SAĞLIK - 09 Ekim 2024 Çarşamba 10:22

“Göz damarlarındaki tıkanmalar, ani görme kaybına yol açabilir”

A
A
A
“Göz damarlarındaki tıkanmalar, ani görme kaybına yol açabilir”

Görme kaybının 24 saat içinde geri dönmemesine ‘kalıcı görme kaybı’ denildiğinin altını çizen Göz Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nil, “Burada görmenin yavaş yavaş azaldığı durumlar daha çok dikkat çekmektedir. Mesela, katarakt, kırma kusurları, retina hastalıkları, diyabete bağlı retinopati, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı, glokom bunlara örnek verilebilir. Göz damarlarında gelişen tıkanmalar, travma veya hastalığa bağlı göz içi kanamaları, ağrılı gelişen glokom krizi, yine ağrılı gelişen gözün ön tabakasındaki bir kornea ödemi de ani görme kaybı yapabilmektedir” dedi.



Medical Park Ataşehir Hastanesi’nden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nil, 10 Ekim Dünya Görme Günü dolayısıyla, görme kaybına yol açan hastalıklar konusunda bilgilendirmeler bulundu.



Görme olayının cisimleri şekillerinin, yerlerinin, renklerinin ve parlaklıklarının bir kişi tarafından görme fizyolojisi yolu ile ayırt edilebilmesi olduğunu belirten Uzm. Dr. Nil, “Görme fizyolojisine göz küresi, göz ile beyin arasındaki yollar ve beyindeki görme merkezleri ile yardımcı merkezler dâhildir. Göz küresinden gelen veriler, beynin arkasında bulunan primer görsel kortekste bir görüntü oluştururlar ve görüntü bu bölgede yorumlanır. Görme kaybı, bu bölgelerde veya yollardaki herhangi bir hastalık veya travma sonucu oluşabilmektedir. Her görme azalmasına direkt olarak görme kaybı diyemeyiz” diye konuştu.



“Görme kaybı sebepleri”


Görme kaybına yol açan durumlara değinen Uzm. Dr. Nil, “Yasal görme kaybı ya da körlük, bir kişinin görmesinin kontakt lens veya gözlük ile düzeltme işlemine rağmen yüzde 10 seviyesinin altında kalması veya görüş alanının görme alanı cihazı ile bakıldığında 20 derecenin altında kalmasıdır. Görme kaybının nedenleri geçici görme kaybı veya kalıcı görme kaybına yol açabilir. Beyin damarlarında bir tıkanma, göz içi damarlarında geçici kasılmalar, migren atakları, hafif düzeyde göz içi kanamalar gibi durumlar geçici görme kayıplarına yol açabilmektedir” dedi.



“Ani görme kaybına dikkat”


Görme kaybı 24 saat içinde geri dönmüyorsa, buna “kalıcı görme kaybı” denildiğini dile getiren Uzm. Dr. Nil, “Burada görmenin yavaş yavaş azaldığı durumlar daha çok dikkat çekmektedir. Mesela, katarakt, kırma kusurları, retina hastalıkları, diyabete bağlı retinopati, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı, glokom bunlara örnek verilebilir. Göz damarlarında gelişen tıkanmalar, travma veya hastalığa bağlı göz içi kanamaları, ağrılı gelişen glokom krizi, yine ağrılı gelişen gözün ön tabakasındaki bir kornea ödemi ani görme kaybı yapabilmektedir” ifadelerini kullandı.



“Risk altında olan bireyler”


Görme kaybı riski altında olan bireylerden bahseden Uzm. Dr. Nil, şu bilgileri paylaştı: “Daha çok hipertansiyon, diyabet, kan elemanlarıyla ilgili pıhtılaşma sorunları, Multipl Skleroz gibi bazı nörolojik hastalıklar ve Behçet gibi bazı romatizmal hastalıkları olanlar görme azalması ve ileri dönemlerde görme kaybı riski taşımaktadırlar. Ayrıca ileri düzeyde alkol kullanımı, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı gibi durumlarda da görme kaybı oluşabilmektedir.”



“Glokom hastalığı olabilir”


Glokom hastalığından da bahseden Uzm. Dr. Nil, “Göz tansiyonu denilen göz içi basıncının yükselmesi sonucu gözün arkasındaki görme sinirinin yavaş yavaş hasara uğramasına glokom hastalığı denir. Glokom yavaş ilerleyen sinsi bir hastalıktır ve çoğu belirti vermeden rutin göz muayeneleri sırasında saptanır. Erken evre sırasında saptanırsa, göz damlası ile medikal tedaviye cevap verir ancak geç evrelerde lazer müdahalesi ya da glokom ameliyatı gerektirebilir” dedi.



“Göz sorunu olmayan bir kişi 2 yılda 1 muayene olmalı”


Göz muayenesinin hangi sıklıkla yapılması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Nil, “Göz sorunu olmayan biri 2 yılda bir düzenli olarak göz muayenesi yaptırabilir, ancak kırma kusuru ya da hastalığı olanların mutlaka 6 ayda bir, hatta hastalığın evresine göre 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekebilmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da ‘3. Tespih ve Doğal Taşlar Fuarı’ düzenlenecek Adana’da bu sene 3.’sü düzenlenecek ‘Tespih ve Doğal Taşlar Fuarı’ 17-20 Ekim’de gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en önemli tespih üretim ve satış yerlerinden Adana’da bu sene 3. kez ‘Tespih ve Doğal Taşlar Fuarı’ düzenlenecek. Merkez Seyhan ilçesinde bulunan Tespihçiler Çarşısı’nda fuarla ilgili basın toplantısı düzenlendi. Toplantının açılışında konuşan Adana Tespihçiler Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Nasır Fidan, "Geleneksel el sanatlarımızı ve doğal taşların kadim güzelliğini tüm dünyaya tanıtma fırsatı bulduğumuz bu etkinlik sektöre yön veren ustaları koleksiyoncuları meraklıları bir araya getiren önemli bir platforma olmaya devam ediyor. Bu yıl ki fuar sadece tespih ve doğal taş sevenler için değil, aynı zamanda bu alanda yeni ilhamlar arayan sanatkarlar içinde büyük bir fırsat sunuyor” dedi. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise Adana’nın festival ve fuarlar şehri olduğunu belirterek, “Bu yıl Ekim ayının 17-20’sinde hem lezzet festivali hem de tespih fuarı var. Tespih Türkiye’nin belirli illerinde yapılıyor belki ama Adana’da bir başka yapılıyor. Burada işinde çok ilerlemiş ustalar var. Ustalar bu işe gönlünü veriyor. Tespih fuarı ilk kez Adana’da yapılmaya başladı. Çok sayıda yabancı misafirin geleceğini biliyorum. Dünya çapında uçak kiralayıp gelen hobi sahibi, sanat sahibi veya ilgi sahibi insanlar var” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Vali Köşger, tespihleri inceleyip ustalardan bilgi aldı. Toplantıya STK temsilcileri ve çarşı esnafı katıldı.
İstanbul Beşiktaş’tan tesisleşme için yeni iş birliği Beşiktaş Kulübü, tesisleşme süreçlerini kapsayan yeni iş birliği anlaşmasına imza attı. Beşiktaş Kulübü ile KİPTAŞ arasında tesisleşme süreçlerini kapsayan iş birliği protokolü imzalandı. Tüpraş Stadyumu’nda gerçekleşen imza törenine Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat, İkinci Başkan Hüseyin Yücel, Tesislerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Çağlayan Tuğal ve İBB Şehircilik Grubu Başkanı Ali Kurt katıldı. Hasan Arat: “Tesisleşmenin önemini yola çıktığımız ilk günden beri dile getirdik” Beşiktaş yönetimi olarak tesisleşmenin önemini göreve geldikleri ilk günden beri dile getirdiklerini aktaran Hasan Arat, “Onursal Başkanımız Süleyman Seba döneminde de tesisleşme en önemli hamle olarak gerçekleşti. Bizler de olanı daha iyiye götürmek için çalışıyoruz. Doğru kaynak yönetimiyle bu ihtiyacı karşılamak ve ek gelir elde etmek istiyoruz. Bugünkü anlaşmayla KİPTAŞ tesisleşme sürecinde Beşiktaş’ın çözüm ortağı ve proje uygulama sürecinde teknik anlamda müşavirliği üstlenecek. Akaretler’deki iki binamızın güçlendirme meselesi var. Fulya Şan Ökten Tesisleri ile ilgili de bir projemiz var. İnşallah kısa zamanda onun da izinlerini almış olacağız. Portföydeki yüklenicilerini bize açacaklar. Teknik müşavirlik ve kontrolörlük yapacaklar. Biz de denetleyici olacağız” ifadelerini kullandı. “Kara Duvar ile ilgili yapılması gereken tüm işleri yaptık” Tüpraş Stadyumu’nda kale arkası tribüne koltukları kaldırarak ayakta seyirci alma projesi olan ‘Kara Duvar’ başvurusundaki son duruma ilişkin Başkan Arat, “Taraftarımızın isteklerini çok ciddiye alıyoruz. Kara Duvar ile ilgili yapılması gereken tüm işleri yaptık. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yazdık. İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklarda da bu konu görüşülüyor. Henüz bir ret cevabı yok. Beşiktaş üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiştir. Beşiktaş taraftarı yeni sezonda tribünleri dolduruyor. Bunun bu şekilde devam etmesiniz arzuluyoruz. Öğrencilerimizden gelen bilet fiyatlarıyla ilgili serzenişler var. Onu da görüşüyoruz. Ekonomik şekilde içeriye girecek genç nüfusa imkan vereceğiz. Kademe kademe bunu da gerçekleştirmeye başlayacağız” şeklinde konuştu. “Beşiktaş’ın gayrimenkulleri iyi yönetilememiş” Hasan Arat, kulübün gayrimenkullerinin iyi yönetilemediğini de vurgulayarak, “20 milyonun üzerinde insanın duygularını hissetmesi gereken ve ona göre yol haritası çizmesi gereken yönetim var. Beşiktaş için en doğrusu ne olur onun üzerinde çalışıyoruz. Gayrimenkuller birilerinin elinde kalmış. Bu konularda camianın hislerini ve düşüncelerini iyi analiz etmek lazım. Allah bize sağlık verdiği müddetçe bunu yapmaya devam etme niyetimiz var. Yönetim kurulu çok çalışıyor ve bilgi birikimi çok yüksek. İnşallah sportif başarılar da beraberinde gelir ve arzuladığımız hamleleri birlikte yaparız” cümlelerine yer verdi. Hüseyin Yücel: “Beşiktaş’ın geleceği için çok hayırlı bir anlaşma” Geçtiğimiz sezon sportif anlamında kötü dönem geçirdiklerini hatırlatan İkinci Başkan Hüseyin Yücel ise, “Ancak başkanımızın Beşiktaş’a yeni mülkler kazandırma, tesisleşme anlamında çabasını izliyoruz. Beşiktaş’ın geleceği için çok hayırlı bir anlaşma olacak. İnşallah güzel bir start veririz” dedi. Çağlayan Tuğal: “Yönetim olarak birinci önceliğimiz çocuklarımızın eğitimi” Hakkı Yeten ve Şan Ökten Tesisleri’ndeki projelere ilişkin bilgiler veren Çağlayan Tuğal de, “Yaklaşık 8 aydır bir iş birliğimiz var. Arkanızda dinamik bir grup olunca projelere güçlü giriyorsunuz. Hakkı Yeten Tesisleri’nde 27 çocuğu barındıracak bir bina yapıyoruz. Altında bir yemekhane, mutfak çamaşırhane, toplantı odaları olacak. Şan Ökten’de de projeler bitti, imza aşamasında. Oraya da bir okul yapıyoruz. Yaklaşık 650 öğrenci kapasiteli spor lisesi. Sporcu eğitilmiş olması lazım. Yönetim olarak birinci önceliğimiz çocuklarımızın eğitimi” diye konuştu. Protokolün imzalanmasının ardından Başkan Hasan Arat, Ali Kurt’a forma ve kartal heykeli hediye etti.
Yozgat Bozkırda kurutulan domatesler işlendikten sonra yurt dışına gönderiliyor Yozgat’ın Çekerek ilçesinde 120 dönüm alanda üretilen domatesler, güneş altında doğal yöntemlerle kurutulduktan sonra bölgedeki fabrikalarda işlenip paketlenerek ihraç edilmek üzere hazır hale getiriliyor. Yozgat’ın Çekerek ilçesinde belediyenin de katkılarıyla geliştirilen proje çerçevesinde ilçede 120 dekar alana 3 yıl önce deneme amacıyla domates ekimi yapıldı. Proje sonunda yılda ortalama 600 ton domates üretimi gerçekleştirildi. Yaklaşık 60 çalışanın yer aldığı projede tarladan bin bir zahmetle toplanan domatesler, traktörlerle kurutulmak üzere belirlenen alanlara getiriliyor. Burada istihdam edilen kadınlar, domatesleri keserek beyaz bezlerin üzerinde kurutulmaya hazır hale getiriyor. Tuzlandıktan sonra güneşte yaklaşık bir hafta kuruyan domatesler daha sonra satışa hazır hale geliyor. Tamamen doğal yollarla yapılan kurutulmuş domatesler, yurtdışı başta olmak üzere ülkenin birçok şehrine gönderilmek üzere satışa sunuluyor. Kurutulmuş domatesler özellikle kışın kahvaltıda tüketiliyor. Bu proje ile üretime destek sunan Çekerek ilçesindeki kadınlar da aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. İlçedeki kadınlar kurutulan domateslerin çevre illerdeki fabrikalarda değil kendi illerine kurulacak fabrikalarda işlenip değerlendirilmesini de istiyor. “Ev ekonomimize katkı sunuyoruz” 3 yıldır domates tarlasında çalıştığını söyleyen Kezban Yıldırım, “Traktörlerle gelen domatesleri serdiğimiz bezlerin üzerinde ikiye ayırıyoruz ve kurutuyoruz. Bizim burada kuruttuğumuz domatesler işlendikten sonra ihraç ediliyor. Önümüzdeki yıllarda da bunun devamını bekliyoruz, ilçedeki bütün kadınlar burada geçim derdinde. Burada çalışıp evlerine ekmek götürüyorlar. Bu bizim için çok iyi oldu. Ayrıca Yozgat’ta salça fabrikasının kurulup bu domateslerin başka yerde değil de burada işlenmesini ve daha fazla iş istihdamı olsun istiyoruz” dedi. “İlçemize salça fabrikası kurulsun” Hilal İnaç ise bu yıl itibariyle domates hasadına katıldığını söyleyerek, “Burada çalışan birçok kadın evine ekmek götürüyor. Biz yetkililerimizden salça fabrikası istiyoruz. Daha çok kişiye iş imkanı sağlansın. Bu tarlada 70 kişi çalışıyorsa eğer fabrikayla bu sayı daha artsın istiyoruz” şeklinde konuştu.