EKONOMİ - 25 Ekim 2024 Cuma 10:17

Güven endeksi hizmet sektörü ve perakende ticaret sektöründe arttı

A
A
A
Güven endeksi hizmet sektörü ve perakende ticaret sektöründe arttı

Güven endeksi hizmet sektöründe yüzde 1,5 arttı, perakende ticaret sektöründe yüzde 0,1 arttı, inşaat sektöründe yüzde 1,7 azaldı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri’ni açıkladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 1,5 oranında artarak 114,2 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 0,1 oranında artarak 110,7 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 1,7 oranında azalarak 86,3 değerini aldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bahreyn Büyükelçisi Marzooq: "Türkiye ile dış ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmak istiyoruz" Bahreyn Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Bassam Ahmed Ali Marzooq, Türkiye ile dış ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmak istediklerini söyledi. Bahreyn Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Bassam Ahmed Ali Marzooq, Türkiye ile Bahreyn arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirip güçlendirmek amacıyla Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret etti. Körfez ülkelerinin en küçüğü olmakla birlikte Bahreyn’in uygun iş ortamı nedeniyle Türk firmalarının proje üstlendiği ülkelerden biri olduğunu kaydeden Baran, “Başkentiniz Manama Havalimanı inşaatı, bir Türk firmamız tarafından yapıldı. Bir giyim firmamız da yakın zamanda ülkenizde mağaza açtı. Bir başka firmamız, ülkenizde güneş enerjisi santrali kurmak üzere yatırım gerçekleştiriyor. Konut inşaatı gerçekleştiren Türk müteahhitlerimiz var. Türk müteahhitlerinin ülkenizde üstlendiği proje tutarı 1,5 milyar doları buluyor” diye konuştu. Bahreyn Büyükelçisi Bassam Ahmet Ali Marzooq ise, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin diplomatik ilişkilerden daha önemli hale geldiğini belirterek, “Türkiye ile Bahreyn arasında hâlihazırda yaklaşık 500 milyon dolar düzeyindeki ticaret hacmimiz, özel ve kamu sektörlerinin iş birlikleri sayesinde artacaktır” dedi. “Turizm konusunda Türkiye’den öğreneceğimiz çok şey var” Türkiye’nin inşaat sektöründe dünyada ikinci olduğunu kaydeden Büyükelçi Marzooq, inşaat sektörü temsilcilerinin Bahreyn’de proje gerçekleştirebileceğini belirterek, yatırımcıları ülkesine davet etti. Türkiye’nin dünyada turizm ve otelcilik alanında beşinci sırada olduğuna dikkat çeken Marzooq, “Turizm konusunda Türkiye’den öğrenebileceğimiz çok şey var. Deneyimlerinizi paylaşmanız için bir etkinlik düzenleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Büyükelçi Marzooq, demir çelikten alüminyuma, finanstan iletişim teknolojilerine kadar birçok alanda Türkiye ile iş birliği yaparak dış ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmak istediklerini söyledi. Büyükelçi, Baran başkanlığındaki ATO heyetini de ülkesine davet etti.
Sakarya SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı Doç Dr. Özturan oldu ’Ahlak Felsefesi’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı olan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan, “Ahlak araştırmalarının en önemli noktalarından birisi hukuka zemin hazırlamasıdır. Örneğin sosyal medyaya ilişkin etik sorular önce ahlâkta tartışılır, sonrasında sosyal medya hukukuna dönüşür” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 79’uncu konuşmacısı, ’Ahlak Felsefesi’ konulu söyleşiyle Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ömer Yazıcı’nın üstlendiği söyleşide; ahlak ilmi, ahlak felsefesi yapma biçimleri, ahlak felsefesine dair farklı yaklaşımlar ve ahlak felsefesinin özerkliği ve kesinliği üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. Ahlak felsefesinin, insan davranışlarını araştıran bir bilim dalı olarak adlandırabileceğini belirten Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hümeyra Özturan “Ahlak kelimesi Arapçadaki hulk veya huluk yaratılış, huy anlamına gelen kelimelerin çoğuludur. Türkçemize de böyle geçmiş ve hala kullanılıyor. Sözlüğe baktığımız zaman ahlak; bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda olduğu davranış biçimleri, kuralları, huylar diye tanımlanıyor. Bu tanımda bizim normatif dediğimiz şey var. Yani ‘nasıl yapmalıyız?’ sorusuna cevap veren bir yönü var. Biz bunu araştırdığımız zaman ahlak ile ilgili bilgilere ulaşıyoruz. Fakat ahlak felsefesi biraz daha farklı ve meseleye felsefi bir metotla yaklaşmayı ifade ediyor. Felsefi metot ise hakikatin insani sınırlar içerisinde akli, eleştirel, tutarlı, bütüncül, sistemli, mantık kurallarına uygun bir biçimde araştırılması demek. Dolayısıyla ahlak felsefesi yapan bir kişi ahlakı reddeden sonuçlara da varabilir. Ahlak felsefesi, ahlak gibi normatif değildir. Herhangi bir ahlaki öğretiden, ahlâk kuralları bütününden biraz daha farklı bir alandır. Ahlak olgusunu bütünüyle araştırır ve daha çok sorularla ilerler” diye konuştu. Daha ilk derslerinde öğrencilere dini bilgi ile felsefi bilginin ayrı olduğundan bahsettiklerini anlatan Özturan “Dini bilgi, dini otoriteden gelir. Belirleyici ve normatiftir. Dini bilgi yanılmaz kabul edilir. Tabii dini iman şartını taşır. Bu şartı yerine getirdikten sonra o bilgi sizin için anlamlı olur. Felsefi bilgi ise tamamen meraka dayanır ve normatif olmak zorunda değildir. Ahlakla ilgili dini bildirimlere değer veren bir insan dahi ahlaka dair daha ileri sorular sormak durumunda kalabilir. Felsefe araştırmacısı, meraka dayanan ve araştırdığı alanla ilgili rasyonel cevaplara ‘insani çabayla nasıl ulaşılabileceği gibi’ bunları bulmayı amaçlayan hedefleri gözetir. Dolayısıyla burada üretilen bilgi insanidir, eleştiriye açıktır ve hatalar taşıyabilir. Bu araştırmalar anlamsız değildir çünkü hukuka zemin sağlar. Ahlak araştırmalarının en önemli noktalarından birisi hukuka zemin hazırlamasıdır. Mesela sosyal medyaya ilişkin etik sorular önce ahlâkta tartışılır, sonrasında sosyal medya hukukuna dönüşür” ifadelerini kullandı.
Ağrı AİÇÜ’de bağımlılıkla mücadele oryantasyon eğitimi düzenlendi Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ve Yeşilay Ağrı Şubesi iş birliği ile AİÇÜ’de öğrenim gören öğrencilere yönelik “Bağımlılıkla Mücadele Oryantasyon Eğitimi” düzenlendi. AİÇÜ Recep Tayyip Erdoğan Kültür ve Kongre Merkezi Osmanlı Konferans Salonunda gerçekleştirilen programa AİÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mucip Genişel, Yeşilay Derneği Ağrı Şube Başkanı Cihangir Arslan, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mucip Genişel, madde bağımlılığı, alkol bağımlılığı, internet bağımlılığı gibi çeşitli türleri bulunan bağımlılığın bireylerin yaşam kalitesinin düşmesine, aile ilişkilerinin zedelenmesine ve toplumsal yapı üzerinde olumsuz etkilerin oluşmasına neden olduğunu, bundan dolayı da bağımlılıkla mücadelenin hem bireysel hem de toplumsal bir öncelik haline geldiğini söyledi. Üniversite olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirten Prof. Dr. Genişel, “Kıymetli öğrenciler, eğer bağımlı olacaksanız güzel ülkemize, birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize bağımlı olun. Sizler için her türlü güzel imkanların sağlandığı bu huzurlu ortamda herhangi bir sorun yaşadığınızda bunu Üniversitemizin ilgili birimleriyle paylaşmaktan uzak durmayın. Üniversitemizin Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu, Psikolojik Danışmalık Birimi ve tüm birimlerinin yanı sıra Yeşilay da her zaman yanınızda olacaktır” diye konuştu. Bağımlılıkla mücadelede kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen ve Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mucip Genişel’in yaptığı programda Doç. Dr. Burcu Gökmen “Teknoloji Kullanımında Farkındalık”, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Aka “Bağımlılığın Tanımı, Gelişimi ve Birey Üzerindeki Psikolojik Etkiler”, Dr. Öğr. Üyesi Yeliz Şahin “Tarihte İlaç Algısındaki Farkındalıklar” ve Yeşilay Derneği Ağrı Şube Başkanı Cihangir Aslan “Bağımlılıkla Mücadele: Tedavi ve Önleme Stratejileri” konuları hakkında birer sunum yaptı.