POLİTİKA - 18 Ekim 2024 Cuma 16:34

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı" dedi. Enflasyonla mücadeleye ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon yavaş yavaş dizginlenmeye başladı. Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli mi? Değil. Para, maliye ve gelirler politikasını tam bir eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) 51. Genel Kurulu’nda konuştu. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın 14 Ekim’de 65. kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O günden bugüne metal iş kolunda faaliyet gösteren işverenlerimiz Türkiye’nin sanayi atılımlarında her zaman öncü roller üstlendi. Sanayi ihracatımızın yüzde 40’ını gerçekleştiren otomotiv sanayisi, demir çelik, dayanıklı tüketim gibi sektörlerle üretimin lokomotifi olan 264 üye şirket sendikamızın çatısı altında yer alıyor. Üyeleri ve oluşturduğu ekosistem ile MESS 1 milyon kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Sadece üretim, istihdam ve ihracat boyutuyla değil MESS üyelerimiz burs programıyla da nitelikli insan kaynağımızın yetişmesine katkı sağlıyor. Mesleki eğitim alanında 50 bin bursiyere ulaşarak eğitime destek veren sendikamız bu sosyal sorumluluk projelerinden dolayı kendilerini ayrıca kutluyorum. Her zaman söylediğim gibi insana yapılan yatırım bir ülkenin geleceğine yapılmış en büyük, en kalıcı yatırımdır. Burada şu hakikati tekrar vurgulamak istiyorum. Son 22 yılda milli gelirimizin 236 milyar dolardan 1,1 trilyon doları aşmasında, ekonomimizin her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümesinde, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmamızda, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamımızın 33 milyon sınırına yaklaşmasında, ihracatımızın 36 milyar dolardan 261 milyar dolara yükselmesinde hasılı Türkiye ekonomisinin son 22 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılımlarda sizlerin katkısı asla yadsınamaz. Birlikte elde ettiğimiz tüm bu başarılara yenilerini eklemek için yine birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı"

Küresel ekonominin son 5 yıldır içinde bulunduğu sancılı ve fırtınalı sürecin bilindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını ve jeopolitik gerilimlerin tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını; enerji ve gıda fiyatlarında keskin artışlara sebep olduğunu ifade etti. Küresel büyümenin bu tür şoklara görece dayanıklı olsa da bazı bölgelerde büyümenin oldukça zayıf bir performans gösterdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizdeki krizlerin de bu belirsizlik iklimini derinleştirdiğini görüyoruz. Bölgesinin istikrar adası ve yükselen yıldızı olan Türkiye, etrafındaki ateş çemberine rağmen üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, küresel entegrasyonuyla adından daha fazla söz ettiriyor. 6 Şubat depremlerinin yol açtığı ilave 104 milyar dolarlık faturaya rağmen vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak artırma hedefi ile uyguladığımız ekonomi programımızın olumlu etkilerini görmeye başladık. Son 1,5 yıldır makro dengesizlikleri gidermek adına büyük bir mesafe katettik. Hamd olsun başarılı da olduk. Ağustos’ta 4,3 milyar dolar ile 5 yılın aylık en yüksek cari fazlasını verdik ve yıllık cari açığımız 11 milyar dolara geriledi. Böylece 2023 Mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Yılbaşından bugüne geçen 8 aylık süreçte 650 binin üzerinde bir istihdam artışı sağladık"

Eylül itibarıyla yıllık ihracatın 260 milyar doların üzerine çıktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İş gücü piyasası sizlerin de desteğiyle oldukça iyi gidiyor. Bu yılın ilk 8 ayında istihdam artışı 654 bin kişi oldu ve işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İstihdam sayımız aynı dönemde 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Yılbaşından bugüne geçen 8 aylık süreçte 650 binin üzerinde bir istihdam artışı sağladık. 2005 yılından bugüne 13,5 milyon kişiye istihdam oluşturduk. Gençler ve kadınların çalışma hayatındaki konumlarını güçlendirmeye biliyorsunuz öncelik veriyoruz. İş pozitif programımız ile 600 binden fazla kadın vatandaşımızı çalışma hayatına kazandırdık. Yakın zamanda devreye aldığımız iş gücü uyum programıyla da özellikle kadınlar, engelliler, üniversite öğrencilerinin iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Son yıllarda esnaf, tüccar, sanayici dahil işverenlerimizin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamak geliyor. Bilhassa emek yoğun iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşanıyor. İş gücü arzının yeterli olmadığı durumlarda tüm dünya gibi uluslararası iş gücünün tamamlayıcı rolünden istifade ediyoruz. Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın özellikle yanında olmaya devam edeceğiz. İşsizliği azaltmayı, istihdamı artırmayı, iş gücü piyasasında kayıt dışılığı önlemeyi amaçlayan istihdamı destekleyici politikalarımız sürecektir. Aynı şekilde, iş sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere, üretimimizin sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımları da hızla atmalıyız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz"

Konuşmasında enflasyonla mücadele sürecine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomi programımızın önceliği olan enflasyonla mücadelede hamdolsun kayda değer mesafe aldık. Ekmeğimize, soframıza, alın terimize, dişimizden tırnağımızdan ayırarak bir tarafa koyduğumuz birikimimize musallat olan enflasyon yavaş yavaş dizginlenmeye başladı. Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli mi? Değil. Yeterli olmadığının biz de farkındayız. İnşallah biraz daha sabredecek ve çok daha güzel neticeleri göreceğiz. Şuraya dikkatinizi özellikle çekmek istiyorum. Ekonomi programımız asla tek ayaklı değildir. Yani sadece enflasyon odaklı, mali sıkılaştırma odaklı bir anlayışla hareket etmiyoruz. Para, maliye ve gelirler politikasını tam bir eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. Deprem harcamaları dışındaki tüm harcamalarda tasarruf bilincini ön planda tutuyoruz. Artık sırada yapısal reformlarda mesafe kat etmek var. Verimliliği ve rekabet gücümüzü artıracak reformları zaman kaybetmeden hayata geçireceğiz. Sanayimizi dönüştürme konusunda kararlıyız. Siz sanayicilerimizle yeni projelere, üretken ve verimli yatırımlara imza atmak istiyoruz. İzleyeceğimiz aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını sağlayacağız. Ayrıca sanayinin yer ve lojistik ihtiyaçlarını da karşılayacağız. Planlı sanayi alanlarını genişletecek, endüstri bölgeleri ve organize sanayisi ile ilgili demiryolu ve liman bağlantılarıyla güçlenmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"22 yıl boyunca pek çok engelle, çok çeşitli zorluklarla karşılaştık"

Türkiye’yi kalkındırma mücadelelerinde 22 yıl boyunca pek çok engelle, çok çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz köprü, yol, havalimanı, baraj, fabrika inşa ederken, sondajlarla petrol, doğal gaz ararken, yılların ihmallerini ortadan kaldırırken, muhalefetin ve belli çevrelerin neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Mega projelerimizin mahkeme yoluyla engellenmeye çalışılmasından, ülkemizin gurur kaynağı şirketlerimizin açıkça tehdit edilmesine, binlerce insanımıza iş kapısı olan müteşebbislerimizin yıpratılmasından, savunma sanayi alanındaki firmalarımızın itibar suikastlarına uğramasına, ülke ülke dolaşıp uluslararası yatırımcılara ’gelmeyin’ çağrısı yapılmasına kadar akla gelebilecek her türlü sabotajla karşılaştık. Bakınız, bu ülke yabancı yatırımcılara kendi ülkesini kötüleyen, kendi ekonomisini şikayet eden ana muhalefet partisi genel başkanları gördü. Bu ülke Meclis kürsüsünden iş dünyasına tehditler savuran siyasetçiler gördü. Bu ülke paralel örgütün uzantılarıyla işbirliği yapıp, Türkiye’ye ve Türk ekonomisine operasyon çeken muhalif aktörler gördü. Öyle trajikomik durumlarla karşılaştık ki ’millet yol mu yiyecek’ diyen vizyonsuzları mı ararsınız, Gazi Mustafa Kemal’i bahane edip ülkemizin dünyada ilk üçe girdiği İHA ve SİHA’larına saldıranları mı ararsınız. Allah rahmet etsin, Özdemir Bey bu işin aşkıyla yanıp tutuşan, kalp ameliyatı olduğu zaman kendisini hastanede ziyaret ettiğimde orada o hasta yatağında bile SİHA’ların son durumunu bana özellikle soracak kadar bu işin aşkıyla yanıp tutuşan bir sanayiciydi. İktidara geldiğimizde ’Savunma Sanayi projelerine dokunacağız’ diyenleri mi ararsınız? Bu ülke bunları da gördü. Velhasıl iktidara muhalefet etmeyi, sermaye ve yatırım düşmanlığına dönüştüren zihniyetin her çeşidine şahit olduk. Tabii burada bir teselli olarak şunu da söylemek isterim. 21. yüzyıl Türkiye’sine asla yakışmayan bu arkaik zihniyetin 13 seçim yenilgisi sonrasında bizzat partileri tarafından Türk siyasetinden perte çıkarılmasını, ülkemizin kalkınmasına yolculuğu adına, Türkiye’nin aydınlık geleceği adına fevkalade önemli buluyoruz. Sırtından hançerlenmenin öfkesini sosyal medyada sürekli birilerine hakaret ederek çıkarmaya çalışanlara sadece acıyarak bakıyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Eski Türkiye’nin unutulmaya yüz tutmuş kötü hatıraları olarak anılmaktan kurtulamayacaklar. Eskiden olduğu gibi ülkemizin siyasetini zehirlemeyi, milletimizi birbirine düşürmeyi başaramayacaklardır. 85 milyonun arasına öfke ve nefret duvarları öremeyecekler. Allah’ın izniyle biz de bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz" dedi.

"Bizim tek bir hedefimiz var; o da Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmektir"

Bir gerçeği bir kez daha hatırlatmak durumunda olduğunu ve kendilerini bugünlere getirenin doğru bildikleri yolda sabırla, kararlılıkla ve emin adımlarla yürümek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin hayrına olacağına inandığımız hiçbir meselede başkalarının ne dediğini umursamadık. Hayalleri hedeflere, hedefleri somut projelere, projeleri de zamanla tek tek esere, yatırıma ve hizmete dönüştürdük. Bugün de her konuda duruşumuz, bakışımız ve tavrımız bu şekildedir. Şunun bilinmesini isterim; bizim tek bir derdimiz var. O da bu ülkeye aşkla hizmet etmektir. Bizim tek bir gayemiz var; o da insanımızın hayır duasını almaktır. Bizim tek bir hedefimiz var; o da Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmektir. Bunun dışında hiçbir derdimiz, hedefimiz ve endişemiz yoktur. 22 yılda elde ettiğimiz başarıları kendimize basamak yaparak, çok daha iyi yerlere geleceğimizden hiçbir şüphe duymuyoruz. Çetin mücadeleler neticesinde tesis ettiğimiz güven ve istikrar ortamının bozulmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. 22 yıldır yürüdüğümüz uzun ince bu yolda ülkemizi demokrasiyle, hukukla, adaletle ve kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz. Siyasetten topluma sirayet edecek yumuşama ikliminin kökleşmesinde işçi ve işveren fark etmeksizin tüm sendikalarımızın desteği çok ama çok önemlidir" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Bölgede gerilimin had safhaya tırmandığı bu dönemde toplumun tüm kesimleri arasındaki diyalog zemininin genişletilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail’in koçbaşı olarak kullanıldığı kirli planın hedefine ulaşamaması her şeyden önce 85 milyonun, Türkiye ortak paydasında buluşma iradesi göstermesine ve bu doğrultuda adım atmasına bağlıdır. Türkiye üzerinde birleştiğimizde ne kadar büyük olursa olsun her badireyi atlatırız. Her meselenin üstesinden geliriz. Her türlü sıkıntıyı çözeriz. Ama iç kalemizde bir gedik açılırsa Allah korusun dışarıda verdiğimiz mücadelenin de bir anlamı kalmaz. Gün bir olma, birlik olma ve hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür. Tüm siyasi partilerin, tüm sendikalarımızın hangi görüşe mensup olursa olsun, tüm sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz. İşçi olmadan işveren olmaz, işveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz yaklaşımıyla hareket eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın diğer sendikalarımıza da örnek olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

Erhan Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırklareli Kırklareli’nde çeşitli suçlara karışan 13 şüpheli tutuklandı Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonlarda aranan 37 kişi yakalanırken, 13’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, aranan şahıslara yönelik çalışmaların sürdürüyor. Jandarma ekipleri tarafından 7-14 Ekim 2024 tarihleri arasında yapılan operasyonlarda, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan aranan 15 yıl 20 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, nitelikli cinsel saldırı suçundan aranan 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan aranan 4 yıl 2 ay Kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçundan aranan 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, birden fazla kişi tarafından silahla yağma suçundan aranan 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak suçundan 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan 2 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması suçundan aranan 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan aranan 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, tehdit suçundan aranan 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, hırsızlık suçundan aranan 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan aranan 10 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, ısrarlı takip suçundan aranan 4 ay 48 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs ve ayrıca çeşitli suçlardan ifadelerinin alınmasına yönelik aranan 24 şahıs olmak üzere bir hafta içerisinde toplam 37 şahıs yakalandı. Yakalanan 37 şahıstan 13’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Muğla Bakan Tunç, Seydikemer’de cami, eğitim merkezi ve kütüphane açılışlarını gerçekleştirdi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eşen Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan Adalet Camisi, Adalet Mesleki Eğitim Merkezi ve Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Kütüphanesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Muğla’nın Seydikemer ilçesindeki Eşen Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan Adalet Camisi, Adalet Mesleki Eğitim Merkezi ve Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Kütüphanesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Törende yaptığı konuşmada Bakan Tunç, cezaevlerini birer eğitim ve rehabilitasyon merkezi haline getirme hedefleri doğrultusunda çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Bakan Tunç’a, Muğla Valisi İdris Akbıyık, AK Parti Muğla Milletvekili Yakup Otgöz, Seydikemer Belediye Başkanı Önder Akdenizli ve il ve ilçe genelinden protokol üyeleri eşlik etti. “Camiler bizim medeniyetimizin, dinimizin bir sembolü” İlk olarak Adalet Cami’nin açılışını gerçekleştiren Bakan Tunç, “Cezaevi kampüslerinde cami sayıları artıyor. Hayırseverlerimiz bu caminin yapımını üstlendiler. Camiler bizim medeniyetimizin, dinimizin bir sembolü. Emeğe geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. “Mahkumların topluma yeniden kazandırılması hedefimizdir” Tunç, ceza infaz sisteminin amacının sadece cezayı çektirmek olmadığını vurgulayarak, "Mahkumların tahliye olduktan sonra topluma yeniden kazandırılması, suçtan uzak durmalarının sağlanması temel hedefimizdir. Bu nedenle cezaevlerimizde çok sayıda eğitim merkezi açtık ve şu anda 49 eğitim merkezi aktif olarak hizmet veriyor" dedi. Bakan Tunç, cezaevlerinde verilen mesleki eğitimlerin, mahkumların tahliye sonrası iş bulmalarına yardımcı olacağını ve topluma faydalı bireyler haline gelmelerini amaçladıklarını sözlerine ekledi. “Mahkumlar hem meslek öğreniyor hem de ekonomiye katkı sağlıyor” Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında, cezaevlerinde dört Anadolu Lisesi’nin faaliyette olduğunu ve bugüne kadar 60 bin mahkumun örgün veya açık öğretim yoluyla eğitim aldığını ifade eden Tunç, "Cezaevleri aynı zamanda birer üretim merkezi olarak da hizmet veriyor. 60 bine yakın mahkum, 1700 atölye ve fabrikada çalışarak hem meslek öğreniyor hem de ekonomiye katkı sağlıyor" diye konuştu.
Mardin Mardin’de İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı yapıldı Mardin’de 2024 yılı 4. Dönem İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Tuncay Akkoyun başkanlığında yapıldı. Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, kaymakamlar, belediye başkanları, koordinasyon kurulunda bulunan kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında konuşan Akkoyun, kentte 2024 yılı 3. dönem itibarıyla kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından 354projenin uygulandığını kaydetti. Bunlardan 62 projenin tamamlandığını, 111 projenin devam ettiğini, 181’inin ise etüt proje aşamasında olduğunu aktaran Vali Akkoyun, bu projelerin toplam tutarının 49 milyar 788 milyon 80 bin lira olduğunu, 2024 yılı 3. dönem sonu itibarıyla 4 milyar 591 milyon 466 bin lira harcama yapıldığını belirtti. Kamu yatırımlarının koordineli bir şekilde hızlı ama kaliteli yapılması için talimat veren Akkoyun, kurumlardan bu noktada koordinasyona önem vermelerini istedi. Deprem ile ilgili denetimlerin arttırılması ve bilgilendirme çalışmalarının yapılmasını söyleyen Akkoyun, "Belki birinci derece deprem bölgesi değiliz ama birinci derece bölge ile komşuyuz. Dolayısıyla bir önceki görev yerimde de söylediğim gibi burada da hiç deprem olmayacak algısı var. Adıyaman’da depremin merkez üstü değildi fakat Adıyaman’ın nasıl etkilendiğini gördük. Yerel yönetimlerimize özellikle sesleniyorum inşaatların denetimi ve kaymakamlarımıza özellikle rica ediyoruz senin belli dönemlerinde halkımıza bilgilendirmeler yapılmasını rica ediyoruz” dedi. Toplantı, yatırımcı kuruluşların yöneticilerinin faaliyetleri hakkında bilgi vermesi ve koordinasyon gerektiren hususların görüşülmesi ile sona erdi.
İstanbul 1 Mayıs’ta terör örgütü propagandası yaptıkları iddia edilen 17 sanığa 10 yıl 6 aya kadar hapis talebi İstanbul Fatih’te 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde polisin uyarılarına rağmen dağılmayarak terör örgütü propagandası yaptıkları iddia edilen 17 sanığın yargılandığı davada esasa ilişkin mütalaa açıklandı. Mütalaada, 17 tutuksuz sanık hakkında, 3 suçtan ayrı ayrı 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. İstanbul Fatih’te 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kısıtlama tedbirlerine ve polisin uyarılarına rağmen dağılmayarak terör örgütü TKP/ML’nin propagandasını yaptıkları iddia edilen 17 sanığın yargılandığı davada Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ahmet Hazar Yücel ve bazı sanıkların avukatları hazır bulundu. Yasağa rağmen toplanma çağrısı yapıldığı belirtildi Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, tüm açık ve kapalı alanlardaki etkinliklerin 1 Mayıs tarihinde 1 gün süre ile yasaklama kararı alınmasına rağmen bazı grupların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerini Taksim Meydanı’nda gerçekleştirmek üzere Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu ve Fatih’te toplanma çağrıları yaptıklarını belirtti. Mütalaada, yapılan çağrı üzerine 1 Mayıs 2024 günü saat 05.30’da Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Beyoğlu ve Fatih ilçe sınırları içerisinde oluşabilecek toplanma ve korsan gösterilere yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce gerekli emniyet tedbirleri alındığı aktarıldı. 17 sanığa 2’şer yıldan 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası talebi Mütalaada, 17 tutuksuz sanık hakkında, ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’, ‘direnme’ ve ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlarından ayrı ayrı 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Esasa ilişkin savunma yapan sanık Ahmet Hazar Yücel, “Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Aleyhe hususları kabul etmiyorum” dedi. 3 kolluk görevlisi tanık sıfatıyla dinlenecek Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatlarının açıklanan mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri için süre verilmesine ve 1 Mayıs günü kolluk yakalama tutanağında imzası bulunan üç kolluk görevlisinin bir sonraki celse tanık sıfatıyla dinlenerek beyanlarının alınmasına hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Fatih’teki Pertevniyal Lisesi’nin bulunduğu noktadaki arama noktasında 17 şüphelinin yanlarında terör örgütü TKP/ML’nin sözde kurucusu İbrahim Kaypakkaya’nın resminin bulunduğu flamalar, fotoğrafının olduğu 2 adet yelek ile Saraçhane Meydanı’na girmeye çalıştıkları kaydedildi. Hazırlanan iddianamede 17 şüphelinin ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘suçu ve suçluyu övmek’ suçlarından ayrı ayrı 3 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.