ASAYİŞ - 31 Aralık 2024 Salı 18:25

İstanbul Emniyeti’nden Taksim’de mobil komuta merkezli önlem

A
A
A

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yeni yılda Beyoğlu ve çevresinde olumsuz durumlara anında müdahale ve suçun önlenmesine yönelik Taksim Gezi Parkı girişine Mobil Komuta Merkezi kuruldu.

Yeni yıla saatler kalan İstanbul’un sembol noktalarında Beyoğlu ilçesi Taksim ve İstiklal Caddesi’nde insan yoğunluğu artarak devam ediyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise yeni yıl kutlamaları çerçevesinde on binlerce polis ise tedbir aldı. Alınan tedbirler kapsamında Taksim Gezi Parkı girişine Mobil Komuta Merkezi kuruldu. Polis ekipleri komuta merkezinde anlık görüntü ile adeta kuş uçurtmuyor. Ekipler saniye saniye komuta merkezinden güvenlik tedbirini sürdürmeye devam ediyor.

Murat Delice - Ozan Erturan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan: “TÜİK’e göre Türkiye bir cennet” Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Bir rakamlara bakıyorsunuz, bir de TÜİK rakamlarına, TÜİK’e göre Türkiye bir cennet. Siz gerçek enflasyonu TÜİK’e değil, mutfakta tenceresini kaynatmakta zorlanan annelere sorun, maaşı eline geçmeden eriyen emekliye sorun. Bir ay alın teri akıtıp yine de evine ekmek götürmekte zorlanan asgari ücretliye sorun” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarının ardından TÜİK binasının önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. TÜİK yöneticilerine seslenen Arıkan, “Mark Twain’in güzel bir sözü var, der ki; ‘Rakamlar yalan söylemez ama en güzel yalanlar rakamlarla söylenir.’ Evet TÜİK bugün en güzel yalanlarını yine rakamlarla söyledi. TÜİK, enflasyonu bir önceki aya göre yüzde 118 gibi rekor seviyede düşürmüş. Ne hikmetse maaşların açıklanacağı aylarda enflasyon hızlı bir şekilde düşmekte. TÜİK ile İTO arasında rakam farkı yüzde 70, ENAG ile TÜİK arasında yüzde 130 gibi fark gözüküyor. Milyonlarca emekli ve memurun maaşının belirleneceği bir ayda enflasyon rakamlarının bu kadar düşük gösterilmesi insanların cebinden alenen çalmaktır” diye konuştu. Türkiye’de yüksek enflasyon ve hızla derinleşen yoksulluğun Eylül 2021’den itibaren iktidarın bilerek ve isteyerek uyguladığı politikaların bir sonucu olduğunu savunan Arıkan, “Şimdi bugün iktidarın bilerek ve isteyerek yükselttiği enflasyonu TÜİK düşük göstermeye çalışmaktadır. Bugün Türkiye’de kira artışı yüzde 58,51, gıda enflasyonu yüzde 43,58, yeniden değerleme oranı yüzde 43,93, akaryakıt fiyat artışı yüzde 50, elektrik, doğalgaz zam artışı yüzde 38 gerçekleşirken, asgari ücrete yüzde 30, emekliye yüzde 15,75, memura yüzde 11.55 zam artışı gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı. “TÜİK’e bir marketler zinciri açmasını tavsiye ediyoruz” Arıkan, sözlerine şöyle devam etti: “Bir bu rakamlara bakıyorsunuz, bir de TÜİK rakamlarına. TÜİK’e göre Türkiye bir cennet. Siz gerçek enflasyonu TÜİK’e değil, mutfakta tenceresini kaynatmakta zorlanan annelere sorun, maaşı eline geçmeden eriyen emekliye sorun. Bir ay alın teri akıtıp yine de evine ekmek götürmekte zorlanan asgari ücretliye sorun. Madem milletin göremediği bu rakamları TÜİK görebiliyor. Biz de buraya bir tavsiye ile geldik. Biz TÜİK’e bir marketler zinciri açmasını tavsiye ediyoruz. Madem sizin rakamlarınız ile bizimkiler aynı değil; biz sizin rakamlarınıza göre alışveriş yaparız. Şimdi vakit kaybetmeden dört harfli TÜİK marketlerin tüm Türkiye’de açılmasını teklif ediyoruz. İkincisi market yetmez, kiralarda da millet sıkıntı yaşıyor. TÜİK’in toplu konut işine de girmesini tavsiye ediyoruz. Böylece milletimiz, buralardan sizin rakamlarınızla ev kiralasınlar. En azından bizler de sizin gibi mutlu mesut yaşayalım.” “Türkiye’de komedi oyunundan değil maalesef Türkiye gerçeklerinden bahsediyorum” diyen Arıkan, “Gerçekler şudur; Türkiye’de kul hakkı yenmektedir. Türkiye’de yetimin, garibanın hakkı yenmektedir. Bugün açıklanan rakamlara göre verilen bütün zamlar, bunların ispatıdır. Hatırlayacaksınız Erdoğan asgari ücretle ilgili ‘Patronların elini tutan yok demişti’. Şimdi patron kendisi, işveren kendisi, onun da ‘elini tutan yok.’ TÜİK’in makyajlı örtülmüş rakamlarıyla değil gerçek hayatla örtüşen bir ücret vermesini bekliyoruz” dedi. “TÜİK, yoksulluğu örtbas etmekle değil, refah seviyesini ölçmekle memurdur” İktidarın kendisinin de TÜİK verilerine güvenmediğini savunan Arıkan, vergi ve harçlara yapılan zamların TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının çok üzerinde olduğunu söyleyerek, “TÜİK’in bizim için çok başka görevleri vardır. TÜİK, rakamları makyajlamakla değil, ekonominin gerçek tablosunu çizmekle memurdur. TÜİK, yoksulluğu örtbas etmekle değil, refah seviyesini ölçmekle memurdur. En önemlisi TÜİK, iktidara hizmet etmekle değil, halk için adaletli veri sunmakla memurdur. Maalesef uzun zamandır takip edilen uygulamalar da, bugün açıklanan rakamlar da bunlardan uzaktır” açıklamasında bulundu. Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan sözlerini şöyle tamamladı: “İktidarın işte bu uygulamaları yüzünden yeni nesil bir siyaset anlayışına ihtiyaç vardır. Bizim için ‘yeni nesil siyaset’ demek; hamasetle değil, ferasetle hareket etmek demektir. ‘Yeni nesil siyaset’ demek; iktidara yakınlaşmak değil, toplumsal gerçeklerden uzaklaşanları bu gerçeklerle yüzleştirmek demektir. ‘Yeni nesil siyaset’ demek; insanları şucu, bucu diyerek etiketlemek değil, sürekli değişen etiket fiyatlarının sorumlularını ifşa etmek demektir.”
Gaziantep Gaziantep ihracatı 10 milyar dolar sınırında kaldı Gaziantep ihracatındaki düşüş Aralık ayında da devam ederek 914 milyon 810 bin dolar olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre yüzde 1,3 düşen Aralık ayı ihracatıyla Gaziantep, Ocak-Aralık döneminde 9 milyar 990 milyon 853 bin dolarlık ihracatla yılı kapattı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan Aralık ayı ihracat rakamlarına ilişkin bir değerlendirme yapan Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz 914 milyon 810 bin dolarlık ihracatla 2024 yılında 9 milyar 990 milyon 853 bin dolara ulaştık. Maalesef 10 milyar doların altında kaldık. Bir önceki yıla göre ihracatımız her ne kadar yüzde 0,8 düşse de bilinmelidir ki başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen ihracatçı üyelerimiz iyi bir performans göstermiştir. Rekabet gücü zayıflayan, finansmana erişemeyen, maliyet baskısıyla çarkları durmaksızın çalıştıran ihracatçı üyelerimizi, iş insanlarımızı ve emektar çalışanlarını yürekten kutluyorum” dedi. Yaptığı açıklamada iş dünyası adına 2025 yılının da zorlu geçeceğini, dünya ekonomisinde toparlanmanın da yavaş olacağını vurgulayan Başkan Yıldırım, “2025 yılının da zorlu olacağı aşikâr. Dünya ekonomisinde toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağı öngörülüyor. Türkiye ise ekonomik dengelenme sürecinde zorlu bir yolda ilerleyecek. Bu süreçte, ekonomik politikalarda öngörülebilirliğin artırılması ve yapısal reformların devreye alınması kritik. Enflasyonla mücadele elbette öncelik olacak fakat reel sektörün talepleri de göz ardı edilemez. Üyelerimiz enerji, hammadde, lojistik ve akla gelen her kalemde artan maliyetlerle uğraşırken finansmana erişimde de sorun yaşıyor. Faizlerde her ne kadar düşüş yaşanmış olsa da krediler, yüksek maliyete rağmen ulaşılabilir değil. Umut ediyorum ki 2025 yılında Merkez Bankası’nın attığı adımı bankalarımız da atar. Biz her zaman olduğu gibi Gaziantep Ticaret Odası olarak üyelerimizin yanında olmaya, onların rekabet gücünü artıracak projeleri hayata geçirmeye, yollarındaki taşları temizlemeye hep birlikte, daha güçlü bir Türkiye ekonomisi için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.