SAĞLIK - 21 Kasım 2024 Perşembe 15:34

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

A
A
A

18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’nda Ağız ve Diş Sağlığı Festivali’ne ev sahipliği yapan Medipol Sağlık Grubu, alanında uzman hekimlerle multidisipliner ve interdisipliner yönleri ele aldı. Festivalde ayrıca, ziyaretçilere gülüş tasarımı için kullanılan ileri teknoloji ürünü Modjaw cihazı ile birebir deneyim imkanı sunuldu.

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

Ağız ve diş sağlığı, vücudun temel taşlarının başında geliyor. Sağlıklı bir ağız sadece estetik bir gülüş sağlamıyor, aynı zamanda vücuttaki birçok hastalığın önlenmesinde de kritik rol oynuyor. Bu bilinçle hareket eden Medipol Sağlık Grubu, 18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’nda, diş hekimliğinin disiplinler arası gücünü ve ağız sağlığının yaşam kalitesine olan etkilerini vurgulamak amacıyla Ağız ve Diş Sağlığı Festivali düzenledi. Festival, yalnızca bilimsel bilgilere erişim sağlamakla kalmadı, aynı zamanda katılımcılara ağız ve diş sağlığıyla ilgili en son teknolojik gelişmeleri deneyimleme fırsatı sundu.

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

Uzman isimlerden söyleşiler

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide alanında uzman hekimler, ağız ve diş sağlığının farklı disiplinlerine dair önemli bilgileri katılımcılarla paylaştı. Söyleşiler, bilimsel içeriği ve interaktif yapısıyla büyük ilgi gördü. Gebe hastalarda diş tedavileri, antibiyotik kullanımı ve diş bakımı, kanser hastalarının tedavisinde diş sağlığının önemi ve kanser hastalarında yapılmaması veya kontrollü yapılması gereken tedaviler gibi özel sağlık konuları uzmanlar tarafından ele alındı. Ayrıca ağız sağlığının kalp ile ilişkisi, çene cerrahisi ve yenilikler, çocuklarda diş sağlığı, protez ve estetik çözümler, endodontik uygulamalarda yenilikler ve diş tedavi yöntemleri gibi farklı alanlarda da önemli bilgiler paylaşıldı.

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

‘İmplant kanser yapar mı’ sorusuna yanıt

Söyleşide, Dr. Öğr. Üyesi Özge Gürbüz, en doğru şekilde diş fırçalama konusu hakkında bilgi vererek, “Günde iki kez mutlaka dişlerimizi fırçalamalıyız. Her bölgeye dairesel hareketler yaparak bu işlemi tamamlamalıyız” dedi. “İmplant kanser yapar mı” sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Ömer Fatih Ölmez, “Usulüne uygun yapılan bir implant herhangi bir sorun oluşturmaz. İmplantın kanser yaptığına dair elimizde bir veri bulunmuyor” diye konuştu. İlik nakli olacak çocukların ağız sağlığına ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Murat Elli, “İlik nakli olacak çocuklarımızın diş sağlığının iyi olmasını istiyoruz. Çocuklarınız dişlerini erken yaşlardan itibaren fırçalamalıdır. Bu konuda diş sağlığı çok önemlidir” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Berna Türk ise, “Çocukların diş macunu seçimi önemlidir. Çocuğunuz tükürmeyi öğrendiyse florlu macun kullanabilir. Öğrenmediyse kullanmasını önermiyoruz” şeklinde konuştu.

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

Ağız sağlığı tüm yönleriyle ele alındı

Gebelikte diş işlemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dilek Benk, “Gebelikte işlem yapılacaksa belirli sürelerimiz bulunuyor. Biz gebeliği üç kısma ayırıyoruz. İşlemlerimizi de bu süreler içerisinde yapıyoruz. Hamile hastalarımız röntgenden çok çekiniyor. Mecbur kaldığımızda çekim yapıyoruz. Çektiğimiz zaman da kurşun yelek kullanıyoruz” diye konuştu. Prof. Dr. Mehmet Muzaffer Ateş, diş hekimliğinde hipnoz konusunu değerlendirdi. “Diş hekimi korkusu, diş sıkma ve bulantı refleksinde hipnozu kullanıyoruz. Korku nedeniyle hekime gidemeyen hastalarımız bulunuyor. Bu konuda hastalarımıza destek oluyoruz.” dedi. “Her çeneye implant yapılır mı?” sorusuna cevap veren Doç. Dr. Gülsüm Sayın Özel, “Ağızı tüm detaylarıyla inceliyoruz. Hastamıza en uygun yöntemi belirliyoruz. Burada önemli olan kemik durumunun iyi analiz edilmesidir.” diye konuştu. Kanal tedavisine değinen Doç. Dr. Yelda Erdem Hepsenoğlu, “Kanal tedavisi ağrılı bir işlem değildir. Dişi ağızda daha uzun süre kullanmamız için yaptığımız bir işlemdir.” dedi.

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

“Çene fonksiyonu birebir korunmuş oluyor”

İstanbul Medipool Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi bölümünden Doç. Dr. Halenur Bilir, “Gülüş tasarımı estetik beklentileri olan hastalara sıkça yaptığımız işlemlerden biri. Teknoloji çok fazla gelişti. Artık 4 boyuttan, 4D’den bahsediyor olacağız. Bu da Türkiye’de çok az yerde olan cihazlardan bir tanesi. Burada mevcut ve bu cihazla birlikte biz hastanın bütün çene hareketlerini eş zamanlı olarak bir kamerayla kaydedip alabiliyoruz. Hastanın eğer kulağımızın önünde bulunan ekleminde sorun yoksa bütün alt çene hareketlerini doğru olarak kaydederek hastaya aynı hareketleri sağlayacak şekilde protezlerini ve gülüş dizaynını yapabiliyoruz” dedi.

Gülüş dizaynında son teknoloji: 4D cihaz Modjaw

Gülüş dizaynının sadece estetik amaçlı olmadığını belirten Bilir, “Sonuçta doğru bir fonksiyon da vermemiz gerekiyor hastaya. Bu hareketleri kaydedebiliyor olmamız hekimler adımıza çok önemli. Eğer hastanın temporomandibular ekleminde bir sıkıntı varsa bunu 4D cihazlarla kaydedebiliyoruz. Eğer bir patoloji varsa temporomandibular eklemini stabilize ettikten sonra bir gülüş dizaynına geçebiliyoruz. 4D olan teknolojiyle birlikte çene hareketlerimizin tamamının kaydını alabildiğimiz için, hastanın protezleri takıldıktan sonra gülüş estetiği yapıldıktan sonra kendini evinde gibi hissetmesini sağlayabiliyoruz. Bu hastaya ciddi derece bir konfor sağlamış oluyor. Çiğneme esnasında herhangi bir problem yaşamadan eskiden nasıl çiğniyorsa aynı çiğnemeyi sağlayabilmiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Hastalığı bulunan kişilere özel tedaviler uygulanmalı”

İstanbul Medipool Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti bölümünden Doç. Dr. Mustafa Gündoğar, “Medipol Üniversitesi, multidisipliner bir hastane olduğu için diş hekimliği hastalarımız ile kanser hastaları olsun, ağız diş sağlığı bakımlarını bir arada götürebiliyoruz. Hastanemizin multidisipliner olması ağız diş sağlığı tedavilerinin özel bakım gerektiren hastalarda da başarılı bir şekilde yapılmasını sağlıyor. O yüzden hastalarımıza tavsiyem özellikle kanser tedavisi gören hastalarımızda multidisipliner bir hastanede tedavilerini yaptırmaları kendi sağlıkları açısından çok daha iyi olacaktır. Bazı özel hastalığı bulunan kişilerde yalnızca diş polikliniğine gidip orada tedavi olmak yetmiyor. Multidisipliner bir hastanede çalışmak, her bölümden doktorun bulunduğu bir hastanede çalışıp diş tedavilerini yaptırmak ileriki yıllarda kendi sağlıkları için çok daha iyi olur. Çünkü bazen özel tedavi, kullandığı ilaçları ayarlamak gerekebiliyor. Bazı kemoterapi, radyoterapi gören hastalarımız var. Bu tür durumlarda ağız ve diş sağlığı tedavilerini daha değişik ayarlayabiliyoruz. Doktoruyla sürekli konsültasyon halinde olması önem arz ediyor” dedi.

Sağlık alanında inanılmaz bir potansiyelimiz ve gücümüz var

Festivalin kapanış konuşmasını Medipol Sağlık Grubu Medikal Direktörü Gazi Yiğitbaşı yaptı. Prof. Dr. Yiğitbaşı, “Hocalarımızı tebrik ediyorum. Burada birçok branşın yan yana ve diş özelinde buluşması çok önemli ve kıymetli. Sağlık alanında inanılmaz bir potansiyelimiz ve gücümüz var. Yapılan işlemleri sadece bir alanda değil, her alanda inceliyoruz. Hocalarımızla kafa kafaya veriyoruz. Medipol’ün en önemli gücü Türkiye’de değil, dünyada da ayrıcalıklı bir konumda olmasıdır. Gece gündüz demeden dişle yatıp dişle kalkmalıyız” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Yiğitbaşı, söyleşiye katılan hekimlere teşekkür plaketlerini de takdim etti.

Söyleşilerin yanı sıra, konferans salonunun fuaye alanında ağız bakımına dair atölyeler düzenlendi. Ayrıca, ziyaretçilere gülüş tasarımı için kullanılan ileri teknoloji ürünü Modjaw cihazı ile birebir deneyim yapıldı. Ağız bakımı ve gülüş tasarımı gibi konular hem teorik hem de pratik olarak katılımcılara sunuldu.

Darülaceze’deki çınarlar unutulmadı

Etkinlikler kapsamında, Medipol Sağlık Grubu diş hekimleri Darülaceze sakinlerini ziyaret ederek anlamlı bir farkındalık çalışmasına imza attı. Bu ziyaret sırasında sakinlerin ağız ve diş sağlığı kontrolleri özenle gerçekleştirildi ve ağız bakımına dair bilgilendirme yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri SOKÜM Kayseri İl Tespit Komisyonu toplandı Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Kayseri İl Tespit Komisyonu toplandı. SOKÜM Kayseri İl Tespit Kurulu 2024 yılı Kasım ayı toplantısını gerçekleştirdi. Kayseri yöresine ait somut olmayan kültürel miras unsurlarının tespiti çalışmaları için Kayseri Valiliği Toplantı Salonunda İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun başkanlığında toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun; “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” UNESCO tarafından 2003 yılında kabul edilmiştir. Bize düşen görev hayatın kültürel uygulamalarını yaşatmak, becerileri tanıtmak, bozulmadan korunmasını sağlamak ve değişime uğramadan gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır. İl Tespit Kurulu tarafından belirlenen toplantımızın konusuda Dorak Yoğurdu, Hacılar Bezi, Develi Cıvıklısı, Saya Gezme (sayılı gezme), Üzerlik Duvar Süsleri ile ilgili çalışmaların değerlendirilmesidir" dedi. SOKÜM Kayseri İl Tespit Komisyonu Üyeleri tarafından yapılan toplantıda Dorak Yoğurdu, Hacılar Bezi, Develi Cıvıklısı, sayılı gezme, Üzerlik Duvar Süsleri gibi kültürel mirasın birçok unsuru hakkında fikir alış verişi yapılarak yapılan çalışmalara ilişkin düzenlenecek tespit formlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü’ne sunulmasına ve ileri bir tarihte tekrar toplanılmasına karar verildi.
Kayseri Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. "Ülkemizin, mevcut milli dış politikası, bir yandan bağımsızlığımızı korurken, diğer yandan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinden sapmadan küresel barışa katkı sağlamaktadır. Bu vizyonla, Türkiye; krizlerin değil, çözümlerin bir parçası haline gelmiştir" diyen Ersoy; "Milli ve Güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda, her bir diplomatik adım, milletimizin alî menfaatlerini gözeterek atılmaktadır. Ülkemiz, diplomasideki güçlü vizyonu sayesinde, hem bölgesel bir denge unsuru olmuş hem de küresel meselelerde çözüm odaklı bir aktör haline gelmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz. Azerbaycan’dan Libya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar birçok kritik meselede Türkiye’nin güçlü iradesi sahadaki dengeleri değiştirmiştir. Milli Savunma Sanayimizin başarıları ve yerli teknolojilerimizle desteklenen bu politikalar, Türkiye’nin sadece bir diplomasi masasında değil, sahada da söz sahibi olmasını sağlamıştır. Çok Boyutlu Diplomasi ile Bakanlığımız, bir yandan geleneksel müttefiklik ilişkilerimizi geliştirmekte, diğer yandan yükselen güçlerle ilişkilerimizi çeşitlendirmektedir. Avrupa Birliği ile müzakerelerden, Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki etkinliğimize, Orta Doğu’dan, Afrika’ya kadar geniş bir yelpazede aktif diplomasi yürütülmektedir" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin insani diplomasi alanında dünyanın en fazla insani yardım sağlayan ülkekonumunda olduğunu kaydeden Baki Ersoy; "Bu, sadece mazlum milletlerin umudu olmakla kalmamakta, aynı zamanda Türkiye’nin vicdan diplomasisini tüm dünyaya göstermektedir. Diğer taraftan, Türkiye’nin sınır güvenliği ve terörle mücadele diplomasi alanında gösterdiği kararlı duruş hem bölgemizde barışı sağlamış hem de müttefiklerimize güven telkin etmiştir" dedi. Filistin meselesine değinen Ersoy; "Filistin meselesine gelecek olursak; bu mesele, Dışişleri Bakanlığımızın uluslararası arenada yürüttüğü adalet ve vicdan odaklı politikanın en güçlü örneklerinden biridir. Filistin halkının onurlu mücadelesine destek olmak ve uluslararası hukukun üstünlüğünü savunmak, sadece diplomatik bir mesele değil, aynı zamanda tarihî ve insani bir sorumluluktur. Sayın Bakanım; Filistin için yaptığınız yoğun diplomatik temaslar, Gazze’ye insani yardım ulaştırma çabaları ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusundaki liderliğiniz, hepimiz için gurur vericidir. Bugün Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşanan mezalim, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın vicdanını yaralamaktadır. İsrail’in uyguladığı soykırım ve saldırgan politikalarına karşı ülkemiz, her platformda "Bağımsız Filistin Devleti" çözümünü kararlılıkla savunmaktadır. Türkiye’nin bu yönde sergilediği güçlü duruş hem İslam İş birliği Teşkilatı hem de diğer uluslararası mekanizmalar nezdinde önemli sonuçlar doğurmuştur. “1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti”, bu sorunun nihai çözümü için tek çıkış yoludur. Türkiye’nin liderliğinde oluşturulan garantörlük mekanizması önerisi ve uluslararası toplum üzerindeki diplomatik baskılar, bu hedefe yönelik somut ve tarihi adımlar olarak önümüzde durmaktadır" şeklinde konuştu. Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çeken MHP’li Ersoy; "Üç yıldır devam eden bu savaş, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de etkilerini hissettiren bir krizdir. Böylesine karmaşık bir çatışma ortamında ülkemizin üstlendiği rol, Türkiye’nin barışçı ve adil dış politika anlayışının somut bir tezahürüdür. Sayın Bakanımızın belirttiği gibi, Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, yalnızca bölge halklarını değil, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanı etkileyen küresel bir gıda krizinin önlenmesinde hayati bir rol oynamıştır. Türkiye’nin 33 milyon ton tahılın dünyaya ulaştırılmasına vesile olması, sadece insani bir başarı değil, aynı zamanda diplomatik bir zaferdir. Bu girişim, Türkiye’nin çözüm odaklı ve vicdani diplomasisinin dünya için ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. Öte yandan, savaşın Karadeniz’e sıçramaması için ticari seyrüseferin emniyet altına alınması yönünde sürdürülen çalışmalar, ülkemizin bölgesel istikrar için ne denli stratejik bir vizyona sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile sürdürdüğü düzenli siyasi diyalog sayesinde, çatışmanın sona erdirilmesi ve kalıcı bir çözümün sağlanması adına tarafsız ve adil bir aracı olmayı başarmıştır. Türkiye’nin savaş ortamında bile Kırım Tatarları başta olmak üzere siyasi tutukluların, savaş esirlerinin ve sivillerin ailelerine kavuşmaları için gösterdiği çabalar, insani diplomasi anlayışımızın güçlü bir yansımasıdır. Bu girişimler, Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler konusundaki hassasiyetini uluslararası alanda açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Ersoy, konuşmasını şu şekilde tamamladı; "Suriye politikalarımız ise terörle mücadele, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve Suriyelilerin gönüllü dönüşü gibi ana unsurlar üzerinden şekillenirken, bu çerçevede sergilenen kararlı duruşunuzu takdirle karşılıyoruz. Astana Süreci kapsamında sağlanan kazanımların korunması ve bölgedeki çatışmaların yayılmasının önlenmesi hususunda sürdürülen çabalar, Türkiye’nin barışçıl ve çözüm odaklı yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Irak’la geliştirilen yakın ilişkiler, hain terör örgütü PKK’nın “yasaklı örgüt” ilan edilmesi gibi kritik adımlarla daha da anlam kazanmıştır. Sayın Bakanımızın Afganistan, Pakistan ve İran gibi bölge ülkeleriyle ilgili değerlendirmeleri, Türkiye’nin bu coğrafyada barış ve istikrarı teşvik eden sorumlu bir aktör olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. Güney Kafkasya’daki gelişmelere dair yapılan vurgular, kardeş Azerbaycan’la ilişkilerimizin örnek bir seviyede sürdüğünü ve bölgesel barış adına tüm aktörlerin teşvik edildiğini göstermektedir. Dışişleri Bakanlığımızın, savunma sanayiinden enerji projelerine, ticari iş birliklerinden insani yardımlara kadar birçok alanda Türkiye’nin öncülüğünü güçlendiren faaliyetlerini takdirle karşılıyor; bu vizyonun daha ileriye taşınacağına inancımı yineliyorum."