GÜNDEM - 04 Ocak 2025 Cumartesi 14:02

Ferdi Tayfur için AKM’de tören düzenlendi

A
A
A
Ferdi Tayfur için AKM’de tören düzenlendi

Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ferdi Tayfur için Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Düzenlenen törene çok sayıda ünlü isim katılırken, törende konuşma yapan sanatçı Orhan Gencebay, “O yıllarda bizi de ayırmışlardı. Ferdici, Orhancı diye ama biz birbirimizi çok seviyorduk. Aramızı açmak için bir dolu yalanlar söylemişlerdi. Neticede biz son ana kadar, haberini yeğeninden aldım. Biz çok iyi bir dosttuk, çok iyi bir kardeştik” diye konuştu.


Antalya’da tedavi gördüğü hastanede 2 Ocak günü akşam saatlerinde hayatını kaybeden Sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi dün öğlen saatlerinde İstanbul Havalimanına getirilmiş, 79 yaşında hayatını kaybeden sanatçının cenazesi kızı Tuğba Dınız eşliğinde terslim alınarak cenaze aracına konulmuştu.


Tayfur için düzenlenen törene ünlü isimler katıldı


Sanatçı Ferdi Tayfur için bugün saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’nde bir anma töreni düzenlendi. Törende Tayfur’un naaşı, kürsüye getirildi. Kuran tilaveti ile başlayan törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Radyo programcısı Mehmet Akbay başta olmak üzere sanat camiasından bir çok isim ile yüzlerce vatandaş katıldı. Öte yandan törende Tayfur’un şarkıları söylenirken, zaman zaman duygusal anlar yaşandı.


“Biz çok iyi bir dosttuk, çok iyi bir kardeştik”


Törende konuşma yapmak için kürsüye çıkan ve önce Tayfur’un tabutunu öpen sanatçı Orhan Gencebay, “Sevgili kardeşim şuanda son yolculuğuna çıkıyor. Fakat bu dünyadaki kim ne yaptıysa iyi yapmalı diyoruz ya, o bu dünyada yapılacak olan görevini en iyi şekilde yaptı. Onu sevenleri daha iyi anladı, çok güzel çalışmalar yaptık ve gerçekten kimseye nasip olmayan ilgiyle ve sevgiyle karşılandı çünkü o kadar güzel çalışmalar yaptı ki ve benim çok eski arkadaşımdı, kardeşimdi. 60’ların sonundan itibaren ben 69 yılından itibaren halkımızın taktiriyle tanınmış biriydim. Fakat 75 yılında da Ferdi kardeşim yetişti. Çok çalışmalar yapılıyordu ve halkımız muazzam bir görüntü, ilgi gösterdi. Ondan sonra bizi 70’li yıllarda o hale getirdiler ki, sanki birbirimize rakipmişiz gibi ‘Ferdici, Orhancı’ hatta bazı türküleri ayırırken sağcı, solcu, 70’li yıllarda bir takım siyasi art niyetli insanlar vardı. Onların hiçbir zaman başarılı olacağına inanmıyorduk ama 70’li yıllar çok zor yıllardı. O yıllarda bizi de ayırmışlardı. Ferdici, Orhancı diye ama biz birbirimizi çok seviyorduk. Aramızı açmak için bir dolu yalanlar söylemişlerdi. Neticede biz son ana kadar, haberini yeğeninden aldım. Biz çok iyi bir dosttuk, çok iyi bir kardeştik. O benim sevgili kardeşim ve Hz. Mevlana der ki, ‘biz mana aleminin erlerindeniz. Bu dünyada iki tane alem vardır, biri maddi, biri manevi alem. Maddi alemde elle tutulur, gözle görülür her şey ama manevi alemde görülmez, hissedilir ve o mana alemi bizi yaşatır. Bizler sanatçılar, bu mani alemi insanları hem maddi hem manevi insanları bizi alkışlayan kesinlikle halkımızdır. Halkımızın göstermiş olduğu ilgi bizlere olağanüstü etkiler yapmış, motive etmiş, biz de o sayede neler yapmışızdır. Sevgili kardeşim Ferdi Tayfur, bu dünyada ki görevini fevkalade güzel yaptı ve göçtü. Biz onunla dediğim gibi çok yakın iki dosttuk, iki kardeştik” şeklinde konuştu.


“Üzüntü duyarsanız üzülürüm”


Gencebay’ın konuşmasının ardından sahneye sanatçı İbrahim Tatlıses çıktı. Tatlıses konuşmasında, “Benim bu halimden üzüntü duymayın lütfen. Üzüntü duyarsanız üzülürüm çünkü her şey Allah’tan. Allah’tan gelen her şeye eyvallah” ifadelerini kullandı.


“Sevip, saygı duyarak kabullenmek ve sahiplenmek sanatçının büyüklüğüne ve başarısına halkın verdiği onaydır adeta ve herkese de nasip olmuyor”


Mehmet Nuri Ersoy, “Böylesi kaybı söze dökebilmek, inanın çok zor. Bu ülkede bir devrin insanları yıllarca gönül dünyasını, yürek yarasını, saklı sırasını onun sesinde ve sözünde paylaşmış, onunla içinden atıp, rahatlamıştır. Şarkılarını bir muhabbet gibi diline dolayıp, onunla kendini anlatmış ve konuşup, anlaşmıştır. Şimdi gelin de Ferdi Tayfur’u söze dökün. Vedasına sebep olduğu duyguları, boşluğu, hakkıyla dillendirin. Bu mümkün değil, işte bazen bir isim sözler için fazla ağır kalıyor. Ferdi Tayfur, belki de ancak böyle anlatılabilir. İnsanları güldürmeyi çok sevdiğini söylüyordu. Hal böyleyken merhumun hüzünlere, gözyaşlarına hükmedercesine bir sanat hayatı yaşamış olması da üzerine düşülmesi gereken çok önemli bir husus. Arabesk kültürümüzün insanımızda bu denli büyük kabul görmesi ve bunun içinden Ferdi Tayfur’u alıp, çok farklı bir yere koyması tesadüf olarak asla görülemez diye düşünüyorum çünkü bu aziz millet herkesi ailesinden biri olarak kabullenmez. Beğeni farklı bir şey, sevilir geçer. Sevip, saygı duyarak kabullenmek ve sahiplenmek sanatçının büyüklüğüne ve başarısına halkın verdiği onaydır adeta ve herkese de nasip olmuyor. Sesi güzeldi, şarkıları güzeldi ama aslen en önemlisi insanlığı halkın ve sevenlerinin karşısında güzeldi. Bu bir övgü değil, hepimizin kabul ettiği bir gerçek zira albümlere ve konserle rekorlar kıran, şarkıları film olan sanatçıya çok farklı unvanlar verilebilirdi ama milletimiz ona Ferdi baba veyahut Ferdi abi diye seslendi. İşte büyüklüğü bu kadar sade ve bu kadar net ifade edilebilir. Bu sahiplenişi, sevgi ve saygıyı başka bir şekilde açıklamakta mümkün değil. Onu baki aleme uğurlarken tek tesellimiz; geride dinmeyecek baki bir ses, bir duygu mirası bırakmış olmasıdır. Allah gani gani rahmet eylesin” dedi.


Konuşmaların ardından Tayfur’a katılımcılardan helallik alındı. Ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi daha sonra Levent’te bulunan Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ne götürüldü. Tayfur’un cenazesi ikindi namazını müteakiben kılınacak cenaze namazının ardından Yeniköy Aile Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın İndirimi duyan mağazaya akın etti Bartın’da cep telefonu aksesuarı satan bir işyeri yüzde 90’a ulaşan indirim nedeniyle insan seline uğradı. Önünde kuyrukların oluştuğu işyerinde telefon kılıfı, kırılmaz cam, powerbank, kulaklık, akıllı saat ve şarj aleti gibi bir çok ürün 2 günde tükendi. Bartın Hükümet Caddesinde bulunan ve cep telefonu aksesuarları satan bir işyerini satın alan Ramazan Gülmez, işyerindeki malzemeleri elden çıkarıp kuyumcu dükkanı açmak istedi. Ramazan Gülmez, devren aldığı işyerindeki malzemeleri elden çıkarmak amacıyla yüzde 40 ile yüzde 90 arasında indirimlere gitti. Normalde fiyatları 100 TL ile 2 bin TL arasında değişen yüzbinlerce adet, cep telefonu kılıfı, kırılmaz cam, powerbank, kulaklık, akıllı saat gibi ürün, vatandaşların yoğun ilgisini gördü. Mağaza önünde sıraya giren insanlar, bazı ürünleri yarı fiyatına, bazı ürünleri ise 10’da bir fiyatına satın alma fırsatı buldu. İndirimi duyan mağazaya akın ederken, ürünlerin büyük bir bölümü iki günde tükendi. Zaman zaman izdihama neden olan indirimler nedeniyle işyeri çalışanları da zor anlar yaşadı. İşyeri sahibi Gülmez ise "İndirimi vatandaşa hizmet amacıyla yaptık. herkes bu kısıtlı zamanda gelip ihtiyacını uygun fiyata alabiliyor. İsteyen herkesi bekleriz" diye konuştu. Öte yandan, mağazada bulunan ürünlerin yanısıra depodaki stokların da tükenme noktasına ulaştığı, kalan ürünlerinde 1-2 gün içerisinde tükenmesi bekleniyor.
Ankara ÜNİPERSEN’den kabineye çağrı: "Memurlara yüzde 15 refah payı zorunluluktur" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel “En düşük memur maaşının en az 2,5 asgari ücret seviyesine çıkarılması için yüzde 15 refah payı eklenmesini bir zorunluluk olarak değerlendiriyoruz” dedi. ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, memurlara yapılan zamma ilişkin değerlendirmede bulundu. Güzel, “2023 seçimleri öncesinde hem iktidar hem de muhalefet partileri tarafından defalarca dile getirilen ‘En düşük memur maaşı, en az 2,5 asgari ücret olmalı’ taahhüdü, bugüne kadar ne yazık ki tam anlamıyla hayata geçirilememiştir. 2023 Temmuz ayında yapılan seyyanen zamlar, memur maaşlarını kısmen iyileştirmiş olsa da, geçen bir buçuk yıl içinde asgari ücrete enflasyonun üzerinde artış yapılırken memur maaşları yalnızca enflasyon oranında artırılmış, bu da memurların alım gücünü giderek zayıflatmıştır” ifadelerini kullandı. Güzel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “TÜİK tarafından 3 Ocak’ta açıklanan enflasyon verilerine göre, Ocak ayında memur maaşlarına yüzde 11,54 oranında artış yapılacağı öngörülmektedir. Kamu çalışanlarının maaşlarında yapılan bu artış, ne alım gücünü artırıyor ne de yaşam standartlarını yükseltiyor. Bugün kamu çalışanları birikim yapmayı bırakın, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Bu bir zam değil, yalnızca cüzi bir enflasyon düzeltmesidir. Yapılan bu karşılaştırmalar doğrultusunda, en düşük memur maaşının en az 2,5 asgari ücret seviyesine çıkarılması için yüzde 15 refah payı eklenmesini bir zorunluluk olarak değerlendiriyoruz.” Güzel, “ÜNİPERSEN olarak bugün toplanacak kabineye çağrımız nettir. Memur maaşlarına yüzde 15 refah payı eklenmeli. Eşel Mobil sistemi hayata geçirilmelidir. EŞEL MOBİL Sistem ile, toplu sözleşme dönemlerinde enflasyondan bağımsız ve gerçekçi bir zam pazarlığı yapılması sağlanacak, memurların ekonomik ve sosyal hakları garanti altına alınacaktır. Süreci takip ediyoruz. ÜNİPERSEN olarak iş bırakma dahil her türlü eylem planımız masadadır” diye konuştu.
Erzurum ETÜ’de kanser tedavisi için yeni moleküller geliştiriliyor Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hasan Onur Çağlar yürütücülüğünde sunulan “2-5-Oligoadenilat Sentetaz-3 İnhibitörü Olabilecek Bileşiklerin Tasarımı, Sentezi ve Anti-Kanser Aktivite Potansiyellerinin İn Vitro ve İn Vivo Modellerle Değerlendirilmesi” başlıklı proje TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde OAS3 proteininin rolüne odaklanılarak önemli bir yenilik sunulması hedeflenen projede Mersin Üniversitesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Öztekin Algül, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Biyomühendislik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gözde Yalçın Özkat ve ETÜ Yüksek Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÜTAM) Öğretim Görevlisi Dr. Neslişah Barlak araştırmacı olarak yer alırken ETÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş ve Atatürk Üniversitesi Organik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Burmaoğlu danışman olarak yer alıyor. Geliştirilen projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Hasan Onur Çağlar, projede OAS3 proteinine spesifik olarak bağlanabilen ve anti-kanser aktivitesi gösteren inhibitörlerin geliştirileceğine dikkat çekerek: “Proje ekibimiz daha önce tamamladığı TÜBİTAK 1002 projesinde, OAS3 proteininin kemoterapi ajanına dirençli baş ve boyun kanseri hücrelerinde yüksek ifade edildiğini ve ifadesel olarak baskılanmasının ise direnç mekanizmasını aşarak bu hücreleri kemoterapi ajanına karşı daha hassas hale getirdiğini ortaya çıkarmıştı. Bu yeni projede ise önceki bulgular temel alınarak OAS3 proteinine özgü geliştirilecek inhibitörlerin etkinlikleri hem in vitro hem de in vivo modellerle test edilecek. Projede geliştirilecek inhibitörlerin, sadece kemoterapiye dirençli baş ve boyun kanseri hücrelerinde değil, aynı zamanda OAS3 ifadesine sahip diğer kanser türlerinde de tedavi etkinliği gösterebileceği öngörmekteyiz. Bu proje, OAS3’ü fonksiyonel olarak inhibe edecek bir molekülün sentezlenmesini ve deneysel koşullarda test edilmesini içeren ilk çalışmadır. Dolayısıyla, in vitro ve in vivo modellerle yapılacak değerlendirmeler sonucunda elde edilecek bulgular, kanser tedavisine yenilikçi bir yaklaşım sunacak” ifadelerini kullandı.
Erzurum Rektör Hacımüftüoğlu, yarıyıl sonu sınavları için yapılan hazırlıkları yerinde inceledi Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, 11-12 Ocak 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek Yarıyıl Sonu Sınavları öncesinde Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi Sınav Merkezini ziyaret ederek yapılan hazırlıkları yerinde inceledi. Ziyarete; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Türkez, Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu, Prof. Dr. Yüksel Göktaş, Prof. Dr. Reyhan Keleş ile Açık ve Uzaktan Öğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevhit Karacalı ve sınav merkezi sorumluları da eşlik etti. Rektör Hacımüftüoğlu, sınav süreçlerinin daha sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütülebilmesi adına yapılan hazırlıkları yerinde değerlendirerek sınav merkezi sorumlularından bilgi aldı. Sınav organizasyonunun titizlikle planlanması gerektiğini belirten Hacımüftüoğlu, teknolojik altyapının etkin bir şekilde kullanılmasıyla öğrencilere en iyi hizmeti sunmayı hedeflediklerini ifade etti. Atatürk Üniversitesinin uzaktan eğitimde önemli bir tecrübeye sahip olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, şunları kaydetti: "Atatürk Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin eğitim süreçlerinde karşılaşabilecekleri zorlukları en aza indirmek ve onların akademik başarılarına katkı sunmak adına tüm olanaklarımızı seferber etmiş durumdayız. Uzaktan eğitim uygulamalarımız, dijital dönüşüm sürecinde büyük bir ivme kazanmış ve bu alandaki birikimimiz ile Türkiye’nin örnek üniversitelerinden biri haline gelmiştir. Yarıyıl Sonu Sınavları kapsamında da tüm hazırlıklarımızı bu anlayışla sürdürüyoruz. Öğrencilerimizin güvenilir ve adil bir sınav ortamında, başarılarını en üst düzeyde sergileyebilmeleri için gereken tüm tedbirleri aldık. Bu düşüncelerle sınava girecek öğrencilerimize başarılar, görev alacak idari ve akademik personelimize ise kolaylıklar diliyorum." Ziyaret, sınav merkezi ekipleriyle yapılan kısa bir değerlendirme toplantısının ardından sona erdi.
Bursa Turgutalp’e kentsel dönüşümde ilk kazma vuruldu İnegöl Belediyesi Turgutalp Mahallesinde şehrin ilk “Yerinde Kentsel Dönüşüm Projesi” için yürüttüğü çalışmalar kapsamında ilk kazma vuruldu. 15 blok içerisinde 95 daire ve 2 işyerinden oluşan birinci etapta yıkım çalışmaları başladı. İnegöl Belediyesi’nin Turgutalp Mahallesinde şehrin ilk “Yerinde Kentsel Dönüşüm Projesi” için yürüttüğü çalışmalar kapsamında ilk kazma vuruldu. Barbaros Caddesi, Mimar Sinan Caddesi, Mahmut Esat Bey Caddesi ve Kemalettin Sami Paşa Caddesi’nin kesişim noktasında bulunan 153 bin metrekare alanda yapılması planlanan kentsel dönüşüm, toplamda 7 ayrı etapta tamamlanacak. İlk etapta yıkım çalışmaları bugün itibariyle başladı. 1. etapta 15 blok yıkılacak Tamamında 130 blok, 842 adet konut ve 5 adet iş yeri bulunan kentsel dönüşüm bölgesinin ilk etabında 15 blok, 95 daire ve 2 dükkan yer alıyor. 1. Etapta Mimar Sinan Caddesi, Kemalettin Sami Paşa Caddesi, İsmail Hakkı Timur Sokak ile Barbaros Caddesi arasında kalan bölgenin dönüşümü yapılacak. Bu alanda binaların tamamı boşaltılarak yıkıma hazır hale getirilmişti. Bugün itibariyle de ekipler yıkım çalışmalarına başladı. Daha dayanıklı binalarla İnegöl’ün yeni merkezinin yükseleceği kentsel dönüşüm alanında ilk etabın yıkım çalışmalarının olağan dışı bir durum olmadığı sürece 1 aylık süre içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Akabinde ise hafriyat çalışmaları ve inşaat çalışmaları başlayacak. Yıkılan 15 bloğun yerine bu alanda 7 bloktan oluşan ve içerisinde mini bir meydanı da bulunan İnegöl’ün yeni cazibe merkezi yükselecek. Vatandaşlardan yüzde 100 destek gelmişti Öte yandan, yıkım çalışmalarının başladığı kentsel dönüşüm alanının ilk etabında yer alan hak sahipleri çalışmaya yüzde 100 oranında destek vermişti.