ASAYİŞ - 18 Nisan 2025 Cuma 11:18

"Orkinos - Bulut Operasyonu’nda gözaltına alınan 240 şüpheli adliyeye sevk edildi

A
A
A
"Orkinos - Bulut Operasyonu’nda gözaltına alınan 240 şüpheli adliyeye sevk edildi

Türkiye, İspanya, Almanya, Hollanda ve Belçika’da eş zamanlı gerçekleştirilen "Orkinos-Bulut" operasyonunda gözaltına alınan 240 şüpheli adliyeye sevk edildi. Operasyonda ele geçirilen uyuşturucuların bir kısmı, araçlar ve suç unsurları İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi’nde sergilendi. Öte yandan operasyonda ele geçirilenler havadan görüntülendi.


Türkiye, İspanya, Almanya, Hollanda ve Belçika’da Avrupa Polis Teşkilatı Europol ile düzenlenen eş zamanlı operasyon Avrupa’da büyük yankı uyandırmış, "Orkinos-Bulut" adı verilen denizaşırı polisiye soruşturma, Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesinde, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Interpol-Europol Daire Başkanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) tarafından ortak yürütülmüştü.


Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Hollanda, Almanya, İspanya ve Belçika polis teşkilatlarıyla İstanbul merkezli 23 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonda yakalanan 240 zanlının emniyetteki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrollerinin ardından şüpheliler, adliyeye sevk edildi. Operasyonda ele geçirilen uyuşturucuların bir kısmı, araçlar ve çeşitli suç unsurları İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi’nde sergilendi. Öte yandan operasyonda ele geçirilenler dron ile görüntülendi.



"Gençliğimizi ve geleceğimizi çaldırmayacağız"


İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız ise yaptığı açıklamada, “Orkinos Bulut operasyonu kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğümüzün koordinesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatlarıyla İstanbul merkezli 23 şehirde eş zamanlı olarak Avrupa’da Europol organizesinde Almanya, İspanya, Belçika ve Hollanda Polis teşkilatlarıyla birlikte yapılan 4 ayrı suç örgütüne yönelik operasyon kapsamında 240 şahıs gözaltına alınmış, toplamda 844 taşınmaz, 256 araç ve 86 şirket olmak üzere toplamda 13 milyar varlığına el konulmuştur. Operasyonlarımız kararlılıkla devam edecektir. Her zaman ifade ediyoruz. Gençliğimizi ve geleceğimizi çaldırmayacağız” dedi.



Operasyon 8 ay önce başladı


İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaklaşık 8 ay önce Türkiye ve Avrupa’daki uyuşturucu ağının deşifre edilmesi ve zanlıların yakalanmasına yönelik çalışma başlatmıştı.



4 büyük suç örgütü çökertildi


Çalışmaların ardından 4 büyük suç örgütünün kendi aralarında kullandığı kriptolu iletişim araçlarını ele geçiren ekipler, şifrelenmiş mesajları çözerek küresel uyuşturucu ağını ortaya çıkarmış, suç örgütlerinin Türkiye ve Avrupa’ya, Güney Amerika ülkelerinden deniz ve kara yoluyla kokain, İran ve Afganistan üzerinden eroin, Balkan ülkeleri üzerinden skunk ve Avrupa ülkeleri üzerinden ekstacy maddelerinin üretimini ve sevkiyatını yapmaya çalıştıklarını tespit etmişti.



Ülkelerin kolluk kuvvetleri ile ortaklaşa operasyon


Yapılan tespitlerin ardından İngiltere, Avustralya, ABD, Yunanistan, Sırbistan, Azerbaycan, Kosova, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Brezilya ve İran polis teşkilatlarıyla bilgi ve belge paylaşımlarına başlanmış, çalışmalara destek veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da zanlıların kimlik, adres ve karıştıkları suçlara ilişkin Avrupa Polis Teşkilatı Europol başta olmak üzere diğer ülkelerin adli ve kolluk kuvvetleriyle yazışmalar yapmıştı.


Çalışmaların tamamlanmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğünde kurulan kriz merkezinde İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın da katılımıyla başlatılan operasyonda, 9’u yurt dışında olmak üzere 240 zanlı gözaltına alınmıştı. Devam eden çalışmalarda 1’i yurt dışında 6 zanlı daha yakalanmıştı. Hollanda, Almanya, İspanya ve Belçika’daki operasyonlara Türk polisleri gönderilirken, İstanbul’daki kriz merkezinde ise Europol yetkilileri operasyonu takip etmişti. Türkiye ve yurt dışında ele geçirilen 21 ton 251 kilo uyuşturucu madde ile 3 milyon 320 bin tablet uyuşturucu haptan da sorumlu olan, aynı zamanda birçok farklı suça da karışan zanlılara yönelik gerçekleşen operasyonda uluslararası organize suç örgütlerinin MASAK tarafından şu ana kadar tespiti yapılan 681 taşınmaz, 127 araç, 113 şirketteki ortaklık payları ile şüphelilerin banka hesapları olmak üzere Türkiye’deki yaklaşık 13 milyar lira değerindeki mal varlığına el konulmuştu.



"Orkinos - Bulut Operasyonu’nda gözaltına alınan 240 şüpheli adliyeye sevk edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.