SAĞLIK - 21 Mart 2024 Perşembe 10:40

Merdiven altı ’Anestezi’ uyarısı: "Ölümle sonuçlanabilir”

A
A
A
Merdiven altı ’Anestezi’ uyarısı: "Ölümle sonuçlanabilir”

Anestezi uygulamalarının uygun noktalarda, ehil ellerde yapılmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Abdurrahman Tünay, “Mutlaka donanımı ve ekibi, sorgulamak lazım. Uygun olmayan şartlarda, uygun ekibin olmadığı yerlerde olabilecek bir komplikasyon ölümle sonuçlanabilir. Vatandaşlara Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmamış hiçbir yerde işlem yapmamalarını öneriyorum” dedi.


Doğuştan ya da sonradan edinilen rahatsızlıklar, tamamlayıcı tedaviler, estetik uygulamalar gibi birçok sebeple operasyonlar gerçekleştirilirken uzmanlar, işlemlerin uygun ekip ve yeterli donanımı sağlayan Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan merkezlerde gerçekleştirilmesinin önemini her fırsatta yineliyor. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği İdari Sorumlusu Uzm. Dr. Abdurrahman Tünay ile Prof. Dr. Veysel Erden ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen alanlarda yapılan işlemlerin hayati sonuçları olabileceğini anlattı. Uzmanlar, kişilerin geçirecekleri işlemlerde anestezi gerekliliği, hangi uygulamanın yapılacağı gibi durumlara uzmanların karar vermesi gerektiğini belirtirken vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu.



“Yeterli ekipman var mı, donanıma sahip mi, kişilerin sorgulaması lazım”


Vatandaşların sağlık hizmetlerini uygun noktalarda, ehil ellerden almaları gerektiğini aksi takdirde hayati problemlerle karşı karşıya kalabileceklerini söyleyen İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Anestezi Kliniği İdari Sorumlusu Uzm. Dr. Abdurrahman Tünay, “Anestezi gerekliliği hem hastadan kaynaklı hem de cerrahinin güvenli bir şekilde yapılması için gerekli. Çocuklarda ya da yetişkin birinde kişinin anksiyetesi olabilir hastanın bu korkuya bağlı anksiyetesini gidermek için bazen de cerrahi nedenlerle ağrı duymasın, güvenli bir cerrahi yapalım diye gereklilik doğabilir. Kişilerin sorgulaması lazım; alanda yeterli ekipman var mı, donanıma sahip mi, mutlaka değerlendirmek lazım. Anestezi yöntemi belirlenmesi, anestezistin kişinin anestezi alabileceğine uygunluk vermesi lazım, bunun dışında bu işlemlerin yapılması çeşitli sakıncalar doğurmakta, ölüme kadar giden sonuçlarla karşılaşmaktayız. Ekibin başı olan anestezi uzmanı mutlaka o işlemde olmalı. Hekim olmayan insanlar tarafından yapıldığında ki karşılaştığımız vakalardan bir kısmı bununla ilgili, hekim bile yok ortamda, hekimin bile anestezi uzmanı olması gerekiyor. Uzmanın hangi anestezi yöntemini kullanacağına ve hastanın anesteziye uygun olup olmadığını mutlaka değerlendirmesi lazım. Uygunsuz bir ortamda, uygun olmayan şartlarda ya da uygun ekibin olmadığı yerlerde olabilecek bir komplikasyon ölümle sonuçlanabilir. O yüzden çok dikkatli olmak lazım, mutlaka donanımı ve ekibi sorgulamak lazım. Vatandaşlara önerim şu; Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmamış hiçbir yerde işlem yapmamaları” şeklinde konuştu.



“Bir sürü komplikasyon olabilir, süreç ölüme kadar gidebilir”


Anestezi uygulamalarına yönelik bilgi veren Prof. Dr. Veysel Erden, “Ameliyatın şekline göre genel ya da bölgesel anestezi uyguluyoruz, bazı durumlarda ikisini birlikte uyguluyoruz. Çok önemli durumlar var, öncelikle hastanın değerlendirilmesi gerekiyor, bu hastanın yandaş hastalığı, kullandığı ilaçlar var mı, daha önce bir ameliyat olmuş mu, ilaç alerjisi var mı gibi birçok soruyu soruyoruz. Bunlarla ilgili bir takım laboratuvar tahlilileri yapıyoruz. Gerekli konsültasyonları, gerekiyorsa radyolojik incelemeleri yapıyoruz ve hastanın durumunu belirliyoruz. Daha sonra hasta ne ameliyatı olacak, nasıl olacak? Örnek vereyim; prostat ameliyatı açık da olabilir robotik cerrahi yöntemiyle de olabilir. Nasıl bir girişim yapılacak, ona göre anestezi yöntemi belirliyoruz. Birtakım branşların birlikte değerlendirdiği ve takip ettiği bir süreçten bahsetmek gerekiyor. Anestezi için belli bir donanım gerekli, ikincisi ekip. Sağlık Bakanlığı standartları var, bu çerçevede neler gerekli belirlenmiş durumda. Anestezi için mutlaka bir ekip, başında da anestezi uzmanı gerekli. Ekiple birlikte anestezi uzmanı, donanım olmadan anestezi yapılması sıkıntılı. Bir sürü komplikasyon olabilir, süreç ölüme kadar gidebilir. Bütün ameliyatlarda aynı titizliği gösteriyoruz. Kişiler önce ameliyat olacakları yeri belirlesinler, orada yeterli donanım, anestezi uzmanı var mı sorsunlar ondan sonra karar versin” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Saimbeyli ve Feke’de ’Kadınlar Günü’ çiçeklerle kutlandı Adana’nın Saimbeyli ve Feke Belediye Başkanları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadınlara çiçek hediye ederek günlerini kutladı. Feke Belediye Başkanı Cömert Özen ve Saimbeyli Belediye Başkanı Mahmut Dal eşleri ile birlikte ilçelerinde görev yapanlar başta olmak üzere Kuzey Adana’nın kadınlarının zorlu coğrafya da gösterdikleri emek ve çalışmaların büyük bir takdiri hak ettiğini ifade etti. Başkanlar, kadınların 8 Mart Dünya kadınlar Günü’nü çiçek vererek kutladı. Feke Belediye Başkanı Cömert Özen eşi Ayşe Özen ile birlikte ilçenin ilk kadın kaymakamı Feyza Yılmaz’ı da makamında ziyaret etti. İki daha sonra ilçede görev yapan kadınlara çiçek verdi. Başkan Özen " Feke Belediyesi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, ilçemizdeki tüm kadınlarımıza çiçeklerimizi sunduk. Bu özel günde, her biri hayatımıza değer katan, gücüyle ilham veren kadınlarımıza olan minnettarlığımızı bir kez daha ifade etmek istedik" dedi. Saimbeyli Belediye Başkanı Mahmut Dal eşi Hülya Dal ile birlikte ilçede kamu ve esnaflar olmak üzere tüm kadın çalışanların yanında yer alarak hazırladıkları çiçekleri hediye etti. Başkan Dal, "Kadınlar, sadece 8 Mart’ta değil, hayatımızın her anında sevgiyle, emekle ve fedakârlıklarıyla en değerli yerlerindedir. Onların varlığı, ailemize, toplumumuza ve geleceğimize güç katmaktadır. Saimbeyli Belediyesi olarak, kadınların hayatın her alanında daha güçlü ve daha mutlu olmaları için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta şehit ve gazi annelerimiz olmak üzere, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum" diye konuştu.
Çanakkale ’TCG Nusret’, 110 yıl sonra aynı rotada Çanakkale’deki ‘TCG Nusret’ Gemisi, 110 yıl önce Deniz Savaşları’nın önemli unsurlarından Nusret Mayın Gemisi’nin rotasını izleyerek, mayın dökülen hatta bu kez çelenk bıraktı. Nusret Mayın Gemisi, 8 Mart 1915 tarihinde Erenköy Koyu’nda sahile paralel döktüğü 26 mayın ile Çanakkale Deniz Zaferi’nin akışını değiştirdi. Nusret Mayın Gemisi, 8 Mart 1915 tarihinde Erenköy Koyu’nda sahile paralel döktüğü 26 mayın ile Çanakkale Deniz Zaferi’nin akışını değiştirdi. Nusret’in tarihte üstlendiği rolü ve önemini yaşatmak amacıyla 2011 yılında Gölcük’te aslına uygun inşa edilen TCG Nusret Mayın Gemisi, 110 yıl sonra tarihi anı bir kez daha canlandırıldı. Çanakkale şehir iskelesinden hareket eden TCG Nusret Mayın Gemisi, bu sabah 07.15’te mayın dökülen hatta doğru yol aldı. Saat 08.15’te 110 yıl önce mayınların dökülmeye başladığı Erenköy mevkiinde tören yapıldı. Törene, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ersin Aslan, Sahil Güvenlik Çanakkale Grup Komutanı SG. Yarbay Orhan Öğrenci ile askeri personel, davetliler katıldı. Nusret Mayın Gemisi’nin, Çanakkale Savaşları’nda çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten TCG Nusret Gemisi Komutanı Üsteğmen Ramazan Yıldız, "Çanakkale Savaşları’nın ilk aşamasını oluşturan 18 Mart Deniz Zaferi, dünya harp tarihine mal olmuş bir kahramanlık destanıdır. Bu zaferin kazanılmasında kuşkusuz en büyük pay, kahraman Nusret Mayın Gemisi’ne aittir. Hafif sisli ve yağışlı 8 Mart sabahı saat 05.00’te Yüzbaşı Hakkı Bey’in komutasında Nara’dan avara eden Nusret, Anadolu kıyısını izleyerek seyre başlamış ve Boğaz’ı kapatan mayın hatları arasından emniyetle geçerek karanlık liman mevkisine varmıştır. Nusret Mayın Gemisi, tam 110 yıl önce bu an, güvertesinde bulunan 26 mayını, ilerlemekte olduğumuz rota üzerinde ve aralarında yüzer metre olacak şekilde, deniz seviyesinin 4 buçuk metre altına dökmüştür. Bacasından mümkün olduğunca az duman çıkartmak için önlem alan Nusret, hiçbir düşman karakol gemisi tarafından tespit edilmeden 08.00’de Çanakkale önlerine demirlemiştir. Saat 10.00’a kadar süren sis ve yağmur, geminin Çanakkale Boğazı girişinde bulunan düşman karakol gemileri tarafından görülmesini engellemiştir. Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunan Seyit Onbaşı’nın tek başına sırtında taşıyarak namluya sürdüğü 215 okkalık mermi, İngilizlerin en büyük savaş gemilerinden biri olan Ocean Zırhlısının dümenini vurmuş ve bu durum düşman gemilerinin nizamını bozmuştur. Böylece 18 Mart 1915 günü, kahraman Türk topçusunun da desteği ile Nusret’in döşediği 11’inci hattı oluşturan 26 mayına çarpan Bouvet, Irressıstible ve Ocean zırhlıları batarken; Galuoıs, Suffren ve Inflexıble zırhlıları ise ağır yara alarak savaş dışı kalmıştır. Böylece 18 mart 1915 günü, itilaf donanması için bir hezimet iken, boğazın kahraman savunucuları için önemli bir deniz zaferi olarak tarihe geçmiştir. Nusret Mayın Gemisi’nin Erenköy Koyu’na kurduğu engel, Çanakkale’de büyük bir zafer kazanılmasını sağlamış ve tarihin akışını değiştirmiştir. Yüzbaşı Hakkı Bey’in komuta ettiği Nusret’in büyük katkısıyla kazanılan bu zafer; Türk askerine moral, Türk milletine sevinç kaynağı olmuştur. Müstahkem mevki Komutanı Cevat paşa, bu zaferi şu sözlerle ifade etmiştir: ’Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler’" dedi. Konuşmanın ardından Vali Ömer Toraman, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen tarafından 110 yıl önce mayın bırakılan noktaya çelenk bıraktı. Tören toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. Milli Savunma Bakanlığı’nın davetiyle bu yıl ki tören Siirt Şirvan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 9 öğrenci katıldı. Öğrencilerden Rumeysa Orhan, "Milli Savunma Bakanlığı’nın desteğiyle Çanakkale’ye gezmeye geldik. Burası bizim için önemli bir yer. Vatanımızı tanıdık. Milli Savunma Bakanlığı’na teşekkür ediyoruz. Bu imkanı bize tanıdığı için. Burayı çok merak ediyorduk, geldiğimizde unutulmaz bir an yaşadık. Çok mutluyum" dedi. Öğrencilerden Zeynep Dişli ise, "İlk defa Çanakkale’ye geldik. Buraları ilk defa gördük. Çok mutluyum" diye konuştu.