GÜNDEM - 28 Mart 2025 Cuma 16:43

İstanbul Valiliği "Zimem defteri" geleneğini sürdürüyor

A
A
A
İstanbul Valiliği "Zimem defteri" geleneğini sürdürüyor

İhtiyaç sahiplerinin borçlarının ödendiği Osmanlı döneminden gelen "Zimem defteri" geleneği, Ramazan Bayramı öncesi İstanbul Valiliği koordinasyonunda yaşatıldı. Megakentin 39 ilçesindeki birçok bakkalın tuttuğu veresiye defterlerindeki yaklaşık 2,5 milyon liralık borç kapatılırken İstanbul Valisi Davut Gül, "Zimem defteri Osmanlı’dan günümüze kadar gelen bir gelenek. Amacımız; geleneğin duyurulması, yaşatılması ve başka hayırseverlerin de bizim aracılığımızla bayram öncesinde ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmaları. İnşallah fırsat buldukça bu projeleri yapmaya gayret edeceğiz" dedi.


İhtiyaç sahiplerinin borçlarının ödendiği Osmanlı döneminden gelen "Zimem defteri" geleneği, Ramazan Bayramı öncesi İstanbul Valiliği koordinasyonunda yaşatıldı. Hayırseverlerin katkılarıyla İstanbul’un 39 ilçesinde birçok bakkalın tuttuğu veresiye defterlerindeki yaklaşık 2,5 milyon liralık borcun bayram öncesi kapatılması sağlandı. Kağıthane’de yapılan bakkal ziyaretlerine katılan Kağıthane Kaymakamı Niyazi Erten ise Osmanlı geleneğinin yaşatılmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Esnaftan Sibel Çakmak ise geleneğin hem vatandaşlara hem esnafa katkıları olduğunu ifade ederken dükkanların camına, borçların kapatıldığına dair broşür asıldı.



"Amacımız, bu geleneğin duyurulması, yaşatılması"


İstanbul Valisi Davut Gül konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Zimem defteri bilindiği gibi Osmanlı’dan günümüze kadar gelen, yer yer yaşatılan bir gelenek. Zimem defteri özetle hayırseverlerin, ihtiyaç sahiplerinin borçlarını bakkaldaki defteri satın alarak kapattıkları bir sistem. Bunu görev yaptığımız her yerde yapmaya gayret ediyoruz. İstanbul’da da Ramazan ayı boyunca birkaç yerde hayırseverlerimizle yaptık. Bugün de Rams Türkiye olarak 100 tane bakkalda yapıyoruz. Amacımız; bu geleneğin duyurulması, yaşatılması ve başka hayırseverlerin de hem bizim aracılığımızla hem bireysel olarak kendilerinin yaparak bayram öncesinde ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmaları. İnşallah bizler de fırsat buldukça bu projeleri yapmaya gayret edeceğiz. Zimem defterinin yaşatılması ecdatla bağımızı kurmamızı sağlıyor" dedi.



"Bir elin verdiğini diğer el görmemiş oluyor"


Geleneğin yaşatılmasına destek veren herkese teşekkür ettiğini söyleyen Kağıthane Kaymakamı Niyazi Erten ise "Kağıthane ilçemizde 3 mahallemizde toplam 4 bakkal esnafımızı ziyaret ettik. Burada amacımız; zimem defteri geleneğini sürdürmek. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen güzel bir gelenek, ilk adıyla veresiye defteri. Bu gelenekte hayırseverler bu defteri satın alarak ihtiyaç sahiplerinin borçlarını ödemiş oluyor. Böylece bir elin verdiğini diğer el görmemiş oluyor, bu gerçekten çok kıymetli. Biz tabi 4 bakkal ziyaret ettik, çok eski defterler de vardı. Bu hayrın yapılmasında Rams Türkiye vesile oldu. Ama bakkal esnafın da elbette bu borçların makul hale gelmesinde çok büyük emekleri olmuştur. Gerçekte geleneklerimizi yaşatmaya devam etmeliyiz" diye konuştu.



İstanbul Valiliği "Zimem defteri" geleneğini sürdürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Otizm Aile Danışma Merkezi 1,5 yılda 250 çocuğa ulaştı Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Otizm Aile Danışma Merkezi 1,5 yılda 250 çocuğa ulaştı. Otizmli çocuklara özel eğitim, duyu bütünleme ve psikolojik destek sunulan merkezde ailelere de rehberlik hizmeti sağlandığı ifade edildi. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde yaklaşık 1,5 yıl önce kurulan Otizm Aile Danışma Merkezi, otizmli çocukların gelişimine katkı sağlarken, ailelere de rehberlik sunarak yaşam kalitelerini artırıyor. Otizm tanılı çocuklara yönelik ücretsiz hizmet sunan merkez, 0-72 ay arası çocuklara özel eğitim, duyu bütünleme ve psikolojik destek hizmetleri sağlıyor. Otizm Aile Danışma Merkezi’nden kurulduğu günden itibaren yaklaşık 250 çocuk, 5 bin seans özel eğitim, 2 bin seans duyu bütünleme, bin seans da psikolojik danışmanlık hizmeti aldı. "Otizmin tek tedavisi, erken ve yoğun özel eğitimdir" Otizm Aile Danışma Merkezi Sorumlusu Fizyoterapist Bilge Yıldırım, otizmin, yaşamın erken döneminde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu belirterek, her 36 çocuktan birinde görüldüğünü ifade etti. Yıldırım, "Otizmin tek tedavisi, erken ve yoğun özel eğitimdir. Bu yüzden Otizm Aile Danışma Merkezi’ni kurduk. Buradan 0-72 ay arasındaki çocuklarımız ücretsiz şekilde özel eğitim, duyu bütünleme ve psikolojik danışmanlık hizmeti alıyor. Sadece otizm spektrum bozukluğu tanısı olması, buradan hizmet almak için yeterli. Merkezimizde yaz dönemlerinde bahçe aktiviteleri ve geziler de düzenliyoruz. Burası, aslında yaşayan bir merkez. Çocuklarla birlikte aileler de tüm hizmetlerimizden faydalanıyor" dedi. Merkezi büyütmeye hedeflediklerini dile getiren Yıldırım, "Erken çocukluk döneminde yoğun ve düzgün özel eğitim alan çocukların yüzde 50’sinden fazlasında, otizm spektrum bozukluğunda azalma gözlenmektedir. Hatta çocuklar kendi yaşıtlarını yakalayabilmektedir. Bu yüzden erken tanı ve erken müdahale çok önemli" diye konuştu. "Çocukların kelime çıktıları çoğaldı" Çocuklarına yaklaşık 7 ay önce otizm tanısı konan ve 4 aydır Otizm Aile Danışma Merkezi’nde özel eğitim ve duyu bütünleme hizmetlerinden yararlanan Ayşe Kazan Üzgör de destekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Üzgör, "Özel çocuk olduğu için masrafları, eğitimleri gerçekten çok ağır oluyor. Eğitimleri farklı oluyor. Çok güzel bir destek. Öğretmenlerimizden ve eğitimlerden çok memnunuz. Çocukların kelime çıktıları çoğaldı. Çok memnunuz. İyi ki varlar, iyi ki bu merkezi açmışlar" diyerek düşüncelerini anlattı.