SAĞLIK - 06 Ekim 2024 Pazar 09:46

Mamografi ile ilgili söylenenlerden korkmayın: Erken teşhis için çok önemli

A
A
A
Mamografi ile ilgili söylenenlerden korkmayın: Erken teşhis için çok önemli

Meme kanserinin erken teşhisinde mamografinin en önemli tetkiklerden biri olduğunu belirten Genel Cerrah Op. Dr. Mustafa Arısoy, “Mamografi ile ilgili ‘kanser yapıyor, çok zararlı’ gibi söylemler var. Radyasyonun bilinen kanser oluşturma etkileri var tabii ki ama mamografi ile yapılan tetkiklerde alınan ışının dozu kanser oluşturacak boyutta değil. Dolayısıyla bu bir şehir efsanesi. Bu yüzden 40 yaşını geçen her kadın 2 yılda bir mamografi çektirmeli” uyarısında bulundu.


Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla ‘1-31 Ekim, Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı’ olarak belirlendi. Çakmak Erdem Hastanesi’nden Genel Cerrah Op. Dr. Mustafa Arısoy ise çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Meme kanserinin dünya ve Türkiye’de önemli bir problem olduğunu belirten Op. Dr. Arısoy, “2020 verilerine göre Türkiye’de 100 bin kadın hastaya kanser teşhisi koyuldu. Bunlardan 24 bini ise meme kanseri. Yaklaşık 4’ biri, bu çok yüksek bir oran” dedi.



“Kanser Erken Teşhis Merkezlerinde mamografi ücretsiz çekiliyor”


Meme kanseri 45-55 yaş aralığı hastalığı olduğunu ancak erken yaşlarda da görülebildiğini belirten Op. Dr. Arısoy, “Farkındalığının artıyor olması ise tedavi için elimizi biraz daha güçlendiriyor. Bilinç arttıkça erken teşhisi artıyor. Meme kanseri görülme oranları da artıyor. Mamografi, meme kanserinin erken tanısında en önemli tarama yöntemlerinden biridir. Memeye X ışını verilerek röntgen filmi çekiliyor. Sağlık Bakanlığının da bu konuda önerileri var. Özellikle 40 yaşından sonra kadınlar, mamografi ile tarama programına alınıyor. Bu konuda ciddi çalışmaları var. Kanser Erken Teşhis Merkezlerinde mamografi ücretsiz çekiliyor. Hiçbir risk faktörü olmadığında kadınlar 40 yaşından sonra, 2 yılda bir mamografi çektirmelidir. Bu süreyi çok fazla aşmamak lazım” açıklaması yaptı.



“Mamografi çekilirken verilen ışının dozu gitgide azalmış durumda”


Op. Dr. Arısoy sözlerine şunları ekledi:


“Mamografi çekilirken ışın alınıyor. Burada alınan ışının dozu ihmal edilebilir düzeyde düşük dozda radyasyon veriliyor. Radyasyonun bilinen kanser oluşturma etkileri var tabii ki ama mamografi ile yapılan tetkiklerde alınan ışının dozu kanser oluşturacak boyutta değil. Dolayısıyla bu bir şehir efsanesi. O yüzden biraz daha bilinçli olmak lazım. İnsanları bu tetkik kanser yapıyor diye olumsuz yönlendirmemek gerekiyor. Çünkü sağladığı erken teşhis ile hastalarda ölüm oranını düşüren en önemli tetkiklerden biri mamografidir. Ayrıca gelişen teknolojiyle mamografi çekilirken verilen ışının dozu gitgide azalmış durumda. Özellikle dijital mamografiler bu konuda minimum düzeyde radyasyon vererek hastaya bu çekimleri yapabiliyorlar. Tomosentez dediğimiz yeni yöntemler var. Ve teknolojinin ilerlemesiyle burada verilen ışının dozu gitgide azalıyor.”



“20 yaşından itibaren yılda en az bir defa meme kontrolüne gidin”


“Kadınlar adet dönemleri bittiğinde kendilerini düzenli olarak kontrol etsinler” şeklinde uyaran Op. Dr. Arısoy son olarak “Kitle gibi bir durum hissederlerse doktora başvursunlar. 20 yaşından itibaren yılda en az bir defa meme kontrolüne gitsinler. Kontrolde yapılan ultrasonda ise herhangi bir ışın ya da radyasyon alınmıyor, hiçbir şekilde çekinmesinler” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Pazarda 30 liraya kadar çıkan sebzeye 3 liraya alıcı bulamayan çiftçi ürününü sürdü Eskişehir’de bazı çiftçiler plansız üretim ve maliyetlerden dolayı ürünlerini hasat etmeden tarlalarını sürerken, pazarda fiyatı 15 lira ile 30 lira arasında değişen sebzeyi 3 liraya satamadıklarını belirtti. Eskişehir’de pazarda biber domatesinin kilogramı 15 ile 30 lira arasında değişirken, çiftçi 3 liraya alıcı bulamadığını dile getirdi. Hasat yapmayan bazı üreticiler, tarlada çürüyen sebzelerinin bir kısmını traktörle sürdü. Vatandaşın satın aldığı ile tarladan satılan ürün fiyatları arasında fiyat farkının ciddi düzeyde olduğuna değinen Yeşil Sakarya Üreticiler Birliği Başkanı Süleyman Buluşan, "Bu sene farklı bir yıl oldu. Üretimde çok büyük bir ekim fazlalığımız var. Her zaman söylediğimiz bir şey var; o da planlı ekim, planlı pazardır. Buradaki en büyük sıkıntı budur. Ürettiğimiz ürünü satamama gibi bir lüksümüz olduğu zaman üretici çok zor durumda kalıyor. Fiyatlar çok düşük kaldı. Vatandaşın yediği fiyatla bizim sattığımız fiyat arasında bir uçurum var. Pazarda 20 ila 30 lira olan biber veya 10 ila 15 lira olan domates, tarlada 3 liraya alıcı bulamadı." dedi. Tarlasındaki biberi hasat etmeden traktörle süren çiftçi Faruk Doğruparmak da plansız üretimden dert yandı. Doğruparmak, "Düzenli bir ekim olması lazım ki bizler ne yaptığımızı bilelim, ne ekeceğimizi bilelim" dedi.
Mersin İsrail’in saldırılarından kaçanları taşıyan 4. gemi de geldi İsrail’in saldırılarının ardından Lübnan’dan kaçan, aralarında Türk vatandaşlarının da yer aldığı farklı ülkelerden 426 yolcunun olduğu gemi, Mersin’in Silifke ilçesindeki Taşucu Limanı’na getirildi. Limana gelen 4. gemi ile bugüne kadar Mersin’e ulaşan kişi sayısının bin 400’ü geçtiği öğrenildi. İsrail’in Lübnan’a da saldırmasının ardından burada yaşayan başka ülke vatandaşları, hava yolu kapalı olduğu için deniz yolu ile Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı’na gelmeye devam ediyor. Daha önce 3 gemiyle Taşucu Limanı’na gelen çok sayıda yolcu, buradan ülkelerine gitti. Bugün ise 96 araç ile Türk vatandaşlarının da aralarında yer aldığı farklı ülkelerden 426 yolcunun olduğu gemi geldi. Limanda pasaport işlemleri yapılan yolcular daha sonra ya kendilerini bekleyenlerle ya da minibüs, taksi gibi vasıtalarda ülkelerine ulaşmak için havalimanlarına gitti. Lübnan’da İsrail’in saldırılarının devam ettiğini, kendisinin de işini bıraktığını belirten Yahya Nasr, ABD ve İsrail’in bir olduğunu, orada çocuklara, kadınlara ve insanlara hiçbir saygının olmadığını, sürekli vurduklarını söyledi. Savaş’ın çıkmasının ardından uçakların iptal edildiğine değinen Muhammet Fadak Hassas, "Son durum çok iyi değil. Çok büyük bir bomba attılar, sonra biz yola çıktık. Bir hafta bekledik, gemi geldi, çok şükür buraya geldik" dedi. Gemiyle gelen Türk vatandaşlarından Müsame Tosun ise her an bölgede bombaya maruz kalınacak bir durumun yaşandığını kaydetti.
İstanbul Emniyetten kritik operasyon: DEAŞ’ın bombacısı İstanbul’da yakalandı İstanbul polisi tarafından terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen operasyonda, örgütün bomba imalatçısı İstanbul’da yakalandı. 34 yaşındaki Suriye uyruklu Rami H. adlı örgüt üyesi tutuklandı. Edinilen bilgilere göre, terör örgütü DEAŞ’a yönelik üç gün önce kritik bir operasyon gerçekleştirildi. Kentte DEAŞ’la bağlantılı unsurların varlık gösterdiğine dair istihbarat alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube ile Terörle Mücadele Müdürlüğü (TEM) birimleri, örgütün bomba imalatçısı olduğu tespit edilen Rami H. (34) adlı teröristin İstanbul’da olduğu bilgisine ulaştı. DEAŞ saflarında bomba yapım aşamalarında görev aldı Söz konusu örgüt üyesi güvenlik ve istihbarat birimlerince yakın takibe alınarak adım adım izlendi. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından 3 Ekim’de gerçekleştirilen operasyonda, DEAŞ’ın bomba uzmanı yakalanarak gözaltına alındı. Yakalanan hücre üyesinin, çatışma bölgelerinde bulunan silahlı terör örgütleri ile bağlantılı olarak faaliyet gösterdiği ve İstanbul’da eylem arayışında olduğu değerlendirildi. Rami H.’nin, DEAŞ saflarında bomba yapım aşamalarında görev aldığı aktarılırken, Türkiye’ye Suriye’nin kuzeyindeki Kamışlı bölgesinden geçiş yaptığı tespit anlaşıldı. Bomba yapımını anlattığı video ortaya çıktı Yakalandıktan sonra sorgulanmak üzere İstanbul Terörle Mücadele Şubesine götürülen Rami H., çapraz sorguda çözüldü. Suçunu kabul eden DEAŞ üyesinin üzerinden ele geçirilen dijitallerde ise örgüt üyelerine oksijen tüplerinden ve su borularından nasıl bomba ve füze yapıldığını anlattığı video görselleri çıktı. Türkiye’deki bağlantıları araştırılıyor Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edilen Rami H., çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, Türkiye’ye gelen teröristin ülke içindeki bağlantılarının araştırıldığı da öğrenildi. Hangi tarihte yurda girip kimlerle temas kurduğu ve eylem arayışında olup olmadığı yapılacak detaylı incelemelerin sonunda belli olacak.