ÇEVRE - 06 Kasım 2024 Çarşamba 13:10

Deniz ekosistemini koruyan Mavi Nefes Projesi’yle 3 yılda 225 tondan fazla atık toplandı

A
A
A
Deniz ekosistemini koruyan Mavi Nefes Projesi’yle 3 yılda 225 tondan fazla atık toplandı

Garanti BBVA’nın, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA işbirliğiyle deniz kirliliğini azaltmak ve önlemek amacıyla Marmara Denizi’nde başlattığı ‘Mavi Nefes Projesi’ başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor. Proje kapsamında 3 yılda 225 tondan fazla atık toplandı.



Sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında iklim kriziyle mücadeleyi önceliklendiren Garanti BBVA’nın, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA işbirliğiyle deniz kirliliğini azaltmak ve önlemek amacıyla Marmara Denizi’nde başlattığı ‘Mavi Nefes Projesi’ başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor. Proje kapsamında Eylül 2021-Ağustos 2024 döneminde Marmara Denizi’nde 225 tondan fazla atık toplandı. Tatvan’da faaliyetlerini sürdüren Ahtapot 6, Van Gölü’nde Nisan-Ağustos 2024 döneminde 12 ton atık toplarken, Göcek’te faaliyet gösteren TURMEPA 3 teknesi ise 2023 Mayıs ve Haziran aylarında, 2 bin 141 tekneden 579 bin 385 litre atık su toplayarak, 4 milyon 635 bin litre deniz suyunun temiz kalmasına katkı sağladı.



Projenin eğitim ayağında ise ‘Mavi Nefes’ çevrimiçi eğitimleriyle 8 ilde 73 bin 460 öğrenci ve 4 bin 78 öğretmene, eğitim otobüsüyle 7 ilde 3 bin 539 öğrenci ve öğretmene, Mavi Dedektiflerle ise 19 kurumda 403 öğrenci ve öğretmene ulaşıldı. Mavi Nefes Projesi, koruma ve farkındalık eğitimleriyle öğrenci ve öğretmenlerle buluşmaya devam ediyor.



Alınan iki nefesten biri denizlerden


Yapılan açıklamaya göre, Garanti BBVA’nın TURMEPA’yla yaptığı iş birliğinin genel kapsamı, ’’Aldığımız iki nefesten birini’’ sağlayan deniz ekosisteminin korunmasını, iyileştirilmesini ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılmasını içeriyor. Bu kapsamda Mavi Nefes Projesi’nin deniz ekosistemi üzerindeki iyileştirici etkisi deniz altından ve üstünden birbirine paralel şekilde ilerliyor. Deniz altında Saros ve Göcek’te karbon yutağı ve oksijen üreticisi deniz çayırları, mercanlar gibi deniz canlılarının bulunduğu ekosistemlerin doğrudan korunmasına yönelik bilimsel çalışmalar yürütülüyor. Ayrıca azalma görülen bölgelerde deniz çayırı ekimi, deniz ekosistemi üzerindeki baskıların bilimsel olarak ortaya konulması ve gerekli önlemlerin alınması gibi çalışmalar uzman akademisyen ve profesyonel ekipler tarafından gerçekleştiriliyor.



Mavi Nefes Projesi kapsamında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü/ Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Taşkın yürüttüğü Fethiye Göcek Körfezi’nde “Koy Ve Kıyılarda Deniz Çayırı Posidonia Oceanica Deniz Çayırlarının İzlenmesi, Korunması Ve Ekimi Projesi’nde kısa sürede başarılı sonuçlar ortaya kondu. Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde (ÖÇKB) 1.545 deniz türü tespit edildi. Dokuz istasyonda deniz çayırı Posidonia oceanica türünün yayılışı, genel özellikleri, izlenmesi ve transplantasyonu yapıldı. Posidonia oceanica’nın 6 Mayıs 2024 tarihinde ekimi yapılan alanın 6 Haziran 2024 tarihindeki kontrolünde en az yüzde 70 oranında canlılık tespit edildi. Proje boyunca Fethiye-Göcek ÖÇKB’de en az 10 bin Posidonia oceanica fidesinin transplantasyonu hedefleniyor.



İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan’ın yürüttüğü ‘Saros Körfezi Deniz Çayırı ve Mercan Koruma, Ekimi ve İzleme Projesi’nde ise biyoçeşitliliğin izlenmesi, önemli deniz türlerinin haritalanması ve Körfez’deki sıcak noktaların belirlenmesi amacıyla 1-10 Temmuz 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen saha çalışmasında 19 farklı istasyonda 23 dalış gerçekleştirildi. Bu dalışlarda Saros Körfezi’nin habitat tipleri belirlendi ve kritik habitatların (deniz çayırları, korallijen habitatlar, taş mercanlar gibi) haritaları oluşturuldu. Saros Körfezi’nde yapılan dalışlar ve incelemeler sonucunda toplam 382 türün bulgusuna ulaşıldı.



Deniz ekosistemini koruyan Mavi Nefes Projesi’yle 3 yılda 225 tondan fazla atık toplandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Turkcell’den tedarikçi ekosisteminde ‘yerlilik’ hedefi Yerli ve yenilikçi teknolojileri desteklemek amacıyla Turkcell tarafından düzenlenen Tedarikçi Zirvesi 2024, İstanbul’da gerçekleşti. Zirvede altyapı, yazılım ve teknoloji ürünlerinde ekosistemi geliştirme hedefi öne çıkarken, başarılı tedarikçiler ödüllendirildi. Turkcell, yerli ve yenilikçi teknolojileri destekleyerek, ekosistemde güçlü bir iş birliği oluşturmak amacıyla her yıl düzenlediği Tedarikçi Zirvesi’ni gerçekleştirdi. 170 tedarikçi firmanın katılımıyla İstanbul’da düzenlenen zirvede, Turkcell’in vizyon ve stratejileri iş ortaklarına aktarılırken, “Tedarikçi Eksenli İnovasyon ve Yerlilik Programları” kapsamında başarılı firmalara da ödülleri verildi. "Yerliliği artırmayı önemsiyoruz" Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç zirvede yaptığı konuşmada yerli teknolojilerin geliştirilmesinde ve altyapı projelerinde yerlilik oranının artırılmasını vurguladı. Koç, "Bu zirvedeki temel motivasyonumuz, yenilikçi ve verimli projelerin geliştirilmesi için uygun ekosistemin oluşmasına katkıda bulunmak. Bunun yanı sıra yerli tedarikçilerimizin Turkcell’e rekabet avantajı sağlayacak teknolojiler geliştirmesinin de önünü açmak. Altyapı çalışmalarında ve yeni geliştirilen ürünlerde yerlilik oranını artırmayı da çok önemsiyoruz. Her yıl düzenlediğimiz Tedarikçi Zirvesi, teknoloji ekosisteminde kilit bir rol oynayan KOBİ ve start-up’lara destek sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda Turkcell’in vizyon ve stratejilerini aktarmak için önemli bir fırsat sunuyor" dedi. “Tedarikçi ekosistemimizle ortak hedeflere ulaşıyoruz” Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, “Turkcell olarak, 2 binin üzerinde tedarikçiye sahip bir ekosistemi yönetiyoruz. Tedarikçi ekosistemimizle ortak hedeflere ulaşmak, sürdürülebilir büyüme için güçlü bir temel oluşturuyor” dedi. Durdu, zirvenin iş dünyası trendlerini şekillendirecek teknolojileri tedarikçilerle birlikte keşfetmek ve rekabet avantajı sağlayacak yenilikçi çözümleri hayata geçirmek adına uygun bir zemin oluşturduğunu belirtti.
Antalya 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğinde 6-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu başladı. Bilim forumunda 3 gün boyunca alanında uzman bilim insanları “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” konularını ele alacak. Forumun ilk gününde Antalya’nın en kıymetli hazinesi olan çevre değerlerinin büyük risk altında olduğu vurgulanırken ‘Geleceği kurtaralım’ mesajı verildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilen Antalya Uluslararası Bilim Forumu, “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” başlığıyla Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda başladı. Toplantıya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, yurt içi ve yurt dışından 100’e yakın bilim insanı ve öğrenciler katıldı. “İklim değişikliği ile ilgili önemli çalışmalar yaptık” Bilim formunun açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, iklim krizinden en çok etkilenecek kentlerden birinin Antalya olduğunu belirterek, Antalya’nın en kıymetli hazinesi olan çevre değerlerinin büyük risk altında olduğunu söyledi. Alacağımız önlemlerde her daim olduğu gibi pusulamız bilim diyen Başkan Vekili Osman Sert, “Göreve geldiğimiz günden bu yana Başkanımızın öncülüğünde iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda pek çok başarılı çalışmaya imza attık. Nötr karbon hedefimizle tarım, turizm, peyzaj, ulaşım, altyapı, enerji gibi birçok alanda çevre odaklı, bilime ve tekniğe dayalı, ortak akılla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzman ekibimiz ayrıca, bilim forumunda belediyemizin yerel ve uluslararası platformlardaki iş birlikleri ve yürütmekte olduğumuz Avrupa Birliği destekli projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunacaklardır” dedi. “Geleceği kurtaralım” Rektör Yardımcısı Cengiz Toker ise son yıllarda Antalya’nın yüksek kesimlerindeki yaylalarında su kaynaklarının kuruduğuna dikkat çekerek, “Doğal su kuyularımız kurudu. 8-10 metreden sondajla çıkan sular artık, 80 metreden çıkmaya başladı. Tarımsal ve içme suyu açısından ilerleyen süreçlerde sıkıntılar bizi bekliyor. Bilimsel verilere göre ilerleyen yıllarda kuraklık ve yüksek sıcaklıklar olacak. Tez zamanda gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu bilim forumuna çok önem veriyorum. Burada konuşulacak konular ve çözüm önerileri sunulacaktır. Yapılacak çalışmalarda bugünü değil, geleceği kurtaralım” diye konuştu. Açılış konuşmalarından sonra Prof. Dr. Erol Esen başkanlığındaki ilk oturumda Prof. Dr. Hans-Liudger Deinel, “Kriz zamanlarında Sürdürülebilir Enerji ve Hareketliliğe Geçiş için İklim”, Daniela Carmela Cıcchella ise “İklim Eylemi için 2024-2030 Stratejik Planı” konularında bir sunum gerçekleştirdi. 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumu’nda 7 Kasım Perşembe günü saat 10.30’da Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışması Lokman Atasoy, ‘Belediyelerin İklim Değişikliği Çalışmalarında İştirak Şirketleri ve Sivil Toplum Kuruluşları ile İşbirliğinin Değerlendirilmesi’ konusunda bir sunum gerçekleştirecek. Belediyeler Panelinde ise yerel yönetimlerin iklim değişikliği mücadelesi ve adaptasyonda veri tabanlı çalışmaların önemi anlatılacak. 6-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek 2. Antalya Uluslararası Bilim Forumunda 3 gün boyunda farklı konuklar “İklim Değişikliği, Çevre Krizi ve Göç” konularını ele alacak.
İstanbul Minik Edanur’un ölümüne ilişkin hazırlanan iddianame kabul edildi Küçükçekmece’de parkta belediyenin açtığı çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Eda Nur Gezer’in ölümüne ilişkin hazırlanan iddianame kabul edildi. ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi talep edilen 10 sanığın yargılanmasına 25 Aralık’ta başlanacak. Küçükçekmece’de bir parkta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince açılan çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Eda Nur Gezer’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma geçtiğimiz günlerde tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ Genel Müdürü Ali Sukas, Avrupa Yakası Park ve Bahçeler Şube Müdürü Ziya Duman, Avrupa Yakası Yeşil Alan Uygulama Müdürü Barış Şişman, Avrupa Yakası Yeşil Alan Uygulama 2. Bölge Şefi Cabir Şaban, İBB Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü Teknik Müdür Yardımcısı Erman Uzun, tesisat ustası Fayık Cansu, tekniker Furkan Keleş, İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ Teknik Genel Müdür Yardımcısı Metin Aras, İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’de iş makinesi operatörü olan Sezai Ayhan ve İBB Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü Küçükçekmece Bölge Şefi Turan Yaman‘ın ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Hazırlanan iddianame, Küçükçekmece 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmalarına 25 Aralık’ta başlanacak. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Eda Nur Gezer maktul olarak yer alırken, Emrah Boduk ile Nurcan Gezer müşteki, 10 kişi ise sanık olarak yer buldu. Hazırlanan iddianamede 26 Nisan günü maktul Eda Nur Gezer’in akrabaları Sinem Y. ve Gülseren Y. ile birlikte piknik yapmak için Menekşe Sahil Parkı’na geldiği, Eda Nur’un akrabası olan diğer çocuklarla oyun oynadığı sırada park içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesince (İBB) açılan çukura düştüğü belirtildi. İçi su doldu olan çukurun 428 cm uzunluğunda, 205 cm genişliğinde ve 135 cm derinliğinde olduğu belirtildi. İddianamede hastaneye kaldırılan Edanur’un yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiği kaydedildi. Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda, "Çocuğun suda boğulma dışında travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun ölümünün suda boğulma ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu" belirtildi. Soruşturma kapsamında yapılan araştırmada Menekşe Sahil Parkı içerisinde meydana gelen su arızası ile ilgili İSKİ kayıtları nezdinde herhangi bir su arıza kaydına rastlanılmadığı, park içerisinde bilinen veya bilinmeyen iç tesisat hatlarının bakım ve onarımından İSKİ idaresinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı aktarıldı. Kazı çalışmasının sorumluluğunun Menekşe Sahil Parkı’ndan sorumlu İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığı uhdesinde çalışan yüklenici İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’de bulunduğu ifade edildi. Olay yerinde yapılan keşifte suyun fokurdadığı, yüzeye çıkarak baloncuk oluşturduğu, toprağın belli bölümlerinde zeminin yumuşayarak balçık kıvamına geldiği, olay yerinin yaklaşık 10-15 metre uzaklığında ise çocuk parkı bulunduğunun belirlendiği kaydedildi. İncelemelerde Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ne uygun şekilde kazı alanının etrafının kapatılmadığı, kazı alanına giriş ve çıkışların engellenmediği, önlem alınmadığı, bölgedeki çukura düşme sonucu meydana gelebilecek riskler konusunda bölgede bulunan veya bulunacak kişi ve kişilerin bilgilendirilmesine yönelik tehlikeli bölgenin işaretlenmediği, görünür şekilde uyarı levhalarının konulmadığı, ifadelere göre yapılan kazı çalışmasının ehil bir kişi gözetim ve denetiminde yapılmadığı kanaatine varıldığı belirtildi. İddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ Genel Müdürü Ali Sukas, Avrupa Yakası Park ve Bahçeler Şube Müdürü Ziya Duman, Avrupa Yakası Yeşil Alan Uygulama Müdürü Barış Şişman, Avrupa Yakası Yeşil Alan Uygulama 2. Bölge Şefi Cabir Şaban, İBB Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü Teknik Müdür Yardımcısı Erman Uzun, tesisat ustası Fayık Cansu, tekniker Furkan Keleş, İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’de Teknik Genel Müdür Yardımcısı Metin Aras, İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’de iş makinesi operatörü Sezai Ayhan ve İBB Park ve Bahçeler Şube Müdürlüğü Küçükçekmece Bölge Şefi Turan Yaman‘ın ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.