SPOR - 24 Nisan 2025 Perşembe 12:20

Eczacıbaşı Dynavit, 2024-2025 sezonuna veda etti

A
A
A
Eczacıbaşı Dynavit, 2024-2025 sezonuna veda etti

Vodafone Sultanlar Ligi’nde 2024-2025 sezonunu 3. sırada tamamlayan Eczacıbaşı Dynavit, sezona, sporcularına ve Ayazağa Spor Salonu’na veda etti.


Eczacıbaşı Dynavit, yoğun geçen sezonun ardından Eczacıbaşı Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın ev sahipliğinde Ayazağa Spor Salonu’nda sezona ve takımdan ayrılan sporcular ve teknik ekibe veda etti. Eczacıbaşı Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, "Geçtiğimiz pazar günü, Galatasaray’a karşı oynadığımız maç sonunda sizlerin gözlerinizdeki o yaşları gördüm. O gözyaşları, sizin arkadaşlığınız kadar değerliydi. Bazılarınız burada üç yıl, bazılarınız iki yıl ve bazılarınız da çok uzun yıllar geçirdi. Hepiniz bizim için çok özelsiniz. En nihayetinde bu sizin seçiminiz; kimi başka kulüplerde oynayacak, kimi başka rollere bürünecek. Bu bir profesyonellik meselesi.


Fakat sizlerden bir ricam olacak. Ben bu işi çeyrek asırdan fazladır yapıyorum ve hala bazı ayrılıkları anlayamıyorum. Benim için en önemli şey, değerler. Hep birlikte taşıdığımız, çevremize aktarmaya çalıştığımız o değerler. İşte bu yüzden, kadın voleyboluna ve takımlarımıza verdiğimiz destek devam ediyor. Çünkü biz şuna inanıyoruz, kız çocukları yalnızca Türkiye’de değil, her yerde güçlü savaşçılardır; yarışır, mücadele eder ve iyi insanlar olurlar. Sizinle bir seçim yaptık; bu değerleri taşıyıp yaymak. Şimdi bizden ayrılırken bu değerleri yanınızda götürmenizi, onları yaymaya devam etmenizi istiyoruz.


Kapımız size her zaman açık olacak. Sizi sadece biz seçmedik, binlerce aday içinden siz seçilmiş insanlardınız. Zekanızla, takım ruhunuzla, mücadele gücünüzle. Lütfen genç kızlara örnek olmaya devam edin çünkü dünya size ihtiyaç duyuyor. Bugün gerçekten çok üzgünüm. Çoğunuzu yakından tanıma fırsatım olduğu için de çok memnunum. Çünkü biliyorum ki artık sizler bu değerleri dünyaya yayacaksınız. Hepinize teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.



Tijana Boskovic: "Bu kulüp, hayatımın unutulmaz bir parçası olarak kalacak"


Eczacıbaşı Dynavit’e veda eden takımın efsane oyuncularından Tijana Boskovic, "Hislerimi kelimelere dökmek benim için gerçekten çok zor. Bugünü uzun zamandır düşünüyorum ve bu anın, sahada oynadığım her maçtan daha zor olduğunu söyleyebilirim. Bu sezon, burada geçirdiğim en zorlu sezonlardan biriydi. Aynı zamanda çok güzeldi çünkü takım arkadaşlarımla birlikte pek çok değerli anı yaşadık. Bu da bizi daha güçlü ve bu sezonu diğerlerinden farklı kıldı. Elbette istediğimiz sonucu alamadık ama hepimizin elinden gelenin en iyisini ortaya koyduğuna eminim. Bu kulüpteki hikayem 2015 yılında, daha 18 yaşında genç bir kızken başladı. Geçen her yıl boyunca elimden gelenin en iyisini vermeye çalıştım. Bugün burada bana hazırladığınız bu harika organizasyon için yürekten teşekkür ederim. Babam bugün burada benimle ve ailem, yıllar boyunca benim için hiç endişelenmedi çünkü burada iyi ellerde, güzel kalpli insanlarla olduğumu biliyorlardı. Burası benim ikinci evim, sizler ise ikinci ailem oldunuz. Bana gösterdiğiniz iyilik, saygı ve sevgi için minnettarım. Beni daha iyi bir insan yaptınız. Bu formanın altında da her zaman aynı sevgiyi, bağlılığı ve saygıyı göstermeye çalıştım. Bu sadece bir spor kariyeri değil, benim için hayatımın en değerli tecrübelerinden biriydi. Sayısız insanla tanıştım, birlikte çalışma fırsatı yakaladım. Eczacıbaşı, kalbimde her zaman çok özel bir yerde olacak. Kimse bunu benden alamaz. Bu kulüp, hayatımın unutulmaz bir parçası olarak kalacak. Her şey için sonsuz teşekkürler" şeklinde konuştu.



Hande Baladın: "Hiçbir zaman veda eden taraf olacağımı düşünmemiştim"


Uzun yıllar Eczacıbaşı forması giyen ve kulübün simge isimlerinden biri haline gelen Hande Baladın, kulübe veda ederken bir konuşma gerçekleştirdi. 2010 yılında altyapıya adım atan ve yıllar boyunca takımın önemli bir parçası olan Baladın, duygularını şu sözlerle dile getirdi:



"Hiçbir zaman sahanın veda eden tarafında olacağımı düşünmemiştim. 2010 yılında bu kapıdan içeri adım attım ve o günden bu yana hep birlikte çok güzel anılar biriktirdik. Yanımda olan dostluklar, ömür boyu sürecek kadar kıymetliydi. Bu kulüpte emeği olan tüm çalışanlara, destekleri ve sevgileri için çok teşekkür ederim. Sizleri gerçekten çok seviyorum. Emeklerinizin üzerimdeki yeri çok büyük. Bugüne kadar birlikte çalıştığım tüm antrenörlere ve üzerimde emeği olan herkese teşekkür ederim. Bana bu kadar güzel anılar yaşattığınız için minnettarım. Hepinizin yeri kalbimde her zaman ayrı olacak. Sizleri çok seviyorum."



Naz Aydemir Akyol: "Kalbim her zaman turuncu kalacak"


Tecrübeli voleybolcu Naz Aydemir Akyol da turuncu-beyazlı takıma şu cümlelerle veda etti:



"Vedalar her zaman çok zordur. Daha önce birçok kulüpte bulundum ve vedaların insana neler hissettirdiğini iyi bilirim. Ama bir vedayı bu kadar güzel şekilde yapmak her zaman çok özeldir, çok kıymetlidir. Bu sezon boyunca hepimiz elimizden gelenin en iyisini vermeye çalıştık, bunun farkındayım. Elbette daha fazlasını başarmayı isterdim, ama bu duygular kalbimde hep yaşayacak. Bu kulüp her zaman kalbimde özel bir yere sahip olacak. Umuyorum ki Eczacıbaşı gelecekte de çok başarılı olur, tıpkı Tijana gibi, Elif gibi nice genç kızları yetiştirmeye devam eder. Kariyerime burada başladığımda, formamız mavi-beyazdı. Turuncu benim en sevdiğim renkti ve küçük bir kız olarak kendi kendime ‘Herhalde formanın rengini benim için değiştirdiler’ diye düşünmüştüm. Bu yüzden kalbim her zaman turuncuydu ve her zaman da turuncu kalacak."



Beyza Arıcı’dan veda mesajı: "Bu forma her zaman kalbimde olacak"


Eczacıbaşı Spor Kulübü’nde geçirdiği 8 yılın ardından veda eden Beyza Arıcı, duygusal bir mesajla Eczacıbaşı ailesine teşekkür etti. 21-22 yaşlarında adım attığı kulüpte geçirdiği yılları anan Arıcı, "Dile kolay 8 yıl, Eczacıbaşı Spor Kulübü’nden içeri girdiğimde 21-22 yaşlarındaydım. Vedalar her zaman çok zor. Bu yıllar boyunca kulüpte, sahanın içerisinde çok şey yaşadım. Formayı birlikte terlettiğim arkadaşlarıma ve bu kulüpte emeği olan herkese çok teşekkür ederim. O kadar içten kucaklandım ki burada, ömür boyu sürecek arkadaşlıklar kazandım. Gitmeye hazırdım fakat o gün geldiğinde ne kadar zor olduğunu anladım. Eczacıbaşı ailesinin bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Siz bize her şeyi verdiniz, biz de size elimizden gelenin en iyisini vermeye çalıştık. İkinci bir ailem oldunuz ve bu formayı her zaman gururla taşıdım. Her zaman kalbimde olacaksınız" ifadelerini kullandı.



Jovana Stevanovic: "Eczacıbaşı her zaman kalbimde olacak"


Eczacıbaşı Dynavit formasını iki sezon boyunca başarıyla terleten Jovana Stevanovic de, "Eczacıbaşı ailesinin bir parçası olduğum için çok mutluyum. Geçirdiğim bu iki sezonda, harika anılar biriktirdim ve ömür boyu sürecek dostluklar edindim. Birlikte geçirdiğimiz bu zaman boyunca bana değer katan tüm takım arkadaşlarıma ve teknik ekibe gönülden teşekkür ediyorum. Bu kulüp, daima kalbimde özel bir yere sahip olacak" değerlendirmesinde bulundu.



Alexa Gray: "Sizlerle geçirdiğim zaman bana bir yuva hissini yeniden yaşattı"


Kanadalı voleybolcu Alexa Gray, Eczacıbaşı Dynavit’te geçirdiği yılların kendisine tecrübe kattığından bahsederek, "Burada sadece iki sezon geçirmiş olsam da sizleri ailem gibi hissettim ve ömür boyu sürecek dostluklar biriktirdim. 9 yıldır evimden uzaktayım ve bu süreçte sizlerle geçirdiğim zaman, bana bir yuva hissini yeniden yaşattı. Kızlar, sizlere minnettarım. Her gün sevdiğim insanlarla, bir amaç uğruna çabalamak gerçekten buna değerdi. Bu iki sezonda pozitif kalmaya odaklandım ve bu yolda bana destek olan tüm takım arkadaşlarıma ve teknik ekibe gönülden teşekkür ederim" dedi.



Simge Aköz: "Bu takımın her bireyi, ömrüm boyunca kalbimde çok özel bir yere sahip olacak"


Eczacıbaşı Dynavit’in uzun yıllardır formasını giyen ve takım kaptanlığını üstlenen Simge Aköz, son olarak duygularını şu şekilde aktardı:



"Bugün, uzun yıllardır omuz omuza mücadele ettiğim takım arkadaşlarıma veda ediyorum. Özellikle son iki sezonda yaşadığımız anılar, bizi her geçen gün birbirimize daha çok yakınlaştırdı. Uzun süredir bu kulübün bir parçası olarak birçok vedaya tanıklık ettim. Ama bu sezonun benim için bu kadar kıymetli olmasının sebebi, bize sadece mücadele değil, aynı zamanda çok değerli hayat tecrübeleri de katmış olması. Sezon ilerledikçe ve yolculuğun sonunda, bu takımda gerçekten birbirini kazanan kadınlar olduğunu gördüm. Birbirine sahip çıkan, iletişim kuran, her koşulda destekleyen kadınlar.. Bu takımın her bireyi, ömrüm boyunca kalbimde çok özel bir yere sahip olacak. Kulübümüzün tüm üyelerine, bizlere duyduğunuz sonsuz güven için teşekkür ederim. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Eczacıbaşı ismini hepimiz büyük bir gururla taşıdık. Ben bu kulüpteki yolculuğuma devam ediyorum ama eminim ki burası, hepimiz için her zaman çok özel bir yer olarak kalacak. Veda eden arkadaşlarımın da Eczacıbaşı’nı her zaman kalplerinde taşıyacaklarına inanıyorum. Hepsini çok seviyorum. Her birine bir takım kaptanı olarak, bir arkadaş olarak yürekten teşekkür ediyorum. Tijana’yla uzun zamandır bu sorumluluğu birlikte taşıdık. Ona ve ayrılan tüm takım arkadaşlarıma kariyerlerinin geri kalanında en güzelini diliyorum."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Sarı serumdan ölüm olayında ilk duruşma görüldü Afyonkarahisar’da geçtiğimiz yaptırdığı sarı serum sonrası fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Mehmet Gündoğan olayında hakim karşısına çıkan doktor kendisini gerekli yasal prosedürleri yerine getirdiği şeklinde savunarak, "Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Olay, geçtiğimiz 13 Ocak 2025’te kent merkezindeki özel bir klinikte meydana geldi. İddiaya göre, mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan ve umre yolculuğu hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurdu. Burada Gündoğan’a herhangi bir tetkik yapılmadan sarı serum bağlandı. Ancak Gündoğan serumun bitmesine yakın nefes almakta güçlük çektiğini söyleyerek fenalaştı. Sonrasında ise Gündoğan’a iddiaya göre klinik çalışanları müdahale edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın refakatçi olarak yanında götürdüğü arkadaşı Gündoğan’ın durumunu görünce 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine kliniğe gelen ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırılan Gündoğan müdahalenin ardından yoğun bakıma alındı. Ancak Gündoğan girdiği yoğun bakımdan 20 saatin sonunda yaşama tutunamayarak hayatını kaybetti. "Sözlü onayıyla tedaviye başlandı" Olayın ardından Afyonkarahisar 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanık doktor S.E. ile tanıklar olayda yaşamını Mehmet Gündoğan’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada sanık S.E. verdiği ifadesinde Gündoğan’ın kliniğe 13 Ocak’ta grip, bademcik şikayetiyle birlikte hızlı bir şekilde iyileşmek istediği üzerine başvurduğunu ve Gündoğan’ın sözlü onayıyla tedaviye başlandığını kaydetti. "O gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekti" İçerikleri hakkında bilgi verdiği iki serumun maktule takıldığını söyleyen S.E, hastanın o gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekmesi üzerine 112 Acil Sağlık ekibini çağırdıklarını kaydederek, "Bir süre sonra ambulansla entübe edilerek hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Sanık S.E., son olarak beraatini talep etti. Duruşmada söz alan Göndoğan’ın eşi Songül Gündoğan ise özel klinikte ihmallerin olduğu gerekçe göstererek suçluların cezalandırılmasını istedi. Tanık beyanlarının alınması sonrası, mahkeme duruşmayı 3 Mart 2026’ya erteledi.
Edirne Edirne’de mera ıslah projeleri ile hayvancılığa destek Edirne’nin Keşan ve Havsa ilçelerinde hayvancılığın geliştirilmesi, mera alanlarının verimliliğinin artırılması ve üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması amacıyla yürütülen Mera Islah ve Amenajmanı Projesi kapsamında çalışmalar aralıksız devam ediyor. Keşan ilçesine bağlı Karahisar köyünde projeyle ilgili toplam 25 dönüm mera alanında ıslah çalışmaları sürdürülüyor. Geçtiğimiz yıl mera verimliliğini artırmak amacıyla ön bitki olarak yulaf ekimi yapılan alanda, bu yıl 7’li karışım mera otu ekimi gerçekleştirildi. Ekim çalışmaları, modern tarım tekniklerinden biri olan drone destekli ekim yöntemi kullanılarak yapıldı. Karahisar Köyü Muhtarı Cavit Ateş, "Geçen yıl yapılan ekipleri çok iyi verim aldık. Bu yıl da biraz daha fazla alana ekim yaparak hayvancılığa katkı yapmak için ekimi gerçekleştirdik.Bize bu imkanı sağlayan il müdürlüğümüze ve bakanlığımıza saygı sunuyoruz" dedi. Taptık köyünde suni mera alanı 600 dekara ulaşıyor Havsa ilçesine bağlı Taptık köyünde ise Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen proje çerçevesinde altılı karışım mera otu tohumu ekimi yapıldı. Bu yıl 400 dekar alanda gerçekleştirilen ekim çalışmalarıyla birlikte, daha önce ekimi tamamlanan 200 dekar alanla, köyde toplam 600 dekar suni mera alanı oluşturulmuş olacak. Mera ekim çalışmalarına; Havsa Kaymakamı Oğuzhan Aksoy, İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse, İl Müdür Yardımcısı Volkan Diriker, Havsa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Doğan, Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şube Müdürü Metin Özkan, teknik personel ve üreticiler katıldı. Tohum ve gübre desteği Proje kapsamında Taptık köyünde yürütülen çalışmalar için 8 ton gübre, 4 ton yulaf tohumu, 2 ton altılı karışım mera otu tohumu kullanılarak toplam 600 dekarlık suni mera alanı tesis edilecek. Ekim çalışmalarının ardından yetkililer, köy kahvesinde üreticilerle bir araya gelerek vatandaşların talep ve önerilerini dinledi, karşılıklı istişarelerde bulundu. Yürütülen çalışmalarla mera alanlarının ıslah edilmesi, sürdürülebilir hayvancılığın desteklenmesi, üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması ve yem maliyetlerinin azaltılması hedefleniyor. Yetkililer, mera ıslah projelerinin Edirne genelinde artarak devam edeceğini vurguladı. (MÇ-
Muğla Datça Yat Limanı, 2025 yazında bin 699 tekneyi ağırladı Muğla’nın Datça ilçesinde bulunan yat limanı her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşların duraklarından biri haline gelirken, yaz sezonu boyunca limana bin 699 tekne yanaştı. 2025 yaz sezonunda Datça Yat Limanı, yoğun deniz trafiğine sahne oldu. Yaz sezonu boyunca limana toplam bin 699 teknenin giriş ve çıkış yaptığı kaydedildi. Datça Yat Limanı’nı kullanan teknelerin büyük bölümünü yerli ve yabancı bayraklı yatlar oluşturdu. Özellikle Ege ve Akdeniz rotasında seyreden yatların Datça’yı tercih etmesi, yaz aylarında limandaki hareketliliği önemli ölçüde artırdı. Öte yandan Datça’nın deniz ulaşımına yönelik devam eden ve planlanan projelerin de yat limanına olan ilgiyi artırdığı belirtildi. Yeni Sömbeki (Simi) - Datça feribot hattına ilişkin çalışmaların sürdüğü ve sürecin Datça Kaymakamlığı tarafından yakından takip edildiği öğrenilirken, ayrıca İstanköy (Kos) - Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlatılmasının planlandığı bildirildi. Öte yandan geçtiğimiz Kasım ayı itibarıyla Datça Liman Başkanlığı görevini devralan Cengiz Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nda yenilenme hedefiyle çalışmalara başlandığını belirterek, öncelikli ihtiyaçlardan birinin hizmet binası olduğunu ifade etti. Konuya ilişkin Milli Emlak Müdürlüğü ile görüşmeler yapıldığını kaydeden Kelepçe, sürecin olumlu ilerlediğini belirterek, yeni bina çalışmasının hayata geçmesi halinde lojman planlamasının da gündemde olduğunu söyledi. Datça’nın deniz ulaşımı açısından önemli projelerin de takip edildiğini ifade eden Kelepçe, Sömbeki (Simi) ile Datça arasında planlanan feribot hattına ilişkin çalışmaların Datça Kaymakamlığı tarafından yakından izlendiğini aktardı. Ayrıca İstanköy (Kos) – Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlamasının planlandığını belirtti. Datça’nın denizcilik potansiyelini daha da artırmak için çalışacaklarını vurgulayan Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nın tekneler için daha fazla tercih edilen bir uğrak noktası haline gelmesi, özellikle büyük teknelerin bölgeye yönelmesi adına gerekli katkıyı sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Acıbadem, TotalEnergies AFCON 2025’in resmi sağlık tedarikçisi oldu Acıbadem Sağlık Grubu, Afrika’nın en prestijli futbol organizasyonu olan TotalEnergies Afrika Uluslar Kupası 2025’in (AFCON 2025) resmi sağlık tedarikçisi oldu. Afrika Uluslar Kupası’nın 35.’si 21 Aralık 2025 - 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fas’ta düzenleniyor. Toplam 24 milli takımın şampiyonluk için mücadele edeceği turnuvada karşılaşmalar, 6 şehirde yer alan 9 stadyumda oynanıyor. AFCON 2025’in dünya genelinde milyonlarca futbolseverin ilgisini çekmesi beklenirken; organizasyon sportif rekabetin yanı sıra küresel etkisiyle de öne çıkıyor. Uluslararası standartlarda sporcu sağlığı desteği Sporcu sağlığı alanındaki özellikli hizmetleriyle tanınan ve Türkiye’nin ilk ve tek FIFA akreditasyona sahip Sporcu Sağlığı Merkezi’ni bünyesinde barındıran Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 boyunca sağlık hizmeti desteği sunacak. Anlaşma kapsamında, turnuva sırasında sakatlanan ve tedavisine Türkiye’de devam etmeyi tercih eden sporcuların tıbbi tedavilerinden de Acıbadem sorumlu olacak. Sporcular, Acıbadem’in ileri tıbbi altyapısından ve uluslararası standartlarda sunulan sağlık hizmetlerinden faydalanacak. Küresel spor organizasyonlarının güçlü sağlık partneri Büyük uluslararası spor organizasyonlarındaki güçlü deneyimiyle Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 işbirliğiyle sporcu sağlığı alanındaki uzmanlığını küresel ölçekte bir kez daha sergilemeyi ve Afrika futbolunun gelişimine katkı sunmayı hedefliyor. İşbirliği anlaşması; Fas’ın Rabat kentinde, CAF Genel Sekreteri Veron Mosengo-Omba ile Acıbadem Sağlık Grubu Spor Sponsorlukları Koordinatörü Doç. Dr. Çağrı İlk arasında imzalandı.
Antalya Konyaaltı’nda sıfır atık seferberliği Konyaaltı Belediyesi ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafı ziyaret ederek geri dönüşüm konusunda bilgilendirme yaptı. Bilgilendirmenin yanı sıra esnafa geri dönüşüm kutuları bırakıldı. Konyaaltı Belediyesi, iklim ve çevre dostu çalışmalarını sürdürüyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın göreve geldiği günden bu yana göstermiş olduğu hassasiyetle çalışmalarına yön veren Konyaaltı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafla bir araya geldi. Esnafa ve üniversite öğrencilerine sıfır atık ve geri dönüşüm konularında bilgilendirme yapan ekipler, kafe ve restoranlara geri dönüşüm kutuları bıraktı. Konyaaltı Belediyesi yetkilileri yapılan çalışma ile ambalaj atıklarının kaynağında doğru ayrıştırılması ve toplanması konularında bilgilendirme yaparak farkındalık sağladıklarını aktardı. Kotan: "Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" Çevre duyarlılığı konusunda halkın bilinçlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğümüzün, Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencileriyle birlikte yaptığı bu çalışma çok anlamlı. Çalışmayla bir yandan öğrencilere bir yandan da esnafa farkındalık sağlamış olduk. Ekiplerimiz eğitim ve farkındalık çalışmalarını ara vermeden sürdürüyorlar. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planımızın (SECAP) ilk toplantısını gerçekleştirdik. Çevreyi ve geleceği düşünen çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz. Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" diye konuştu.