KÜLTÜR SANAT - 21 Nisan 2025 Pazartesi 15:30

Esenler’de Barış Ekmeği Festivali renkli başladı

A
A
A
Esenler’de Barış Ekmeği Festivali renkli başladı

Esenler Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel olarak geleneksel hale getirdiği 15’inci Uluslararası Barış Ekmeği Festivali, bu yıl da renkli etkinliklerle başladı. Çocuklar festivalin ilk günü tarihi yarımadayı gezerek keyif dolu bir gün yaşadı. Bugün ise Başkan Göksu ile birlikte "Filistin Barış Kuşu" görselinin yer aldığı "Barış Duvarı"nı boyadılar.


Bu yıl 15’inci kez dünya çocuklarını Esenler’de buluşturan Uluslararası Barış Ekmeği Festivali, barışın ve kardeşliğin simgesi olmaya devam ediyor. "Gönül Coğrafyamız" temasıyla kapılarını açan festival çerçevesinde Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kırgızistan, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya ve Gazze’den gelen 110 çocuk, Türk öğrencilerle bir araya gelerek barış ve dostluk mesajları verdi.



Adrenalin dolu ilk gün


Festivalin ilk günü, çocuklar için eğlenceli anlarla geçti. İstanbul’un en büyük eğlence merkezlerinden birinde keyifli bir gün geçiren çocuklar, adrenalin dolu oyuncaklarla doyasıya eğlendi. Kültürel buluşmaların yanı sıra, farklı coğrafyalardan gelen çocuklar kaynaşma fırsatı buldu.


Başkan Göksu ile "Barış Duvarı"nı boyadılar


Festivalin ikinci günü ise duygu dolu ve anlamlı anlara sahne oldu. Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, çocuklarla birlikte 15 Temmuz Millet Bahçesi’nde "Barış Duvarı"nı boyadı. Üzerinde "Filistin Barış Kuşu" görselinin yer aldığı duvar, çocukların elleriyle boyamasıyla barışın ve özgürlüğün simgesi haline getirildi. Başkan Göksu, çocuklarla birlikte barış kuşunu "özgürlük renkleriyle" gökyüzüne uğurladı. Etkinlikte ayrıca 9 yaşındaki Filistinli Omneya’nın da doğum günü kutlandı. Omneya, kendisi için hazırlanan sürpriz karşısında duygu dolu anlar yaşadı. Omneya, yeni yaşındaki en büyük dileğinin ise ülkesindeki soykırımın bir an evvel son bulması olarak açıkladı.



"Çocuklarımıza güzel bir bayram yaşatacağız"


Çocuklarla yakından ilgilenen Başkan Göksu, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Çocuklarımıza güzel bir bayram yaşatacağız. 23 Nisan, bizler ve çocuklarımız için anlamlı bir tarihtir. Dünyada yalnızca çocuklara armağan edilmiş tek bayramdır. Biz de Esenler Belediyesi olarak, çeşitli ülkelerden çocuklarımızı buraya davet ederek onlara güzel bir bayram yaşatmayı arzuluyoruz. Çocukların dudaklarından dökülen her bir cümle bizim için çok kıymetlidir. 15 yıldır pişirdiğimiz barış ekmeğini bu yıl da pişiriyoruz. Artık çocukların üzerine bombalar yağmasın, hiçbir çocuk yetim kalmasın. Dünya, özgür ve barış dolu bir yer olsun. Bugün de insanlığın ve Filistin’in özgürlüğü için Barış Duvarı’nı boyadık"


5 gün sürecek festival boyunca çocuklar, İstanbul’un tarihi ve kültürel mekanlarını ziyaret ederek hem Türkiye’yi yakından tanıma hem de uluslararası dostluk köprüleri kurma imkanı bulacak.



Esenler’de Barış Ekmeği Festivali renkli başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.