ASAYİŞ - 02 Temmuz 2024 Salı 12:16

İstanbul’da sokak ortasında iki grup arasında çatışma çıktı: 3 yaralı

A
A
A
İstanbul’da sokak ortasında iki grup arasında çatışma çıktı: 3 yaralı

Arnavutköy’de aralarında husumet bulunan iki grup arasında silahlı çatışma çıktı. Olayda o esnada caddede bulunan yabancı uyruklu bir şahıs ve taraflardan 2 kişi yaralandı.


Olay, dün gece saat 23.15 sıralarında İslambey Mahallesi’nde gerçekleşti. İddiaya göre, daha önceden aralarında husumet olan Y.K. ve F.K. isimli şahıslar telefonla konuşurken tartışmaya başladı. Tartışmaya başka kişiler de dahil oldu. Bir süre sonra E.B.K. ve F.K. çalıntı bir motosiklet ile tartıştıkları Y.K.’yi vurmak için husumetlilerinin olduğu yere gitti. Cadde üzerinde husumetlileri olan Y.K.’yi gören şahıslar ateş açtı. Kendisine ateş açıldığını fark eden Y.K. de belindeki silahı çıkararak karşılık verdi. Y.K. hiç yara almazken saldırı maksatlı motosikletle olay yerine gelen E.B.K. ve F.K. yaralandı. Ayrıca o esnada orada olan ve olayla alakası olmayan 21 yaşındaki Mesut Khazni isimli şahıs ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaralıları hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri de çevrede güvenlik alarak olayla ilgili çalışma başlattı. Y.K. olay yerinde polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.


Y.K.’nin ifadesinde olayın kız meselesi yüzünden yaşandığını söylediği öğrenildi. Polis ekipleri hazırladıkları raporda olayın uyuşturucu ticareti kaynaklı olduğunu ön gördüklerini belirtti. Konuyla alakalı geniş kapsamlı soruşturma devam ederken, yanlışlıkla vurulan Mesut Khazni’nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.



İstanbul’da sokak ortasında iki grup arasında çatışma çıktı: 3 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ‘Deniz suyu kalp sağlığına iyi geliyor’ Denizdeki hidrostatik basınç ve suyun hareketli olmasının kan dolaşımını hızlandırarak kan basıncını düşürdüğünü ve kalp-damar sağlığı üzerine iyileştirici etki yaptığını söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Yaşan, “Yüzme vücuttaki hemen hemen her kas grubunu çalıştırarak kalp sağlığını iyileştirir, dolaşımı ve dayanıklılığı artırır” dedi. Deniz suyunun hayatımızı zenginleştiren, doğal şifa veren bir su olduğunu dile getiren Liv Hospital Samsun Kardiyoloji Kliniğinden Uzm. Dr. Mustafa Yaşan, deniz ve kalp sağlığı arasındaki ilişki hakkında bilgilendirmede bulundu. Dünya yüzeyinin yüzde 68’inden fazlasını kaplayan tuzlu suyun insan sağlığına faydalarının bilimsel olarak inceleme konusu olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Yaşan, insan vücudunun da benzer oranda bu değerli sıvıdan oluşmasının tesadüf olmadığını ifade etti. Uzm. Dr. Yaşan, deniz suyunun sağlığa faydalarını anlattı. “Deniz suyu dolaşım sisteminizi düzenler ve kalp sağlığınıza iyi gelir” Denizdeki hidrostatik basınç ve suyun hareketli olmasının kan dolaşımını hızlandırarak kan basıncını düşürdüğünü ve kalp-damar sağlığı üzerine iyileştirici etkisinin olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Yaşan, şu bilgileri paylaştı: “Yüzme vücuttaki hemen hemen her kas grubunu çalıştırarak kalp sağlığını iyileştirir, dolaşımı ve dayanıklılığı artırır. Su direnci havadan yaklaşık 44 kat daha fazla olduğundan denizde yüzmek, kalbi ve akciğerleri güçlendirmenin etkili bir yoludur. Yüzmek eklemlere fazla yük bindirmeyeceğinden her yaş ve fitness seviyesine uygundur. Sahilin sakin ortamı kan basıncını düşürmeye ve rahatlamayı teşvik ederek kardiyovasküler sağlığı daha da destekleyebilir. İster hafif bir yüzme, ister güçlü bir deniz egzersizi olsun, tuzlu suda olmanın kalp sağlığına faydaları önemli ve kalıcıdır.” “Deniz suyunun gençleştirici etkisi vardır” Deniz suyunun kişiyi yenilenmiş hissettirdiğini belirten Uzm. Dr. Yaşan, “Tuzlu sudaki yüksek magnezyum seviyeleri sayesinde denizin içinde veya yakınında olmak kaslarınızı ve sinir işlevlerinizi düzenlemenize, kan şekeri seviyenizi düzenlemenize ve hatta uykunuzu iyileştirmenize yardımcı olabilir. Bu çoğu zaman kendinizi yenilenmiş hissetmenize neden olur. Dalgaların ritmik sesleri aynı zamanda sirkadiyen ritminizi dengelemenize de yardımcı olur” dedi. “Cildinizi iyileştirir” Alkali bir su olan deniz suyunun magnezyum, çinko, demir ve potasyum gibi mineraller bakımından zengin olduğunu sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Yaşan, “Bu mineraller iltihabı azaltmaya, cildimizi korumaya ve her türlü sıyrık, kesik veya yarayı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Tuzlu su ayrıca selülit görünümünü azaltabilen lenf sıvısının akışını artırmada da etkilidir. Vücudumuzun çalışması ve gelişmesi için eser minerallere de ihtiyacı vardır. Öyle ki deniz suyu ihtiyacımız olan temel eser miktardaki besin maddelerinin çoğunu içerir. Bunlara magnezyum, manganez, kobalt, sodyum, kalsiyum, potasyum ve bor dâhildir. Ancak endişelenmeyin, bu eser mineralleri elde etmek için tuzlu su içmenize gerek yok. Denizin içinde veya yakınında olduğunuzda cildiniz tarafından vücudunuz tarafından emilirler” şeklinde konuştu. “Nefesinize iyi gelir” Denizde yüzmenin nefes alıp verirken hissettiğimiz tıkanıklığın açılmasına yardımcı olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Yaşan, “Deniz suyu saman nezlesi, sinüzit ve astım semptomlarını hafifletebilir. Bunun nedeni denizdeki tuzlu suyun iltihabı azaltması ve vücudunuzun kendi sıvılarını taklit etmesidir. Deniz havası yüksek tuz içeriğine sahip olduğundan aslında daha yoğundur ve bu da nefes aldıkça boğazınızı ve solunum sisteminizi temizleyeceği anlamına gelir. Sonuç olarak daha rahat nefes alınabilir ve daha kaliteli bir uyku uyumanıza neden olur. Deniz havasının nispeten daha serin olması nedeniyle gün içerisinde sizi daha uyanık ve enerjik tuttuğu da bilinmektedir” ifadelerini kullandı. “Deniz suyu sizi rahatlatır” Deniz suyunun rahatlatıcı etkilerine de dikkat çeken Uzm. Dr. Yaşan, şu bilgileri paylaştı: “Sahilde yalınayak yürürken hiç dünyayla barışık hissettiniz mi? ‘Topraklanma’ olarak bilinen bu olgunun bilimsel bir nedeni vardır. Serbest radikal formundaki pozitif elektronlar vücudumuzda birikebilir. Negatif yüklü kum ve tuzlu su ile doğrudan temas bunu dengeler. Bu nedenle sahilde olduğunuzda muhtemelen daha enerjik ve rahat hissedersiniz. Çoğumuzun doğal olarak denize çekildiğini hissetmemizin nedeni budur.” “Bağışıklık sistemini güçlendirir” Deniz suyunun bağışıklık sistemine olumlu etkileri olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Yaşan, “Deniz suyu bağışıklık sistemine, anemiye ve yüksek kan şekeri düzeylerine iyi gelir. Bu nedenle modern tıpta, özellikle bağışıklık sistemimize yardımcı olma özelliği nedeniyle artık her zamankinden daha fazla kullanılıyor. Ayrıca tuzlu su virüslere, bakterilere ve patojenlere karşı direncimizi arttırır” dedi. “Sindirim sistemine iyi gelir” Deniz suyunun sindirim sistemi için de bazı faydaları olduğuna değinen Uzm. Dr. Yaşan, “Az miktarda yutulan deniz suyu kalın bağırsağınızın temizlenmesine yardımcı olabilir. Tuzlu su içmenin neden olduğu bu uyarılmış bağırsak hareketi, detoks benzeri bir etki oluşturarak toksinleri, atık maddeleri ve mevcut parazitleri ortadan kaldırır” diye konuştu. “Deniz suyu sakinleştirir” Uzm. Dr. Yaşan, deniz suyunun psikolojik açıdan olumlu etkilerini ise şöyle açıkladı: “İster kumlu bir kıyıya hafifçe vuran su, ister deniz bariyerini döven büyük dalgalar olsun, suyun büyüleyici etkisi çoğu zaman kaygısız bir transa girmenize yardımcı olmak için yeterlidir. Suyun hem görsel hem de işitsel unsurlara sahip olması yumuşak bir odaklanmaya girmenize yardımcı olur; bu, farkındalık veya meditasyon uygulamaları sırasında meydana gelen türden bir şeydir.”
Gaziantep 10 yıldır süren şikayetleri 1 saatlik HoLEP ameliyatı ile son buldu 10 yıldır prostat sorunu nedeniyle idrarını yapmakta zorluk çeken 65 yaşındaki Adil Sarıbaş, LİV Hospital hastanesinde 1 saatlik kapalı yöntemle uygulanan prostat cerrahisi (HoLEP) ile sağlığına kavuştu. Erkeklerin korkulu rüyası olan prostat büyümesinin tedavisinde geliştirilen ve büyüyen prostatı tamamen çıkaran HoLEP yöntemi ile hastaların sağlığına kavuşmaları kolaylaşıyor. 10 yıldır prostat sorunu nedeniyle idrarını yapmakta zorluk çeken 65 yaşındaki Adil Sarıbaş, 1 saatlik kapalı yöntemle uygulanan prostat cerrahisi (HoLEP) ile sağlığına kavuştu. Yöntem ile ilgili bilgilendirmede bulunan Liv Hospital Gaziantep Üroloji Uzmanı Op. Dr. İbrahim Sarı, “Prostat, idrar yapma sıkıntısı başta olmak üzere cinsel hayatı da olumsuz etkiliyor. İyi huylu prostat büyümesinde yapılan açık ameliyatlarda hastanın tedavi ve ameliyat süreci uzun sürerken, son yıllarda oldukça sıklıkla başvurulan kapalı yöntem olan HoLEP sayesinde hastalar 1 saatlik bir işlemin ardından ameliyat kesiği olmadan gündelik hayatlarına dönebiliyorlar” dedi. Ameliyatın nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Op. Dr. Sarı, “HoLEP (Holmium Lazerle Prostat Enükleasyonu) iyi huylu prostat büyümesi (BPH) tedavisinde, ileri lazer teknolojisinin kullanıldığı güncel cerrahi bir yöntemdir. Prostat dokusunun tamamını temizleyip dışarı alabilen kapalı bir işlemdir. Büyük prostatlarda açık cerrahiye benzer sonuçlar veren konforlu bir yöntemdir” ifadelerini kullandı. HoLEP ameliyatının genel anesteziyle veya hastanın belden aşağısı uyuşturularak yapıldığının altını çizen Op. Dr. Sarı, “İşlem idrar kanalından kameralı özel aletlerle girilir. Büyüyen prostat dokusu dikkatli bir şekilde lazer ile kapsülden ayrıştırılır ve mesane içine atılır. Mesane içine atılan prostat dokusu başka bir aletle (morselatör) parçalanıp vakumlanarak vücut dışına alınır. Ardından hastaya sonda takılarak işleme son verilir. Çıkarılan prostat dokusu, muhtemel kanser varlığı araştırılması için patolojiye gönderilir” ifadelerini kullandı. “HoLEP ameliyatı hastanede yatış süresini kısaltıyor” HoLEP ameliyatının kazanımlarından bahseden Op. Dr. Sarı, “Prostatın tekrar etme riski yoktur, kan sulandırıcı kullanan hastalar için güvenlidir, kanama riski düşüktür, idrar yaparken yanma hissi (disüri) yaşanmaz, sertleşme problemi beklenmez. Çok kısa sürede sonda çıkarılır, hastanede yatış süresi kısadır” dedi. Op. Dr. İbrahim Sarı, 50 yaşın üzerinde her erkeğin senede bir defa üroloji uzmanına muayene olması ve PSA testi yaptırması gerektiğini tavsiye ederek, bu basit kan testi ile prostat kanserinin erken teşhis edilebileceğini ifade etti. “10 yıldır prostat sıkıntısı çekiyordum” HoLEP ile ameliyatının çok rahat geçtiğini dile getiren Adil Sarıbaş, ‘’Bu kadar yıl ameliyat için beklememeliymişim, artık rahat bir şekilde idrarımı yapabiliyorum. Dr. İbrahim Sarı ve ekibine çok teşekkür ederim’’ diye konuştu.
Batman Köy okulu öğretmenleri tatil değil, okullarındaki eksikleri gidermeyi tercih etti Batman’ın Sason ilçesinde köy okulunda görev yapan idareci ve öğretmenler, yaz tatilinde okulda kalarak okulun boyasını ve tamiratını yaparak yeni eğitim yılına hazırlıyor. Sason ilçesine bağlı Yücebağ Yatılı Bölge İlk ve Ortaokulu öğretmen ve okulun idarecileri, yaz tatilinde okulda kalarak okulun iç ve dış boyları ile sınıfları ve bahçedeki duvarları boyadı. Okuldaki atıl durumda olan sıra ve masaları tamir edip zımparalayarak tekrar boyayarak yeniledi. Ülke genelinde başlatılan tasarruf tedbirlerine destek sunmak için okul idaresi ve öğretmenlerinin bir araya gelerek atıl durumda olan sıra masaların tamiratını yaparak okulun tüm tadilatını yaptıklarını belirten Yücebağ Borsa İstanbul Borsası Yatılı Bölge İlk ve Ortaokulu Müdürü Hamdi Çelebi, yaz tatilinin başlamasıyla birlikte okulu 2024-2025 eğitim öğretim yılına hazırlamak için okulda kalıp çalışmayı tercih ettikleri söyledi. Çelebi, "Okulların tatile girmesiyle birlikte okulumuzda kalıp eksiklerimizi gidermek istedik. Yaptığımız çalışmalara okulumuzun eskiyen atıl durumda bulunan sıra ve masaları tekrar okula kazandırmak için çalışmalara başladık. Bu çalışmalarda kırık durumda olan masa ve sıraları tamir ederek zımparadan geçirerek vernikledik. Kuruyan masa ve sandalyelerimizi boyatarak yeni masa ve sıralara dönüştürdük. Bu sıra ve masalar tamamen atılacak durumdaydı. Biz, bunların tamamını okul bahçesine taşıyarak her türlü tamiratını yaparak tekrar okula kazandırdık" dedi. "Turizm bölgelerinde tatil yapabilirdik ama okuldaki işlerimizi yapmayı tercih ettik" Yaz olması nedeniyle bir turizm bölgesinde tatil yapmak yerine okulda kalıp okulu yeni eğitim öğretim dönemine hazırlamayı tercih ettiklerini aktaran Çelebi, "Okuldaki malzemeleri tekrar okula kazandırmak için tamamıyla gönüllü personellerimiz ile çalıştık. Malumunuz ülkemiz bir turizm bölgesidir. Bizlerde bu bölgelerimizden birine gidip tatil yapabilirdik, ancak okulda kalarak okulumuzun kırılan, dökülen, yıpranan yerlerini tamir ederek yepyeni bir görünüme kavuşturmayı tercih ettik. Bu çalışmalardan dolayı hepimiz çok mutlu olduk. Bu çalışmaları yapmamış olsaydık yeni masa ve sıralar almak zorunda kalırdık. Biz, yenilerini almış olsaydık bunlar tamamıyla çöp olacaktı. Bu durum hem ülke ekonomisine hem de okulumuzun ekonomisine büyük bir zararı olacaktı" diye konuştu. "Yaptığımız çalışmalarla 500 bin lira tasarruf sağlamış olduk" Ülkenin tasarruf tedbirleri başlattığı bir dönemde yapılan çalışmalar sayesinde 500 bin lira tasarruf yaptıklarına değinen Çelebi, sözlerine şöyle devam etti: "Biz, her şeyden önce öğrencilerimizi düşünmeliyiz. Çünkü bizler birer eğitimciyiz. Ülkesini en çok seven işini en iyi yapandır. Biz bu çalışmalar sayesinde ülke ekonomisine yaklaşık 500 bin Türk lirası katkı sağlamış olduk. Bunları tamir etmeseydik tamamıyla çöp olacaktı. Biz, bu çalışmalarla yarının büyükleri olan bu öğrencilerimizin de bu çalışmaları gördüğünde kendileri de bir makam, mevki sahibi olduğunda onlar da oralara sahiplenme bilinci oluşacağına inanıyoruz. Bu işlerimizi dışarıda yapsaydık, işçi tutsaydık en az 500 bin liraya mal olurdu bize. Biz yaptığımız için bu para devletimizin kasasında kalmış oldu. Emeği geçen bütün öğretmen ve personellerimize çok teşekkür ederim." "Öğrencilerimiz okula döndüğünde yeni bir alan hazırlamak için çalıştık" Okulların tatil olduktan sonra yeni dönemde öğrencilere güzel bir ortam hazırlamak için okulda kalıp çalışmalar yürüttüklerini dile getiren okulun rehber öğretmeni Kübra Çevik, "Okullar tatil olduktan sonra okulun gerekli yerlerinde çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar dahilinde eskiyen, kullanılamaz hale gelen okulun sıra ve masalarını çeşitli işlemlerden geçirerek yeni bir görünüme kavuşturduk. Bu çalışmalar dahilinde sınıflarımız da boyandı. Bu çalışmalarda yer aldığım için çok mutlu oldum" ifadelerinde bulundu.