlarımızı hiç bir alanda yalnız bırakmadığımız gibi siber vatanda da siber suçlarla mücadele kapsamında da daima hemşehrilerimizin yanında ve hizmetinde olmaya devam ediyoruz. İl Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerimizce yapılan çalışmalarda; Haziran ayında 22 siber olayı gerçekleşmiş olup, 16 olay aydınlatılmıştır. Terör Örgütü Propagandası yapan 56 kişi, Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma 4 kişi hakkında adli işlem uygulanmıştır. Ayrıca yasadışı bahis oynatan ve Müstehcen içerikli paylaşım yapan 482 sitenin kapatılması sağlanmıştır. Adli Bilişim materyal incelemesi faaliyetleri kapsamında 75 materyal gerekli işlemleri tamamlanarak soruşturmacı birimlere teslim edilmiştir. Bununla birlikte Vatandaşlarımızın Siber Farkındalıklarının artırılması kapsamında Sosyal medya/internet üzerinden Dolandırıcılık olaylarına karşı Bilgilendirilmeleri maksadıyla 234 vatandaşımıza da farkındalık eğitimleri düzenlenmiştir” dedi. Düzensiz Göçle Mücadele ‘Düzensiz Göçle Mücadele’ konusunda da yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Vali Kızılkaya, "Tüm ülkemizde olduğu gibi ilimiz genelinde de düzensiz göçle mücadele konusundaki çalışmalarımız kararlılıkla devam etmektedir. Siirt il genelinde Haziran ayı içerisinde düzenlenen 2 ayrı operasyonda 3 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Ülkemize yasadışı yollarla giren ve haklarında adli işlem yapılan 3 düzensiz göçmen Şanlıurfa Geri Gönderme Merkezine teslim edilmiştir. Ayrıca yol izin belgesi bulunmadan seyahat eden 7 Suriye uyruklu şahıs hakkında da idari yaptırım uygulanmıştır. Ayrıca araç sürücüsü Suriye uyruklu şahıs ehliyetsiz araç kullandığından 26 bin 644 TL para cezası uygulanmış ve trafik sigortası olmayan araç trafikten men edilmiştir” dedi. Asayiş olayları’ hakkında açıklamalarda bulunan Vali Kızılkaya şu ifadelere yer verdi: “İlimizde Hırsızlık, yan kesicilik, dolandırıcılık, gasp, kumar, cinayet, kadına yönelik şiddet gibi Asayiş Olayları bakımından da suç ve suçlularla mücadelemiz amansız bir şekilde devam ediyor. Haziran ayı içerisinde Siirt il genelinde 527 Asayiş olayı meydana gelmiş, 448 olay aydınlatılmıştır. Bu çerçevede önem verdiğimiz bir başka hususta, ilimizde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarımızdır. İlimizde suç işlemiş veya suça karışmış aranan şahısların aramızda dolaşmasına asla müsade etmedik ve etmeyeceğiz. Bu konuda ilimizde son 1 ay içerisinde; 5 yıla kadar hapis cezası alan 20 kişi, 5 ile 10 yıl aralığında hapis cezası alan 3 kişi, 10 yıl ve üzeri hapis cezası alan 3 kişi, ifadeye yönelik aranan 85 kişi olmak üzere toplam 111 aranan şahıs kolluk kuvvetlerimizin yoğun çalışmaları neticesinde; 68’i yakalanmış, 58 şahıs ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış, 10 şahıs ise adli makamlarca tutuklanmıştır. Son aranan şahıs da yakalanıp adalete teslim edilene kadar, operasyonlarımız kararlılıkla ve aralıksız olarak devam edecektir.” "25 Haziran’dan itibaren il sınırları içerisindeki ormanlık alanlara girişler ikinci bir duyuruya kadar yasaklanmıştır" Orman Ve Örtü Yangınları İle Boğulma Olayları’na karşı alınan tedbirler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Vali Kızılkaya, “İlimizde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, Orman Ve Örtü Yangınları ile birlikte baraj ve göletlerde de boğulma olaylarına sebebiyet vermektedir. İlimizde bu tür olayları yaşanmaması için Valiliğimizce önemli tedbirler alınmıştır. Siz değerli hemşehrilerimizin esenliği ve güvenliği için geçen hafta alınan ve kamuoyuna da duyurulan tedbirleri sizlerle paylaşmak isterim. İlimizde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yangın riskinin önceki yıllara göre daha yüksek olması ve sınırlı miktarda bulunan orman varlığımızın korunması amacıyla, 25 Haziran 2024 tarihinden itibaren il sınırları içerisindeki ormanlık alanlara girişler ikinci bir duyuruya kadar yasaklanmıştır. Alınan yasaklama kararına uyulması konusunda jandarma, emniyet ve orman muhafaza birimleri tarafından kesintisiz olarak denetimler devam etmektedir. Kararlara uymayanlar hakkında Orman Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu hükümlerine göre adli ve idari işlem uygulanacaktır. Orman yangınları konusunda vatandaşlarımızın gerekli hassasiyeti göstereceklerine olan inancım tamdır. Yine Siirt İl geneli için aldığımız Valilik Genel Emri ile anız yakmak kesinlikle yasaklanmıştır. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz ve İl Jandarma Komutanlığımız ekipleri tarafından hasat dönemi sonuna kadar riskli alanlarda günlük denetim ve devriye görevleri sıklıkla yapılmaktadır. İl genelinde tarlasında anız yakanlara ise dönüm başına 1933 TL idari para cezası uygulanacaktır. Unutmayalım, yanan anızlar, sadece toprağı değil, geleceğimize de yakar. Boğulma olaylarının yaşanmaması için Siirt İl sınırlarımız içerisinde özellikle yaz aylarında serinlemek amacıyla, baraj ve göletlerde suya girmek süresiz yasaklanmıştır" dedi. Bununla birlikte yüzmek ve serinlemek isteyen vatandaşların Gençlik Spor Bakanlığına ait günlük yüzme tesisleri hizmetlerinden il geneli ortalama günlük bin 400 bin 500 vatandaşın faydalanabileceğini belirten Kızılkaya, "Ayrıca çocuklarımız ve öğrencilerimiz ücretsiz bir şekilde bu tesislerden yararlanmaktadır. Bu kapsamda İl Jandarma Komutanlığı’nca görevlendirilen devriyeler AFAD ile birlikte devriye ve denetleme çalışmaları aralıksız devam etmektedir. Botan Nehri ve diğer akarsular, baraj/gölet gölü, regülatör, sulama kanalı, drenaj kanalı ve akarsularda suya girmelerinin önlenmesi amacıyla Valilik tarafından alınan kararlara ve uyarılara riayet edilmesi muhtemel can kayıplarının önüne geçecektir. 2024 yılı Haziran ayı içerisinde ilimizde meydana gelen 1 orman, 18 ot ve 13 anız yangınına müdahale edilmiş, anız yakma nedeniyle 1 şahsa 34 bin 794 TL idari yaptırım uygulanmıştır. Yangınların söndürülmesi için Orman İşletme Müdürlüğü İtfaiye ekiplerimizin yanında Emniyet, Jandarma ve Güvenlik korucularımız TOMA araçları ile orman ve örtü yangınlarına aktif olarak destek vermiştir. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi. "Yapılan denetlemeler neticesinde 37 sürücü belgesi geri alınmış, 147 araç trafikten men edilmiştir" ‘Trafik Olayları’ hakkında da açıklamalarda bulunan Vali Kızılkaya, "Bu yıl İçişleri Bakanlığımız Hayatla Yarışılmaz mottosu ile tüm illerimizde Trafik Eğitim ve Denetim Çalışmalarına ağırlık vermiştir. Bu kapsamda biz de ilimizde çalışmalarımıza aralıksız devam etmekteyiz. Siirt Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüklerimizce Haziran ayı içerisinde 33 bin 526 araç denetlenmiştir. Yapılan denetlemeler neticesinde 37 sürücü belgesi geri alınmış, 147 araç trafikten men edilmiştir. Trafik kurallarını ihlal eden 1456 sürücüye ve 1083 araç plakasına ceza uygulanmıştır. İlimizde Haziran ayı içerisinde toplam 127 trafik kazası meydana gelmiş, bu kazalardan 1’i ölümlü, 81 tanesi yaralanmalı, 45 tanesi ise maddi hasarlı kazalardan oluşmaktadır. Trafik eğitimleri kapsamında 4 bin 155 kişiye Trafik Güvenliği Eğitimi verilmiştir. Ayrıca Patpat Tarım Aleti kazalarının önlenmesi amacıyla 188 vatandaşımıza eğitim ve bilgilendirme faaliyeti yapılmıştır" dedi.