ÇEVRE - 02 Kasım 2024 Cumartesi 13:45

Doğaseverler, 438 metre yüksekliğindeki Kayışdağı Ormanı’nda dağ çileği topladı

A
A
A
Doğaseverler, 438 metre yüksekliğindeki Kayışdağı Ormanı’nda dağ çileği topladı

Ataşehir Belediyesi, Cumhuriyet Bayramı haftası dolayısıyla düzenlediği Geleneksel Dağ Çileği Toplama Festivali’ni büyük bir coşkuyla gerçekleştirdi. "Biriz, Birlikteyiz" sloganıyla hazırlanan etkinlikte, doğaseverler 438 metre yüksekliğindeki Kayışdağı Ormanı’nda organik dağ çileği topladılar. Eşsiz doğa manzarasında gerçekleşen etkinliğe Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel önderlik etti.


Cumhuriyet Bayramı kapsamında önemli etkinliklere imza atan Ataşehir Belediyesi, doğanın etkisinin hissettirilmesi ve sürdürülebilir bir yaşamın farkına varılması için Kayışdağı Ormanı’nda “Dağ Çileği Toplama Festivali” düzenledi.


Toplumu bilinçlendirmeyi ve çevre duyarlılığını artırmayı hedefleyen Ataşehir Belediyesi, “Dağ Çileği Toplama Festivali” ile doğaseverleri bir araya getirerek, doğal kaynakların korunması konusunda önemli bir farkındalık çalışması gerçekleştirdi.


438 metre yüksekliğiyle İstanbul’un en yüksek 3. noktası olan Kayışdağı Ormanı’nda, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in katılımıyla başlayan etkinlikte, doğa için bir araya gelen Ataşehirliler, sepetlerini organik dağ çilekleriyle doldurarak, ormanın içerisinde unutulmaz bir gün yaşadı.


Festivale katılan doğaseverler, doğal güzellikler eşliğinde hem çilek toplamanın keyfini yaşadı hem de doğanın tadını çıkardı. Aileleriyle birlikte festivale katılan çocuklar keyifli anların yaşanmasına vesile olurken, katılımcılar arasında da dostluk bağları güçlendirildi.


Başkan Adıgüzel: “Cumhuriyet’in kazanımlarını her alanda yaşatmak için var gücümüzle çalışıyoruz”


Kürsüde yaptığı konuşmada, katılımcıların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yeniden kutlayarak konuşmasına başlayan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, “Cumhuriyet, bizlere özgürlüğü, eşitliği ve bir arada yaşama kültürünü armağan etti. Bizler de bu değerler doğrultusunda Cumhuriyet’in kazanımlarını her alanda yaşatmak ve bu değerleri nesilden nesile aktarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki, Ataşehir Belediyesi olarak, çevremizi korumaya, doğayla iç içe yaşamı teşvik etmeye ve yerel üretimi desteklemeye her zaman öncelik veriyoruz” dedi.


“Kayyum hatasından dönülmeli”


Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyum atanması ve Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması hakkında konuşan Başkan Onursal Adıgüzel, “Biz Cumhuriyetimizin 101’inci yıl coşkusunu büyük bir heyecanla yaşarken, on binlerce Ataşehirli ile meydanlarda buluşup tek vücut halinde laik, demokratik bir Türkiye için Atamıza olan minnetimizi haykırırken, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ vurgusu yaparken 30 Ekim sabahına, Esenyurt’ta millet idaresine yapılan müdahaleyle uyandık. İstanbul’un en büyük ilçesi olan Esenyurt’ta bir kayyum süreci hayata geçti. Bu sürecin hızlı bir şekilde Esenyurt halkının lehine sonuçlandırılmasını, derhal bu kayyum hatasından dönülmesini, sizlerin önünde tekrar etmek istiyorum.” diye konuştu.


“7 ay içerisinde 80 bin kişiye dokunduk”


Festivaldeki konuşmasında sosyal belediyecilik hizmetleri kapsamında gerçekleştirdikleri projelere değinen Başkan Onursal Adıgüzel, “Sosyal politikaları yerel düzeyde uygulamayı esas alan “sosyal belediyecilik” anlayışıyla hareket edip, hayata geçirdiğimiz hizmetler ve vatandaşlara sağladığımız desteklerle hem ilçedeki refah seviyesini artırmayı hem de toplumsal dayanışmayı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ise göreve geldiğimiz günden bugüne ortaya çıkan rakamları sizlerle paylaşmak isterim. Gıda, sıcak yemek, eğitim, sağlık, kişisel bakım, kreş ve okul çağındaki çocuklar için beslenme ile kırtasiye desteği gibi birçok alanda sağlanan hizmetlerle son 7 ay içerisinde 80 binden fazla vatandaşımıza dokunmayı başararak sosyal belediyecilik alanında en iyi örneklerden biri olarak öne çıkıyoruz. Önümüzdeki hafta yine bu çerçevede yenilenen aşevimizi hizmete açıyoruz. Aşevimizde her gün 4 çeşit sıcak yemeği bin 700 komşumuza ulaştırırken, ilkokul çağındaki bin 500 evladımıza da haftanın beş günü beslenme paketleri hazırlıyoruz" dedi.


Ataşehir Belediyesi’nin yakın bir zaman önce hayata geçirdiği Kent Bostanları ile ilgili de açıklamada bulunan Başkan Adıgüzel, “Kent Bostanı projemizle, toprakla olan bağımızı güçlendirerek, doğayla iç içe yaşayan bir toplum oluşturmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk bostanımızı hayata geçirdik ve 180 ailemize belli metrekarelerde ekim yapabilecekleri alanları ücretsiz olarak tahsis ettik. Ben de açılışında yer aldım, komşularımızın yüzündeki mutluluğa tanıklık ettim.


Bu mutluluğu ilçemizin geneline yaymak ve Ataşehir’i daha yeşil, daha yaşanabilir ve daha üretken bir kent haline getirmek için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.


“Toplumsal bağlarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz”


Başkan Adıgüzel, etkinlikle ilgili konuşmasında da, “Doğaya olan sevgimizi ve birlikteliğimizi pekiştirmek amacıyla düzenlediğimiz bu festivalimizde, Ataşehir’in doğal güzelliklerini hep birlikte keşfederken, toplumsal bağlarımızı da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Doğa, bizlere sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda birlikte olmanın ve paylaşmanın da bir yolunu sunuyor. İşte, bu farkındalığı yaşamak çok güzel” dedi.


Başkan Adıgüzel, etkinliklerin ve festivallerin, toplumun bir araya gelmesine imkan tanıdığını da vurgulayarak, “Bu tür organizasyonlar, çocuklarımızın doğa ile barışık bir şekilde büyümesine katkı sağlıyor. Gelecek nesillere daha yeşil bir Ataşehir bırakmak için hep birlikte çalışmalarımızı şekillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.


Kürsü konuşmasının ardından etkinlik ile ilgili basına bilgilendirmede bulunan Başkan Onursal Adıgüzel, “Ataşehir’imizin bitkilerinden bugün gençlerimiz de haberdar olsun istedik. Burada amacımız, gençlerimize çevre bilincini aşılamak, doğayı özleyen Ataşehirlilerin ellerinin toprağa, yeşile değmesi. Geçtiğimiz hafta yaşanan hain terör saldırısından dolayı etkinliğimizi ertelemiştik. Bugün burada Dağ Çileği Festivalimizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bu etkinlikleri artırarak sürdürüyor olacağız” dedi.


Doğal güzellikleri bizzat yaşayarak hisseden çocuklar, etkinlik sayesinde çevre bilincinin farkına vararak, sürdürülebilir yaşam biçimlerini de öğrenme fırsatı buldu.


Etkinlik, doğaseverlerin topladıkları organik dağ çilekleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sonlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keçiören Belediyesi ödüllü yemek yarışması başladı Keçiören Belediyesi tarafından yöresel yemeklerin tanıtılması ve duyurulması maksadıyla ödüllü yemek yarışması gerçekleştirildi. Keçiören Belediyesi tarafından yöresel yemeklerin tanıtılması maksadıyla yemek yarışması düzenlendi. Kalaba Kent Meydanı’nda düzenlenen ve 4 gün sürecek olan yarışma kete, hıngel ve kavut yemekleri yapılacak. Yapılan yemekler noter huzurunda kendi kategorilerinde jüri tarafından puanlanacak. 3 farklı kategoride gerçekleştirilecek yarışmada verilecek para ödülleri ise şu şekilde: "Ketede 1’inci olana 500 bin TL, 2’nci olana 250 bin TL, 3’ncü olana ise 125 bin TL, hıngelde 1’inci olana 300 bin TL, 2’nci olana 150 bin TL, 3’üncü olana 75 bin TL, kavutta 1’inci olana 100 bin TL, 2’nci olana 50 bin TL, 3’üncü olana 25 bin TL." Yarışma hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mesut Özarslan, "Hıngel, kete ve kavut birçok ilimizin ortak kültürüdür. Bu yemekler Kafkas kültürünün yani serhat illerinin yemekleridir. Bu yemekler Anadolu’nun içlerine doğru nakış nakış işlenerek günümüze kadar getirilmiştir ve artık biz bunu bir değer olarak görüyoruz. Keçiören de bu illerden gelen çok sayıda vatandaşımız var. Örneğin, Kars, Erzurum, Ardahan, Iğdır, Bayburt, Gümüşhane, Sivas, Erzincan illeri ve bu illerden gelen vatandaşlarımız ciddi bir nüfusa sahip burada. O yüzden bizde böyle bir yarışma düzenleyelim dedik” ifadelerini kullandı. “Gördüğünüz organizasyonun tamamı belediyemizden bir kuruş dahi kullanmadan yapılmaktadır” Başkan Özarslan, “Tabii ki bu yarışmayı düzenlerken insanlar tarafından nasıl cazip hale getirebiliriz diye düşündük ve ödülleri biraz fazla tuttuk. Ama şu da bilinsin ki burada gördüğünüz organizasyonun tamamı belediyemizden bir kuruş dahi kullanmadan yapılmaktadır. Bizim burada sponsorlarımız var. Kim bu sponsorlar? Karslı iş adamlarımız, Erzurumlu iş adamlarımız, Sivaslı iş adamlarımız” şeklinde konuştu. “Organizasyonumuz 4 gün boyunca burada devam edecek” Yarışmaya 728 vatandaşın katıldığının bilgisini veren Özarslan, “Hala inanılmaz derecede katılmak için başvuran insanlarımız var fakat bu noter huzurunda yapılan bir yarışma olduğu için bir noktada başvuruları kesmemiz lazımdı ve kestik. Kete kategorisinde 400’ün üzerinde, Hıngel kategorisinde 200’ün üzerinde ve Kavut kategorisinde de 48 yarışmacımız var. Bu organizasyonumuz 4 gün boyunca burada devam edecek” dedi. Yarışmaya kavut kategorisinde katılan ev hanımı Aynur Özkan, "Şansımızı denedik. Ben kavutu ilk defa yaptım. Normalde un helvasını çok güzel yaparım. İnşallah Allah utandırmasın" ifadelerini kullandı Kavutu pişirirken hiç zorlanmadığını belirten ve en erken kendisinin bitirdiğini iddia eden Özkan, "İddialıyım, kendime güvenmesem katılmazdım" şeklinde konuştu. Kavut kategorisinde yarışan bir başka yarışmacı Emel İpek Demirel, "Güzel geçti, elimizden geleni yaptık arkadaşımızla beraber. Herkese başarılar diliyoruz. Fakat biz 1’inci olacağız" ifadelerini kullandı. Yemek yarışması 4 gün boyunca Keçiören Kalaba Kent Meydanı’nda devam edecek.
Malatya Milletvekili Ölmeztoprak’tan eğitim atağı AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, kentteki eğitim kalitesinin daha da arttırılması noktasında istişarelerde bulundu. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır’ı ziyaret ederek kentteki eğitim kalitesinin daha da arttırılması noktasında istişarelerde bulundu. Ölmeztoprak, Kasım ayı içerisinde eğitime başlanacak olan Muhammed Miraç Gül Alioğlu Karakavak İlkokulu’nda da incelemelerde bulundu. İbni Sina Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu da ziyaret eden Milletvekili Ölmeztoprak, Malatya’nın özel eğitim noktasında bölgesindeki en iyi illerden biri olduğunun altını çizdi. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır’ı ziyaret etti. Asrın Felaketi 6 Şubat depremleri sonrası Malatya’daki eğitim kalitesinin daha da yükseltilmesi ve eğitim alanında devam eden çalışmalara, projesi tamamlanma aşamasında olan Öğretmenevi ve 2025 yılı eğitim öğretim yatırım taleplerine dair istişarelerde bulundu. Milletvekili Ölmeztoprak, Malatya’da eğitim yatırımlarının desteklenerek güçlendirilmesi ve çocukların en iyi şartlarda yetiştirilmesi noktasında öğretmen ve öğrencilerin yanında olmaya ve el birliği ile çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Ziyaret esnasında Milletvekili Ölmeztoprak’ın geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği Şehit Ahmet Kurak Anaokulu öğrencileri de öğretmenleri ile birlikte sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek, kendilerinin yaptığı Türk Bayrağı’nı Ölmeztoprak’a hediye ettiler. Milletvekili Ölmeztoprak daha sonra 6 Şubat 2023 depremleri sonrası Malatyalı bir hayırseverin vesilesi ile inşa edilen ve kısa süre içerisinde eğitime başlanacak olan Muhammed Miraç Gül Alioğlu Karakavak İlkokulu’nu ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Milletvekili Ölmeztoprak, hem eğitim alt yapısının eksiksiz sağlanması hem de sosyal imkanların çocukların gelişimine uygun bir şekilde sunulması için üzerlerine düşen her çalışmayı titizlikle yürütmeye gayret edeceklerini vurguladı. Kasım ayı içerisinde eğitime başlayacak olan okulun da eğitim camiasına hayırlı olmasını dileyerek, burada yetişecek her bir öğrencinin bilgi ahlak ve kültürle yoğrularak yeteneklerini keşfetmesine, kendine güvenen özgüvenli bireyler olarak yetişmesine katkı sunmasını temenni etti. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, İbni Sina Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu da ziyaret ederek, burada özel eğitim alan öğrencilerin kullandığı atölyeleri de inceledi. Okul yönetimi ve Okul Aile Birliği üyeleri ile de bir araya gelen Milletvekili Ölmeztoprak, özel ilgiye ihtiyaç duyan bireylerin gelişimini hızlandırma ve topluma intibakını sağlamak amacıyla hazırlanan projeleri dinledi. Projelerin hayata geçirilmesi noktasında üzerlerini düşeni yapacaklarını belirten Ölmeztoprak, Bakanlık düzeyinde de konunun takipçisi olacağı sözünü verdi. Malatya’da özel eğitime yönelik sürdürülen eğitim faaliyetleri hakkında da bilgiler veren Milletvekili Ölmeztoprak, “Özel eğitim noktasında ne gibi talep ve istekler var bunları değerlendiriyoruz. Özel eğitim veren okullarımız Milli Eğitim Müdürlüğümüz bünyesinde faaliyetlerine devam ettikleri için finans noktasında herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmıyoruz. Buralarda eğitim alan çocuklarımız sosyal yaşama adapte olabilecek düzeye geliyorlar. Burada çok büyük bir sabır ve emek var. Bunu görmemek mümkün değil. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile birlikte özellikle özel ilgiye ihtiyaç duyan bireylerimizin okulları ve bu okulların sayısının arttırılması açısından çok ciddi bir yatırım dönemi yaşadık. Özel eğitime ihtiyaç duyan evlatlarımız noktasında Malatya’mızdaki okul durumumuz hakikaten iyi bir seviyede. Şu an Malatya’mızda özel eğitim yönelik 16 okulda, toplam 129 derslikte 497 öğrencimiz eğitim almakta. Şu an bulunduğumuz okulumuzda da 92 öğrencimiz eğitim alıyor. İl genelinde ise eğitim alt sınıflarında 194, kaynaştırma eğitim alan 2 bin 017 ve destek eğitimi alan 312 öğrencimiz var. 22 öğrencimize de evde eğitim imkanı sağlanıyor. İhtiyaç ve kapasite noktasında da Malatya olarak bölgemizde çok iyi bir durumdayız. Hem bu sayıları arttırmak hem de eğitimin kalitesi ve niceliğini daha da genişletebilmek için proje desteklerini de bizler Bakanlıklarımızda takip edeceğiz. Buradaki öğretmenlerimizin verdiği emeklere de yakından şahit oluyoruz. Her birinin ellerine, emeğine sağlık. Ailelerimiz de özverili, evlatlarımız da buralarda aldıkları eğitim neticesinde çok farklı bir kişilik ve karakter yapısı ile daha uyumlu ve diyaloğa açık tablolar sergileyebiliyorlar. Bunun devamı için bizlerde elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Erzurum Erzurum Teknik Üniversitesi’nde 28. Sultan Sekisi toplantısı: Deprem gerçeği ve Erzurum Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ile Erzurum Kalkınma Vakfı’nın (ERVAK) iş birliğinde düzenlenen "28. Sultan Sekisi Toplantısı" kapsamında, "Deprem Gerçeği ve Erzurum" başlıklı panel gerçekleştirildi. ETÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Salonu’nda yapılan ve geniş bir protokol ve akademik kadronun katılım sağladığı panelin açılış konuşmalarını ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak ve ERVAK Başkanı Ecz. Erdal Güzel yaptı. Etkinliğe Erzurum Vali Yardımcısı İlyas Öztürk, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Recep Kaplan, Erzurum İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Doç. Dr. Engin Avcı, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Yılmaz, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Sayın Selahaddin Karslı katıldı. Panelde, ülkenin jeolojik yapısından kaynaklanan depremsellik riskleri ele alınarak Erzurum özelinde risklerin değerlendirilmesi yapıldı. Rektör Prof. Dr. Bülent Çakmak açılış konuşmasında, Erzurum’un Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu fay hatlarına yakın konumu nedeniyle depremsellik riskinin yüksek olduğunu belirterek gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda yaşanacak olası bir depremin yıkıcı etkilerinin olacağını vurguladı. ERVAK Başkanı Ecz. Erdal Güzel ise, Erzurum’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini ve bu tür etkinliklerin toplumun afet bilincini artırmadaki önemini dile getirdi. Panele, ETÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. İlker Kazaz’ın moderatörlüğünde, Erzurum Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi’nden uzman akademisyenler konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, Doç. Dr. Çağlar Özer, Dr. Öğr. Üyesi Dilek Okuyucu ve Dr. Öğr. Üyesi Melikşah Turan, panelde; deprem bilinci, yapı güvenliği, afet yönetimi ve Erzurum’un deprem geçmişi ile ilişkili kıymetli görüşlerini paylaştılar.
Ankara Trendyol 1. Lig: Ankara Keçiörengücü: 2 - Çorum FK: 3 Trendyol 1. Lig’in 11. haftasında Ankara Keçiörengücü, sahasında karşılaştığı Boluspor’a 3-2 mağlup oldu. Maçtan dakikalar 11. dakikada ev sahibi ekipte soldan gelişen atağında ceza sahası içinde topla buluşan Diouf bekletmeden şutunu attı. Kaleci Hüseyin’in çeldiği topu önünde bulan Camara, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 26. dakikada sağ kanatta topu alan Geraldo çalımlarla ilerledi ve pasını ceza sahası içine aktardı. Penaltı noktasının solunda topu kontrol eden Suat’ın yakın köşeye vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 1-1 36. dakikada ceza sahası yayından kullanılan serbest vuruşta topun başına geçen Rroca’nın, barajın arasından yerden vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 2-1 75. dakikada ceza sahası içi sol çaprazında Ferhat’ın pasıyla topla buluşan Eren, kontrol ettikten uzak direk dibine vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 2-2 90+1. dakikada Toure’nin rakip ceza sahası yayına kadar çalımlarla ilerleyip uzak köşeye vuruşunu meşin yuvarlak ağlara gitti. 2-3 Hakemler: Sarper Barış Saka, Oğuz Kağan Çalışır, Ferhat Çalar Ankara Keçiörengücü: Metin Uçar, Uğur Kaan Yıldız, Caulker, Arda Hilmi Şengül, Süleyman Luş, Erkam Develi, Camara (Abazaj dk. 70), Traore, Rroca (Halil Can Ayan dk. 70), Ali Dere (Dembele dk. 82), Diouf (Görkem Bitin dk. 63) Yedekler: Emre Satılmış, Oğuzcan Çalışkan, Abazaj, Oğuzhan Ayaydın, Recep Taşbakır, Basravi, Orhan Nahırcı Teknik Direktör: Ersan Parlatan Çorum FK: Hasan Hüseyin Akınay, Kerem Kalafat, Landre (Mehmet Tayfun Dingil dk. 52), Toure, Efkan Kaş, Ferhat Yazgan, Geraldo, Boudjemaa (Tunahan Ergül dk. 46), Atakan Akkaynak (Catic dk. 72), Suat Kaya (Eren Karadağ dk. 71), Kassongo (Verheydt dk. 31) Yedekler: Mahmut Eren Güler, Ahmethan Köse, Mustafa Emre Yalçınkaya, Avounou, Atilla Turan Teknik Direktör: Serkan Özbalta Goller: Camara (dk. 11), Rroca (dk. 36) (Ankara Keçiörengücü), Suat Kaya (dk. 26), Eren Karadağ (dk. 75), Toure (dk. 90+1) (Çorum FK) Sarı kartlar: Traore (Keçiörengücü), Suat Kaya (Çorum FK)
Erzurum Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün akreditasyon süreci TURAK tarafından değerlendirildi Atatürk Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Turizm Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Kurulu (TURAK) tarafından gerçekleştirilen saha ziyaretine ev sahipliği yaptı. Bölümün akreditasyon sürecinin uzatılması amacıyla gerçekleştirilen incelemeler kapsamında Atatürk Üniversitesine gelen heyet, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nu da ziyaret etti. Atatürk Üniversitesi, turizm eğitimi alanında gösterdiği başarılarla dikkat çekmeye devam ediyor ve akreditasyon süreçleriyle eğitim kalitesini artırma hedefini sürdürüyor. Bu doğrultuda gerçekleşen saha ziyaretinde; Karabük Üniversitesinden Prof. Dr. Nuray Türker, Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yener Oğan, Aydın Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Mezunları Derneği (ATİOYOMED) Yönetim Kurulu Başkanı ve Turizm Mezunları Federasyonu (TURMEFED) yönetim kurulu üyesi Erdoğan Özkan ile Karabük Üniversitesinden Arş. Gör. Ayşenur Uslu akreditasyon ekibi olarak yer aldı. Akreditasyon ekibi, üniversitenin eğitim kalitesini değerlendirmek üzere çeşitli gözlemler ve incelemeler gerçekleştirdi. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökalp Nuri Selçuk’un refakat ettiği ziyaret sonunda, akreditasyon takımı tarafından hazırlanan çıkış bildirimi Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na sunuldu. Rektör Hacımüftüoğlu, ziyaretin ardından yaptığı değerlendirmede: “Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümümüzün akreditasyon sürecinin uzatılması, üniversitemizin ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığını artıracak önemli bir adımdır. Eğitim kalitemizin sürekli olarak iyileştirilmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Bu süreçte emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul Ali Koç: "Fenerbahçe’yi dışarıdan kimse yıkamaz” Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sarı-lacivertlileri dışarıdan kimsenin yıkamayacağını vurgulayarak, "Biz yıkılırsak içeriden yıkılırız. Birbirimizi yıkmak için harcadığımız enerjiyi Fenerbahçe’nin menfaatleri için harcarsak çok daha güçlü oluruz" dedi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Gündem konuşmalarının ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu. Trendyol Süper Lig’in 11. haftasında yarın Trabzonspor ile deplasmanda karşılaşacak futbol takımına başarı dileyerek sözlerine başlayan Koç, "Trabzon’da takımımızın yolu açık, şansı bol olsun. Rabbim yanımızda olsun. İki kulüp de temasta, geçen sene yapılanların tekrarlanmamasına eminiz. Güzel bir maç olsun, hak eden kazansın. İnşallah biz kazanırız" dedi. "Yönetim kurulu olarak sonuna kadar hocamızın yanınızdayız" Futbol takımının son yıllarda istikrar sorunu yaşadığına değinen Başkan Koç, Portekizli teknik direktör Jose Mourinho’ya destek olmaları konusunda çağrıda bulunarak şunları söyledi: "Bizim en büyük sorunumuz çok uzun yıllardır futbol şubemizde istikrar yakalayamamamızdır. Bizim de, bizden önceki yönetimin sorumluluğu, hataları aşikardır. Bir diğer unsur ise teknik direktörlerimize ihtiyaç olduğu süreyi, sabrı taşımayan camiamızın sabırsızlığı da pay sahibidir. Yönetim kurulumuz bu sabırsızlığı bu toleranssızlığı kırabilmek için dünya tarihinin en başarılı, en başarılı teknik direktörlerden biri olan Jose Mourinho’yu kazandırmıştır. İyi de bir kadro kurduğumuzu düşünüyorum. Hatta bir nebze olsun, ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık. Bu sefer daha da riskler alarak mühendislikler yaptık. Kadromuz derin, alternatifli. Spor basınımız Mourinho’yu hedef haline getirmiştir. Bir kısım taraftarımız bu algı operasyonundan bunlara kanarak etkilenmiş, hocamızı da 9. haftada saldırıya uğrattılar. Her demeciyle Fenerbahçe’ye yaşatılan haksızlıkları dünya basının manşetlerine taşıyan, İstanbul’daki her anını takımımızın daha iyi seviyeye yükseltmek için harcayan sevgiyi, sabrı sonuna kadar hak eden hocamız vardır. Yönetim kurulu olarak sonuna kadar yanınızdayız. Kendisiyle ilgili hayalimizi uzun vadelidir. Tek beklentimiz, camiamızın artık uyanması ve sahiplenmesidir." "Fenerbahçe için elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışıyoruz" Yönetim olarak mücadele ettikleri konulara değinen Başkan Koç, sarı-lacivertli taraftarlara seslendi. Koç, "Bir dileğim olsaydı; Fenerbahçe’nin bizi anlamasını, nelerle boğuştuğumuzu görmesini dilerdim. Her şey açıkken, gözler önündeyken, tekrar tekrar anlattığımız halde anlaşılamamanın acısını derinden yaşıyoruz. Ya biz yaşadıklarımızı hakkıyla anlatamıyoruz ya da başkalarının masalları bizim gerçeklerimizi yutuyor demektir. Bizim camiamızı uyutuyor demektir. Belki de sizi uyutmak için özellikle genç taraftarlarımızı harekete geçirip, onları bize hedef almaları için belki de Fenerbahçeli görünüp Fenerbahçeli siteler bile kurulmuş olabilir. Biz bunun acısını çekiyoruz. Zaman içerisinde Fenerbahçe’nin taviz vermeden, değerlerine sıkı sıkı sahip çıkıp, futbolda başarı sağlamasa da, sırf başarı için doğru bildiklerinden sapmayıp, anlatacağım yapı ile mücadele edip, bu yapı çökertildiği zaman sadece Fenerbahçe değil ülkemizin ne kadar fayda sağlayacağınızı göreceksiniz. Tüm zorluklara ve engellere rağmen Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler için elimizden gelenin en iyisini yapmak için çalışıyoruz. Çalışmalarımıza yön veren pusula tek bir yönü işaret ediyor. O da Fenerbahçe’nin özgürlüğü ve ekonomik bağımsızlığıdır. Bizim için en büyük başarı kimseye muhtaç olmamasıdır" diye konuştu. "Rakibimizin gayriahlaki kaynak üretilmesine ses çıkarılmaması adil midir?" Geçtiğimiz hafta derbi sonrası yaşanan olayın benzerinin Fenerbahçe maçında yaşandığında aynı tepki verilmemesine dikkat çeken Ali Koç, "Göztepe maçından bahsediyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz, bir olay yaşandı orada, birisi kalleşçe sırtımızdan saldırdı. Ama geçen hafta bir maç oynandı. Galatasaray - Beşiktaş maçı, bir muhabire tokat atan birisi apar topar tutuklandı. Yanlış bir yere çekilmesin. Mesleği, sosyal statüsü fark etmeksizin adalet önünde herkesin eşit olduğuna inanıyoruz. Ayrıcalık da talep etmiyoruz ancak neden adil muamele görmediğimizi sorgulamak da sorumluluğumuzdur. Beşiktaş başkanıyla dalga geçen, basın mensubu olmasına karşın holigan bir taraftar profili çizen, maça geldiğinde alkollü olduğu emniyet tarafından tespit edilen kişiye, bakanlarımız yarım saat içinde ’Geçmiş olsun’ diyorlar. Aynı kişiler Fenerbahçe başkanına yapılan saldırıyı görmezden geliyor. Biz kapalı spor salonumuzu yaparız, stadımızın sahibi devlet olmasına rağmen kendimiz inşaat yaparız, başkalarına statlar yapılır ama biz iki misli kira öderiz. Her yıl kuruşu kuruşuna vergimizi öderken, rakiplerimizin vergileri silinir. Biz Türkiye’nin dev markalarıyla iş birliği yaparak sponsorluk gelirini artırırken, bir rakibimiz yasa dışı bahis sitesini sözde bir haber sitesi gibi gösterip gayriahlaki kaynak üretirken, karaborsa skandalı içinde buna cüret ederken, kimsenin ses çıkarmaması adil midir?" şeklinde konuştu. "Bu yapı tartışmasız en çok bize zarar veriyor" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kulüp olarak mücadele ettikleri yapıya örnekler vererek, "Biz 25 yıldır sıkıntı yaşıyoruz. Son 5 senenin tablosuna bakın, Fenerbahçe’nin en azından 1 şampiyonluğu olmaması hayatın akışına aykırıdır. Bunu şansa bağlayamazsınız. Bu yapı camiaların kaderiyle oynuyor. Tartışmasız en çok bize zarar veriyor, toplumumuzun sinir uçlarıyla oynuyor. Bizim yaşadıklarımızı dünyada bir kulüp yaşasa ayakta durmaları mümkün değildir. Kendi tarihimizin görülmemiş sezonunu yaşıyoruz, 6 derbinin 4’ünü kazanıyoruz. Deplasmanda 1 beraberliğimiz var şampiyon olamıyoruz, düşünün. Biz yapı deyince ortalık kaynıyor. Kim bu yapı? Geçen seneden örnek verdik, saha içinde ısrarla bir takımı kollayarak, hakem hataları yapılmasına rağmen gerekli adımlar atılmıyorsa ve aynı hakemleri hiçbir şey olmuyorsa, her hafta maçlara maçlara veriliyorsa yapı budur. Tarihe geçecek yıllarca hafızalardan silinmeyecek hakem hatalarının neredeyse bir takımın lehine gerçekleşiyorsa işte yapı budur. Bu sezon henüz 10 hafta geçmemiş olmasına rağmen yine aynı takım adına hakem hataları diye nitelendirilmeyecek, saha içinde açık bariz kollamalar yapılıyorsa işte yapı budur. Bir teknik direktör hakemleri saha içerisinde tehdit ederken, 4. hakemin gözü önünde yaşanıyorken bu raporlara girmiyorsa işte yapı budur. Bu temsilcileri, gözlemcileri istedikleri gibi kullanabileceklerini biliyorken, kullanabilecekleri kişilere bu görevlere yerleştiren çok uzun yıllardır arkadaşlık, akrabalık oluyorsa işte yapı budur. Hakemlerin maçlarda kararlarını etkilemek için VAR’a görüntüleri manipülatif şekilde gönderip hakemleri tuzak kurarak, kariyerlerini sonlandırmalarına rağmen kimse kılını kıpırdatmıyorsa işte yapı budur. Bu yapıya biraz çomak sokulduğu zaman geleneksel ve sosyal medyada malum kişiler ayaklanıyorsa işte yapı budur. İllegal işler yapılırken göz yumuluyorsa, sahip çıkılıyorsa, dosyalar kapatılıyorsa işte yapı budur" şeklinde konuştu. "Fenerbahçeliler uyanın, iyi dinleyin" Ezeli rakibinin haksız rekabet için illegal yollara başvurduğunu ve soruşturma süreciyle ilgili bilgiler veren Ali Koç şunları söyledi: "Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerinde açık ve net şekilde anlattım. Haksız rekabet sadece saha içerisinde değil, özellikle saha dışında da yaşanıyor. Karaborsa bilet, kapatılacak mı, üzerine mi gidilecek. Bir tanesi niye sizi ilgilendiriyor deniyor. Kendi içlerinden bu konu çıktı. Divan kurulunda ortaya çıktı, bir üyesi savcılığa aktardı. Bir gazetecisi devamlı gündemde tuttu. Vahim bir olay. Başkanları ne dedi, ’Savcılığa başvurduk’ dedi. Artık dedikleri ne kadar gerçek, ne kadar gerçek dışı. Gerçek dışının daha ağır bastığı bir başkandan bahsediyoruz. Meğerse müracaatı şikayeti yapanlara karşı dava açmış. Her zaman olduğu gibi manevralarla süreci kurtarma peşindeler. Biz bunun sonuna kadar gideceğiz. Biz baktık ki olayın üzeri kapatılmaya çalışılıyor; devletimizin ilgili kurumlarını harekete geçmeleri için ihbar hakkımızı kullandık. Fenerbahçeliler uyanın, iyi dinleyin, bunu gündemde tutun. Yoksa bunu da kapatacaklar. Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurumu, Rekabet Kurulu, Türkiye Futbol Federasyonu ve Bankalar Birliği’ne ihbarlarımızı yaptık. Bu çerçevede bazı merciler gerekli incelemeleri başlattılar. Bakanlık konuyu soruşturmak üzere müfettişleri görevlendirdi. Müfettişler soruşturmaları başlattılar. Bizim kulübümüze geldiler, biz de bildiklerimizi anlattık. Bizi de inceleyin dedik, inceleyin ki karşılaştırın." İllegal bahsin ülkede büyük bir sosyolojik sorun olduğunun altını çizen Koç, "Aynı camia. Ciddi bir suç. Sosyolojik bir olay. Türkiye’de, neredeyse hiçbir ülkede yaşanmayan bir sosyolojik olayın ailelerimizi çökertmek üzere olduğunu biliyor musunuz? Ekonomik sıkıntılardan dolayı binlerce üniversite talebesi banka hesaplarını kiralamakta ve bu banka hesapları üzerinden bütün illegal bahis dönmektedir. Türkiye’nin sosyolojik yapısını bozmak için en büyük tehditlerden birinin bu olduğunun farkında mısınız? Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak rekabet için değil, bu ülkenin vatandaşı olarak baktığım zaman hepimizin üstüne sorumluluk düştüğünü farkında olmanızı istiyorum. Biz geçen sene alt liglerde bahis oynandığı için sizlere hitap ettik. Devletimiz soruşturma başlattı, ifade verdik. Sonra savcı değiştirildi fakat bir tarafta 56 milyon, bir tarafta 14 milyon. Her şey ortada. İllegal bahse özendirmek ülkemizde büyük suç. Ne acıdır ki sosyolojik bir sorun olan, tamamen illegal olan bir konu 119 yıllık bir formanın üzerine yazılması da onlara nasip oldu" dedi. "Fenerbahçe’yi dışarıdan kimse yıkamaz" Futbolcularla yapılan sözleşmelerle ilgili bilgiler veren Başkan Koç, camiaya birlik mesajı verdi. Koç, "Futbolcularla yapılan sözleşmeler; sahada nasıl rekabet ediyorsak, transferde de rekabet ediyoruz. Pazarlıklar yapıyoruz, tekliflerde bulunuyoruz. Bir sürü yazışma oluyor. Bu futbolculardan birine bakalım. Biz masadan 7,5 milyon Euro teklifle kalkıyoruz. Bir başka kulüp KAP’a 4 milyon 350 bin Euro’ya anlaştığını açıklıyor ama transferi yapan yönetici, ’Menajerlik ücreti hariç, 7-8 milyon Euro’ diyor. Eski TFF’de oldu bu. Sadece bu açıklama bile harekete geçilmesi için yeterlidir. Bizim bunu hiç gündeme getirmeden bunun sorulması lazım. Bunun gibi 5-6 futbolcu var, hepsi çıkacak ama kimse harekete geçmiyor. Açıklanan rakamlarla gerçekler arasında büyük fark var. Bunlar nasıl fonlanıyor. Sponsorluk denildi ama büyük paralar verip kendi isimlerinden bahsetme ihtiyacı duymuyorlar. Ya bu aradaki farklar, bu karaborsa işiyle dönüyorsa. Bankalar Birliğiyle anlaşmamız var. Her para yarı yarıya gidiyor. Harcama limitleri var. Biz kadroyu, hocayı limitlere sokabilmek için 1000 hesap yapıyoruz. Bir futbolcuda 4,5 milyon Euro fark var. İngiltere’de imaj hakkı da yapabilirsin, sponsorluk da yapabilirsin ama hepsini bir kontratta göstermek zorundasın. Harcama limitlerini manipüle ediyorsun, vergi kaçırıyorsun, banka yapılandırmasını by-pass ediyorsun. Sonra ’Bunlar sizi niye ilgilendiriyor?’ diyorlar. Camia ne kadar yanımızda olur, olmaz, biz bu mücadeleyi vereceğiz. Fenerbahçe’yi dışarıdan kimse yıkamaz. Biz yıkılırsak içeriden yıkılırız. Birbirimizi yıkmak için harcadığımız enerjiyi Fenerbahçe’nin menfaatleri için harcarsak çok daha güçlü oluruz. Başkanımız dün maça geldi, çok da mutlu olduk. Bir gazeteci yazmış, ’Koskoca camianın yapamadığını bir küçük kız yaptı’ diye. Hakikaten doğru yazmış. Aziz Yıldırım’ın kızı böyle olur dedirtecek bir Fenerbahçe ruhu var. Aziz başkanla biz bu toplara girsek, sizler bu toplara girseniz, ne kadar güçlü oluruz" şeklinde konuştu. "Eski TFF yönetimini doğal bir ittifakla devirdik" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, TFF’nin eski yönetiminin bahsettiği yapıya destek verdiğini vurgulayarak, "Yapıdan bahsettim. Her platformda gündeme getirdik. TFF eski başkanı Büyükekşi’nin yönetim anlayışı Türk futbolundaki sorunları çözmek yerine kaosu net bir şekilde daha da büyüttü. Aslında söz konusu yapının devam ettirilmesinde ta kendisi ve ekibiydi. Siz 2 Nisan’daki kongreyi bazı kongre üyeleri küçümsüyor, hayal kırıklığı olarak görüyorlar. Bu bir yolculuk. 25 yıldır buraya gelmiş bir yapıyı bir adımla çözmek mümkün değildir. Devireceğiz dedik, devirdik mi? Evet. Belki Fenerbahçe kendi başına değil. Türkiye Futbol Federasyonu’nun o günkü yönetim kurulu yüzde bir milyon kazanacağına inandığı, oluşan doğal bir ittifakla devirdik. İnsanların başına tak etmişti. Özgür ifadelerin gasp edilmesi, demokratik değerlerin erozyona uğraması, şantajla, mükafatla oylarının yönlendirilmesi insanlar bıkmıştı. Onun için tünelin sonunda ışığı görüyor, iyi şeyler olacak. Biz de kazanacaklarını bekliyorduk. Biz başkaları gibi ekmeğimizin peşinde değiliz. Biz hakkımızın peşindeyiz, adil rekabetin peşindeyiz ve Cumhuriyetimizin ilkelerinin peşindeyiz. Bunlardan da hiçbir zaman taviz vermeyiz. Burası Türkiye, ne kadar haklı olsanız da, haklılığınız anlaşılsa dahi, mağduriyetlerin giderilmesi, sorunların çözülmesi her zaman uzun süre almıştır" diyerek sözlerini noktaladı.