SPOR - 06 Ekim 2024 Pazar 22:25

Ertuğrul Sağlam: “Bu takımın ligin zirvesinde olması büyük bir başarıdır"

A
A
A
Ertuğrul Sağlam: “Bu takımın ligin zirvesinde olması büyük bir başarıdır"

Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, İstanbulspor maçının ardından yaptığı açıklamada, sezon başından bu yana birçok şanssızlık yaşadıklarını ve takımın aleyhine hakem kararları olduğu belirterek, "Bugün bu takımın ligin zirvesinde olması büyük bir başarıdır. Şimdi yapmamız gereken bir iş var; yükseklerde rüzgar sert esiyor. Oranın sorumluluğu daha fazla" dedi.


Trendyol 1. Lig’in 8. haftasında Kocaelispor, deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 3-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, “Bizim için güzel bir maç oldu. Soyunma odasında maça çıkarken oyuncularımızdan şunu istedik; bugüne kadar ne yaptıysanız daha fazlasını yapmak zorundasınız. Arkadaşınıza yardım konusunda yapabileceğinizin en iyisini yapmak zorundasınız, daha fazla sorumluluk almak zorundasınız. Sizlere olan inancın boşa olmadığını göstermelisiniz. Bugün liderliği alıp sezon sonuna kadar bırakmadan devam etmeyi konuştuk. Kazandığımız toplarla rakibin belli bölgelerde açıkları vardı onu iyi değerlendirip, ilk golde hafta boyunca çalıştığımız ve onu da maça taşımak istediğimiz yerden oldu. Devre arasında rakibe topu vermeyelim istedik ki istediğimiz gibi de geçti. Rakibin yaptığı 3 değişiklikle hücumda üretken olabileceğini düşündük. Arkada boşluk verebileceğini de düşünüyorduk. Güzel de bir gol oldu. 3-0’dan sonra attığımızdan çok daha fazlasını bulabileceğimiz maç oldu. Oyuncularıma çok teşekkür ediyorum. Sezon başından beri, sonradan katılan oyuncular, aleyhimize bariz hakem hataları, bir takımın başına gelebilecek, sezon boyunca görebileceği kırmızı kartları iki maçta gördük. Bize gol atarak maç kazandırabilecek oyuncuyu hala takıma katamadık, ona da acil şifalar diliyoruz. Bugün bu takımın ligin zirvesinde olması büyük bir başarıdır. Şimdi yapmamız gereken bir iş var; yükseklerde rüzgar sert ediyor. Oranın sorumluluğu daha fazla. Bunu da göstererek orada kalmalıyız. Daha fazla çalışarak gerekeni yapmalıyız. Milli arada eksikliklerimizi ortadan kaldırarak daha iyi bir takım görüntüsüne ulaşmaya çalışacağız" ifadelerini kullandı.


Oğulcan Çağlayan’ın oyundan alınırken çıkmak istememesi ile ilgili gelen soruya Sağlam, "İletişim kopukluğu olmadı. Oğulcan’da da iki maçtır oynamama fiziksel eksikliği var. Oyunun gidişatını düşünüyoruz, hamleler yapmak istiyoruz. Oyundan çıkmak istememesi mutluluk verici olay" diye konuştu.



"Kendi taraftarımızın önünde ıslıklandığında etkileniyorsun"


Ertuğrul Sağlam, takımın iç saha maçlarında taraftarların eleştirisi ve tepkileri üzerine ise, "Bazı oyuncularımızda tedirginlikler görünüyor. Profesyonellik bunu gerektirmiyor, çıkacaksın her türlü olumsuzluğa karşı direneceksin. Kendi taraftarımızın önünde yaşamak, uğultu, ıslık duyduğun zaman çok daha fazla etkileniyorsun. Övgünün olduğu yerde eleştiri olacak. Biz buna açığız. Oyunun içerisinde oyuncunun motivasyonunu düşürecek şeyler bize zarar veriyor" diyerek sözlerini noktaladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta Gazze’ye destek gösterisi Şırnak’ta, İsrail’in saldırılarının 1 yıldır sürdüğü Gazze’ye destek için araç konvoyu, yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Şırnaklılar, Şehr-i Nuh Platformu öncülüğünde Gazze’de devam eden katliamları telin etmek için "Soykırıma lanet direnişe bin selam" adlı araç konvoyu, yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Şırnak merkezde araç konvoyu oluşturulurken, Cizre ilçesinde yürüyüş düzenlendi. Hz. Nuh Camii’ne kadar yürüyen kalabalık, sık sık İsrail aleyhine sloganlar attı. Cami avlusundaki Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından platform adına açıklama yapan Nevzat Uysal, 365 gün önce başlayan saldırıda çocuk, yaşlı, genç demeden binlerce insanın katledildiğini ve tüm dünyanın buna sessiz kaldığını söyledi. "Aklın, idrakin ve vicdanın rafa kalktığı bu kör inanç, emperyalizmin desteği ile dünyayı bir cehennem çukuruna sürüklüyor" diyen Uysal, devamında şunları söyledi: "Bugün insanlığın ikinci babası Nebi Nuh yanı başından Filistin halkının haklı mücadelesine ve direnişine destek olmak, Gazze’den sonra Lübnan’a sıçrayan, Yemen’i de hedef alan bu alçakça işgale, katliam ve soykırıma dur demek için buradayız. Birinci yılına giren soykırımı lanetliyor, Gazze’de direnen yiğitleri ve şehitlerimizi selamlıyoruz." Program Cizre Müftüsü Süleyman Baran tarafından yapılan dua ile son buldu.
Manisa Manisalılar Filistin’e destek için yürüdü Manisa Filistin’e Destek Platformu tarafından geniş katılımlı bir yürüyüş gerçekleştirildi. Hatuniye Camiinde toplanan yüzlerce Manisalı ellerinde Türkiye ve Filistin bayraklarıyla sloganlar eşliğinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanına kadar yürüdü. Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde Filistin’e Destek Platformu tarafından ’Soykırıma isyan Filistin’e destek’ yürüyüşü büyük bir katılımla yapıldı. Hatuniye Camiinde toplanan yüzlerce Manisalı ellerinde Türkiye ve Filistin bayraklarıyla sloganlar eşliğinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanına kadar yürüdü. Grup adına açıklamayı ise Eğitim Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yasav yaptı. Konuşmasına Siyonist İsrail’in, Gazze’de tam 365 gündür soykırım yaptığına dikkat çeken Yasav, "Dünya kör, dünya sağır, dünya suskun. Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın kırk iki binden fazla insanı katleden, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan soykırımcıyı, kandan beslenen katil sürüsünü cesaretlendiriyor. Çocukları öldürmeyi itikatlarının gereği sayan devlet görünümlü sapkın terör örgütü emperyalist sistemin koruması altında bölgeyi kan gölüne çeviriyor ve soykırım siyasetini bütün bölgeye yayıyor. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur." dedi. "Batılı emperyalist güçler İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını İsrail denen Siyonist katil çete eliyle gerçekleştiriyor." diyen Yasav, "Söz konusu Müslümanlar olunca bugüne kadar iddia ettikleri demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi bütün değerlerini çiğnemeleri bundan. Bir düşünün, kendilerinin dışındakilere insanımsı diyebilecek kadar insanlıktan çıkmış ırkçı bir rejim ve inançla karşı karşıyayız. Aklın, idrakin ve vicdanın rafa kalktığı bu kör inanç ,emperyalizmin desteği ile dünyayı, bir cehennem çukuruna sürüklüyor. Dilimiz varmıyor ama hapishanelere doldurdukları masum kardeşlerimize tecavüze varacak kadar ileri giden bir cinnet halini hangi akıl açıklayabilir. Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktü. Uluslararası kurumlar çöktü. Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu şartsız destekleyen emperyal güçler karşısında savunmasız. Gazze’de olanları, Siyonist İsrail’in propagandasına kanarak bizden uzakta diyen utanmazlar uyanır mı bilemeyiz ama biz gerçekleri bir kere daha hatırlatalım. Bizzat batılılar tarafından sırtı sıvazlanan terörist İsrail, bugüne kadar, kadın, bebek, çocuk, yaşlı ve hastanelerde tedavi gören 42 bin canı katletti. Tekrar ediyorum! Batılı başkentlerde alkışlanan katil Netenyahu yönetimindeki Siyonist İsrail, 7 Ekim’den bu yana 17 bini çocuk, 11 bin beş yüzü kadın olmak üzere 42 bin Filistinli masum insanı katletti. Bunlar resmi rakam. 97 binden fazla yaralı, on binlerce kayıp var. Bunlar istatistiki bir rakam değil, bunların her biri insan, her biri kardeşimiz. Bunlar bizim evlatlarımız, annelerimiz, bacılarımız. Bunlar insanın vicdanını kanatan gerçekler. Okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri bombalarken, insanlığın ortak değerlerini hiçe sayan siyonist rejim, Lübnan’a başlattığı saldırılarla sapkın inancıyla şekillendirdiği arz-ı mev’ud hedefine ulaşmak için bütün bölgeyi ateşe vermeyi planladığını gösterdi. Orada da durmayacaklar, biliyoruz. Ateş yaklaşıyor. Gazze’de Rablerine şikayette bulunan çocukların ahı, insanlığı bulmayacak mı zannediliyordu. Ne demişti o küçük kız. Sizlere hakkımı helal etmiyorum. Ya 8 yaşındayken büyümek zorunda kalan o çocuk. Ben çocukluğumu yaşayamadım ki demişti! Ama onlar yine de zulme ve katile karşı şerefle, inançla direndiler. Boyun eğmediler. Zillete razı olmaktansa direnmeyi ve şehadeti seçtiler. Bir tarafta sözde uluslararası hukuk, diğer tarafta 365 gündür ölümü her gün yüzlerce kez yaşayan o çocukların bilge sözleri. Sözde ateşkes çağrılarıyla barış maskesi takan Batı, arka planda kendi değerlerine savaş açmış soykırımcıya silah, para ve siyasi destek verirken, insanlığın onuru Filistinli çocukların, kadınların ve erkeklerin omuzlarında." şeklinde konuştu. "İsrail bütün bölgeyi ateşe vermeye başladı" Filistin’de, Gazze’de bunlar olurken hala dengeleri gözetleyen, küçük çıkarlarının kaybolmasından korkan bir İslam dünyası manzarası ile karşı karşıya bulunduklarını söyleyen Yasav açıklamasını şöyle tamamladı: "İbrahim anlaşmasının peşinde İsrail’e ve ABD’ye yardım ve yataklık yapan bölge ülkeleri, maalesef onurumuzu zedeliyorlar. Ama gerçek ortada. Batı’yı arkasına alan İsrail, bütün bölgeyi ateşe vermeye başladı. Geçen yıl Gazze’de başlayan vahşet ve soykırım bugün Lübnan ve Yemen’e de sıçramış durumda. Bugün 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, Filistin halkının haklı mücadelesine ve direnişine destek olmak, Gazze’den sonra Lübnan’a sıçrayan, Yemen’i de hedef alan bu alçakça işgale, katliam ve soykırıma dur demek için buradayız. Türkiye, uzun zamandır bu uyarıyı yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın geçen haftaki uyarısı bu noktada çok önemli. Bir kere şunun altını net bir şekilde çizelim. Emperyalist stratejilerle Siyonist İsrail’in arz-ı mevud hedefi birbiriyle örtüşüyor. Doğu Akdeniz’deki savaş gemilerini, katil rejime yapılan silah yardımlarını başka nasıl açıklayabiliriz?Kirli bir oyunla karşı karşıyayız. Onun için tekrar altını çizmekte fayda var: Türkiye’nin savunması Gazze’den başlar! Lübnan saldırısı, savaşın yeni bir evreye geçtiğini gösteriyor. Batılı başkentlerde ise aynı kalıpta açıklamalar devam ediyor. Dün komplo denilerek küçümsenen stratejilerin bugün gerçekleştiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Onun için, kimse olayları bizden uzak zannetmesin. Aymazlık ve gaflet sonumuz olur. Vakit teyakkuz vakti. Vakit Gazze hattına destek olma vakti. Vakit insanlık haysiyetini sahiplenme, vicdanın sesi olma vakti. Vakit kardeşlerimize sahip çıkma vakti. Bizler, Filistin dostları olarak. İnsanlık şerefinin bu katil sürüsüne karşı mutlak galip geleceğine inanıyoruz. Ama önce direniş hatlarını güçlü bir şekilde tahkim etmek zorundayız. Soykırım destekçisi markaları boykotu derinleştirerek ve yaygınlaştırarak siyonizme kan pompalayan damarları kesmeliyiz. Buradan milletimizin 7’den 70’e her bir ferdine çağrıyı yineliyoruz: İsrail malı almazsan ölmezsin, alırsan çocukları öldürürler. Buradan açıkça deklare ediyoruz. İsrail, yüz yıldır Filistin topraklarında katliam yapan bir terör örgütüdür. Yerleşimci adlı terör ve gasp şebekesi eliyle tedrici olarak sürdürdüğü işgal yeni bir aşamaya geldi. 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşananlar Siyonist işgalin yeni bir evresini göstermektedir. Emperyalizmiz sınırsız desteği, Siyonist şirketlerin sponsorluğu ile Gazze’de Müslüman kıyımı yapan ırkçı rejimin hedefinde bütün bölgemiz var. Onun için Terör rejiminin propaganda aygıtlarının yaydığı bilgilere rağmen çekinmeden diyoruz ki. Gazze’deki direniş, insanlığın ve bizim onurumuzdur. Gazze’de evleri, toprakları, özgürlükleri, inançları için direnenlere selam olsun! İnsanlığın sancağı yere düşmesin, haysiyeti çiğnenmesin, umutlar sönmesin diye zulme karşı göğsünü siper edenlere, korkunç soykırıma rağmen siyonizme ve onlarca emperyalist devlete kahramanca direnenlere selam olsun! Birinci yılına giren soykırımı lanetliyor, Gazze’de direnen yiğitleri ve şehitlerimizi selamlıyoruz."