POLİTİKA - 14 Temmuz 2021 Çarşamba 09:46

(Özel) 15 Temmuz Gazisi Ünal: “Bu milleti, bu devleti, bu bekayı beleş bulmadık beleş de teslim etmeyiz”

A
A
A
(Özel) 15 Temmuz Gazisi Ünal: “Bu milleti, bu devleti, bu bekayı beleş bulmadık beleş de teslim etmeyiz”

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbeci askerlerin ateş açmasıyla yaralanarak gazi olan Sabahattin Ünal, 5 sene sonra o gecede yaşadıklarını anlattı.

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbeci askerlerin ateş açmasıyla yaralanarak gazi olan Sabahattin Ünal, 5 sene sonra o gecede yaşadıklarını anlattı. Gazi Ünal, “Bu milleti, bu devleti, bu bekayı beleş bulmadık beleş de teslim etmeyiz. Bizim hududumuz şehitlerin kanlarıyla çizilmiştir onun için zor ve dar zamanlarda imkansızlıkları başarmayı bilen bir kişiyiz” dedi.



Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016’da yapılan hain darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde kalçasından vurularak gazi olan 62 yaşındaki Sabahattin Ünal, yaşadıklarını 5 sene sonra İhlas Haber Ajansı’na anlattı. “Bu milleti beleş bulmadık, kimseye teslim etmeyiz” diyen Sabahattin Ünal, dua ettikten sonra darbeci askerlere doğru koştuğunu ve kalçasından vurularak yere düştüğünü belirtti.



"Bu milleti, bu devleti, bu bekayı beleş bulmadık beleş de teslim etmeyiz"


Darbe gecesi nasıl haber aldığını anlatan Sebahattin Ünal, "Televizyonu açtım haber dinledim. TRT’deki sarışın bir bayan yurtta sulh konseyinin bildirisini okudu. “Eyvah” dedim, kalktım gittim arabamı çalıştırdım, FSM köprüsüne gidiyorum. Şile kavşağına kadar geldim. Orada baktım ki yol kapalı hiç hareket yok. Oradan döndüm, Çavuşbaşı’ndan inmeyi düşündüm. Orası da kapalı. Arabayı oraya istop ettim. Dedim “bunların bir hedefi var”, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hedeflerinde olduğunu biliyordum. Bunlar kesin o eve gelirlerdi. Oradan yürüdüm. Yaş itibariyle pırlanta gibi genç delikanlılar peşimden yetişemedim. Tam sürat koşuyla köprüye vardım. Benim kendi beynimde tasarladığım olay, askerlere yanaşıp “ülkenin bekasıyla oynamayın kışlanıza dönün” demekti. Ama köprüye vardığımda başlamışlar vatandaşa ateş etmeye. Yani hedef alarak, insanlarımıza birebir öldürmek için kurşun sıkarak. Keskin kılıç gibi olan bir dua vardı. Elimi açtım dua ettim ve yürüdüm. Bu milleti, bu devleti, bu bekayı beleş bulmadık beleş de teslim etmeyiz. Bizim hududumuz şehitlerin kanlarıyla çizilmiştir onun için zor ve dar zamanlarda imkansızlıkları başarmayı bilen bir kişiyiz" şeklinde konuştu.



“Kimsenin haberi yok. Hanıma, çocuklara dahi söylemedim”


Köprüde kendisiyle beraber vurulan bir genci anlatan Sebahattin Ünal," Bir genç beni bir adım geçti. “Oğlum ne yapıyorsun düz koşma, zikzak yap” demeye kalmadan çocuk vuruldu, o arada benim ona dönmemle birlikte sağ ayağımdan kurşun yedim. Biraz daha ilerledim gözümün önünden bir ateş savruldu. Ne olduğunu bilmiyorum tabii. Askerle karşı karşıyayken elimi kaldırdım askerin üstüne atlayacağım elindeki silahı almak için. O arada 4. kurşun ile vuruldum. Yere düştüm. İhlas Haber Ajansı’nın sergisinde de var. Sabah uyandım, bir hemşire ağzımdan oksijen aparatını aldı. “Ağabey senin kimsen yok mu kimse seni ziyarete gelmedi” dedi. Ben de “Kızım var ama kimsenin haberi yok. Hanıma, çocuklara dahi söylemedim” dedim. O anılar da insana duygusal anlar yaşatıyor. Aşağı yukarı 23 ay 18 gün tedavi sürecim oldu. O sırada işimden aşımdan oldum, bir tarafa gidemedim" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde Niğde’nin gastronomi turizmi geliştirilecek Sürdürülebilir Gastronomi Turizm ve Kalkınma Derneği; Niğde’nin gastronomi turizmini geliştirmek ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak amacıyla faaliyetlerine başladı. Gastro Nığde 2024 Derneği yönetim kurulu ve üyeleri düzenledikleri basın toplantısında derneğin amacını anlattı. Akademisyenler, turizmciler, işletmeler ve şeflerin yer aldığı dernek, yerel lezzetleri ve yöresel mutfağı ön plana çıkararak kentin gastronomi turizminde önde gelen bir destinasyon haline gelmesi için çaba gösterecek. Genel kurul sonrası başkan seçilen Rıdvan Toprak, Niğde’yi gastronomi alanında layık olduğu yere taşımak için faaliyetlerini gerçekleştireceklerini söyledi. Toprak; "Güneş Aladağlar’dan doğuyor, kadim lezzetler turizmle buluyor" sloganı ile yola çıktık. Niğde’de bu amaçla 2 kez dernek kuruldu yani çıraklık ve kalfalık denendi şimdi ustalık dönemindeyiz. Sizlerin de desteği ile Niğde’nin gastronomisini geliştirmek için faaliyetlerimizi sürdüreceğiz" dedi. Derneğin 76 üyesi ile faaliyetlerine başladığını söyleyen Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğretim Görevlisi İsa Serhan Cihangir, Niğde’nin değerlerini ortaya koymak için çalışmalar yapacaklarını kaydetti. Cihangir; "Niğde 10 bin yıllık geçmişe, çok önemli turizm kapasitesine ve gastronomi değerlere sahip olmasına rağmen ancak biliyorsunuz ki, istenilen düzeyde hak ettiği yerde değil. Bu nedenle, yerel yönetimlerimizin ve siz basın mensuplarının da desteği ile Niğde’nin hem turizm, hem kültür, hem de gastronomi noktasında hak ettiği yere adım adım ilerleyebilmesi noktasında bizler bir araya geldik. 76 üyeyle, bir aile bütünlüğüyle bu yolda hem Türkiye’nin gastronomi değerini hem de bize Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan da günümüze kadar miras kalan kentin gastronomi değerlerini ortaya koymak için adımlar atacağız" diye konuştu. "Coğrafi işaretli ürünlerin sayısını arttıracağız" Niğde’nin 5 yerel lezzetinin coğrafi işaretle tescillendiğini söyleyen Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğretim Görevlisi, Gastro Niğde Derneği Üyesi Şinasi Özmen ise kente özel ürünlerin coğrafi işaretle tescillenmesi için dernek olarak gerekli çalışmaları yapacaklarını aktardı. Niğde Turizm Otelcilik Lisesi Yiyecek İçecek ve Mutfak Bölümü Öğretmeni Mustafa Salman ise amaçlarının öğrencilerine temel eğitimleri verdikten sonra küçük yaştan itibaren staj çalışmaları ile sektöre hazırlamak ardından ise dernek bünyesinde kurulacak akademide daha kapsamlı eğitimler alması olduğunu ifade etti.