ASAYİŞ - 28 Kasım 2024 Perşembe 14:41

Polatların şirketlerine yönelik vergi suçu soruşturması tamamlandı

A
A
A
Polatların şirketlerine yönelik vergi suçu soruşturması tamamlandı

Sosyal medya fenomeni Dilan Polat, eşi Engin Polat ve ailesine ait 6, fenomen Tolunay Topal’a ait 1 şirket hakkında yürütülen vergi suçu soruşturması tamamlandı. Şirketlerde toplam 295 milyon 131 bin 368 TL kamu zararı olduğu tespit edildi. Dilan Polat ifadesinde ise, “Devlete bir borcumuz varsa ödemek isteriz” dedi.

Kara para, yasa dışı bahis ve örgüt kurma suçlarından yargılanmalarına devam edilen sosyal medya fenomeni Dilan Polat ile eşi Engin Polat çiftinin şirketlerine yönelik sahte fatura kullanılması, muhasebe hileleri yapılması ve çifte defter tutulmasına yönelik soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Vergi kanuna muhalefet" suçundan yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan 7 ayrı iddianamede, Dilan Polat, Engin Polat, Sezgin Polat, mali müşavir Ahmet Gün ve fenomen Tolunay Topal şirket yetkilisi olarak yer aldı. Şirketlerin toplam 295 milyon 131 bin 368 TL kamu zararı olduğu tespit edildi.

“Kime neden, ne kadar para yatırıldı, kimden, neden, ne kadar para geldi bilmiyorum”

Sanık Dilan Polat’ın soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, “Dilan Polat Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi bana sorduğunuz Dilan Polat Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin devamı niteliğinde bir şirkettir. Limited şirketten anonim şirkete nasıl dönülür bilmiyorum. Bu işlerle Engin ilgilenirdi. Ben ilk başlarda sürekli bu şirkette fiili olarak bulunuyordum. Sonra müşteri çevresi genişledikten sonra gitmemeye başladım. Kime neden ne kadar para yatırıldı, kimden neden ne kadar para geldi bilmiyorum” dedi.

“Devlete bir borcumuz varsa ödemek isteriz”

İfadesinin devamında Dilan Polat, “Vergi borcumuz olduğu zaman nereye ödüyoruz bilmiyorum. Ben internet bankacılığı kullanmayı bilmiyorum. Paraya ihtiyacım olduğu zaman Engin bana genelde nakit veya Engin’in kredi kartı ile ödenirdi. Hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Devlete bir borcumuz varsa ödemek isteriz” dedi.

“Bir hatamız varsa ödemek isteriz”

Sanık Engin Polat ise, “Vergi raporlarındaki diğer şirketlerimizle olan ticarette gerçektir. Vergi ve bilirkişi raporlarını kabul etmiyoruz. Raporun hatalı düzenlendiğini düşünüyorum. Tüm talimatlar tarafımdan veriliyordu. Vergi raporlarındaki havaleler ve faturalarla ilgili olarak şu an tüm harcamaları hatırlamam mümkün değil. Raporları inceledikten sonra eğer bir hatamız varsa ödemek isteriz. Biz gerçek bir ticaret yaptık. Muhasebe hilesi ya da çift defter tutmamız mümkün değildir. Raporlardaki iddiaları ve kamu zararını kabul etmiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde ifade verdi.

“Ortada sahte olarak düzenlenmiş bir fatura yoktur”

Mali Müşavir Ahmet Gün ifadesinde, “Bilirkişi raporu denetime elverişli bir rapor değildir. Formalite olarak alınmıştır çünkü iştirak fiiline yönelik bir tespiti yoktur. Başka bir deyişle hangi fiili eylemimle atılı suça iştirak ettiğime yönelik bir tespit yoktur. Rapor denetimden uzak vergi müfettişinin yazdığı raporu tekraren başka bir dille tekrar edilmesinden ibarettir. Bu rapor amaca uygun değildir. Ortada sahte olarak düzenlenmiş bir fatura yoktur. Ben re’sen herhangi bir fatura kesmem ya da yönlendirmem mümkün değildir. Kanun hükmüne aykırı düzenlenen raporun hukuka uygun delil olduğundan da bahsedilemez Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum” dedi.

“Tek suçum Polatlar ailesinin şubesini açmam oldu”

Sanık Tolunay Topal, “İst Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin tek yetkilisi bendim. Bu şirketin yüzde 33’ü Sıla Doğu’nundur. Bu şirket aslında Dilan Polat markasının frenchchise’dır. Bu şube için herhangi bir bedel ödemedim. Bunu karşılığında Sıla’yı ortak ettim. Engin ve Dilan ile sosyal medya fenomeni olduğum için bu vasıta ile tanıştık. Benim tek suçum Polatlar ailesinin şubesini açmam oldu. Onlar ile alakam yoktur” dedi.

Engin Polat’a 65 yıl, Dilan Polat’a 32 yıl hapis istemi

Sanık Engin Polat hakkında hazırlanan 4 ayrı iddianamede “Zincirleme şekilde vergi usul kanununa muhalefet” suçundan 14 yıldan 65 yıla kadar, Dilan Polat hakkında hazırlanan 2 ayrı iddianamede “Zincirleme şekilde vergi usul kanununa muhalefet” suçundan 7 yıl 6 aydan 32 yıla kadar, baba Sezgin Polat hakkında hazırlanan 4 ayrı iddianamede “Zincirleme şekilde vergi usul kanununa muhalefet” suçundan 13 yıldan 66 yıla kadar, muhasebeci Ahmet Gün hakkında hazırlanan 5 ayrı iddianamede “Zincirleme şekilde vergi usul kanununa muhalefet” suçundan 15 yıl 6 aydan 80 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Sanık Alper Kürşat Polat hakkında ise “Zincirleme şekilde vergi usul kanununa muhalefet” suçundan 5 yıl 6 aydan 24 yıla kadar ve Tolunay Topal hakkında da, “Zincirleme şekilde vergi usul kanununa muhalefet” suçundan 4 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Elyesa Karatepe

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’ya olan ilgi her geçen gün artıyor Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO), oda üyelerinin dış pazarlarda daha güvenli ve doğru bir şekilde yer alabilmeleri için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından birçok yabancı heyetleri Manisa’da ağırlayan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası, Letonya Yatırım ve Kalkınma Ajansı heyetini de ağırladı. Uluslararası dev firmaların Manisa’ya yatırım yapması yabancı heyetlerin gözünü Manisa’ya çevirdi. Manisa TSO’da Letonya heyeti ile ’Ekonomik ve ticari ilişkiler istişare toplantısı’ düzenlendi. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Hizmet Binası’nda Letonya Yatırım ve Kalkınma Ajansı Yatırım Tanıtım Bölümü Başkanı Alise Barvika ve Letonya Cumhuriyeti İzmir, Aydın ve Manisa Fahri Konsolosu Olgu Hikmet Korkmaz’ın katılımlarıyla gerçekleşen toplantıda Letonya’da ve Baltık Bölgesinde mevcut çeşitli yatırım ve iş birliği fırsatları Manisa iş dünyasının seçkin temsilcilerine anlatıldı. Türkiye-Letonya ticari ilişkilerinin ve yapılabilecek ortak projelerin ele alındığı toplantıya Manisa TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çağrı Tuatay, Muhasip Üye Mehmet Baki Kılıç, Yönetim Kurulu Üyeleri Rıfat Sarı, Hüseyin Bezci, TOBB Manisa İli Oda ve Borsalar Akademik Danışmanı Prof. Dr. Mahmut Karğın, Genel Sekreter Filiz Kavaklı, Proje ve İş Geliştirme Koordinatörü Mehmet Can Çakar ve Manisa iş dünyasının seçkin temsilcileri katıldı. “İki ülke arasında ticaret hacmini arttırmak mümkün” Manisa’nın ekonomisini ve kültürel özelliklerini anlatan tanıtım filminin izlenmesi ile başlayan toplantının açılışında konuşan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Baltık bölgesi ve Türkiye’deki işletmeler arasındaki ticaretin gelişmesi, yatırım ve diğer iş birliklerinin arttırılmasını hedefleyen bilgilendirme toplantısının siz değerli üyelerimize ve yatırımcılarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Türkiye- Letonya arasındaki tarihsel derin ilişkiler ekonomik ve siyasi boyutları ile birlikte her geçen gün artarak devam etmektedir. Türkiye, Letonya’nın bağımsızlığını 1925 yılında tanıyan ülkelerden biri olmuştur. Baltıklardaki ilk Türk büyükelçiliği 1919 yılında Riga’da açılmıştır. Sovyetler Birliği Tarafından İlhak Edilen Letonya’nın bu durumunu tanımayan ülkelerden biridir Türkiye. 1991 Yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeniden bağımsızlığını ilan eden Letonya’yı tanıyan ülkelerin başında yine Türkiye gelmiştir. Nitekim 12 Temmuz 1994 yılında iki ülke arasında dostluk ve iş birliği anlaşması imzalanmıştır." dedi. "İki ülke arasında ticaret hacmini arttırmak mümkün" Bugün iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2023 verileriyle 670 milyon dolar civarında olduğunu kaydeden Yılmaz, "İhracatımız 433 milyon dolar, ithalatımız ise 241 milyon dolar seviyesindedir. Ülke olarak daha çok kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, kazanlar, makineler, mekanik cihazlar, aksam ve parçaları; demir ve çelikten eşya, motorlu kara taşıtları, aksam, parça ve aksesuarları, meyveler ve sert kabuklu meyveler ihraç etmekteyiz. Litvanya’dan ise demir çelik ürünleri; mineral yakıtlar, yağlar ve ürünleri, ağaç, ahşap eşya ve odun kömürü, hububat ve canlı hayvan ithal etmekteyiz. İki ülke arasında ticaret hacmini arttırmak mümkün. Manisa olarak sahip olduğumuz avantajlar buna yardımcı olabilir. Avrupa’da dördüncü büyük ekonomiye sahip Türkiye’ye en büyük katkıyı sunan illerin başında, Manisa’mız gelmekte. Manisa bu katkıyı sanayisi, ticareti ve tarımı ile birçok ilimizden daha iyi yapmakta. Öncelikli olarak uluslararası birçok kuruluş tarafından yatırım yapılabilir sıralamasında birinci olan organize sanayi bölgesine sahiptir. Manisa son iki yılda 5 milyar dolar üzerinde ihracatı ile ihracat sıralamasında 7. sıradadır. Ayrıca, İSO’nun her yıl açıkladığı en büyük 500 firması sıralamasında 2023 yılında Manisa’dan 33 firma bulunmaktadır. İkinci 500 sıralamasında ise 18 firmamız bulunmakta." diyerek Manisa’nın sanayi potansiyeli ve ihracat rakamlarından bahsetti. "Manisa bir köprü konumunda" Manisa’nın sanayinin yanında Türkiye’nin en önemli tarım şehirlerinden biri olduğunu da hatırlatan Yılmaz şunları söyledi: "Ülkemiz tarım verilerine baktığımızda; çekirdeksiz kuru üzüm ve sofralık çekirdeksiz üzüm üretiminde Türkiye’de 1. sıradayız. Zeytin ağacı sayısında, sofralık zeytin ve zeytinyağı üretiminde 1. sıradayız. Etlik tavuk ve hindi varlığında 1., yumurta tavuğunda ise 3. sıradayız. Tütün ve kekik üretiminde 2., tatlı patates üretiminde 1., salçalık domates üretiminde 3. sıradayız. Bunları çoğaltmak mümkün. Bu sayılarla toplam tarım ürünleri ihracatımız 1 milyar dolara yaklaşmaktadır. Kısaca Manisa, yetişmiş insan gücü, gelişmiş altyapısı, uyumlu ve hızlı çalışan kurumları ile ulusal ve uluslararası birçok büyük işletmeye ev sahipliği yapmaktadır. Kara, hava ve denizyolu taşımacılığındaki avantajları ve coğrafi konumu ile batı ve doğu, kuzey ve güney arasında köprü konumundadır. İşte bu nedenlerden dolayı Manisa olarak, Manisa Ticaret ve Sanayi odası olarak yapılacak her türlü ticari faaliyetin destekçisi olma arzusu içindeyiz. Bu vesileyle toplantımızın verimli geçmesini diliyorum. Ziyaretleri ve sunumları için Letonya Yatırım ve Kalkınma Ajansı Yetkililerine, Letonya Cumhuriyeti İzmir, Aydın ve Manisa fahri konsolosu sayın olgu hikmet korkmaz beyefendiye ve son olarak siz kıymetli üyelerimize katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum.” Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Letonya heyeti Manisa OSB’de bir dizi firma ziyaretlerinde bulundu.
Muğla Muğla Büyükşehir’den Felsefe ve Yaşam Akademisi Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Muğla Felsefe ve Yaşam Akademisi, yerel yönetimlerde bir ilk olarak felsefenin toplumsal yaşamla iç içe aktarılmasını sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2023 yılında faaliyete geçen Muğla Felsefe ve Yaşam Akademisi; ‘Felsefe için felsefe değil, yaşam için felsefe’ ilkesiyle; eleştirel, dayanışmacı, özenli düşünme biçiminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla çalışmalarına başladı. Patentini de alan akademi, toplumun felsefi düşünceye olan ilgisini artıran ve yaşam kalitesini geliştirmeyi amaçlayan etkinlikleriyle büyük beğeni topluyor. Teorik ve Pratik Felsefe olmak üzere iki temel alanda çalışmalar sürdürülen Muğla Felsefe ve Yaşam Akademisi’nde uzman felsefeci eşliğinde pratik felsefe alanında, akademisyenler ve uzman eğitmenlerin katılımıyla da teorik felsefe alanında birçok etkinlik gerçekleştirildi. Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Muğla Felsefe ve Yaşam Akademisi Muğla’nın her ilçesinde köylere dâhil ulaşarak felsefenin doğasında bulunan eleştirel düşünme biçimiyle tanışmayan çocuğun/bireyin kalmaması hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Kiraz: “Eleştirel düşünme biçimini toplumumuza kazandırmayı hedefliyoruz” Felsefe için felsefe değil yaşam için felsefe ilkesiyle çalıştıklarını belirten Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Felsefeci Selda Kiraz, “Felsefe ve Yaşam Akademisi teorik ve pratik felsefe olmak üzere iki temel unsur üzerine çalışmalarını inşa ediyor. Teorik felsefe alanında uzman kişileri davet ediyoruz, felsefi problemlerin arka planını öğreniyoruz. Pratik felsefe de ise her hafta felsefi bir problem etrafında düşünceler geliştiriyoruz. Bunları yaparken de temel amacımız şu, toplumumuzda giderek eksikliğini hissettiğimiz eleştirel düşünme biçiminin yerleşmesi. Felsefe bu topraklarda üstü kapatılacak, unutulacak kadar eski değil aslında. Bizler de akademimizle çeşitli filozofların yaşadığı Kıyı Ege boyunca felsefeyi tekrardan insanlarla buluşturmayı hedefliyoruz. Bu sebeple de felsefe için felsefe değil yaşam için felsefe ilkesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ‘Özgürlüğün Felsefesi’ Muğla’da konuşulacak Felsefe Kültür Sanat Derneği tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Sonbahar Buluşması ‘Özgürlüğün Felsefesi’ ana başlığıyla Muğla Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde yapılacak. Etkinlik 30 Kasım Cumartesi günü Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde gerçekleşecek. Etkinlikte ünlü filozof Jean Paul Sartre’ın eserlerinden yola çıkarak konuşmalar yapılacak. ‘Özgürlüğün Felsefesi’ ana başlığı ile yapılacak etkinlikte Prof. Dr. Aliye Karabük-Kovanlıkaya, Prof. Dr. Buket Korkut-Raptis, Prof. Dr. Ertuğrul Rufayi Turan ve Dr. Özgür Emrah Gürel konuşmacı olarak yer alacak. Cumartesi günü 10.30’da açılış konuşmaları ile başlayacak etkinlikte, Aliye Karabük-Kovanlıkaya ‘Kayıtsızlık, Keyfiyet ve Özgürlük’, Buket Korkut -Raptis ‘Etik Açıdan Özgürlük’ Ertuğrul Rufayi Turan ‘Niçinsiz Yaşam’, Özgür Emrah Gürel ise ‘Özgürlük ve Devrim’ konulu başlıklar hakkında konuşmalar yapılacak. Başkan Aras; “Toplumsal birçok sorunun kaynağı eleştirel düşünme biçiminin yaygınlaşmaması” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras eleştirel ve özgürlükçü düşüncenin doğduğu Muğla’da yerel yönetimlerde ilk olan Felsefe ve Yaşam Akademisi’ni kurmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi ve günümüzde toplumsal birçok sorunun kaynağının kalıplaşmış düşünceler olduğunu, eleştirel düşünme biçiminin yaygınlaşması gerektiğini belirtti.