SAĞLIK - 11 Nisan 2025 Cuma 12:37

Jinekolojik kanserlerde minimal invaziv cerrahi dönemi

A
A
A
Jinekolojik kanserlerde minimal invaziv cerrahi dönemi

Jinekolojik kanserlerin önlenmesinde teşhis ve tedavinin rolüne değinen Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri ve vulva kanserinde minimal invaziv cerrahi yöntemini anlattı.


Kadın kanserlerinde 4 farklı kanser türünün bulunduğunu söyleyen Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, "Rahim kanseri (uterus), rahim ağzı kanseri (serviks), yumurtalık kanseri (over), vulva kanseri (dış genital bölge) bu hastalıklar arasındadır. Rahim kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biridir. Rahim ağzı kanseri kadınlar arasında en sık görülen ikinci kanser türüdür ve kansere de yüzde 98 oranında HPV (insan papilloma virüsü) neden olmaktadır. Bazı HPV virüsleri vücudun savunma sisteminden güçlü çıkar ve rahim ağzı kanserine neden olabilir. Epitel hücrelerde ya da embriyonik döneme ait hücrelerde meydana gelen kontrolsüz bölünme ve çoğalma sonucunda yumurtalık kanseri oluşabilir. Vulva Kanseri (Dış genital bölge): Vulva; kadın üreme sisteminin dış görünüşünü kapsayan alana denilir. Bu bölgede yer alan dokuları oluşturan hücrelerin, anormal ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu tümör benzeri yapılar meydana getirmesi vulva kanseri olarak adlandırılır" şeklinde konuştu.


Bu etkenler kadın kanserlerine yol açıyor


Jinekolojik kanserlerin nedenlerinin hangi organda ortaya çıktığına bağlı olarak farklılık gösterdiğini ifade eden Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, "Tüm kadın kanserleri genetik geçiş, HPV gibi enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, korunmasız cinsel ilişki ve çok eşlilik, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, erken ya da geç menopoz ve obezite gibi etkenlerden kaynaklanır" dedi.


Kadın kanserlerinin hastalığın türüne ve evresine göre farklı belirtiler gösterdiğine değinen Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, "Menopoza giren kadınlarda kanama veya akıntı, adet düzensizliği, adet dışında kanamalar, cinsel ilişki sonrasında ağrı, karında ağrı, karında şişlik, vajen bölgesinde yara ve kaşıntı, yeme içme sorunları kadın kanserlerinin belirtileri arasında yer alır. Jinekolojik kanserlerde tanı ise görüntüleme yöntemleri, kan belirteçleri, smear, HPV DNA, kolposkopi gibi yöntemlerle konur. Tanı sonrası tedavi sürecinde ilaçlar, kemoterapi, radyoterapi, açık ve kapalı ameliyatların yeri mevcuttur" şeklinde konuştu.


Minimal invaziv cerrrahi tedavide avantaj sağlıyor


Toplumda kapalı ameliyat olarak da bilenen minimal invaziv cerrahi, vücutta minimum düzeyde hasar oluşturması hedeflenerek küçük kesiler yoluyla gerçekleştirilen kapalı ameliyat yöntemidir. Op. Dr. Fatih Mehmet Kaya, "Jinekolojik onkolojide kullanılan laparoskopik cerrahi, anestezi altında genellikle 0,3-1,5 cm arasında küçük cerrahi kesilerle yapılan bir cerrahi işlemdir. Karın bölgesine açılan kesiden vücut içine yerleştirilen ‘laparoskop’ denilen, ucunda ışığı olan fiber optik bir kamera sayesinde karın içi organların görüntülenmesi net bir şekilde sağlanabilmektedir. Bu sayede cerrah, monitör aracılığıyla ilgili bölgeyi rahatça görebilmektedir. Yapılacak cerrahi, işlem türüne göre yeterli sayıda diğer laparoskopik aletler karın bölgesinde yapılan küçük kesiler ve trokarlar yardımıyla karın içine yerleştirilir. İşlem yüksek çözünürlüklü bir monitörden izlenerek yapılır. Artan teknoloji ve gelişen laparoskopik aletler sayesinde minimal invaziv yöntemlerin rahim duvarı ve rahim ağzı kanseri tedavisinde kullanımı son zamanlarda giderek artmıştır. Yumurtalık kanseri tedavisinde de laparoskopik cerrahinin yeri vardır" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da gökyüzünü polisler ve çocuklar birlikte renklendirdi Erzincan Emniyet Müdürlüğü, Toplum Destekli Polislik faaliyetleri kapsamında 100 öğrenci için uçurtma şenliği düzenledi. Gökyüzüne yükselen uçurtmalarla çocukların mutluluğu renkli görüntüler oluşturdu. Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü, sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen etkinlikte, polis ekipleri öğrencilerle bir araya gelerek uçurtma uçurdu. 100 öğrenci için unutulmaz gün General Cihat Akyol İlkokulu ve Ortaokulu’nda öğrenim gören toplam 100 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, polisler ve öğrenciler gökyüzünü rengarenk uçurtmalarla donattı. Çocuklarla yakından ilgilenen emniyet personeli, öğrencilerin heyecanına ve neşesine ortak oldu. "Çocuklar geleceğimizin en kıymetli ışığıdır" Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü’nden etkinliğe ilişkin yapılan açıklamada, çocukların mutluluğunun her şeyin önünde olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: "Çocuklarımızla geçirdiğimiz bu güzel günde; onların heyecanına ortak olduk, gökyüzünü birlikte renklendirdik. Onlar için gökyüzü bir oyun alanı, bizler için ise çocuklar geleceğimizin en kıymetli ışığıdır. Şehrimizin güvenliğini sağlarken, yarınlarımızın teminatı olan yavrularımızla gönül köprüleri kurmaya devam edeceğiz." Etkinlik sonunda polis ağabeyleri ve ablalarıyla hatıra fotoğrafı çektiren öğrencilerin mutlulukları gözlerine yansıdı.
Erzincan Vali Aydoğdu: "Bilgi her yerden öğrenilir, irfan rehberlikle kazanılır" Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, eğitim yöneticileriyle bir araya gelerek gençliğin önemine ve eğitimin insani boyutuna dikkat çekti. Vali Aydoğdu, "Okullar sadece ders işlenen binalar değil, sevginin yeşerdiği yaşam merkezleri olmalı" dedi. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, il genelinde görev yapan okul müdürleri ve müdür yardımcılarıyla düzenlenen değerlendirme toplantısında buluştu. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal’ın da katıldığı programda, eğitimin geleceği ve genç kuşaklarla kurulması gereken iletişim modelleri ele alındı. "Gençler bugünün en kıymetli ortaklarıdır" Programda eğitimcilere hitaben bir konuşma yapan Vali Hamza Aydoğdu, gençlerin sadece geleceğin teminatı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Gençlerin bugünün de paydaşı olduğunu belirten Aydoğdu, "Onları anlamak, sadece söylediklerini dinlemek değil; hayallerine, kaygılarına ve dünyayı algılayış biçimlerine ortak olmaktır. Bizler, gençliğin enerjisini ve vizyonunu doğru kanalize edebildiğimiz müddetçe şehir ve ülke olarak menzile ulaşabiliriz" ifadelerini kullandı. "Kalbe dokunamazsak sadece bilgi yüklemiş oluruz" Eğitimde "insan" odaklı yaklaşımın önemine değinen Vali Aydoğdu, idarecilere önemli tavsiyelerde bulundu. Bir gencin hayatındaki en büyük şansın, onun yeteneğini fark eden bir öğretmen olduğunu söyleyen Aydoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir genci anlamak, ona ’sen değerlisin’ hissini verebilmekle başlar. Eğer biz okul müdürleri ve idareciler olarak çocuklarımızın kalbine dokunamazsak, onlara sadece bilgi yüklemiş oluruz. Oysa bizim ihtiyacımız olan; özgüveni yüksek, fikirlerine kıymet verildiğini hisseden ve vatanına aidiyet duygusuyla bağlı nesillerdir." "Okullar yaşam merkezi haline gelmeli" Bilginin dijital çağda her kanaldan öğrenilebileceğini ancak karakter eğitiminin rehberlik gerektirdiğini belirten Vali Aydoğdu, "Bilgi her yerden öğrenilir ancak irfan, edep ve karakter ancak doğru bir rehberlikle kazandırılır. Sizlerden ricam, okullarınızı sadece ders işlenen binalar değil, sevginin ve hoşgörünün yeşerdiği birer yaşam merkezi haline getirmenizdir" dedi. Vali Hamza Aydoğdu, konuşmasının sonunda Erzincan’ın eğitimi için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan tüm eğitim camiasına teşekkür etti.