SAĞLIK - 06 Kasım 2019 Çarşamba 10:16

(Özel) Organ nakli olan hastalar ikinci doğum günlerini pasta keserek kutladı

A
A
A
(Özel) Organ nakli olan hastalar ikinci doğum günlerini pasta keserek kutladı

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası dolayısı ile organ nakli olduktan sonra hayatlarına devam eden hastalarla bir araya geldi.

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası dolayısı ile organ nakli olduktan sonra hayatlarına devam eden hastalarla bir araya geldi. Organ nakli sayesinde ikinci kez hayata tutunan hastalar için ‘ikinci doğum günü pastası’ kesilirken, hastane yönetimi ve hastalar bu anlamlı günü birlikte geçirdi. Kalp nakli olan 67 yaşındaki hasta Nurettin Özırmaktepe ile 8 yaşındaki Hafsa Zeynep Koç da etkinlikte ikinci doğum günlerini kutlamak için pasta kesti.


3-9 Kasım Organ Nakli Haftası nedeni ile Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir dizi program düzenlendi. Günü ilk bölümünde, hastane konferans salonunda düzenlenen organ nakli bilinçlendirme seminerine Başhekim Prof. Dr. Kaan Kırali, Akciğer Nakli Birimi Klinik Şefi Doç. Dr. Erdal Taşçı, hastane yöneticileri, organ nakli olan ve organ nakli bekleyen hastalar ile hastaların yakınları katıldı. Organ bağışı konusunda yanlış bilinenlerin masaya yatırıldığı seminerde vatandaşların organ bağışı konusunda çok daha duyarlı olmaları gerektiği vurgusu yapıldı. Kalp naklinin bilinmesine rağmen akciğer naklinin neredeyse hiç bilinmediği kaydedilirken, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin kalp ve akciğer naklinde Türkiye’de üstlendiği öncü role dikkat çekildi. Nakilli hastaların sahneye çıkarak söz aldığı programda salona hitap eden 8 yaşındaki Hafsa Zeynep Koç’un konuşması, salonda duygusal anlara neden oldu. Bazı hastalar gözyaşlarını tutamadı.


Seminer sonunda Başhekim Prof. Dr. Kaan Kırali tarafından organ nakli operasyonu geçiren ve hayatlarına başarılı bir şekilde devam edenler ile organ nakli bekleyen hastalara hediye takdim edildi. Ardından da hastane tarafından, organ nakli sayesinde ikinci hayatlarına sımsıkı tutunan hastalar için Organ Nakli Haftası’na özel olarak hazırlatılan pasta kesildi. Pastanın mumları, hastanenin en küçük kalp nakli hastası Hafsa Zeynep Koç tarafından üflendi.



"Prof. Dr. Kaan Kırali: Esas amaç organ naklinde duyarlılığı tüm topluma yaymak"


Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kaan Kırali, günün önemine ilişkin İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Organ yetmezliğine bağlı hayat kalitesi düşmesi ve hayati tehlikenin, son yüzyılın belki de en önemli sorunu haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kırali, “Hastanemizde özellikle kalp ve akciğer nakli konusunda Türkiye’nin öncüsüyüz. Türkiye’de kalp nakillerinin en az üçte birini, akciğer nakillerinin de yaklaşık yarısını hastanemiz gerçekleştiriyor. Bu bağlamda, ülkemizin bu ciddi sağlık sorununa çok büyük bir çözüm ürettiğimizi düşünüyoruz. Ancak ülke bazında baktığınızda organ nakli sayıları çok az. Nakil yaptığımız hastalarla Organ Bağışı Haftası’nda bir araya geldik. Çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Burada tekrar hayata bağlanan, hayata dönen, hayata tutunan nakilli hastalarımızla bir arada olmak bizi çok duygulandırdı. Onların hissiyatlarını içimizde hissettik. Tabi ki esas amaç duyarlılığı tüm topluma yaymak. Toplumdaki bağışçı sayısının arttırılması için gerekli kampanyaları başlatabilmek, öncü olabilmek. İnşallah organ nakli yaptığımız bu hastalar da toplum içerisinde bizim birer elçimiz olarak bu işlerin ne kadar başarılı yapıldığını, sonuçlarının ne kadar iyi olduğunu tüm topluma göstererek, organ bağışına niyetlenecek vatandaş sayımızın arttırılmasına katkıda bulunacaklarını düşünüyoruz” diye konuştu.


Kalp nakli olan en küçük hasta 8 yaşındaki Hafsa Zeynep Koç, “Ben ameliyat olmadan önce oynayamadım, okuyamadım, okula gidemedim, dışarıya çıkamadım, hep öksürdüm. Ama sonunda kalp geldi, bana çıktı. Ben de ameliyatımı oldum ve sonunda okula gidiyorum” dedi. Kendisine organ nakli operasyonunu başarılı bir şekilde gerçekleştiren hekimlere teşekkür eden Hafsa, “Onlar beni ameliyat ettiler, beni hayata döndürdüler. Ama tek onların elinde değildi. Allah istedi, bana kalp verdi. Eğer beni yaşatmak istemeseydi yaşatmazdı, yaşatmak isteseydi yaşatırdı ve şu anda hayattayım, ayakta yürüyorum. Düşe kalka öğreneceğim, düşe kalka oynayıp zıplayacağım, okuyacağım” diye konuştu.



En büyük ve en küçük kalp nakli hastası bir arada


Türkiye’nin en yaşlı kalp nakli olan hastası unvanına sahip 67 yaşındaki Nurettin Özırmaktepe ise, “Buraya Halkalı’dan geldim. Tabi önce Allah bunu bize nasip etti. Bunun için de müteşekkirim ve teşekkür ediyorum hocama” dedi.


Bu sırada hastanenin en büyük ve en küçük nakilli hastalarıyla birlikte olmanın önemli bir mesaj içerdiğine dikkat çeken Başhekim Prof. Dr. Kaan Kırali, “Buradan çok önemli bir mesaj çıkıyor. Her türlü organ naklinin 7’den 70’e herkese yapılabildiğini, hiç kimsenin bundan muaf olmadığını ve herkesin eğer yaşayacak ömrü varsa bunun bir şekilde karşısına çıkacağını buradan anlıyoruz” ifadelerini kullandı.


Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer Nakli Birimi Klinik Şefi Doç. Dr. Erdal Taşçı ise, “Hastalarımıza tekrar nefes aldırabildiğimize inanıyoruz. Ayağa kalkan her hasta bizim için çok önemli. Çünkü onlar bizim hastalarımız değil, ailemizin bir parçası ve biz git gide, günden güne büyüyen bir geniş aileyiz” diye konuştu.


Akciğer nakli olan hastalardan Oktay Yüksel, “Ben akciğer nakli olalı 19 ay oldu. Daha evvel 24 saat oksijene bağımlı yaşıyordum. Nakilden sonra Allah’a çok şükür, hocalarımın sayesinde yeni bir hayata başladım. Şu anda gayet sağlıklı yaşantımı sürdürebiliyorum ve rahat nefes alabiliyorum” dedi. Bir diğer akciğer nakli hastası Sinan Gürsoy, “Ben de son 2 ayda 24 saat makinelere bağlıydım. Akciğer nakli maalesef vurgulanamıyor. İlaç prospektüslerinde dahi bütün nakillerin isimleri var, akciğer nakli yok. Bunların bir şekilde geliştirilmesi ve Türkiye’de organ bağışının ne kadar önemli olduğunu bir şekilde anlatabilmemiz gerekiyor” diye konuştu.



’İki kardeşe iki kalp nakli’


Her ikisi de kısa aralıklarla kalp nakli olan Leyla Çelik ve Adnan Ok kardeşler ise organ naklinin bambaşka bir duygu olduğunu anlattı. Abla Leyla Çelik, “Kardeşim kalp nakli beklerken, ‘Sen de kalp nakli olmak zorundasın’ dediler. Kardeşimi ilk duyduğumda zaten bir şok yaşadım. Onu yaşayınca benim durumum biraz daha kolay oldu. O çıktı, ben yattım. 2018 Eylül ayında nakil gerçekleşti. Gerçekten herkesin yapması gereken bir şey. İnsanı yaşatmak ne güzel. Ailelerle de görüşüyoruz” dedi. Adnan Ok ise insan hayatı kurtarmanın önemli olduğunu belirterek, “O insanlar Bulgaristan’dan gelmişti. O şekilde bağışladılar. Onlar sayesinde hayata tutunduk. Artık biz de onların evladı gibiyiz, görüşüyoruz. Gerçekten buraya düşmeden önce insan anlamıyor. Önemli olan buraya gelmeden anlamak. 8 ay bekledim ben. Çocuğum burayı benim evim olarak biliyordu çünkü beni hep burada gördü küçükken. Çok zor bir süreç. O yüzden bağışın yapılması çok önemli. Toprak olacağına hayat olsun. Bağış, duygusu anlatılmayacak bir şey. Kardeş olarak çok mutluyuz. Aileler için de çok zor. Herkese bir gün olacak ama en azından geride kalanlara bir hayat veriyor” şeklinde konuştu.


Günün devamında Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki birimlerin oluşturduğu futbol takımlarının katılımıyla düzenlenen futbol turnuvasının final turu gerçekleştirildi. Üçüncülük mücadelesinin ardından Teknik Servis ve Kardiyovasküler Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi, turnuvanın birinciliği için mücadele etti. Renkli maçı kazanarak kupaya uzanan taraf Teknik Servis oldu. Takımlar üçüncülük ödülünü Beşiktaşlı eski futbolcu Ali Cansun Begeçarslan, ikincilik ödülünü hastanede kalp nakli olan Varol Kanbur ve birincilik kupasını Kurucu Onursal Başhekim Prof. Dr. Cevat Yakut’un elinden aldı. Kupa seremonisi sırasında renkli görüntüler oluştu.


Organ bağışı gibi önemli bir konuda Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ailesinin kendisini misafir etmelerinden onur duyduğunu anlatan Ali Cansun Begeçarslan, “Organ bağışının hayat kurtardığı gerçeğini unutmayan ve böyle güzel bir organizasyon yapan tüm arkadaşları tebrik ediyorum. Burada olmak gerçekten büyük bir mutluluk. Bu konuda çok ihtiyacı olan insanlar oluyor. Organ bağışının, bir insanın hayatını kurtarmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Çok duyarlılık gerektiren bir konu. Ben bu konuda hassasiyet gösteren herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Ben de dahil, organ bağışının hayat kurtardığı gerçeğini unutmamamız gerekir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Okan Buruk: "En yakın rakibimize karşı 8 puanlık fark önemliydi" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Burak, Fenerbahçe ile puan farkını 8’e çıkarmanın çok önemli olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Galatasaray deplasmanda karşılaştığı Kayserispor’u 5-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Kayseri deplasmanı çok zor bir deplasman. Baktığımızda benim son 2 yılımda, ondan öncesi de var, Galatasaray burada maç kazanmıyordu. Bugünkü oyun içerisinde de objektif olarak değerlendirmek gerekiyor ki, Kayserispor oyuna iyi başladı, ilk yarıyı çok iyi oynadı. İkinci yarı 3-1’den sonra tabii ki bizim oyunun içerisinde daha rahatlamamız, hücumları daha etkili yapmamız bizim istediğimiz skora geldi ama Kayserispor’un da oyun olarak ne kadar güçlü olduğunu atlamamak gerekiyor. İyi oynadılar, iyi mücadele ettiler. Sinan hoca ve ekibini tebrik ediyorum. Belki çok erken bir tepki de oldu ama dediğim gibi Kayserisporlu oyuncuların hakkını vermek gerekiyor. Hem topa sahip oldular, hem pozisyona girdiler. Zaman zaman oyun içerisinde bizi zor duruma düşürdüler" diye konuştu. Oyuncularının yüksek konsantre ile oynadıklarını kaydeden Buruk, Fenerbahçe ile puan farkının 8’e çıkmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak; "Kazandığımız için mutluyuz, yolumuza devam ediyoruz. En yakın rakibimize karşı 8 puanlık fark çok önemliydi. Bunu yakaladık. En başta oyuncularıma teşekkür etmek istiyorum, üst düzey konsantrasyonla oynadılar. Galatasaray’a yakışır şekilde mücadele ettik. Sakatlıktan dönen oyuncularımız vardı, oyunun sonlarına doğru da onları koruma adına değişiklikler yaptık. Bizim için güzel bir maç, güzel bir akşam oldu. Yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Bolu Kahraman: “Bolu arması için elimden geleni yaptığımı düşünüyorum, vicdanım çok rahat” Boluspor Teknik Direktörü Arif Ufuk Kahraman, Kocaelispor maçının ardından, “Bolu arması için elimden geleni yaptığımı düşünüyorum, vicdanım çok rahat” dedi. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Boluspor, sahasında Kocaelispor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Boluspor Teknik Direktörü Arif Ufuk Kahraman, 80 dakika boyunca iyi futbol oynadıklarını belirterek, “Evimizde kaybettiğimiz için üzgünüz. Şimdi maçın hikayesine baktığımızda, neredeyse yarı bütçeyle kurulmuş bir Bolu takımı var. Ancak bunun 5-6 katı daha fazla bütçeyle kurulmuş, kaliteli oyunculara sahip bir Kocaeli takımıyla oynadık. Bence objektif olarak bakıldığında, Bolu takımının 70-80 dakika boyunca çok iyi futbol oynadığını görürsünüz. Ama tabii ki taraftarın da bir tepkisi var; sonuç bekliyorlar. 3 maçtır çok iyi futbol var ama sonuç yok. Taraftarlar tepkilerini kendilerince gösterebilirler, belki haklılar. Ancak bir yandan da güçlü bir oyun var. Hangi açıdan baktığınız önemli. Ben takımın oyunundan ve mücadelesinden memnunum” diye konuştu. “Çoğunlukla Kocaeli takımına yönelikti” Hakem kararlarını eleştiren Kahraman, “Son 15 dakikada hakemin kararlarına bakarsak, ne kadar haklı olduğu tartışılır. Verilen kırmızı kart ve oyundaki diğer kararlar, çoğunlukla Kocaeli takımına yönelikti. Hakem hakkında konuşmak bana yakışmıyor aslında. Bu konuda konuşmayacağım diye kendime söz vermiştim. Maalesef geçen hafta da son dakika oyuncu değişikliği yapıyorum. Hakeme, ‘Bekle, değiştireceğim’ diyorum. Ama duran topu kullandırıyor rakibe. Daha oyuncu yerine geçmeden oyun başlıyor ve oradan gol yiyoruz. İnanılır gibi değil. Sonuç olarak mağlubuz. Ama baktığınızda, Kocaeli takımına karşı net 5-6 pozisyonumuz var. Kocaeli takımı ise sadece yandan gelen ortalarla pozisyon bulmaya çalıştı. Kaliteli ayaklarıyla geldiklerinde ise golü buldular. Ama bu nereye kadar sürecek? Ben Bolu arması için elimden geleni yaptığımı düşünüyorum, vicdanım çok rahat. Söyleyeceklerim bu kadar. Kocaeli takımına başarılar dilerim” ifadelerini kullandı.
İzmir Stanimir Stoilov: "İyi bir maçla seneyi sonuçlandırdık" Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, seneyi güzel bir galibiyetle sonlandırdıklarını söyleyerek, "Bugün gerçekten güçlü bir takıma karşı önemli bir galibiyet aldık. Oyuncularım maçın başından sonuna kadar iyi bir performans sergiledi" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Göztepe, sahasında karşılaştığı Çaykur Rizespor’u 3-0 mağlup etti. Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Oyuncularının disiplinli bir şekilde ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Stoilov, "İyi bir maç ve sonuçla seneyi sonuçlandırdık. Takımım organize oldu. Disiplinli bir şekilde oynadık, oyuncularımız ne istediysek yaptı. Skor 2-0’a geldi, daha da iştahlıydık ve gol çabalarımız sürdü. Kabul ediyorum sakatlıklarla ilgili problem çok. Ancak oynayan oyuncularımız, sonradan girenler hırslı şekilde oynadılar. Bu bizim adımıza çok önemli. Göztepe olarak saha içi ve dışında iyi bir aileyiz. Bunu sürdürürsek tüm zorlukların üzerinden gelebiliriz. Aile olarak ekstra güç oluşturuyoruz. Şunu bilmeliyiz sezon bizim için bitmedi. Sezonun geri kalanı için çok çalışmalıyız" diye konuştu. Oyuna dahil olan her oyuncunun sahada her şeyini verdiğini belirten deneyimli çalıştırıcı sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Oyuncularımızın arzusu benim de rotasyon yapmam için öz güvenimi yüksek tutuyor. Çok genç ve iştahlı, hırslı grubumuz var. Örneğin İsmail ve Nilsen gibi tecrübeli oyuncularımız da takımı bir arada tutuyor. İyi bir takımız. Aslında deplasmanda kötü değiliz. Sonuçta 3 beraberlik ve 1 galibiyetimiz var. Ligde bütün takımlar bütün takımları yenebilir. Ama deplasmanda daha başarılı olmak adına mantalite üzerine çalışabiliriz. Mutlaka istikrara ihtiyacımız var. Transferde ise santrfor bölgesine ihtiyacımız var. Şu an tek santrforumuz sahada oynuyor. Fofana ve Kubilay toparlanma sürecinde. Juan’ın sakatlığı var, Solet’in sakatlığı var. Önemli eksiklerimiz var. Ön bölgeye takviye yapmalıyız. Ben 5-6 oyuncunun gelmesinden hoşlanmam ama sakatlıklardan dolayı transfer kaçınılmaz oluyor. Avrupa hedefini ben koydum, bu takımım çok yüksek hedeflere ulaşacağına inanıyorum, taraftarın atmosferine inanıyorum. Buna ulaşmak için her şeyimizi vereceğiz ama bu olur olmaz kimse garanti veremez."