EKONOMİ - 21 Aralık 2023 Perşembe 09:31

Güney Koreli şirket, Türkiye ile olan sözleşmesini 5 yıllık olarak yeniledi

A
A
A
Güney Koreli şirket, Türkiye ile olan sözleşmesini 5 yıllık olarak yeniledi

Enerji yönetimi ve üretiminde dünyanın en seçkin markalarından olan Hyundai Electric, Türkiye’deki iş ortağı Ruha Elektrik ile 20 yıllık birlikteliğini değerlendirmek ve tek distribütörlük sözleşmesini yenilemek için Türkiye’yi ziyaret etti. Şirket, sözleşmesini 5 yıllık daha yenileyerek Türk ekonomisine olan güvenini tazelemiş oldu.



Hyundai Electric, Ruha Elektrik ile olan işbirliğini 2027 yılına kadar uzattığını duyurdu. Bu uzatma, iki şirketin ortak vizyonunu ve Türkiye’nin enerji altyapısına yönelik taahhütlerini güçlendiriyor. İki şirket, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji verimliliğini artırma ve Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirme gibi konularda işbirliği yapacak.



Hyundai Electric Türkiye ve Ortadoğu Satış Müdürü Hines Lee; Hyundai Electric’in ‘Human Dynamics’ olan yeni vizyonu, daha sağlıklı ve yaşanılabilir Türkiye’nin enerji geleceğini şekillendirmede önemli rol oynayacak. Özellikle yeni enerji kaynaklarıyla yapılacak olan Akkuyu Nükleer Tesisi gibi Türkiye’nin hayata geçirmeye hazırlandığı yeni projelerde de Hyundai ürünlerinin tercih edilmesi için daha fazla gayret göstereceklerini belirterek, işbirliğindeki iki şirketin, enerji kaynaklarının kullanımı, enerji verimliliğini artırma ve enerji bağımsızlığını güçlendirme gibi konularda da işbirliği yağacağını belirtti. Bunların yanı sıra Türkiye’nin enerji stratejilerinin ve hedeflerinin gerçekleşmesine de katkıda bulunacaklarını ifade etti. Son olarak, dünyanın yavaş yavaş endüstri endüstri 4.0’dan endüstri 5.0 e geçmeye hazırlandığını, otonom sistemlerle üretimin yapılacağı önümüzdeki dönemde Türkiye’deki enerji yatırımlarını da detaylı konuşmak üzere Ruha Elektrik heyetini Kore’ye davet ederek önümüzdeki dönemde de bu birlikteliğin farklı işbirlikleri ile büyüyerek devam edeceğini söyledi.



Ruha Elektrik İş Geliştirme Direktörü İsmail Gökyar, enerji sektöründeki değişim ve dönüşümü şöyle değerlendirdi: ”Enerji tüketiminde yaşanan karbon salınımı, enerjide dışa bağımlılık ve iklim değişiklikleri gibi global gelişmeler, sürdürülebilir enerji modellerine geçişi zorunlu kılıyor. Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlarıyla elde edilen klasik enerji kaynaklarına olan bağımlılığın azaltılması, yenilenebilir enerjiye yöneliş, ekonomik büyüme ve enerji verimliliği açısından kritik öneme sahip olmuştur. Dün olduğu gibi bugün de şirketin teknolojisini ve çözüm stratejilerini kullanarak ülkemizin ekonomik kalkınmasına hizmet eden Ruha Elektrik, ’Birlikte daha güçlüyüz’ mottosuyla Hyundai Electric’e hizmet etmeye devam edecek. Şirket olarak, bizlere bu misyonu ve vizyonu yükleyen tüm paydaşlarımıza ve yol arkadaşlarımıza katkılarından ötürü teşekkürü bir borç biliriz” açıklamasında bulundu.



Güney Koreli şirket, Türkiye ile olan sözleşmesini 5 yıllık olarak yeniledi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda genç kızı sokak ortasında taciz eden sanıklar hakim karşısında İstanbul Beyoğlu’nda sokakta yürüyen genç kızın önünü keserek yere düşüren ve üzerine çıkarak taciz eden sanıklar hakim karşısına çıktı. Savunma yapan sanık ‘yardım amaçlı’ genç kıza yanaştığını belirtti. Hakimin ‘senden yardım mı istedi’ sorusuna ise ‘Gecenin 4’ünde ne olur ne olmaz, bayan sonuçta’ diye yanıt verdi. Duruşmada olay anına ilişkin güvenlik kamera görüntüsü izletildi. Bunun üzerine söz alan duruşma savcısı, sanık Ö.K.’ya dönerek, "Biraz önce hatırlamıyorum demedin, namusum ve şerefim üstüne dokunmadım dedin ama dokunmuşsun" dedi. Dosya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Beyoğlu’nda 23 Eylül’de evine gitmek üzere sokakta yürüyen İremşan A.’nın (25) önünü kesip yere düşüren ve üzerine çıkarak taciz eden sanıklar Ö.K. (27) ve S.T.’nin (31) yargılanmasına başlandı. İstanbul 49.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ö.K. ve sanık avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da katılırken, tutuklu sanık S.T.’ Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. ‘’Kötü niyetle yanaşmadım’’ Sanık Tarhan, savunmasında müşteki İremşan A.’yı daha önceden tanımadığını belirterek, ‘’Arkadaşın yanına kötü bir niyetle yanaşmadım. Akrabam Ömer ile olay günü bir gece kulübünde alkol alıp dışarı çıkmıştık. Ben İremşan’a yardım amaçlı yanaşmıştım" dedi. Bu sırada hakimin, "Senden yardım mı istedi ki yanaştın? Sana bir adres mi sordu veya bir eşya falan mı taşıyordu?" sorusuna sanık Tarhan, "Gecenin 4’ünde ne olur ne olmaz, bayan sonuçta" yanıtını verdi. ‘’Öpmedim ve pişmanım’’ Daha sonra savunmasına devam eden sanık Tarhan, "Benim dengem kaymıştı, dengemi kaybederken ondan tutunmuş bulundum ve yere düştük. Müştekiye cinsel amaçlı sarılmadım. Onca insanın içerisinde cinsel istismarda bulunacak değilim. Ayrıca öpme yoktur, ben öpmedim ve pişmanım" şeklinde konuştu. ‘’Herhangi bir cinsel niyetle yanaşmadım, 2 yaşında bir kız çocuğum var’’ Sanık Ö.K. ise savunmasında, İstanbul’da kimseyi tanımadığından dolayı Semir ile buluştuğunu belirterek, ‘’Olay günü ilk defa Taksim’e gideceğim için heyecanlıydım. Gece kulübünde alkol alıp dışarı çıktık ve bir midyeciye gittik. Midyecideyken müşteki İremşan geldi ve ’bana da ısmarlar mısınız’ dedi. Ben tek kelime etmedim, sadece midyeciye ’ağabey ver yesin’ dedim. Sonra Semir ile muhabbet etmeye başladılar. Ben de önden yürüdüm. Arkamı döndüğümde ikisinin sohbet ede ede bana doğru geldiğini gördüm. Köşeye geçtiklerini ve yere düştüklerini gördüm. Ben herhangi bir cinsel niyetle yanaşmadım, 2 yaşında bir kız çocuğum var. Namusum ve şerefim üzerine yanaşmadım" dedi. Şikayetçi olmadığını ifade etti Mahkemede müşteki İremşan A.’nın yazılı ifadesi okundu. Müşteki ifadesinde, sanık Ö.K.’nIn kendisine bir şeyler söylediğini ancak hatırlamadığını, kendisini köşeye sıkıştırdığını, bırakmayıp kavradığını ve yere düştükten sonra hala üstünden kalkmaması üzerine çevredekilerin müdahale ettiğini belirtti. Ayrıca olayı ailesinin öğrenmesini istemediğini belirterek sanıklardan şikayetçiyi olmadığı ifade edildi. Savcı: ‘’Şerefim üstüne dokunmadım dedin ama dokunmuşsun’’ Duruşmada olay anına ilişkin güvenlik kamera görüntüsü izletildi. Bunun üzerine söz alan duruşma savcısı, sanık Konu’ya dönerek, "Görüntüde kıza dokunuyorsun, kolundan çekiyorsun. Diğeri köşeye sıkıştırıyor sen de onu izliyorsun. Biraz önce hatırlamıyorum demedin, namusum ve şerefim üstüne dokunmadım dedin ama dokunmuşsun" dedi. Sanık Konu ise, ‘’Ben normalde gerçekten böyle bir insan değilim, işimde ve gücümde bir insanım. Bir şansı daha hak etmiyor muyum? Gerçekten hatırlamıyorum. Onun kız mı erkek mi olduğunu bile bilmiyordum’’ diye cevap verdi. Dosya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi Kararını açıklayan mahkeme, sanıkların mağdura karşı cebir kullanarak cinsel saldırıda bulunduklarını ve eylemlerinin kendi rızasıyla son bulmayarak çevredekilerin müdahalesi ile son bulduğu hususlarını dikkate alarak ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarının oluştuğunu belirtti. Bu gerekçeyle mahkeme, dava hakkında görevsizlik kararı vererek dosyanın nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti. Ayrıca sanıklar S.T. ve Ö.K.’nIn tutukluluk hallerinin de devamına hükmedildi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, müşteki İremşan A.’nın olay günü bir gece kulübünde alkol alıp gece 04.00 sıralarında evine gitmek üzere çıktığı, sokakta yürürken daha önceden tanımadığı şüpheliler Ö.K. ile S.T.’nin yolunu keserek omuzuna dokundukları, her ne kadar İremşan A.’nın kurtulmak için ilerlemiş ise de şüphelilerin kendisini köşeye sıkıştırdığı, bu sırada S.T.’nin elini müştekinin beline atarak vücudu ile müştekiye temas ettiği, saçını okşadığı ve bırakmadığı, hatta yere düşürerek üzerine çıktığı belirtildi. Bu sırada diğer şüpheli Ö.K.’nIn etrafı kolaçan ettiğinin aktarıldığı iddianamede, çevredeki insanların olaya görmesi üzerine şüphelilere müdahale ederek uzaklaştırdıkları kaydedildi. Hazırlanan iddianamede şüpheliler Ö.K. ile S.T.’nin beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘basit cinsel saldırı’ suçlarından toplamda 10’ar yıl 6’şar aydan 30’ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.