SPOR - 02 Şubat 2025 Pazar 21:21

Nefes kesen maçı Fenarbahçe kazandı! 9 kişi kalan Rizespor'u son dakikalarda yıktı

A
A
A
Nefes kesen maçı Fenarbahçe kazandı! 9 kişi kalan Rizespor'u son dakikalarda yıktı

Trendyol Süper Lig’in 22. haftasında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Çaykur Rizespor’u 3-2 mağlup etti.

Maçtan dakikalar 

7. dakikada Akintola’nın sol taraftan pasında Ali Sowe’un ceza yayı içinden vuruşunda meşin yuvarlak sağ üst köşeden ağlarla buluştu. 0-1

13. dakikada Ghezzal’ın sağ taraftan ortasında ceza sahası içine koşu yapan Akintola topu geriye çıkardı. Pozisyonu iyi takip eden Ali Sowe’un ceza sahası çizgisi üzerinden sert vuruşunda savunmaya da çarpan top, kaleci İrfan Can’ın solundan ağlarla buluştu. 0-2

21. dakikada Rachid Ghezzal’ın ceza sahası dışı sağ çaprazdan sert vuruşunda yerden sol köşeye giden meşin yuvarlağı kaleci İrfan son anda çeldi.

24. dakikada Szymanski’nin sağ taraftan kullandığı serbest vuruşta kale önünden Dzeko’nun kafa vuruşu sonrası meşin yuvarlak, savunmaya da çarparak az farkla kornere gitti.

42. dakikada Szymanski’nin sol taraftan kullandığı serbest vuruşta Skriniar’ın kale önünde kafa vuruşunda top filelerle buluştu. Hakem Burak Pakkan, VAR’dan gelen uyarı sonrası ofsayt gerekçesiyle golü iptal etti.

45. dakikada Kostic’in sol taraftan çizgiye kadar indikten ceza sahası içine ortasında savunmaya da çarpan topu kaleci Tarık çeldi. Dzeko’nun hareketlendiği meşin yuvarlağı Samet Akaydin son anda uzaklaştırdı.

45+5. dakikada VAR'dan gelen uyarı sonrası kenara gelen hakem Burak Pakkan, Olawoyin'in ceza sahası içinde Skriniar'ı düşürdüğü gerekçesiyle penaltı kararı verdi. İbrahim Olawoyin'i ikinci sarı karttan kırmızı kart ile oyun dışı kaldı.

45+8. dakikada penaltı vuruşunda Dzeko, meşin yuvarlağı kaleci Tarık'ın sol tarafından ağlara gönderdi. 1-2

45+11. dakikada Szymanski'nin pasında Fred'in ceza sahası içinden gelişine vuruşunu kaleci Tarık çeldi. Pozisyonun devamında Oğuz'un boş kaleye kafa vuruşunda top yandan dışarı gitti.

54. dakikada Tadic’in ortasında ceza sahası içine hareketlenen En-Nesyri’nin kafayla kale alanına gönderdiği topu alan Dzeko’nun dönerek vuruşunda meşin yuvarlak az farkla kalenin üzerinden dışarı gitti.

56. dakikada Dzeko’nun ceza sahası içi sağ çaprazdan yaptığı sert vuruşta top üst direğe çarparak oyun alanına döndü.

75. dakikada Szymanski’nin sol taraftan ceza sahası içine ortasında En-Nesyri’nin altı pas çizgisi üzerinden kafa vuruşunda kaleci Tarık topu kornere çeldi.

76. dakikada Dzeko’nun ceza sahası içi sağ çaprazdan sert vuruşunda top üst direkten oyun alanına döndü.

77. dakikada Oğuz Aydın’ın ceza sahası içi sol çaprazdan plase vuruşunda meşin yuvarlak üst direğe çarparak oyun alanında kaldı.

78. dakikada oyun çıkmak için kenara hareketlenen Rachid Ghezzal, üst üste gördüğü sarı kartlarla kırmızı kart görerek oyundan ihraç edildi.

79. dakikada Szymasnki’nin sol taraftan ortasında ceza sahası içinde En-Nesyri’nin kafayla indirdiği topta Talisca gelişine vurdu. Kaleci Tarık’tan seken topu Dzeko tamamlayarak meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 2-2

85. dakikada Talisca’nın uzak mesafeden vuruşunda top üst direğe çarparak dışarı gitti.

89. dakikada Tadic’in sol taraftan ortasında En-Nesyri, arka direkte kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 3-2

90+8. dakikada Tadic’in pasında topu alan Dzeko’nun ceza sahası içi sol çaprazdan vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. Hakem Burak Pakkan, VAR’dan gelen uyarı sonrası ofsayt gerekçesiyle golü iptal etti.

Hakemler: Burak Pakkan, Kerem Ersoy, Samet Çiçek

Fenerbahçe: İrfan Can Eğribayat, Diego Carlos (Cenk Tosun dk. 81), Milan Skriniar, Levent Mercan (Anderson Talisca dk. 61), Oğuz Aydın, Fred, Sofyan Amrabat (Dusan Tadic dk. 46), Filip Kostic (İrfan Can Kahveci dk. 72), Sebastian Szymanski, Youssef En-Nesyri, Edin Dzeko

Yedekler: Ertuğrul Çetin, Osayi Samuel, Çağlar Söyüncü, Alexander Djiku, İsmail Yüksek, Mert Hakan Yandaş

Teknik Direktör: Jose Mourinho

Çaykur Rizespor: Tarık Çetin, Mithat Pala, Samet Akaydin, Attila Mocsi (Dal Varesanovic dk. 90+7), Casper Hojer (Ayberk Karapo dk. 88), Amir Hadziahmetovic (Muhamed Baljbasic dk. 83), Giannis Papanikolaou, Rachid Ghezzal, İbrahim Olawoyin, David Akintola (Emrecan Bulut dk. 90+7), Ali Sowe (Vaclav Jurecka dk. 87)

Yedekler: Ivo Grbic, Canberk Yurdakul, Efe Geçim, Habil Özbakır, Doğanay Avcı

Teknik Direktör: İlhan Palut

Goller: Ali Sowe (dk. 7 ve 13) (Çaykur Rizespor) Edin Dzeko (dk. 45+8 Pen. ve dk. 79) Youssef En-Nesyri (dk. 89) (Fenerbahçe)

Kırmızı kartlar: İbrahim Olawoyin (dk. 45+7), Rachid Ghezzal (dk. 78) (Çaykur Rizespor)

Sarı kartlar: Mert Hakan Yandaş, Sofyan Amrabat, İrfan Can Kahveci, İsmail Yüksek, En-Nesyri (Fenerbahçe) Attila Mocsi, Ali Sowe (Çaykur Rizespor)

Yunus Kılıç - Samet Yalçın

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakarya’da uzlaştırma başarıyla işliyor: Her iki dosyadan biri mahkemeye gitmeden çözülüyor Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Uzlaştırmacılar Günü’ dolayısıyla düzenlediği özel programda, yargının yükünü hafifleten ve toplumsal barışı pekiştiren uzlaştırma sisteminin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzlaştırmacıların ceza yargısına sağladığı katkıların vurgulandığı etkinlikte, her iki dosyadan birinin mahkemeye taşınmadan çözüme kavuştuğu açıklandı. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘1 Haziran Uzlaştırmacılar Günü’ dolayısıyla etkinlik gerçekleştirildi. Sakarya Adliyesi’nde kurulan bilgilendirme standında vatandaşlara uzlaştırma sistemi hakkında broşürler dağıtıldı. Etkinliğe katılan Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, uzlaştırmacıların gününü kutlayarak görev yapan tüm uzlaştırmacılara teşekkür etti. Uzlaştırma sistemi, taraflar arasında adil, hızlı ve barışçıl bir çözüm üretmeyi hedeflerken; yargılamaya gitmeden çözüm bulunması, toplumsal uzlaşı kültürünü de güçlendiriyor. Adalet Bakanlığı’nın alternatif çözüm yöntemlerinden biri olarak uyguladığı uzlaştırma, mağdurun zararını telafi etme, failin sorumluluk almasını sağlama ve taraflar arasında empati kurma gibi hedefleriyle klasik ceza yargılamasının ötesine geçiyor. "Her iki dosyadan bir tanesini uzlaştırmayla sonuçlandırıyoruz" Sakarya’da halihazırda 486 uzlaştırmacı görev yapıyor. Şehirde 2022 yılında 3 bin 626, 2023’te 3 bin 762 ve 2024’te de 4 bin 697 uzlaştırma dosyası bakıldığı, 1 Ocak 2024 tarihinden beri uzlaştırma dosyalarının yaklaşık yarısının olumlu sonuçlandırıldığı belirtildi. Uzlaştırma kurumunun yalnızca yargının iş yükünü hafifletmekle kalmadığını, aynı zamanda toplumsal barışa da önemli katkılar sunduğunu belirten Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, "Tüm ülkede olduğu gibi adliyemizde de her iki dosyadan bir tanesini uzlaştırmayla sonuçlandırıyoruz. Uzlaştırma kurumu, yargının yoğun iş gücünü hafifleterek savcılarımızı ve mahkemelerimizi rahatlatmanın dışında, vatandaşlar arasında da husumetin oluşumunun engellenmesi ve kamu barışının sağlanması adına çok ciddi katkıları olan bir kurum. Bu yüzden sürekli aynı dikkat ve ciddiyetle bu kurumun yargı teşkilatımıza ve milletimize olan katkısının farkında ve bilincinde olarak yoğun tempoyla çalışmaya devam edeceğiz. Benim gözümde her uzlaştırmacı, bir ceza mahkemesidir hatta verdiği kararlar istinafı, temyizi olmadan, hiçbir şekilde dava konusu edilemeyen ve aradaki ihtilafı kökten çözen bir kurum. O yüzden ülkemizdeki uzlaştırmacı ordusu, ceza mahkemelerinin birer devamı gibi" diye konuştu.
Düzce Ediz Hun Düzceli oldu Düzce Belediyesi Haziran ayı meclis toplantılarının birinci oturumu meclis başkanvekili Av. Ali Dilber başkanlığında gerçekleştirildi. 34 gündem maddesi görüşülerek komisyonlara havale edilirken, Yeşilçam’ın usta aktörlerinden Ediz Hun ve eşi Berna Hun’a fahri hemşehrilik verilmesi maddesi oy birliği ile kabul edildi. Düzce Belediyesi Haziran ayı meclis toplantılarının ilki 34 gündem maddesinin görüşülmesi ile başladı. Meclis başkanvekili Av. Ali Dilber başkanlığında gerçekleşen toplantıda ilk olarak bir önceki meclis toplantı tutanak özeti oylandı. Ardından geçilen toplantının ilk gündem maddesinde üst yönetici kadrolarında ve birim müdürlüklerinde yapılan atamalar hakkında meclis üyelerine bilgi sunumu gerçekleştirildi. İl murakabe heyeti ve çiftçi mallarını koruma meclisine üye seçimi maddesi hukuk komisyonuna sevk edilirken, iştirak şirketleri olan firmalara yetki verilmesi maddeleri de kabul edilerek meclisten geçti. Türk sinemasının usta aktörü Ediz Hun ve eşi Berna Hun’a fahri hemşehrilik verilmesi maddesi oy birliği ile meclisten geçerken, ek ödenek konulması, imar ve şehircilik müdürlüğünde tarife değişikliği, pazaryeri tezgah tahsis bedelleri, seyahat kartları ve vize ücretlerine yönelik tarife değişikliği maddeleri de oylanarak Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edildi. Cumhuriyet Mahallesi Benzersiz Sokak isminin Pala Kemal Sokak olarak değiştirilmesi yönündeki gündem maddesi de Aile ve Sosyal İşler Komisyonuna havale edilirken, imar ile ilgili görüşülen diğer maddeler de imar komisyonuna havale edildi. Düzce Mobilya Kent Projesi kapsamında detaylı araştırma ve inceleme faaliyetleri yürütülmesi adına Çin Halk Cumhuriyeti’nin Foshan kentine gerçekleştirilecek çalışma ziyaretine gidecekler meclis üyelerinin oyları ile onaylandı.
Ankara MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Milli kaderimizin sevk ve idaresi dağlardan veya mağaralardan değil, başkent Ankara’dan temin edilecektir" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milli kaderimizin sevk ve idaresi dağlardan veya mağaralardan değil, başkent Ankara’dan, Cumhuriyet’in kurucu ilke, esas ve itibarıyla temin edilecektir" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Kurban Bayramı dolayısıyla tebrik mesajı yayımladı. Bahçeli, mesajında kurban ibadetinin Allah’ın rızasını ve lütfunu kazanmanın manevi imkanlarından birisi olduğunu belirterek, "Bu ibadetin derin manasını Hakk’a yakınlık, halka fedakârlık, garip gurebaya ferahlık şeklinde izah ve ifade etmek mümkündür. Allah’a şükrediyorum ki yeniden kurban ibadetini yapmaya ve bu ibadetin mükâfatı olan Kurban Bayramı’na nail ve vasıl olduk" ifadelerini kullandı. Bayramların hakiki anlam ve ruhuna uygun kutlanırsa darlık ve dargınlıkların tesir alanının zayıflayacağını aktaran Bahçeli, "İnancımızın ve insani değer yargılarımızın özünde sabır, sadakat, samimiyet ve sağduyu müessir ağırlıktadır. Bunun yanında sevgi ve saygıyla ihata edilmiş, iman ve iradeyle ibrası yapılmış hayat planımızın sosyal ve toplumsal bünyemizi madden ve manen geliştirip güçlendireceği muhakkaktır. Bunları hayatın her bölümüne bihakkın yaydığımız ve yansıttığımız sürece kalıcı huzur ve barış ortamının tesisine hiç kimse, hiçbir iç ve dış muhasım odak mani olamayacaktır. Türk milleti iyiliksever, barışsever, haksever, hayırsever, konuksever, vatansever özellikleriyle beşeriyet aleminde açık veya gizli hayranlık uyandırmaktadır. Bu nedenle hain kıskaçların ve husumete kadar varan kıskançlıkların hedefi olmaktadır. Kaldı ki bundan sonra da muhtemel ve olması beklenen menfi, melun ve mütehakkim karşı operasyonların seyir ve sürecinde herhangi bir erime ve eksilme olması söz konusu değildir. Milli birlik ve beraberliğin iç huzur ve kardeşlik ortamını elbirliğiyle savundukça kuşkusuz her neviden şer ve şirret operasyonların hücum ve hüküm etkisinden bahsetmek imkansızlaşacaktır" dedi. Türkiye’nin yeni bir yüzyılın kulvarında iddia ve iradeyle ilerleyiş kaydettiğine dikkati çeken Bahçeli, "Bu ilerleyişin başarı ve istikrarı, dahası lider ülke ve süper güç zirvesine tırmanılması aziz milletimizin ortak çabasına ve onurlu varlığına bağlıdır. Terörsüz Türkiye bu süreçte tarihi kazanım olacaktır. Her yöremizin, her insanımızın her günü bayram olarak yaşaması, kucaklaşma ve kaynaşmanın taçlanması insan haysiyetinin ve inanç hakkının gereğidir. Bayramlar, barışmanın ve bağışlamanın, aynı zamanda kalıcı anlayış ve ahlaki bağlanmanın muazzez ve muhterem dönemleridir. Bunun yanı sıra bayramlar, birlik ve dirlik membaı, dayanışma ve yardımlaşma mevhibesidir. Terörsüz Türkiye Türk milletinin ebedi bayramı olacak, istikbale ve istikbalin umut dolu nesline muazzam bir emanet tevdi edilecektir. Teessür ve teessüf dönemi kapanmalıdır. Tahrik ve tahakküm damarları kurutulmalıdır. Emperyalizmin kuklalarına, bozguncu mihraklara, karikatürleşmiş söylemlere, ezbere dayalı hamasi tekrarlara, karanlık niyet ve hain emellere Türkiye Yüzyılı’nda yer yoktur. Milli kaderimizin sevk ve idaresi dağlardan veya mağaralardan değil, başkent Ankara’dan, Cumhuriyet’in kurucu ilke, esas ve itibarıyla temin edilecektir. Bu kapsamda hepimizin ve herkesin hanesine tarihi sorumluluklar düşmektedir. Usul ve üslup kazalarına meydan vermeden, açık ve şeffaf biçimde, dayatma ve saklı gündemleri dışlayarak ülkemize ve ülkülerimize şuurla sahip çıkılmalıdır" ifadelerine yer verdi. Bayram ruhunun kökleşmesi, Türkiye’nin baştan ayağa bayram yerine dönmesi ile sivil ve demokratik siyasetin derinlik ve genişlik kazanacağını aktaran Bahçeli, şöyle devam etti: "Türk milleti büyük bir ailedir. Bu ailenin hiçbir şerefli mensubu ötekileştirilmemiş, hor ve hakir görülmemiştir. Kanlı ve kanunsuz silah ve hedeflerin aradan çekilip çıkarılmasıyla yeni yüzyılın muhteşem gücü Türkiye ve Türk milleti olacaktır. Dilerim ki, ihtiyacımız olan dirliğe, isteyip hedeflediğimiz birlik ve beraberliğe bayram günleri münasebetiyle ulaşır, bu kutlu dönem hatırına erişmiş oluruz. Bayram; kavuşmanın, kaynaşmanın ve kucaklaşmanın sıcacık tebliğidir. Bayram; kardeşliğin, dostluğun ve yakınlığın hiç değişmeyen adresidir. Bayram; güzelliğin, temizliğin ve samimiyetin yuvası ve himayecisidir. Ayrılığa ve ayrımcılığa karşı en güçlü ve kalıcı cevap bayramın manevi hikmetlerle dolu anlamında saklıdır. Bizi biz yapan, bizi köklerimize ve kimliğimize sımsıkı bağlayan bağlardan birisi de böylesi anlam dolu gün ve dönemlerdir. Türk milleti geçmişinden ve geleneklerinden aldığı ilham ve itibarla, imrenilecek milli ve manevi değer hükümleriyle yeni yüzyılın yolunu açmakta, kronik sorunlarından kurtuluş azim, inanç ve dirayeti göstermektedir. Bu durum hayranlık ve takdirle anılacak bir gelişmedir." Kara propagandalara, yalan haberlere, asılsız iddialara, iftira ve haksız suçlamalara rağmen mücadeleden taviz vermediklerini vurgulayan Bahçeli, "Kimsenin şüphesi olmasın ki Türk milletinin sözünü, değerlerini ve hedeflerini heyecanla taşıyoruz. Aziz millet varlığımızı, bağımsızlık onurumuzu ve bin yıllık kardeşlik hukukumuzu cesaretle savunuyoruz. Bayramda Allah rızası için kurbanlarımızı keseceğiz ama vatanımızı ikiye kesmeye, insanımızı doğramaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Vacip olan ibadetimizi yapmak için kurban vereceğiz ama millet varlığını kurban etmeye yeltenenlere müsamaha etmeyeceğiz. Haysiyetlerini rafa kaldırmış, milli ve insani değerlerini zihinlerinin mahzenine kapatmış seviyesizlere Türkiye’yi ve Türk milletini kurban ettirmeyeceğiz. Riya, inkâr ve hıyanetten yüzleri görülmeyen bedbahtlara geleceğimizi kurban vermeyeceğiz, insanımızı harcatmayacağız. Bilhassa bayramda yardımlaşma ve dayanışmanın artması, paylaşma ve bölüşmenin yaygınlaşması, dara düşenlere, yolda kalanlara ve zorda bulunanlara el uzatılması milli ve manevi görevimizdir. Acılarımızdan memnun olanlara, kayıplarımızdan sevinç duyanlara, bölünmemizi umutla bekleyenlere aradıkları ortamı ve özledikleri karanlık günleri göstermemek için bayram günlerindeki müşterek hissiyatımızla karşı durmalı; milli, ahlaki, vicdani ve kalbi değerlerle aşılmaz burç olmalıyız. Bin yıllık kardeşlik hukukuna kurulan komploların, vatan ve millet varlığına düzenlenen saldırıların, Türkiye’nin geleceğine gösterilen tahammülsüzlüklerin ilanihaye etkisiz kalabilmesi için başkaca bir seçeneğimiz olmadığı aşikârdır. Bu duygularla tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı kutluyor, hepsine Cenab-ı Allah’tan sağlık, saadet ve selamet dolu yıllar diliyorum. İstikrarsızlıklarla boğuşan Müslüman âleminin huzur, refah, adalet ve güvenliğe bir an evvel ulaşmasını niyaz ediyor, Türk-İslam coğrafyasında yaşayan kardeşlerimizin mübarek bayramını dualarımla birlikte tebrik ediyorum. Haç farizasını ifa ve icra eden kardeşlerimizi selamlıyor, ibadetlerinin kabul ve makbul olmasını niyaz ediyorum. Bayram tatilinde yollara düşen vatandaşlarımızın trafik kurallarına uymalarını can ve mal emniyeti bakımından önemli görüyorum. Kurban bayramımız mübarek olsun diyorum" dedi.
Antalya Antalya’da Dünya Çevre Günü’ne ’Plastik Kirliliğine Dur De’ teması damga vurdu Antalya Büyükşehir Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında "Plastik Kirliliğine Dur De!" temalı etkinlik düzenledi. Başkan Muhittin Böcek çevre yatırımlarını anlattı, sürdürülebilir gelecek vurgusu yaptı. Böcek, "Geleneksel belediyecilik anlayışının dışına çıkarak, kısa vadeli değil geleceği düşünen bir yerel yönetim vizyonuyla hareket ediyoruz" dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir dizi etkinlik düzenledi. Kutlamaların ilk adresi, Büyükşehir Belediyesi Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi oldu. Burada "Plastik Kirliliğine Dur De!" temasıyla gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yaptı. Başkan Böcek konuşmasında, çevrenin herkesin ortak değeri ve en kıymetli hazinesi olduğunu vurgulayarak, "Ancak sadece bireysel çabalarla bu sorunları çözemeyiz. Başta hükümetler olmak üzere yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve tüm kurumların ortak akılla hareket etmesi son derece önemlidir" dedi. "Geleceği düşünen vizyonla hareket ediyoruz" Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak çevre dostu projelere aralıksız devam ettiklerini dile getiren Başkan Böcek, "Geleneksel belediyecilik anlayışının dışına çıkarak, kısa vadeli değil geleceği düşünen bir yerel yönetim vizyonuyla hareket ediyoruz" dedi. Bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de ilk kez uygulamaya alınan Elektronik Gemi Denetim Sistemi, kurulan Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi, 53 megavat kurulu güce sahip Güneş Enerji Santralleri, biyokütle tesisleri ve çatısında ilk depolamalı GES kurulan kamu binası gibi yatırımları örnek gösterdi. "İklim Dostu Kuruluş Belgesi ve çevreye öncülük" Türkiye’de ilk kez Belediye ve ASAT binasına verilen TSE onaylı İklim Dostu Kuruluş Belgesi’ni hatırlatan Başkan Böcek, ayrıca zirai ilaç ambalaj atıklarıyla mücadelede öncü olan Çevre Dostu Çiftçi Kart projesine, hayalet ağ olarak bilinen deniz atıklarıyla mücadele çalışmalarına, kurulan 8 gemi atık alım tesisine, deniz süpürgesi ve atık alım gemisine, kapasitesi artırılan 36 atıksu arıtma tesisine ve 805 kilometrelik kanalizasyon hattına da dikkat çekti. "233 Mavi Bayraklı plajla dünya lideriyiz" Antalya’nın 233 Mavi Bayraklı plajla dünyanın en fazla mavi bayrağına sahip kenti olduğuna vurgu yapan Böcek, arıtma tesisi çıkış suyunun tarımda değerlendirilmesinden 2 milyonu aşan fide-fidan dikimine, kurakçıl peyzaj uygulamalarından sünger kent modeline kadar birçok çevreci uygulamanın ulusal sınırları aşarak uluslararası alanda da takdir gördüğünü kaydetti. "24 çevre ödülü, 2025 Çevre Başkenti unvanı" Son 6 yılda ulusal ve uluslararası alanda 24 çevre ödülü kazandıklarını dile getiren Böcek, Asya Belediye Başkanları Forumu tarafından Antalya’nın 2025 yılı Çevre Başkenti ilan edilmesinin de önemli bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Böcek, bu unvanın Antalya’nın çevre alanındaki kararlılığını ve örnek niteliğindeki çalışmalarını tescillediğini belirtti. "Atamızın izindeyiz" Konuşmasının sonunda çevre duyarlılığı konusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün örnek liderliğine değinen Başkan Böcek, "Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı, Dünya Çevre Günü’nü ilan etmeden 42 yıl önce, Atamız Yalova’daki köşkte bir çınar ağacının dalı kesilmesin diye binayı temelinden kaydırmıştı. Biz de bu anlayışla, başta Antalyamız olmak üzere daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için azimle çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Konuşmaların ardından Başkan Böcek, etkinlik alanındaki çevre temalı sergiyi gezerek çevre gönüllüleri ve katılımcılarla sohbet etti.
İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda mehteran gösterileri başladı Milli Saraylar Başkanlığı tarafından geleneksel hale getirilen mehteran gösterileri yaz boyunca Dolmabahçe, Topkapı ve Yıldız Sarayı’nda gerçekleştirilecek. İlk gösteri ise Dolmabahçe Sarayı’nda yapıldı. Çok sayıda vatandaş ise gösteri ilgiyle izledi. Milli Saraylar Başkanlığı tarafından düzenlenen mehteran gösterileri; Dolmabahçe, Topkapı ve Yıldız Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Mehteran Birliği’nin tarihi marşları, yaz boyunca üç sarayın avlularında sergilenecek. Gösteriler, yaz boyunca haftanın üç gününde planlandı. Salı günleri Dolmabahçe Sarayı’nın Hazine Kapısı önünde, çarşamba günleri Topkapı Sarayı’nın Babüssaade girişinde, perşembe günleri ise Yıldız Sarayı’nın 1. avlusunda saat 11.00’de yapılacak olan gösteriler yaklaşık 30 dakika sürecek. İlk gösteri Dolmabahçe Sarayı’nda ziyaretçilerle buluştu İlk gösteri Dolmabahçe Sarayı’nın Hazine Kapısı önünde düzenlendi. Mehter geleneği, yerli ve yabancı turistle buluştu. Gösterilerde, ‘Segah Peşrevi’, ‘Şehzade Süleyman Marşı’, ‘Tarihi Çevir’, ‘Mehterhane-i Hakani Marşı’, ‘Ordu Marşı’ ve ‘Hücum Marşı’ gibi klasikleşmiş eserler seslendi. Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği; dönemin müzik kültürüne uygun kostümler, geleneksel enstrümanlar ve profesyonel müzisyenlerle sahne aldı. Tarihi kostümler, disiplinli yürüyüşler ve yüksek ritimli marşların yer aldığı gösteri vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. "Mehter Marşı’nın sesini duyunca bu tarafa doğru yöneldik" Mehter Marşı’ndan çok etkilendiğini ifade eden Sevim Koçaş, "İstanbul’u gezmeye Avusturya’dan geliyoruz. Bu üçüncü gelişimiz. İstanbul’u çok seviyoruz. Buraya da şu an tesadüfen geldik. Aslında Adalar’a gitmek için gelmiştik. Ama Mehter Marşı’nın sesini duyunca bu tarafa doğru yöneldik. Mehter Marşı’nın sesi bambaşka bir şey. O sesi duymak bile insanın içinde bambaşka şeyleri çağrıştırıyor. Vatan manasını yurt dışında yaşayan Türkler daha iyi hissediyor. İnsan her zaman içinde olduğu şeyin kıymetini bilmiyor. Uzaktan bunu çok daha iyi hissedebiliyoruz. Şu sesi duymak, ezan sesini duymak ve bayrağı görmek bizde neleri çağrıştırdığını burada yaşayanlar belki de bizim kadar hissedemezler" dedi. "Çok duygulandım" Mehter Takımı izlerken çok duygulandığını ifade eden Tülay Duran ise, "Çok duygulandım çünkü tüylerim diken diken oldu. Bu anı yaşamak görmek gerçekten beni çok mutlu etti. Çok heyecanlandım. Çok güzel bir duygu. Bunu burada yaşadığım için çok güzel bir anı olarak kalacak. İnşallah bir daha geliriz. Türkiye’de yaşayanlar vatanın milletinin kıymetini bilsinler" diye konuştu. "Gurur verici bir durum" Mehter Takımını dinlediğinde tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen Zeynep Günaydın, "Bizim için gurur verici bir durum. Sesi bile gurur veriyor insana. Gerçekten insanın tüyleri diken diken oluyor. Çok güzel bir manzara. Daha önce bir kere denk gelmiştim. Çalıştığımız için fırsatımız olmuyor ama bugün gelmişken kaçırmak istemedik doğrusu" ifadelerini kullandı.