KÜLTÜR SANAT - 03 Kasım 2024 Pazar 09:27

İstanbul siluetinin kaybolan parçaları tamamlanıyor: Tarihi Yedikule Hisarı’nın ilk külahı takıldı

A
A
A

Fatih Belediyesi tarafından Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı Cihan Devleti ortak mirası olan Yedikule Hisarı, görsel ve tarihi kaynaklar ışığında restore ediliyor. İstanbul siluetini asırlarca süsledikten sonra 19. yüzyılda kaybolan külah çatılardan ilki, Koruma Kurulu onaylı proje doğrultusunda imalatı gerçekleştirilerek tarihi hisarın giriş kulesine takıldı. Minareler ve kubbeler şehri İstanbul’un eksilen unsuru tekrar yerini alırken, tarihi kuleye yerleştirilen ilk külah havadan görüntülendi.

Fatih Belediyesi’nin 2020 yılında Yedikule Hisarı’nda başlattığı kapsamlı restorasyon çalışması hız kesmeden devam ediyor. Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı Cihan Devleti Dönemi’ne ait nadir örneklerinden olan Yedikule Hisarı’nı meydana getiren kulelerin, görsel ve tarihi kaynaklarda külahlarının olduğuna işaret ediliyor. Osmanlı seyyahlarının 16. yüzyılda eliyle yaptığı tüm İstanbul tasvirlerinde de Yedikule’nin külahları görülüyor. Yüzyıllar boyunca Yedikule’nin anlatıldığı Batılı çizerler tarafından yapılmış gravürlerde de kulelerin konik külahlar ile örtüldüğü belirtiliyor. Fatih Belediyesi’nin titiz araştırmaları sonucunda ise, 19. yüzyılın ilk yarısında kulelerin üzerinde bulunan külahların tamamen ortadan kalktığı belirlendi. İstanbul siluetini asırlarca süsledikten sonra kaybolmuş parçalarından olan Yedikule Hisarı’nın külah çatılarından ilki ise Koruma Kurulu onaylı proje doğrultusunda imalatının gerçekleştirilmesinin ardından giriş kulesine takıldı. Minareler ve kubbeler şehri İstanbul’un, eksilen bir unsuru tekrar yerini aldı. Külahın aleminin ise altın varaklama işlemi tamamlandıktan sonra önümüzdeki günlerde takılacağı öğrenildi. Yedikule Hisarı’na takılan ilk külah havadan görüntülendi.

İstanbul siluetinin kaybolan parçaları tamamlanıyor: Tarihi Yedikule Hisarı’nın ilk külahı takıldı

“Gravürlerde görünen kulelerinin ilkini giriş kapısının üzerinde yerleştirerek tamamladık”

Yedikule Hisarı’na takılan külah ile ilgili konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, “Yedikule Hisarı, son 5 yıla varıncaya kadar 15 yıl kapalı kalmıştı. Kültür Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bu alanın tahsisini istedik. 2020 yılından itibaren burada bir bilim kurulu oluşturduk. Koruma Kurulu onaylı projeler doğrultusunda restorasyonlara başladık. Şehrin uzun süredir hafızasında yer almayan Yedikule Hisarı’nda bir taraftan restorasyonlar devam ediyor, hem de yerli ve yabancı turistler ziyaret ediyor. İstanbul için çok önemli bir kültür sanat alanı haline geldi. Tarihi gravür ve belgelerde Yedikule Hisarı’nın üzerinde kuleler bulunuyor. Bizde bu şehrin siluetini tekrar inşa etmek istedik. Gravürlerde görünen kulelerinin ilkini, giriş kapısının üzerinde yerleştirerek tamamladık. Restorasyon bir süreç meselesi. İnşallah her yıl bir veya iki kuleyi asli fonksiyonlarına uygun tamamlamış olacağız. Heyecanla, ekibimizle beraber çalışıyoruz. Fatih’te son 5 yılda kültürel mirasın ihyası konusunda çok önemli işler yapıyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlar tarafından da takdirle izleniyor. Bizans ve Osmanlı kültürel mirasını bütün ihtişamıyla sergileyen önemli alanlardan bir tanesi. Tekrar kentin turizm alanına girdi” dedi.

“Yedikule Hisarı’nın girişine külah taktık, üzerine de alem koyma aşamasına geldik”

Yedikule Hisarı’nın gravürlerinde külahların bulunduğunu belirten Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, “Yedikule Hisarı ile ilgili elimizde onlarca gravür var. Bu gravürlerin hepsinde külahlar görünüyor. Külahlar için tarihsel araştırma yapmaya başladık. Çok benzer bir örnek bulduk. Moldova’nın kuzeyinden Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1535 yılında yapılmış olan Bender Kalesi. Zaman içinde harabe haline gelmiş. Harabe kaleyle ilgili olarak İtalyanlar da bir proje geliştirmişler. Projenin akabinde Dünya Bankası, Moldova hükümetine yardımda bulunmuş. Kalenin ihyası gerçekleştirilmiş. Bütün külahlar üzerine koyulmuş ve bitirmişler. Elimizde, dünyada olan örnekler de var. Çin Seddi’nin de üzerlerinde görsel bütünlüğü sağlayacak şekilde çalışmalar yapıldığını da biliyoruz. Elimizdeki gravürlerden yola çıkarak Yedikule Hisarı’nın girişine endüstriyel çinkodan ahşap konstrüksiyonlu bir külah yaparak üzerine alem koyma aşamasına geldik. Külah yerde imal edildi ve vinçlerle kaldırılarak kulenin üzerine konuldu. Amacımız ise, anıt eseri ziyarete gelenlere bir kültürel bütünlüğü sunmak ve fotoğraflar yerine burada külahların olduğunu göstermek istedik. Bitirme aşamasına geldik. Alemi hazırlandı. Aleminde aynı camimizin alemi gibi altın varaklama için çalışmalar yapılıyor. İkisinin de alemi yerine çok kısa sürede, yılbaşını bulmayacak zaman içinde yerine konulacağını değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

İstanbul siluetinin kaybolan parçaları tamamlanıyor: Tarihi Yedikule Hisarı’nın ilk külahı takıldı

“Restorasyonu çok maliyetli ve zaman alacak”

Yedikule Hisarı’nın yaklaşık 16 bin kilometre alana sahip olduğunu söyleyen Sarı, “Tarihi yarımadadaki Sultanahmet, Gülhane Parkı’ndan sonra en büyük yeşil alana sahip bir alan. Duvarlarının uzunluğu yaklaşık 800 metre. Restorasyonu çok maliyetli ve zaman alacak. Kamu kaynaklarından belediye buraya belli bir bütçe ayırıyor. O bütçe mertebesinde anıt eserin restorasyonu devam ediyor. Dolayısıyla peyderpey bu külahların konulmasının doğru olacağını değerlendiriyoruz. Tabii ki kapsamlı araştırmalarımız yine devam ediyor. Bu esas bir kaynak sorunudur. Kaynak sorununu çözer ve kültürel altyapımızı da oluşturursak diğer külahlarda yerlerine konulacaktır” şeklinde konuştu.

Semanur Kaygısız - Batuhan Toprak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kapı ve camları bantlayan 3 kardeş, oda içerisinde kömür yakarak hayatlarına son verdi Antalya’da İran uyruklu 3 kardeş yaşadıkları evde ölü olarak bulundu. Kardeşlerin borsada yüklü miktarda para kaybettikleri ve odanın kapı ve camlarını bantlayarak kapattıktan sonra içerde yaktıkları kömür ile toplu şekilde hayatlarına son verdiği öğrenildi. Olay, saat 15.40 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2384 sokak içerisinde bulunan bir sitedeki apartmanın en üst katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir süre önce İran’dan Türkiye’ye gelen 3 kardeş Güzeloba Mahallesi’nde eşyalı olarak bir daire kiraladı. Son olarak 27 Ekim tarihinde ülkelerinde bulunan aileleri ile görüşen 3 kardeşe yaklaşık 15 gündür yakınları ulaşamadı. Aile, Antalya’da ikamet eden İran uyruklu bir yakınlarından durumu haberdar ederek oğullarına ulaşmasını istedi. İran’daki aileleri 15 gündür ulaşamamış Ailenin isteği üzerine verilen adrese gelen Emrullah Esedi isimli İran vatandaşı, kapıyı çalmasına rağmen kardeşlere ulaşamadı. Ailenin ısrarı ile polis merkezine giden Esedi, ekiplerle birlikte Güzeloba Mahallesinde ki adrese geldi. Ev sahibinde bulunan yedek anahtar vasıtasıyla ikamete giren ekipler ev içerisinden ağır bir kokunun geldiğini fark etti. Bir odanın kapısının arkadan kilitlenmesi nedeniyle içeri girmekte zorlanan ekipler kapıyı açtıklarında, isimlerinin Mohammed Reza Yasovalian (44), Mohsen Yasovalian (36) ve Amirhossein Yasovalian (33) olduğu öğrenilen 3 kardeşin cansız bedenleri ile karşılaştı. Kapı ve pencereleri bantlayıp, içerde kömür yakmışlar Bunun üzerine adrese Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin yanı sıra Olay Yeri İnceleme ekibi sevk edildi. Ekiplerin yaptığı incelemede Mohammed Reza Yasovalian (44), Mohsen Yasovalian (36) ve Amirhossein Yasovalian (33) isimli kardeşlerin borsada yüklü miktarda para kaybettiklerini ve bu nedenle hayatlarına son verdiklerini yazdıkları bir not bulundu. 3 kardeşin ikamet içerisinde ki bir odanın kapı ve camlarını hava geçirmeyecek şekilde bantladıktan sonra içerde folyo üzerinde kömür yaktıkları ve içeriyi kaplayan dumanla toplu şekilde hayatlarına son verdikleri öğrenildi. Polis, görüntülü görüşme ile bilgi aldı Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlatırken, ailenin Türkiye’de bulunan yakını Emrullah Esedi, ikamet sahibi ve site görevlisinin ifadelerine başvuruldu. Öte yandan olayı haber alan 3 kardeşin İran’da ki kız kardeşleri cep telefonu ile görüntülü görüşme yapılarak ekiplere bilgi verdi. Ailenin 3 kardeşe ulaşması için yardım istediğini Emrullah Esedi, “Ben biraz tanıyorum. 12 gün önceden arıyordum, telefonlarını açmıyorlar. Birinden bu yana ulaşamıyoruz. Karakola gittim. İzin alınması gerekiyormuş. Aileleri bugün bana çok fazla yalvardılar. Kapıyı açıp bakmalarını istediler. Çok telaşlandık. Bugün tekrar karakola gittim haber verdim. Gelip baktılar içerde bu şekilde buldular. Ben Mohsen ile biraz tanışıyorum” dedi. 3 kardeşin cansız bedenleri ekiplerin olay yerindeki çalışmasının ardından kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için Antalay Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.
Kütahya Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Dinç: "Türkiye’de yılda en az 100 bin kişi sigaradan hayatını kaybediyor" Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Türkiye’de sigaradan dolayı yılda en az 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından düzenlenen "Gençlik ve Bağımlılık" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Dinç, Yeşilaycı olmanın yalnızca bir üyelik ya da görev tanımından öte, sağlıklı yaşamı benimseyen bireyler anlamına geldiğini belirtti. Dinç, "Yeşilaycı demek, sağlıklı insan demek. Sağlığını önemseyen, bağımlılıktan uzak duran insan demek. Türkiye’de sigara yüzünden her yıl yüz bin insan kaybediyoruz. Bu korkunç bir rakam ve kabul edilemez. Alkol, kumar ve diğer bağımlılıkların yol açtığı zararları düşündüğümüzde, kaybettiğimiz canların ve yaşanan mağduriyetlerin büyüklüğü daha net anlaşılıyor" dedi. Dinç, "Sağlığımızı önemseyelim. Sağlığımızı önemseyelim. Biliyorsunuz, Türkiye’de sigaradan dolayı, bir savaşta kaybedileceğinden çok daha fazla insanı her yıl kaybediyoruz. Direkt kaybettiğimiz sigardan. 100 bin insan kaybediyoruz. Yüz bin insan kaybediyoruz bir yılda. Sadece sigardan dolayı. Ve direkt olarak, dolaylı hastalıklardan bahsetmiyorum. İnanılmaz bir rakam. Kabul etmemiş bir rakam. Razı olunamaz bir rakam. Niye biz yüz bin insanımızı kaybederiz? Alkolü, kumarı bahsetmiyorum. Kumardan dolayı bir türlü intihar vakaları başladı karşımızda. Alkolden dolayı türlü hastalıklar var. Uyuşturucuyu hiç saymıyoruz. O yüzden, bu bağımlılık dediğimiz şey, bize çok yönlü olarak zarar veriyor. Ve biz hiçbir şekilde, bir tane insanımızı bile buna kaybetmeye razı değiliz. Şubemiz, Yeşilay Kütahya Şubemiz, çok sayıda önleyici çalışmalar yapıyor. Herkese açık. Bu çalışmaların içerisinde, sportif faaliyetler var, bisiklet turları var, atölyeler var, kültür-sanat faaliyetleri var. Bu çalışmalara da katılabilirsiniz. Özellikle sizin için, genç kardeşlerimiz gibi, çok gerçek bir şey söyleyeceğim. Yakın zamanda, çok merkezi bir yerde, tam lokasyonu söyleyemeyeceğim ama Fulya Hocam söyler. Kütahya’nın merkezine, gençlere yönelik bir merkezimiz olacak. Dolayısıyla, oraya da gelebilirsiniz. Oradaki faaliyetlere de katılabilirsiniz. Geç de bir parçası olmakta fayda var" diye konuştu. "Yeşilay aslında ülkemizde milletimizi bir araya getiren bir çimento teşkilatı" Etkinlikte söz alan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Yeşilay’ın Türkiye’de bağımlılık ile mücadelede önemli bir misyona sahip olduğunu ifade etti. Rektör Kızıltoprak, Yeşilay’ın gençlere bağımlılık konusunda bilinç kazandırarak sağlıklı bireyler yetişmesine katkı sağladığını dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, "Belki Sayın Başkanımız da hatırlatacak, Sayın Cumhurbaşkanımızın da Türkiye’de, bu siyasal platformlarda ya da temsil platformlarında bulunmasında da, Yeşilay’ın çok büyük bir ehemmiyeti var. Yeşilay’ı 1970’lerde Sayın Başkanımızdan öğrendim. 1970’lerde yaptığı münazara erişim olabiliyor. Cumhurbaşkanımız başarılı oluyor ve oradan bir hikaye yazmaya başlıyor. Yeşilay aslında ülkemizde milletimizi bir araya getiren bir çimento teşkilatı. Hakikaten aziz milletimizin gençlerini yetiştiren, eğiten, bağımlılığa karşı bilinçlendiren, sağlıklı, hem bedenen hem zihnen ülkemize hizmet etme imkanı tanıyan çok güçlü bir teşkilat. Çok önemli bir görevi yapıyorsunuz Sayın Başkanım. Bizim de burada, Yeşilay topluluğu öğrencilerimiz, hakikaten hepsi çok dinamik temsil konusunda, öğrenci faaliyetleri konusunda çok atılganlar. Sayın Danışman Hocamız, Eğitim Fakültemizin eski dekanı, yine Eğitim Fakültemizin eski dekanı Fulya Hoca, onlar da enerjileriyle bu öğrencilerimize çok değer kattılar. Bir sinerji oluşturdular ve bizim üniversitede Yeşilay’ın efsanesi var Sayın Başkanım" ifadelerini kullandı. Genel Başkan Mehmet Dinç’e konferans sonrası hediye takdim edildi.