TEKNOLOJİ - 09 Ekim 2024 Çarşamba 11:21

Gençler otonom araçların geleceğinde umut veriyor

A
A
A
Gençler otonom araçların geleceğinde umut veriyor

Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden 11 öğrencinin oluşturduğu “Navi İda” takımı, “TEKNOFEST İnsansız Deniz Aracı” yarışmasında, “En Özgün Yazılım” ödülünü aldı. Otonom cihazların savunma sanayisi ve sivil hayatta her geçen gün önemini artırdığı günümüzde bu başarıyı elde eden öğrencilerin hedefinde projelerini geliştirmek ve gelecekte dünyada ses getirecek başarılara imza atmak var.


Otonom araçların önemi her geçen gün artarken, düzenlenen yarışmalar gençlerin bu alana ilgisini daha fazla çekiyor. Gelecekte insansız araç üretme konusunda hevesli olan öğrenciler, daha yolun başında önemli başarılara imza atıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde okuyan 11 öğrencinin oluşturduğu “Navi İda” takımı bu alana kafa yoran yetenekli gençlerden oluşuyor. Aldıkları eğitimle, otonom cihaz yapma becerilerini geliştiren o öğrenciler, Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nin(TEKNOFEST)İnsansız Deniz Aracı yarışmasında, “En Özgün Yazılım” ödülünü alma başarısı gösterdi.


Ekip 11 kişiden oluşuyor


Yaklaşık 6 ay süren çalışmalarda tamamlanan projenin takım liderliğini mekatronik öğrencisi Aslı Gönül Ansen yaptı. “Navi İda“ adını verdikleri takım 3 ekip halinde çalıştı. Projenin mekanik kısmını Utku Özcan ve Can Kanat yaparken, elektronik ekipte Metehan Karaaslan, Ömer Taha Serin ve Ural Varoğlu yer aldı. Yazılımdaysa Semih Vicir, Selim Hacıömeroğlu, Ahad Aydın ve Mustafa Sepen görev yaptı. Takımın sosyal medyasını ise Lila Kayıran yönetti.


“Proje takımlarımızı destekliyoruz”


Takımın danışmanlığını yapan Öğretim Görevlisi Sinan Yiğit, elde edilen başarı sonrasında değerlendirmelerde bulundu. Yiğit, öğrencileriyle gurur duyduğunu belirtirken; güvenlikten lojistiğe, tarımdan, savunma sanayisine kadar birçok alanda önemi artan otonom araçlarla ilgili alınan başarının önemli olduğunu belirtti. Bu tür başarıların sadece Bahçeşehir Üniversitesi için değil ülkemiz adına önemli olduğunu söyleyen Yiğit, sözlerine şöyle devam etti:


“Bahçeşehir Üniversitesi olarak bu teknolojik ilerleme sürecinin bir parçası olmak adına otonom kara, hava ve deniz araçlarının yarıştığı önemli organizasyonlara katılan proje takımlarımızı desteklemeye devam ediyoruz. Öğrencilerimize üniversitemiz robotik laboratuvarlarında sağladığımız çalışma alanı, teknik ekipman ve akademik mentorluk desteği ile yenilikçi fikirlerini gerçeğe dönüştürmeleri için gereken imkanları sunmaktayız. Bu çerçevede, insansız deniz aracı takımımız Navi İda, bu sene katıldığı yarışmada ‘En Özgün Yazılım’ ödülünü alarak büyük bir başarı elde etti. Öğrencilerimizi tebrik ediyorum.”


‘Gelecekte ülkemizi temsil etmek istiyoruz’


Yazılım alanında oluşturdukları farklılıkla dikkat çeken takımının lideri Aslı Gönül Ansen ise yazılımda yapay zeka teknolojilerini kullandıklarını belirterek, “Navi İda takımını, hem kendimizi geliştirmek hem de inovasyona dayalı projeler üretmek amacıyla kurduk. Takımımızın mekanik ekibi, aracımızın tasarımını bilgisayar tabanlı teknik çizim programları kullanarak gerçekleştirdi ve dayanıklılık hesaplamalarını tamamladı. Elektronik ekibimiz, seçtiğimiz elektronik bileşenleri araca entegre ederek sistemin sorunsuz çalışmasını sağladı. Yazılım ekibimiz ise bilgisayarlı görü, yol bulma algoritmaları ve yapay zeka teknolojilerini kullanarak aracın tam otonom hareket etmesini sağladı. Ayrıca, Robot İşletim Sistemi (ROS) aracılığıyla geliştirdiğimiz algoritmaların hem kendi içlerinde hem de diğer elektronik parçalarla kusursuz bir uyum içinde çalışmasını sağladık. Gelecekte üniversitemizi ve ülkemizi uluslararası çeşitli yarışmalarda temsil etmenin yanında projemizi Ar-Ge süreçleriyle geliştirerek otonom araçların dönüşümün etkin bir parçası olmasını hedefliyoruz” dedi.



Gençler otonom araçların geleceğinde umut veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas İşitme engelli ailenin sessiz ve renkli yaşantısı böyle görüntülendi Sivas’ta anne, baba ve çocuklardan oluşan tümü işitme engelli aile, kendi aralarında geliştirdikleri farklı iletişim metotlarıyla sessiz hayatlarını renklendirdiler. Sivas’ın Karşıyaka Mahallesi’nde yaşayan 36 yaşındaki temizlik görevlisi Fatih Turak, 3 yaşında geçirdiği ateşli bir hastalık nedeniyle işitme yetisini kaybetti. Bütün zorluklara rağmen hayatına devam eden Turak, kendisi gibi işitme engelli olan eşi Esra Turak ile hayatını birleştirdi. İşitme engelli çiftin çocukları da işitme engelli olarak dünyaya geldi. Aile, dört bireyinin de işitme engelli olması nedeniyle günlük yaşamlarını kendilerine özgü metotlarla kolaylaştırmanın yollarını buldu. Aile kendi arasında işaret diliyle iletişim kurarken sesli dış etmenler yerine ışıkları kullanıyor. Bir komşu kapı ziline bastığında evin içerinde uyarıcı ışık yanıyor. Aile, müstakil evlerinin bahçesinde tarım da yapıyor. Engelliliklerine rağmen aile, yaşama sevincini kaybetmeden zorlukların üstesinden geliyor. Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş da her fırsatta aileyi ziyaret ediyor. "İşitme engelli olduğum için hiçbir zaman isyan etmedim" Yaşadığı engel nedeniyle hiçbir zaman isyan etmediğini ifade eden Baba Fatih Turak, “Aileme doğuştan mı engelliyim diye sorduğumda sonradan olduğunu öğrendim. 3 yaşımda ateşli bir hastalık geçirmemin ardından işitme kaybım olmuş. İşaret dilini bilmiyordum. Okula başladığımda işaret diliyle konuşanları gördüm ve çok korkmuştum. Zamanla arkadaş ortamı kurunca alıştım, öğrendim. Evde bir günüm genelde tadilat tamirat ile geçiyor. Çocuklarımla eşimle ilgileniyorum. Kızımın derslerine yardımcı oluyorum. Oğlum gezmek ve oynamak istiyor onunla vakit geçiriyorum. Akşam da eşimle sohbet ediyoruz, yemek yiyoruz. 19 yıl önce bu evde otururken o dönem lise mezunuydum. Daha konforlu bir alanımızın olması için evimde ve etrafında ufak tefek düzenlemeler yapıyordum. İşitme engelli olduğum için hiçbir zaman isyan etmedim. Her zaman şükür ettim” ifadelerine yer verdi. “Beni MİT ajanı zannetmişler” Sağlıklı göründüğü için arkadaşları tarafından ajan zannedildiğini belirten Turak, “Üniversite hastanesinde ben temizlik görevlisiyim. Ben yeni başladığımda işleri bana göstererek öğrettiler. Benim işitme engelli olduğuma dair insanlar bazı tereddütlere kapılmışlar. Sonra alıştılar ama bir arkadaşım bana anısını anlattı. Sağlıklı göründüğümü düşünüp acaba bize işitme engelli gibi rol mü yapıyor diye düşünmüş ve beni MİT ajanı zannetmişler. Böyle komik bir hatıram var. Eve geldiğimde eşime anlatmıştım, çok gülmüştük buna. Fakat gerçekten işitme engelliyim, MİT ajanı falan değilim” dedi. Polis onları görünce şaşırdı Toplumun işaret dili öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Turak, “Ailemle bir yolculuktan dönüyorduk. Bizi çevirmede polis durdurdu. İşitme engelli olduğumu belirttiğimde bir evrak gösterdi. Sonra eşimin konuştuğunu düşünerek eşime döndü. Eşimin de işitme engelli olduğunu görünce çok şaşırdı. Sonra çocuklara döndü, onların da işitme engelli olduğunu daha çok şaşırdı. Evrak istedi ve evraklarımızı verdik. Bir sıkıntı olmadığını görünce ikna oldu. Keşke işitme engelliler için de işaret dili bilen trafik polisleri olsa. İnsanlar işitme engelli olduğum için vah diyor üzülüp bize acıdıklarını gösteriyorlar ama ben her konuda çok yetenekli ve bilgili bir insanım. Sadece duymadığım için bana acımalarını istemiyorum. Sadece isteğim insanların işaret dili öğrenmeleri” ifadelerine yer verdi.
İstanbul VALORANT takımları Red Bull Home Ground’da karşı karşıya geliyor Dünyanın en büyük sezon arası VALORANT turnuvalarından Red Bull Home Ground, Türkiye’nin en iyi takımlarını bir araya getirerek heyecan dolu bir turnuvayla başladı. Turnuvanın ilk açık elemelerinin kazananı ise geçen senenin Türkiye VALORANT Birlik Ligi şampiyonu Digital Athletics oldu. Dünyanın en büyük sezon arası VALORANT turnuvalarından biri olan Red Bull Home Ground, heyecan dolu bir turnuvayla geri döndü. 60 takımı aşkın katılımın olduğu turnuvanın ilk açık elemelerinin kazananı ise geçen senenin Türkiye VALORANT Ligi şampiyonu Digital Athletics oldu. İkinci ve son açık elemelerin oynanacağı turnuva 12 ve 13 Ekim’de gerçekleşecek. Turnuvanın finali de 26-27 Ekim’de İstanbul’un en ikonik mekanlarından biri olan Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapılacak. İyi bir rekabete sahne olacak olan Türkiye finalini kazanan takım, Berlin’de düzenlenecek olan büyük finale katılma hakkı kazanacak. Geçtiğimiz senenin Red Bull Home Ground EMEA elemesini Red Bull takımı FUT Esports kazanıp Tokyo’da yapılan global finale katılmaya hak kazanmıştı. Yapılan açıklamaya göre, 19-20 Ekim’de başlayacak grup aşamalarında, Türkiye’nin en iyi VALORANT takımları şampiyonluk yolunda ilk adımlarını atacak. Turnuvaya davet edilen takımlar 10 Ekim’de Red Bull Türkiye sosyal medya hesapları üzerinden gün gün duyurulmaya başlanacak. Türkiye finali sonrası dünya finali ise 22-23 Kasım tarihlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleşecek. İstanbul’un kalbinde düzenlenecek Türkiye Finali’ne bu yıl, Red Bull Oyuncusu Ferit ‘wtcN’ Karakaya, turnuvayı kendi kanallarından canlı yayınlayacak. Ayrıca, turnuva boyunca Red Bull Gamerszon ve Red Bull Türkiye Twitch kanallarından turnuva canlı yayınlanacak. Son açık elemelerin kayıtları 11 Ekim Cuma gününe kadar redbull.com/homeground üzerinden yapılabiliyor. Turnuvanın Türkiye finaline ilişkin biletlere biletix.com adresinden ulaşıldığı açıklandı.