SAĞLIK - 13 Kasım 2024 Çarşamba 15:59

Gereksiz alışveriş, geçici olarak iyi hissetmek için yapılıyor

A
A
A
Gereksiz alışveriş, geçici olarak iyi hissetmek için yapılıyor

Türkçe’ye kıyamet harcaması ya da mahrumiyet harcaması olarak çevrilen “Doom spending”, kişilerin olumsuz ruh hallerinden kaçınmak ya da bu durumların etkisini azaltmak için gereksiz alışveriş yapmaları anlamına geliyor. Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, iş, aile ve sosyal çevre kaynaklı streslerin bireyleri bir kaçış aracı olarak alışverişe yönlendirebileceğini söyledi. Harcama yapmadan önce duygusal durumun değerlendirilmesinin bireyin alışverişin altında yatan nedenleri anlamasına yardımcı olacağını belirten Ensari, duygusal farkındalığın, gereksiz harcamaların azaltılmasını sağlayabileceğini kaydetti.


İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, Türkçe’ye kıyamet harcaması ya da mahrumiyet harcaması olarak çevrilen “Doom spending” kavramına ilişkin değerlendirmede bulundu.



Doom spending yani kıyamet harcaması nedir


“Doom spending” kavramının “Ekonomik belirsizlik veya kişisel stres gibi olumsuz durumlar karşısında, bireylerin kontrolsüz veya gereksiz harcama yapma eğilimlerini tanımladığını belirten Ensari, “İngilizce ‘doom’ kelimesi, ‘kıyamet’ ya da ‘son’ anlamına gelirken, ‘spending’ kelimesi ‘harcama’ demektir. Dolayısıyla ‘Doom spending’, ‘Kıyamet harcaması’ ya da metaforik anlamda ‘Mahrumiyet harcaması’ olarak Türkçe’ye çevrilebilir. Kişilerin olumsuz ruh hallerinden kaçınmak ya da bu durumların etkisini azaltmak için gereksiz alışveriş yapmaları anlamına gelir. Kişilerin bilinçli veya bilinçsiz olarak pek düzenli olmayan duygusal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla alışveriş aktivitelerine yönelmelerini temsil eder” diye konuştu.



Geçici olarak iyi hissetmek için yapılıyor


Doom spending’in nedenlerine değinen Ensari, “Global ekonomik kriz ile birlikte bireyler, belirsizliğin tetiklediği gelecek kaygısı yaşar. Bugün için gereksiz alışveriş yaparak kendilerini geçici olarak iyi hissetmeye çalışırken; öte yandan gelecekte karşılaşabilecekleri olumsuzluklara karşı kendilerini güvence altına almak amacıyla harcamalarını artırabilirler” dedi.


Stresten kaçmanın bir yolu olarak görülebilir


Kıyamet harcamasının nedenlerinden birinin de stres ve endişe olduğunu kaydeden Ensari, “İş, aile ve sosyal çevre kaynaklı stresler, bireyleri bir kaçış aracı olarak alışverişe yönlendirebilir. Bu da yine geçici bir rahatlama sağlar. Duygusal boşluk hissi veya stresle başa çıkma mekanizması olarak, birçok insan alışverişe yönelir. Bu durum, bireylerin kendilerini geçici olarak daha iyi hissetmelerine neden olur ve harcama davranışını pekiştirir. Duygusal yeme gibi, bu tür harcamalar da bireylerin stresle baş etme yöntemlerinden biri haline gelebilir” diye konuştu.



Çevrimiçi alışveriş ve sosyal medya etkili oluyor


“Çevrimiçi alışverişin kolayca erişilebilir olması, anlık indirimler ve reklamlardan etkilenme, bu sendromun yaygınlaşmasına katkıda bulunabilir” uyarısında bulunan Ensari, “Sosyal medyanın etkisiyle kişiler, diğer insanlarla kendi hayatlarını kıyaslayarak duygusal bir tatminsizlik ya da yetersizlik hissedebilirler. Bu hisleri gidermek için alışverişe yönelebilirler” dedi.


Pişmanlık ve derin stres duyguları oluşabilir


Gereksiz harcamaların zamanla birikerek kişisel bütçeleri zorlayabileceğini ve borçların artmasına yol açabileceğini ifade eden Ensari, “Kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadede sorunun farkına varılmasıyla birlikte pişmanlık ve daha derin stres duyguları oluşabilir. Zamanla artan stres tekrar alışveriş yapma isteğini tetikleyerek kısır döngü oluşturur. Bu durum, uzun vadede finansal krizlerle sonuçlanabilir” uyarısında bulundu.



Uzun vadede ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir


Sürekli kaygı ve stresle başa çıkmak için yapılan harcamaların, geçici bir rahatlama sağlasa da uzun vadede ruhsal sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Ensari, “Bu tür harcamalar, bireylerde anksiyete ve depresyon riskini artırır, bu da ruhsal durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir” dedi.


Pek çok olumsuz sonuçlara yol açabilir


Aşırı harcamanın, aile içindeki ilişkileri olumsuz etkileyebileceğini de belirten Ensari, “Finansal sorunlar, çiftler arasında anlaşmazlıklara ve gerginliğe yol açabilir. Ekonomik baskılar, artan iletişim sorunlarına ve ilişkilerin zedelenmesine sebep olabilir. Harcamalar yoluyla elde edilen tatmin, kısa sürelidir ve zamanla bireyde kendine güvensizlik hissine yol açabilir. Bu durum, kişisel tatmin duygusunu azaltır ve bireylerin kendilerini değerli hissetmelerini engelleyebilir” uyarısında bulundu.



Kıyamet harcaması nasıl yönetilebilir


Kıyamet harcaması ile başa çıkma ve bunun yönetilmesiyle ilgili tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Hülya Ensari, önerilerini şöyle sıraladı:


Bütçe oluşturmak: Harcamaların duygusal içgüdülerle değil, ihtiyaç ve bütçe bazında yapıldığını fark etmek önemlidir. Gelire uygun bireysel bütçe oluşturmak ve bu bütçeye sadık kalmak, gereksiz harcamaların önüne geçebilir. Harcama yapmadan önce, ‘Bu alışverişe gerçekten ihtiyacım var mı?’ sorusunu sormak, bireylerin daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.


Alışveriş listesi yapmak: Alışverişe çıkmadan önce yapılacak bir liste oluşturmak, gereksiz harcamalardan kaçınmayı sağlar. Listeye sadık kalmak, impulsif alışverişin önüne geçer. Bireyler, ihtiyaç duydukları ürünleri önceden belirleyerek, harcamalarını daha iyi kontrol edebilirler.


Duygusal farkındalık: Harcama yapmadan önce duygusal durumun değerlendirilmesi, bireylerin alışverişin altında yatan nedenleri anlamalarına yardımcı olur. Duygusal farkındalık, gereksiz harcamaların azaltılmasını sağlayabilir. İnsanlar, stresli veya kaygılı hissettiklerinde alışveriş yapma eğiliminde olabilirler; bu nedenle bu duyguları tanımak önemlidir.


Hobi edinmek: Meditasyon, spor veya hobi edinme gibi sağlıklı stres yönetimi teknikleri, bireylerin kaygı seviyelerini düşürmelerine yardımcı olur. Bu tür aktiviteler, duygusal boşluğu doldurmak için daha olumlu yollar sunar. Düzenli egzersiz, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumlu yönde etkileyebilir.


Sosyal destek, bu tür zorlukların üstesinden gelmek için önemli bir araçtır.


Etkili zaman yönetimi: Zamanı etkili bir şekilde yönetmek, bireylerin günlük yaşamlarındaki baskıyı azaltabilir. Planlama yapmak, yapılacak işlerin belirginleşmesine yardımcı olur ve stres seviyesini düşürür. Bu durum, alışverişe gitme ihtiyacını azaltabilir.


Kendi ihtiyaçlarını tanıma: Bireylerin gerçekten neye ihtiyaç duyduklarını anlamaları, harcama alışkanlıklarını olumlu yönde etkileyebilir. Kendi ihtiyaçlarını belirlemek, gereksiz harcamaları azaltarak finansal sağlığı iyileştirir. Bu farkındalık, bireylerin harcama davranışlarını daha bilinçli hale getirir.


Zorlayıcı dönemlerde, duygusal destek almak önemlidir. Aile ve arkadaşlarla bu konuda konuşmak, duygusal yükü hafifletebilir. Ruhsal durumumuzun farkında olup; gerektiğinde ruh sağlığı uzmanından destek almak çok önemlidir.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da tıbbi ve aromatik bitkiler bu tesiste işlenecek Nilüfer’de Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) desteği ve Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) işbirliği ile hayata geçirilen Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi açıldı. Tıbbi aromatik bitki üreticilerinin ürünlerini işleyerek katma değerli hale getirecekleri tesis 3 bin 500 litre kapasiteyle çalışıyor. İhtiyaca göre kapasitenin artacağı ifade edilirken, çiftçilerin cüzi bir fiyatla tesisten yararlanacağı açıklandı. Açılış programında yaptığı konuşmada tarımsal kalkınmaya büyük bir önem verdiklerini söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Tarımı önemseyen hatta ilk sıraya alan bir anlayışa sahibiz. Bu nedenle tesisimizi kentimize kazandırmanın heyecanı ve gururu içerisindeyiz. Tesisimizin Bursa’da bir ilk olması da ayrı bir gurur kaynağımız. Bu tesis bir üretim merkezi olmanın ötesinde aynı zamanda bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir tarım alanlarında önemli bir yere sahip olacaktır. Dünyada tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hızla artıyor. Bizler de bu hıza ayak uydurmak için çaba sarf ediyoruz. Bu tesisle yerel yöneticilerimizi teknolojiyle buluşturarak bu alanda güçlü bir yapı oluşturmak istedik. Bursa için bir ilk olan bu tesis sayesinde bölgemizde tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin artması en büyük hedefimizdir. Tıbbi ve aromatik bitkiler yıllardır halk tarafından kullanılan kültürel mirasımızın da bir parçasıdır. Tıbbi ve aromatik bitkiler ilaç hammaddesi olarak sağlık alanında değil kozmetik, temizlik, gıda, doğal boya ve tarımsal mücadele gibi birçok alanda kullanılıyor. Böylesine değerli bitkilerin üretiminin artmasını istiyoruz. Tesisimizin kapasitesi şu an için 3 bin 500 litre olup ihtiyaca göre de arttırılabiliyor. Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimini yapan çiftçilerimiz cüzi bir ücret karşılığında burada bitkilerin uçucu yağlarını ve hidrosellerini elde edebilecekler. Nilüferin yanı sıra çevre illerde yetiştirilen lavanta, nane, biberiye, adaçayı, ölmez otu, melisa, tıbbi papatya, kekik defne gibi onlarca çeşit bitki burada işlenerek üreticilerin ürünlerine katma değer sağlayacak. BEBKA 2002 yılı kırsal kalkınma mali destek programı tarafından hibe almaya hak kazanarak faaliyete geçirdiğimiz bu tesisisin üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Samsun Bu ilçede ’çöp saati’ uygulaması Samsun’un Terme Belediyesi, ilçenin Sivaslılar Mahallesi’nde başlattığı örnek uygulama ile çöp konteynerlerini kaldırarak çöp saati uygulamasına geçti. Belirlenen saatler dışında çöpünü çıkarana Kabahatler Kanunu’na göre cezai işlem uygulanacak. Terme Belediyesi, ilçede çöp toplama uygulamasının çöp saati şekline dönüşmesi yolunda ilk adımı attı. İlçenin Sivaslılar Mahallesi’nde başlayan uygulamada, mahalledeki çöp konteynerleri kaldırılarak çöp saati uygulamasına geçildi. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Terme Kent Konseyi Başkanı Dilek Aydın ve Konsey üyelerinin katıldığı programda mahalleliye çöp saati uygulaması konusunda bilgilendirme yapılırken, ‘Temiz bir mahalle’ sloganıyla hep birlikte çöp toplandı. Programda ayrıca Terme Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından mahallede, oyun parkı bakımı, yabani otların temizlenmesi genel temizlik çalışmaları yürütüldü. Geçilen çöp saati uygulamasında vatandaşların belirlenen gün ve saatte çöplerini çıkarmaları istenirken, bu saatler dışında çöp çıkaranlara ise Kabahatler Kanunu’na göre cezai işlem uygulanacak. Yapılan uygulama ile ilgili açıklamada bulunan Başkan Kul, “Daha temiz bir Terme için kollarımızı sıvadık. Çöp toplama uygulamasında ilçemizde yeni bir sürecin ilk adımını Sivaslılar Mahallemizde atıyoruz. Mahallemizdeki çöp konteynerlerini kaldırarak saatlik çöp uygulamasına geçiyoruz. Burası bizim pilot uygulamamız olacak. Bu uygulamayı ilçemizde yaygınlaştırarak devam ettireceğiz. İlçemizde çevre temizliğine çok önem veriyoruz. Çünkü çok değerli bir ilçede yaşıyoruz ve onu korumak bizlere düşüyor. Önemli olan kirletmemek. Yere atılan bir çöp parçasını saniyeler içinde elimizden bırakıyor olabiliriz ama sonrasında onu temizlemek için harcanan emek ve maliyet katlanarak büyüyor. Vatandaşlarımızın bu bilinçle davranması ve ilçemizi temiz tutması gerekiyor” dedi.
Tekirdağ Marmara Denizi ulaşımına Poyraz engeli Marmara Denizi’nde başlayan şiddetli Poyraz fırtınası nedeniyle balıkçı tekneleri limana çekildi, büyük gemiler Tekirdağ açıklarında demirlemek zorunda kaldı. Fırtınanın pazartesi gününe kadar etkisini arttırarak süreceği belirtildi. Marmara Denizi’nde bu sabah başlayan şiddetli Poyraz fırtınası nedeniyle balıkçı tekneleri limana çekilirken, uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük gemiler Tekirdağ açıklarında demirlemek zorunda kaldı. Fırtınanın pazartesi gününe kadar etkisini arttırarak devam edeceği belirtiliyor. Süleymanpaşa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İbrahim Pehlivanoğlu yaptığı açıklamada, Marmara Denizi’nde bu sabah başlayan ve hızla sertleşen poyraz fırtınasının balıkçıların faaliyetlerini geçici olarak durdurduğunu belirtti. Pehlivanoğlu, "Bugünden itibaren Marmara Denizi’nde başlayan sert poyrazla beraber, Süleymanpaşa’da bulunan balıkçı arkadaşlarımız faaliyetlerini ağlarını tamir ederek geçiriyorlar. Önümüzdeki pazartesi gününe kadar fırtınanın etkisini arttıracağını söylüyorlar. İnşallah hava düzeldikten sonra balıkçılarımız palamut ve çinekop faaliyetlerine devam edecekler. Allah izin verirse vatandaşlarımız uygun ve taze balık yemeye devam edecekler" dedi. Fırtınanın etkisiyle Tekirdağ sahilinde oluşan dalgalar ve rüzgarın gücü, hem balıkçılar hem de deniz taşımacılığıyla uğraşanlar için ciddi bir engel oluşturuyor. Sahildeki dalgalar nedeniyle balıkçılar teknelerini güvenli bir şekilde demirleyerek limana çekildi. Uluslararası yük taşımacılığı yapan büyük gemilerin de açık denize yönlendirilmek yerine Tekirdağ açıklarında beklemeye geçmeleri dikkat çekti. Tekirdağlı balıkçılar, poyrazın etkisinin azalmasının ardından ağlarını denize bırakıp yeniden avlanmaya başlamayı umuyor. Vatandaşlar da fırtına sonrasında balıkçıların sunacağı taze balıkları beklerken, yetkililer poyraz etkisinin azalmasıyla deniz ulaşımının normale döneceğini belirtiyor.
Antalya Korkuteli Taşkesiği’ne kapalı devre sulama sistemi kuruldu Antalya Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli ilçesi Taşkesiği Mahallesi’ne kapalı devre sulama sistemi inşa etti. Bölgedeki 2 bin 500 dönüm tarım arazisini modern sulama sistemine kavuşturan projeyle, Taşkesiği Mahallesi’nin yeraltı kaynaklarından çıkan suları kapalı devre sulama sistemine aktarılarak tarımsal sulamada kullanılıyor. Yaklaşık 200 çiftçi ailesi sulama sisteminden yararlanırken çoğu kişi de ata yurtlarına döndü. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli ilçesi Taşkesiği Mahallesi’ne yaklaşık maliyeti 25 milyon TL’yi bulan kapalı devre sulama sistemi kazandırdı. 3 yer altı sondaj kuyusundan çıkan kaynak suyu, depolanıp yer altından döşenen borularla, 4 bin dekar araziyi tarımsal suyla buluşturdu. Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’nda görevli Elektrik Teknisyeni Tevfik Tuğ, 1 yıl önce başlanan kapalı devre sulama sisteminin tamamlandığını belirterek, “13 bin metre borunun yer altına döşendiği bu sistem toplam 500 ton kapasiteli bir depo ile destekleniyor. 2 bin 500 dönüm araziye sahip Taşkesiği Mahallesi’ni sulu tarımla buluşturarak, yaklaşık 200 çiftçi ailesinin bu kapalı devre sulama sisteminden yararlanmasını sağladık" dedi. “Göçü tersine çevirdi” Taşkesiği Mahalle Muhtarı Mehmet Öz ise, "Arazilerimiz suyla buluşmadığı için daha önce kuru tarım yapılıyordu. Ancak yeni sulama sistemimiz sayesinde artık sulu tarım yapabiliyoruz. Mahallemizde kayısı ve ceviz bahçeleri kurulmaya başladı. Eskiden ekilebilir arazilerin yetersizliği nedeniyle göç veren bir mahalleyken, bu sulama projesi sayesinde gençlerimizin bakış açısı değişti ve mahallelerine geri dönmeye başladılar” dedi. Mahalle sakinlerinden Ali Öztürk sistemle verimin arttığını ifade ederek, "Kapalı devre sulama sisteminden önce kuru tarım yaparak arpa, buğday ve nohut ekiyorduk. Su sorunu yaşadığımız dönemde patateslerin dönümünden sadece 2 ton mahsul alabiliyorduk. Ancak kapalı devre sulama sisteminden sonra, dönüm başına yaklaşık 4-5 ton patates almaya başladık" diye konuştu.