KÜLTÜR SANAT - 18 Eylül 2024 Çarşamba 11:15

Karaköy’de 66 yıl önce gereksiz yere yıkılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin tekrar inşa edilmesi için İBB arsa takası bekliyor

A
A
A

Karaköy’de 66 yıl önce yıkılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin ihya çalışmalarına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) engel olduğu ortaya çıktı.

 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile onaylanan ihya projesine rağmen cami inşasının bekletildiğini ifade eden Gazeteci Tolga Saçıkara, “Arazi İBB ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. İBB’ye ait olan ise büyük kısım. Kültür ve Turizm Bakanlığı 4 senedir ihya etmek istiyor, İBB’den bir türlü netice çıkmadı. Cami, siyasi kavgaya kurban gidecek bir eser değil, bir an evvel geri yapılması lazım” dedi. Öte yandan, caminin ihya edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün araziye karşılık İBB’ye birçok noktadan arsa teklif ettiği öğrenildi.

Karaköy’de 66 yıl önce gereksiz yere yıkılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin tekrar inşa edilmesi için İBB arsa takası bekliyor

Karaköy’de Fatih Sultan Mehmed döneminde ahşap tekke olarak inşa edilen yapı yıkılınca, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa kendi adını verdiği bir cami yaptırdı. 17. yüzyılda yaptırılan cami zamanla metruk hale dönüşünce de 1903 yılında Sultan Abdülhamid Han tarafından tekrar inşa edildi. Tarihi caminin yeninden inşasının ardından yanındaki binaya 5 yıl sonra Masonların Türkiye’deki ilk locası kuruldu. Binada masonluğun sembollerinden olan Hiram Usta ve Dul Kadın heykelleri yer alıyor. 1958 yılında ise ‘İstanbul Nazım Çalışmaları’ sırasında Yahudi Mimar Aron Angel’ın hazırladığı planlar sonucunda Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii bir kez daha yıkıldı. Kınalıada’da yeniden kurulmak üzere bütün taşları numaralandırılarak sökülen caminin iki parçası dışındaki bölümleri geminin yan yatması ile birlikte kayboldu.

Karaköy’de 66 yıl önce gereksiz yere yıkılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin tekrar inşa edilmesi için İBB arsa takası bekliyor

Vakıflar, İBB’ye tarihi caminin arazisine karşılık İstanbul’un birçok noktasındaki mülk teklif etti

2020 yılında 66 yıldır ihya edilmeyi bekleyen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin projesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile onaylandı. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yüzde 38, İBB’nin yüzde 61.70 mülk sahibi olduğu arazideki ihya çalışmalarına İBB’nin engel olduğu iddia edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, İBB’ye arazideki payına karşılık İstanbul’un birçok noktasından mülk teklif ettiği öğrenilirken, 4 yıldır yapılan tekliflerin İBB tarafından kabul edilmemesi tarihi caminin ihya çalışmalarına engel oldu. Yıkıldığı günden bu yana ihyası defalarca gündeme gelen eserin, masonik yapılar tarafından engellendiği de iddialar arasında yer aldı. Mehmed Şevket Eygi tarafından yazılan ‘Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı’ adlı kitapta Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin İstanbul’un en tezyinatlı camisi olduğu anlatılırken, kasten yıkıldığı da belirtildi.

Tarihte Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin bulunduğu, bugün ise boş kalan arazi havadan görüntülendi. Görüntülerde, tarihi caminin yanına inşa edilen Masonların Türkiye’deki ilk loca binasındaki Hiram Usta ve Dul Kadın heykelleri görüldü. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii arsa takasının ardından ihya edileceği günü bekliyor.

Karaköy’de 66 yıl önce gereksiz yere yıkılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin tekrar inşa edilmesi için İBB arsa takası bekliyor

“Masonların Türkiye’deki ilk locası”

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin yanına Masonların Türkiye’deki ilk locasının inşa edildiğini anlatan Gazeteci Tolga Saçıkara, “Sultan Fatih döneminde bir tekke olarak inşa edildi. Sonraki yıllarda atıl duruma düştü. 17. yüzyılda Merzifonlu Kara Mustafa Paşa burada bir cami ihya etti. Bu cami de zamanla metruk hale geldi. 1903 yılında Sultan Abdülhamid Han döneminde İtalyan bir mimar tarafından tekrar geri yapıldı. 5 sene sonra arkasında bulunan taş bina yapılıyor. Burası içinde Masonların Türkiye’deki ilk locası olduğu iddia ediliyor. Bunu nereden anlıyoruz? Hem farklı Mason localarının dergilerindeki kaynaklardan hem de ön tarafında Hiram Usta ve Dul Kadın’ın heykelleri var. Masonluğun büyük sembollerinden olan 2 tane heykel. Hatta Hiram Usta’nın heykeli, hilafet merkezi olan Topkapı Sarayı’nı işaret etmektedir. 1 sene sonra Sultan Abdülhamid tahttan indirildi. Ardından zaten mevcut durumlar yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

“Karaköy meşhur olduğunun aksine aslında çok mübarek bir yer”

Karaköy’deki binaların altlarında binlerce mübarek zatın haziresinin bulunduğunu belirten Saçıkara, “Karaköy aslında çok önemli bir yer. Hemen arka tarafta Yeraltı Camii var. Yeraltı Camii’nde 3 tane sahabe efendimiz var. İlk Hicri 48’de sahabe efendilerimiz buraya geldiler. Yani Peygamber Efendimizin (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) vefatından 38 sene sonra. Farklı kaynaklarda belirtildiği üzere buraya 200 bin asker civarı İslam ordu geldi. Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nün bir çalışması vardı; Bizans ve Araplar diye. Orada 200 bin gibi bir rakam geçiyordu. Fatih alınamıyor ama o dönemde Karaköy alınıyor. Birinci kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, burada binlerce sahabe efendimiz ve tabiin efendilerimizin bulunduğunu biliyoruz. Burası çok mübarek yerler, belki binaların altlarında onlarca mübarek zatın yeri var. Karaköy meşhur olduğunun aksine aslında çok mübarek bir yer. Binlerce Ashabı-ı Kiram haziresine veyahut tabiin haziresine ev sahipliği yapıyor. Karaköy’ün sembol eseri de aslında burada olması gereken Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii” şeklinde konuştu.

Karaköy’de 66 yıl önce gereksiz yere yıkılan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin tekrar inşa edilmesi için İBB arsa takası bekliyor

“Menderes yıkımlarını organize eden isim Aron Angel isimli Yahudi bir mimar”

Tarihi caminin Yahudi mimar Aron Angel tarafından yıkıldığını dile getiren Tolga Saçıkara, “Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii 1958 yılında yıkıldı. ‘Menderes Yıkımı’ diye bilinen yıkımlarda. Menderes yıkımlarını organize eden isim Aron Angel isimli Yahudi bir mimar. Bugün Bağdat Caddesi’ni yapan mimar. 2000’li yıllarda vefat etti. Onun hocası ise Henry Prost’tur. Prof. Semavi Eyice’nin sömürge mimarı dediği bir isim. İstanbul’u talan eden nazım çalışmalarını başlatan isim. Onun talebesi Aron Angel döneminde de Merzifonlu Kara Mustafa Camii yıkıldı. Buradaki parçalar aslında Kınalıada’ya gönderilecekti. Gemi yan yatmış ve iki parçası kurtarılmış. Kınalıada’da ihya edilmesi gündeme alındı ama olmadı, maalesef birçok parça denize gömülmüş oldu. Aslında burası Menderes Yıkımları diye adlandırılıyor ama o tarihte Adnan Menderes’in arka tarafında iş çeviren farklı isimler de görüyoruz. Mesela 1958 yılında burası yıkılırken, Menderes’in özel kalemi arkadaki Mason Locası’nın da üstadı olan Ahmet Zeki Korur. Caminin Ahmet Zeki Korur’un emriyle de yıktırıldığını iddia eden tarihçilerimiz var” diye konuştu.

“Kültür Bakanlığı 4 senedir tarihi camiyi ihya etmek istiyor ancak İBB’den bir türlü netice çıkmadı”

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii’nin ihya çalışmalarını İBB’nin engellediğini iddia eden Tolga Saçıkara, “2012 yılında burayı ihya etmek için merhum Kadir Topbaş döneminde bir planlama yapıldı. Birçok aksaklığa uğrayarak bekletildi. 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ihya edilmesi kararlaştırıldı. Burada şöyle bir sorun var; bölgenin üç tane kuruma ait olduğunu görüyoruz. İBB, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Beyoğlu Belediyesi’ne ait. İBB’ye ait olan büyük kısım. Yüzde 61.70 İBB’nin arazisi olarak görünüyor. Yüzde 0.3 ufak bir kısım Beyoğlu Belediyesi’ne ait görünüyor. Geriye kalan yüzde 38’lik kısımda Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait görünüyor. Burayı Kültür ve Turizm Bakanlığı 4 senedir ihya etmek istiyor. Yalnız İBB’den bir türlü netice çıkmadı. Farklı kurumlardan birçok yetkili ile görüştük, bu neticeye vardık. Hatta İBB’deki bazı arkadaşlar şunu iddia ettiler; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın 2028’de bir seçim yatırımı gibi burayı ihya etmek istediğini söylediler. Bu aslında siyasi kavgaya kurban gidecek bir eser değil. Bir an evvel geri yapılması gerekiyor. Karaköy’e ve İstanbul’a kazandırılması lazım” dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ER-VAK kadın komisyonundan eğitime destek Erzurum Kalkınma Vakfı tarafından organize edilen ve öğrenci velilerinin de destek verdiği hayır çarşısı Aziziye ilçesinde bulunan Ertuğrul Gazi İlkokulu’nda yapıldı. Büyük ilgi gören programa Aziziye İlçe Milli Eğitim Müdürü Nurullah Yavilioğlu, ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, ER-VAK Kadın Komisyonu Başkanı Nuran Çelenk ile kadın komisyonu üyeleri, okul müdürleri, vatandaşlar ve veliler katıldı. Konu ile açıklamalarda bulunan ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, ER-VAK’ın kuruluşundan bu güne eğitime destek konusunda programlar yaptıklarını, okul ziyaretlerini aksatmadan sürdürdüklerini, okullarda seminer, konferans gibi etkinliklerin yanında ihtiyaçların temininde destek sunduklarını, kitap dağıtımı yaptıklarını, tiyatro sergilediklerini, başarılı öğrencilere burs temin ettiklerini ifade etti. Bu eğitim öğretim yılında ilk etkinliklerini Ertuğrul Gazi İlkokulunda başlattıklarını söyleyen Güzel, ER-VAK Kadın Komisyonu öncülüğünde ve velilerin desteği ile yapılan çarşıda elde edilen gelirlerin okul aile birliğine bağış olarak verildiğini ifade etti. Bir hayli renkli ve hareketli geçen etkinliğin yapıldığı okul bahçesine Erzurum Gençlik Merkezi tarafından getirilen uzay küresi ve oyun platformunun çocuklar tarafından çok ilgi görmesi etkinliğe ayrı bir güzellik kattı. Ertuğrul Gazi İlkokulu Müdürü Çetin Şengül, açılış konuşmasında ER-VAK’ın böyle anlamlı bir yaklaşımla okullarına gelmesinden son derece mutlu olduklarını belirterek tek hedeflerinin ülkeye faydalı nesiller yetiştirmek olduğunu söyledi. Bundan sonraki etkinliklerini Kazım Yurdalan İlkokulun’da yapacaklarını hatırlatan Güzel, bu programın düzenlenmesinde emeği geçen Aziziye İlçe Milli Eğitim Müdürü Nurullah Yavilioğlu’na, okul müdürü Çetin Şengül’e, ER-VAK Kadın Komisyon Başkanı Nuran Çelenk ile okul öğretmenlerine, öğrenci velilerine, okul personeline, ER-VAK Kadın Komisyon üyelerine, katılımcılara ayrı ayrı teşekkür etti.
İstanbul Müstakil yaşam, şehir dışına kaçanlar için yeni seçenek oluyor Tuğbay Mimarlık Kurucusu İbrahim Halil Tuğbay, müstakil ev projelerine olan ilginin her geçen gün arttığını, bu evlerin hem şehir merkezine yakın konumları hem de enerji verimliliği sağlayan modern teknolojileriyle dikkat çektiğini belirtti. Yüksek konut fiyatları ve büyük şehirlerin sunduğu yaşam zorlukları, insanları doğa ile iç içe, daha geniş ve konforlu yaşam alanlarına yönlendiriyor. Özellikle bahçeli ve ferah evler, sundukları sakin yaşam tarzı ile iç göçü hızlandıran önemli bir alternatif haline gelmiş durumdadır. Bu evler, sürdürülebilir ve çevre dostu yapılarıyla da büyük bir avantaj sağlıyor. Tuğbay Mimarlık Kurucusu İbrahim Halil Tuğbay, büyük şehirlerde konut fiyatlarının yükselmesi ve yaşam imkanlarının zorlaşması, şehir sakinlerini kırsal bölgelere yönelmeye ittiğini, şehirlere yakın konumlanan müstakil evler, hem konforlu yaşam hem de enerji verimliliği ile dikkat söyledi. Tuğbay, akıllı ev sistemlerine sahip olan bu evler, doğa ile iç içe yaşamak isteyenler için önemli bir alternatif oluşturduğunu vurguladı. Büyükşehirlerden kırsala göç hız kazanıyor Konut piyasasındaki dalgalanmalar ve ekonomik belirsizlikler, büyük şehirlerde yaşamayı zorlaştırırken, kırsal bölgelere olan talep artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, geçen yıl 3,5 milyondan fazla kişi daha rahat yaşam şartları arayışıyla iç göç gerçekleştirdi. Bu göçlerin en büyük nedenlerinden biri, şehir hayatının getirdiği kalabalık ve gürültüden uzaklaşarak daha geniş ve konforlu konutlara sahip olma isteği oldu. Müstakil ev projelerinde büyüme trendi Büyükşehirlerin etrafındaki kırsal bölgelerde müstakil ev projeleri hız kazandığını ifade eden Tuğbay Mimarlık Kurucusu İbrahim Halil Tuğbay, "İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerin çevresinde yeni yerleşim alanları ortaya çıkıyor. Bu projeler, hem şehir merkezine yakın olmanın avantajını sunuyor hem de geniş yaşam alanları sağlıyor. Ayrıca, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik üzerine tasarlanan bu evler, yatırım açısından da cazip hale geliyor" dedi. Şehir fiyatlarına karşılık kırsalda villa sahibi olma fırsatı Tuğbay, kırsal bölgelerde villa projelerine olan ilginin arttığını belirterek, “Müstakil evlere olan talep artıyor çünkü insanlar aynı bütçeyle şehirde eski bir daire almak yerine, kırsalda daha geniş ve modern bir villa yaptırmayı tercih ediyor. Özellikle, yaşam maliyetlerinin artması ve büyük şehirlerdeki konut fiyatlarının fahiş rakamlara ulaşması, insanları bu alternatiflere yönlendiriyor. Şehirde istenen fiyatlarla kırsalda geniş ve konforlu bir villa yaptırmak mümkün hale geldi” şeklinde konuştu. Enerji Verimliliği ve Çevre Dostu Teknolojilerle Donatılmış Müstakil Evler İtalya’nın en prestijli ödüllerinden A’ Design Award and Competition 2024’te ödül kazanan Tuğbay, kırsal alanlarda yapılan müstakil evlerin modern teknolojilerle donatıldığını belirtti. Tuğbay, "Bu evler, güneş enerjisi sistemleri, su tasarrufu sağlayan teknolojiler ve akıllı ev çözümleri ile donatılıyor. Böylece hem çevre dostu bir yaşam sunuyor hem de enerji maliyetlerini önemli ölçüde düşürüyor. Müstakil evlerin bu şekilde donatılması, şehir merkezindeki apartman dairelerine kıyasla onları daha avantajlı hale getiriyor" ifadelerini kullandı. “Doğa ile iç içe geniş müstakil evler daha çok tercih ediliyor” İbrahim Halil Tuğbay, kırsalda yer alan geniş bahçeli müstakil evlerin sunduğu konforun cazibesine dikkat çekerek, “Büyük şehirlerdeki konut fiyatlarındaki artış, kırsal alanlara olan ilgiyi artırıyor. Şehir hayatındaki kalabalık, gürültü ve hava kirliliği gibi unsurlar, insanları doğa ile iç içe, sakin ve geniş yaşam alanları sunan alternatiflere yönlendiriyor. Bahçeli evlerin sunduğu yaşam tarzı, apartman dairelerinin sıkışıklığından uzaklaşmak isteyenler için cazip hale geliyor” diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Bandırma’da üniversiteliler için bilgilendirme standı açtı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, üniversiteyi okumak için Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’ni tercih eden gençlere; Bandırma’yı tanıtmak ve kolay adapte olmalarını sağlamak amacıyla stant açarak şehir içi ulaşım, sosyal etkinlikler ve öğrencilere sunulan belediye hizmetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’ne de kayıt olan gençlere okuyacağı şehir ve ihtiyaç duyacaklar alanlar hakkında bilgilendirerek kolay adapte olmalarını sağlamak amacıyla stant açarak tanıtım yaptı. Bandırma Cumhuriyet Meydanı ve Onyedi Eylül Üniversitesi Merkez Kampüsü’nde açılan stantlarda öğrencilere; tanıtıcı broşürlerle Balıkesir, Bandırma ve çevresinin güzellikleri anlatılırken bir yandan da ihtiyaçlarına yönelik çeşitli bilgilendirmelerde bulunuldu. Ayrıca şehir içi ulaşım, sosyal etkinlikler ve öğrencilere sunulan belediye hizmetleri hakkında detaylı bilgiler verildi. Standa büyük ilgi gösteren öğrenciler, gördükleri misafirperverlikten son derece memnun kaldıklarını ifade ederek öğrenci dostu bu yaklaşımdan dolayı Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a teşekkür etti. Stant görevlileri ise öğrencilere Başkan Ahmet Akın’ın selamını ileterek üniversite öğrencilerine her zaman kapılarının açık olduğunu ve her türlü ihtiyaçlarında yanlarında olacaklarını vurguladı. Bandırma Cumhuriyet Meydanı ve Onyedi Eylül Üniversitesi Merkez Kampüsü’nde 23 Eylül’e kadar hizmet verecek olan stantlar, gün boyunca ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.