SAĞLIK - 15 Aralık 2023 Cuma 14:28

“Güçlü ve dengeli bağışıklık sistemi için dengeli bağırsak florası şart”

A
A
A
“Güçlü ve dengeli bağışıklık sistemi için dengeli bağırsak florası şart”

Sağlıklı bağırsak mikrobiyatası ve bağırsak terapisi beslenme sisteminin önemine ilişkin Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan bilgilendirmelerde bulundu.


Bağırsak mikrobiyatasının bozulması, bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenmesiyle beraber pek çok hastalığa davetiye çıkarabiliyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, güçlü ve dengeli bir bağışıklık için sağlıklı ve dengeli bağırsak mikrobiyatasına sahip olunması gerektiğini söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, “Dengeli bir bağırsak florası hem tüm vücudumuza ilaveten bağışıklık sisteminin ihtiyaç duyduğu bileşikleri sağlamakta hem de bağışıklık sistemine çeşitli antijenleri sunarak bağışıklık sistemini eğitmektedir. Bu nedenle, Covid-19 dahil birçok mikrobiyal hastalığın önlenmesinde de bağırsak mikrobiyotası çok önemli bir role sahiptir” dedi.




Bağırsak terapisi beslenme sistemi nedir


Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan Tezcan, “Bağırsaklardaki zararlı mikroorganizmaları uzaklaştırıp faydalıları artıran prebiyotik gıdaları kullanırken bağırsaklarımıza olumsuz etkileri olan alerjen gıdaları diyetimizden çıkartma şeklindeki beslenme disiplinine bütün olarak bağırsak terapisi beslenme sistemi diyoruz. Genel olarak kızartmalardaki yanıklar alerjen etkiye sahiptir. Ayrıca, birçok kişi çok farkında olmadan gluten ve kazein alerjisine sahip olabiliyor” dedi.


Bozuk bağırsak florası pek çok hastalığın nedeni olabilir


Bağırsak florasının bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde çok önemli bir rolü olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, dengesi bozulmuş bağırsak florasından kaçan toksinlerin sedef ve egzamadan romatizmaya, astımdan KOAH’a, MS’den geç başlangıçlı otizme kadar birçok hastalığa ya doğrudan sebep olduğunu veya bu hastalıkları şiddetlendirdiğini söyledi.



Dengeli bağırsak florası, bağışıklık sistemini güçlü tutuyor


Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, “Özellikle normal doğumdan sonra bebeğin cildinden bağırsaklarına sağlıklı mikroorganizmalar geçiyor. Ayrıca, anne sütünün faydalı mikroorganizmaları arttırırken zararlı mikroorganizmaları baskılayıcı bir rolü var. Bu nedenle, özellikle bebeklikten itibaren bağırsaklarımızda faydalı mikroorganizmaların lehine bir ortam oluşmaktadır. Bu ortam sayesinde doğuştan itibaren bağırsaklarımızda birçok çeşit mikroorganizma bulunmakta ve vücudumuzun üretemediği ama ihtiyaç duyduğu birçok molekül bu faydalı mikroorganizmalar tarafından üretilmektedir. Dengeli bir bağırsak florası hem tüm vücudumuza ilaveten bağışıklık sisteminin ihtiyaç duyduğu bileşikleri sağlamakta hem de bağışıklık sistemine çeşitli antijenleri sunarak bağışıklık sistemini eğitmektedir. Bu nedenle, literatürde birçok hastalık ile bağırsak mikrobiyotası karşılaştırılmıştır (Örneğin, akciğerlerdeki zatürre ve Covid-19). Bu nedenle, Covid-19 dahil birçok mikrobiyal hastalığın önlenmesinde de bağırsak mikrobiyotası çok önemli bir role sahiptir” dedi.


Beslenme sistemindeki bazı yanlışlar bağırsak dengesini bozuyor


Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, anne sütü kesildikten sonra bazı ilaçlar ve beslenme sistemindeki bazı yanlışlar nedeniyle bağırsak dengesinin bozulup bağırsaklarda zararlı mikroorganizmalar üreyebildiğini, bu zararlı mikroorganizmaların ürettiği toksinlerin ise kana geçip sonra da çeşitli doku ve organlarda birikmesinden dolayı bağışıklık sistemimizin kendi dokularımıza saldırmasına neden olduğunu söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, “Dengesi bozulmuş bağırsak florasına sahip kişilerin bağışıklık sistemi mikroplara ve kanser hücrelerine ilaveten bu toksinlerle de baş etmek zorunda kalıyor. Bu yüzden, bu kişilerin bağışıklık sistemi sağlıklı bağırsak florası olan kişilere göre daha zayıf kalıyor” dedi.



Bağırsak sağlığının bozulması hastalıklara davetiye çıkarıyor


Son yıllarda yapılan birçok uluslararası yayında bağırsak sağlığının bozulduğu durumda vücudumuzda birçok hastalığın ortaya çıkabildiğini kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, “Eğer zararlı mikroorganizmalar fazla sayıda olursa onlardan salınan toksinler kanımıza geçer ve çeşitli doku ve organlarda birikir. Bu birikme noktalarında bağışıklık sistemine saldırarak birçok hastalığa neden olabilir. Örneğin beyinde biriken toksinler otizm ve MS gibi hastalıklara neden olurken; cildimize birikenler sedef, egzama ve vitiligoya neden olur. Eklemlerde birikenler romatizmaya, damarlarda birikenler de damar tıkanıklığına neden olur. Bizim önerdiğimiz bağırsak terapisi sisteminde kişilerin inflamasyondan uzak tutacak bir beslenme sistemi tavsiye ediyoruz ve bağırsaklardaki zararlı mikroorganizmalardan uzaklaştıracak prebiyotik öneriyoruz. Böylece tüm sorunları kökünden kesip vücudumuzun kendi kendini onarabilmesine imkân sağlıyoruz” dedi.


Bağırsak terapisi ile bağışıklık güçlendirilebilir


Bağırsaklardan kaçan toksinlerin, bağışıklık sisteminin dengesini bozup onu meşgul ederek asli görevlerinden alıkoyduğunu kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Erdem Tezcan, “Bu yüzden bağırsak terapisi beslenme sistemimizde bağırsaklarımızdaki zararlı mikroorganizmaları uzaklaştırarak dengeli bir bağışıklık elde edilmesi mümkün olabilmektedir. Bağırsak terapisi beslenme sistemi bağırsaklardaki zararlı bakterileri uzaklaştırıp faydalıları artırmaya yönelik prebiyotik takviyeler içermektedir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin tepki verdiği alerjen gıdaları uzak tutmayı içerir” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Evinin yolunu karıştıran Alzheimer hastası adam köpeklerin saldırısına uğradı Diyarbakır’da evinin yolunu karıştıran 77 yaşındaki Alzheimer hastası adam, başıboş sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. 25 yerinden ısırılan yaşlı adam hastanede tedavi altına alındı. Alınan bilgilere göre, 19 Şubat’ta Yenişehir ilçesi Dokuzçeltik Mahallesi’nde Alzheimer hastası N.T. (77), evine gitmeye çalışırken yolunu kaybetti. Başıboş sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan yaşlı adam, 25 yerinden ısırılması sonucu yaralandı. N.T.’ye ilk müdahale evine sığındığı Mehmet Emin Eyidoğan ve ailesi tarafından yapıldı. Olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan yaşlı adam tedavi altına alındı. Mehmet Emin Eyidoğan, akşam saatlerinde eşinin kendisine haber verdiğini belirterek, "’Bir dayı var, herhalde dövmüşler’ dedi. Üstü başı hep çamur, yırtık. İlk başlarda ölü sandık. Çok yorulmuştu, çok hırpalanmıştı. Daha sonra köpeklerin ısırdığını söyledi. Her tarafı kanlar içindeydi, ambulans çağırdık. Ambulansla hastaneye kadar eşlik ettim. İlk etapta yanında kimsesi yoktu. Daha sonradan oğlunu aradım, oğlu geldi. Elbiselerini yırttık, her tarafı parçalanmıştı. Tarif ettiğine göre iki defa birçok köpek tarafından ısırılmıştı. Yolunu da kaybetmiş, yanlışlıkla köpek sürüsüne dalmış" dedi. Çocuklarının sabah 06.30’da okula gittiğini ifade eden Eyidoğan, "Oğlum, iki gündür korkudan okula gidemiyor. Biz de böyle sürekli temkinliyiz, sürekli korkuyoruz. Çoğu zaman çocuklara eşlik ediyoruz. Yetkililerden talebimiz şudur; biran önce ne gerekiyorsa yapsınlar" şeklinde konuştu. Korktuğu için okula gidemeyen Furkan Eyidoğan ise, "Köpeklerden dolayı okula gidemiyorum, çok korkuyorum. 06.00’da kalkıyorum gidiyorum, annem bana eşlik ediyor. O bile korkuyor. Evin önüne kadar geliyorlar. Bazen beni kovalıyorlar, ben de kaçıyorum" ifadelerini kullandı.
İzmir Başkan Tugay: "İzmir’in geleneğinde fuarcılık var" Fuarlar kenti İzmir’de optik sektöründeki en son teknolojilerin sergilendiği Optic World İzmir-2. Optik, Gözlük, Oftalmoloji ve Teknolojileri Fuarı kapılarını açtı. Açılışta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Optic World İzmir’in önümüzdeki yıllarda daha da gelişeceğini belirterek, "İzmir’in geleneğinde fuarcılık var. Fuar İzmir, pek çok sektörde olduğu gibi bu alanda da çekim merkezi olmaya aday" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından sektörün desteğiyle Fuar İzmir’de düzenlenen Optic World İzmir-2. Optik, Gözlük, Oftalmoloji ve Teknolojileri Fuarı kapılarını açtı. Geçen yıl 5 bine yakın ziyaretçiyi ağırlayarak büyük ilgi gören fuar, 23 Şubat tarihine kadar sadece profesyonel ziyaretçilere açık olacak. C Holü’nde yapılan açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Tezcan, İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu, optik sektörü profesyonelleri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, yerli ve yabancı satın almacılar katıldı. "Fuar İzmir’e çok önem veriyoruz" Optik sektörünün çok değerli olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Önümüzdeki yıllarda daha hızlı gelişim göstereceğine inandığımız bir fuarı gerçekleştiriyoruz. İzmir’in geleneğinde fuarcılık var. Fuar İzmir, pek çok sektörde olduğu gibi bu sektörde de bir çekim merkezi olmaya aday. Buca Metrosu’nu buraya uzatma, dolayısıyla şehrin merkezinden fuar alanına konforlu, çağdaş bir toplu taşıma imkânını sağlamak için gerekli adımları attık. Karşıda otopark olarak kullanılan alanı büyük bir otel yapmayı planlıyoruz. Projesini konuştuk arkadaşlarımızla. Kongre merkezi, toplantı salonu konusunda da adım adım ilerliyoruz. Bu alanın karayolu bağlantısı da geliştirilecek. Burası erişimi daha kolay, hemen yakınında konaklama ve toplantı alanı olan bir alana dönüşecek. Fuar İzmir’e çok önem veriyor ve gelişmesi için çalışmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu. "Geçen yıl 1,5 milyon ziyaretçiyi ağırladık" Fuarcılığı geliştirmeye devam edeceklerini belirten Başkan Tugay, "İzmir, tarih boyunca ticaretin, kültürün ve yeniliklerin buluştuğu bir şehir oldu. Bugün de fuarlar aracılığıyla dünya ile bağlantı kurmaya, iş birliklerini güçlendirmeye ve ekonomimizi büyütmeye devam ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İZFAŞ öncülüğünde düzenlediğimiz ulusal ve uluslararası fuarlarla kentimizin ticaret hacmini artırmayı, yerli üreticilerimizi desteklemeyi ve küresel pazarlardaki rekabet gücümüzü yükseltmeyi amaçlıyoruz. Önceliğimiz kentimizin ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak. Geçen yıl düzenlediğimiz fuarlarda 1,5 milyon ziyaretçiyi ağırladık. İhracat istatistiklerine baktığımızda 2024 yılında fuarların da katkısıyla Ege Bölgesi’ndeki illerin toplam ihracatının yaklaşık 41 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. İzmir, ülkemizin toplam ihracatının yüzde 9’unu tek başına gerçekleştirerek ekonomimize yaklaşık 24 milyar dolarlık katkı sağladı. Bu yıl da çok sayıda fuara ev sahipliği yaparak tüm sektörlerde ekonomik hareketliliği artırmak için elimizden geleni yapacağız. 2025’te Fuar İzmir ve Kültürpark’ta 30’un üzerinde fuar ve etkinlik düzenlenecek" dedi. Türkiye optik sektörünün uluslararası pazarlarda rekabet gücü artıyor Fuarda sektördeki en yeni ürünler, aksesuarlar ve ekipmanlar ile görme kalitesini artırmak ve estetik ihtiyaçlara yanıt verebilmek için geliştirilen yeni teknolojiler sergileniyor. 6 bin metrekare alanda açılan fuar, İzmir’in yanı sıra İstanbul, Antalya, Balıkesir, Manisa ve Yozgat’tan toplam 56 yerli katılımcıyı ağırlıyor. Ayrıca Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Irak, İran, Kosova ve Mısır gibi ülkelerden 100’ün üzerinde yabancı satın alma yetkilisinin de fuarı ziyaret etmesi bekleniyor. Optic World İzmir, optik sektöründeki son teknolojik gelişmeleri takip etmek, yeni iş birlikleri kurmak ve uluslararası rekabette güç kazanmak isteyen sektör profesyonelleri için önemli bir platform oluşturuyor. Optic World İzmir, üreticilerden distribütörlere, perakende mağaza zincirlerinden sektör çalışanlarına kadar geniş bir ziyaretçi kitlesini bir araya getirerek, yeni iş ortaklıklarına zemin hazırlıyor. Aynı zamanda Türkiye optik sektörünün uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmayı ve yeni ürünlere erişimi kolaylaştırmayı amaçlıyor.