POLİTİKA - 03 Ocak 2025 Cuma 19:05

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2024 yılında ihracatımız 262 milyar dolara çıktı"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2024 yılında ihracatımız 262 milyar dolara çıktı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ihracat rakamlarının açıklandığı programda yaptığı konuşmada piyasaların hükümete güvendiğini belirterek, "2024 yılı mal ihracatımız 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında 262 milyar dolara çıktı. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 Yılı İhracat Rakamlarının Açıklanması Programı’nda konuştu. Gazze ve Lübnan başta olmak üzere yakın çevrede savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin Devleti’nin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur. Ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşmasını genişletme müzakerelerimizi tamamlayarak hem Filistin halkının aldığımız karardan zarar görmemesini temin ettik hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduk. Kış mevsiminin bastırmasıyla birlikte insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülümüz yok. Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükümetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçerden ve dışarıdan gelen eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan nasıl biz olduysak, Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek. Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"2025 senesinde bizleri nispeten daha iyi bir yıl bekliyor"

Dış ticaret rakamlarının artmasında hem hükümetin hem de özel sektörün katkılarının bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükümetimiz varsa elbette diğer tarafında özel sektörümüz bulunuyor. Öncelikle fedakarca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçılarımızı ve iş dünyamızın elçilerini tebrik ediyorum. Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu, son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya, Ukrayna arasındaki savaş kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yılda küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu. 2025 senesinde bizleri nispeten daha iyi bir yıl bekliyor. Ancak 2025 yılında küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceği anlaşılıyor" diye konuştu.

"2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz"

Küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejimizle yeni başarı hikayeleri yazmaya devam ediyoruz. 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz, 2024 yılının 3. çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son 1 yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık. 2023 yılı Haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş süreci, 2024 yılı Haziran ayı itibariyle sona ermiş ve 2. aşama olan dezenflasyon süreci başlamıştır" dedi.

"Piyasalar hükümetimize güveniyor"

Bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uygulanan politikaların doğruluğunu teyit ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 yılı sonuna göre 20 puan 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız Orta Vaadeli Programla ve Enflasyon Raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası gelecektir. Piyasalar hükümetimize güveniyor. Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güveniyor. Bu konuda tabi sizin desteğiniz de çok kıymetli. Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz. İhracatçılar olarak sizler 22 yıllık mücadelemizin en büyük şahitleri aynı zamanda omuz omuza yürüdüğümüz yol arkadaşlarımızsınız. Son 22’da el ele gönül gönle verdik. Ve ülkemizi gerçekten ülkemizi çok farklı bir seviyeye taşıdık. Dünyayı adeta karış karış dalaştık. Gittiğimiz her yerde Türkiye’nin potansiyelini devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattık. Büyük küçük demeden ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"2024 yılında ihracatımız 262 milyar dolara çıktı"

Afrika ve Latin Amerika açılım politikalarımız sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü bir varlık göstermeye başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını halen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Dostlar öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23 buçuk milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı Ocak-Aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolar ile İstanbul, 32 milyar dolar ile Kocaeli, 23,8 milyar dolar ile İzmir, 18,2 milyar dolar ile Bursa ve 13,2 milyar dolar ile Tekirdağ’dır" diye konuştu.

"Dış ticaret açığını 2024 yılında 82,2 milyar dolara kadar indirdik"

2024 yılı genelinde ithalatın yüzde 4,9 düşüşle 344.1 milyar dolara indiğini belirten Erdoğan, "2024 senesinde dış ticaret dengemizde olumlu kazanımlar elde ettik. 2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını 2024 yılında 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara; Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir. İhracatımızın değer bazında en çok arttığı ilk 3 fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Konuşmasında yüksek teknoloji ürünlerin ihracatının önemine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada, şöyle altını çizmek istediğim bir diğer önemli husus ise; üretimdeki ortak, yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısıdır. 2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı kıymet bazında yüzde 19 artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022 yılında yüzde 36,9 olan orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023 yılında yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli bir işaretidir. Döviz ihracatımız azalırken, makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli bir büyüme trendinde ilerlemektedir. İhracat rakamlarının ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bu başarının altında, fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan, ürünlerimizi dünya ile buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası var. Tabii bu rekor, ihracat rakamlarına kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim" diye konuştu.

"Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir"

Mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerin aşıldığını bunun memnuniyet verici olduğunu belirten Erdoğan, "Biliyorsunuz, 2024 yılında hizmet ihracatı hedefimiz 110 milyar dolardı. Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık. Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performans, gerekse de hizmetlerin güçlü katkısı cari işlemler dengemize de olumlu yansımıştır. Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan, 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde birin altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz. Şunu bilmenizi isterim Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçılarımızın dün olduğu gibi yarın da daima yanlarında olacağız. 2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz. Merkez Bankamız, finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı. Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomi yapısına kavuşturmak için yoğun çaba içindeyiz. Ticaret Bakanlığımızca 2025 yılı ihracat planı çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"2025 yılında 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum"

Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini ifade eden Erdoğan, "Geçtiğimiz sene 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum" ifadelerini kullandı.

Lokman Sarıkurt - Berk Soydan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yusuf Randa: "Ümraniyespor 1 puan kazandı, biz ise 2 puan kaybettik" Erzurumspor FK Yardımcı Antrenörü Yusuf Randa, golsüz eşitlikle sona eren Ümraniyespor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Ümraniyespor 1 puan kazandı, biz ise 2 puan kaybettik. Ümraniyespor’u kazandığı bir puandan ötürü tebrik ediyorum" dedi. Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Erzurumspor FK deplasmanda karşılaştığı Ümraniyespor ile golsüz berabere kaldı. Mücadelenin ardından Erzurumspor FK Yardımcı Antrenörü Yusuf Randa düzenlenen basın toplantısında konuştu. Maçta girdikleri pozisyonları değerlendiremediklerini vurgulayan Randa, "Ümraniyespor 1 puan kazandı, biz ise 2 puan kaybettik. Ümraniyespor’u kazandığı 1 puandan ötürü tebrik ediyorum. Ümraniyespor, Tuncay Şanlı hoca zamanından beri 5-2-3 oyununu benimsemişti. Perşembe günü hoca değişikliği yaşadılar. Biz Bülent hocanın geçmişte Suudi Arabistan’da yardımcı antrenörlük yaptığı takımın görüntülerine de baktık. Orada da 5-2-3 oynadıklarını görünce aynı oyun anlayışıyla devam edeceklerini düşünerek bütün planlamamızı bunun üzerine yapmıştık. Nitekim planlamalarımız doğru çıktı, 5-2-3 oynadılar. Biz topa sahipken 3-2-5 şeklinde bir formasyona uyduk ama zaman zaman 4-2-4 dizilişine geçtik. Bunda da başarılı olduk. İlk yarıda oyunu koparabilirdik, çok net pozisyonlarımız vardı. Oyunun ikinci bölümünde de girdiğimiz pozisyonlar vardı. Girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. Bizim adımıza kaybedilmiş iki puan var. Organizasyonu güçlü olan, iyi çalışan, sisteme bağlı kalan bir oyuncu grubumuz var. Yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
Erzurum CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum’da ’halk buluşması’nda konuştu CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum’da partisince düzenlenen hak buluşması programında hükümete ekonomi üzerinden yüklendi. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zammın yeterli olmadığını söyleyen Özel, “Bir asgari ücretli geçen yıl 17 bin lira alıyordu. Cağ kebabının da şişi, geçen yıl 50 liraydı. Bir asgari ücretli gitse 340 şiş cağ kebap alıyordu. Şimdi 22 bin 104 lira oldu ama cağ kebabının şişi 100 lira olmuş. Asgari ücretli 340 şiş alırken, bugün 220 şiş alıyor. Hesap ortada” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erzurum Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde halk buluşmasına katıldı. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Şehitleri Anma Yürüyüşü ve Sarıkamış Şehitlerini Anma Töreni’ne katıldıktan sonra kara yolu ile Erzurum’a geçen Özel, burada halk buluşması toplantısında vatandaşlara hitap etti. "Erzurum tarihi şehir" Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık ateşini yaktığı Erzurum’da bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade eden Özel, “23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ne ev sahipliği yapan bu güzel şehir, bu kadim şehir milletimizin de kaderini tayin eden şehir olmuştur. Burası sadece bir yerleşim birimi sadece bir şehir değil bir destana, bir milletin yeniden doğuşuna tanıklık eden bu güzel Erzurum’da, dadaşlar diyarında olmaktan büyük gurur duyuyorum. Erzurum’un bugünkü coşkusuna tanıklık etmek için gelmiş olan çok sayıda vatansever, çok sayıda gönlünde vatan, millet, bayrak sevgisi olan Mustafa Kemal’in askerleri var” dedi. "Sarıkamış’ta o şanlı yolu birlikte yürüdük" “Dün gece elimizde meşalelerle Sarıkamış’taydık” diyen Özel, “Bu sabah 8 buçuk kilometrelik o şanlı yolu hep birlikte yürüdük. Bağımsızlığımız için canını ortaya koyan, komutanı yürü dediğinde o yolun sonunda ölüm de olsa yürüyen, bu toprakları kurtarmak için bu ülkeyi korumak için önüme gözü kırpmadan giden şanlı bir ecdadın, güçlü bir ordunun ve daha o günlerde kurtuluş mücadelesi vermek isterken İstanbul’dakiler tarafından hakkında soruşturmalar açılan, ’geri dön’ diye telgraflar çekilen, idam fermanları verilen ve bunun karşısında üstündeki çok sevdiği üniformasını çıkarıp ilk kez sivil kıyafetle geldiği Erzurum’dan Milli Mücadele kahramanı olarak ayrılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurttaşları, hepinizi saygıyla selamlıyorum. ’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye Türkiye’nin dört bir yanında söylüyorum. Teğmenlerimiz söyledi diye onları ordudan atmaya çalışıyorlar. İsyan ediyoruz, itiraz ediyoruz ama bir yerde, bir yerde Mustafa Kemal’in askerleriyiz lafı doğdu diyeceksek üniformayı çıkardığı gün onu orduların başkomutanı yapan Erzurum’da bunu kana kana söyleyebiliriz. Hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Buraya gelip Erzurum Kongresi’ni yapıp Erzurum’da güç alıp kuvvet alıp gidip orduları toplayıp milli mücadeleyi başlatıp, ülkeyi kurtarıp sonra gelip bir demokrasi, bir cumhuriyet kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk en dar gününde kendine ev sahipliği yapan bu kenti hiç unutmadı, ardından depremde Erzurum’un dar gününde koştu, Erzurum’a geldi. İşte o gelişinde Gazi Paşa şöyle söyledi. ‘Buraya gelişim, bütün ulusun ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana rastladı. Burada gördüğüm içtenlik, burada gördüğüm mertlik, gönülden bağlılık, memleketi kurtarmak için her türlü özveriyi yapmam konusunda azim ve gücümü arttırmıştı.’ İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bunu söyleten, bunu söyletebilen bir şehirdeyiz. Erzurum’la ve sizlerle gurur duyuyoruz. Cumhuriyetimiz sadece ülkeyi kurtarmakla ve bağımsızlığı sağlamakla kalmadı. Bu milleti teba olmaktan çıkarıp özgür yurttaşlar haline getirdi. Cephede kazanılan zaferler sonrası Türkiye’nin önü açıldı. Üretimle, sanayiyle, kalkınma programlarıyla, ekonomik ve sosyal zaferlerle bu ülke artık her bir bireyin geleceğe güvenle bakacağı ülkesiyle gurur geleceğinden umut dolacağı bir ülke haline geldi” diye konuştu. "CHP baba evi" Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet Halk Parti’nin yönetimi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin baba evinin bugünkü yöneticileri olarak yüz yıl sonra yeniden yoksulluğa, eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe mahkum edilen birileri cebini doldururken birileri zengin bir hayatı kana kana yaşarken diğer taraftan yoksulluğa mahkum edilen milyonların umudu olmak için bir kez daha kurucumuzun birinci genel başkanımızın yaptığı gibi Erzurum’a güç almaya, mücadele için Erzurum’dan azimle ve kararlılıkla ayrılmaya geldik” dedi. "CHP 7 bölgede var, AK Parti kaç bölgede var" Zorluklarla dolu bir yılı geride bırakırken 2024 yılında güzel, önemli başarıların partileri için çok güzel günlerde olduğunu anlatan Özel, “31 Mart seçimine giderken birileri 2023’teki seçim başarısına güvenerek CHP’nin dağıldığını, CHP’nin bir daha toparlanamayacağını, elindeki başta İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya belediyeleri olmak üzere önemli belediyeleri CHP’nin elinden alacaklarını, iktidarlarını güçlendireceklerini hayal ederken Atatürk’ten aldığımız ilhamla önce gençlerle birlikte kadınlara, bilime, çalışmaya, özgüvene, kendine güvenmeye olan inancımızla birlikte yaş ortalaması 43 olan parti meclisimiz, yaş ortalaması 46 olan yarısı kadın, yarısı erkek olan partiye ve Ata’ya yakışır gölge kabinemizde belirlediğimiz adaylarla 47 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ni yeniden Türkiye’nin birinci partisi yaptık. Nüfusun yüzde 65’ine ekonominin yüzde 80’ine Cumhuriyet Halk Partili belediyeler hitap ediyor. Örneğin geçmişte, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ’siz Sivas’ın doğusuna geçemezsiniz, orada yoksunuz’ diyenlere inat şimdi şunu söyleyebiliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi yedi bölgede de vardır. Ve Cumhuriyet Halk Partisi dışında hiçbir parti yedi bölgede birden yoktur. O çok kibirli, herkese tepeden bakan, kendi partisi dışındaki partileri yok sayan Erdoğan’a şunu soruyorum. CHP yedi bölgede var. AK Parti kaç bölgede var? Ege’de bulunan, Ege’de bulunan şehirlerin tamamı Cumhuriyet Halk Partilidir Ege’deki Muğla’mızın, Aydın’ımızın, İzmir’imizin yanına Balıkesir’i, Denizli’yi, Manisa’yı ayrıca büyükşehir olmayan Uşak’ı, Kütahya’yı, Afyon’u teker teker koyduk. Ege’de Cumhuriyet Halk Partisi dışında bir partinin il ya da büyükşehir belediyesi yoktur. Ama eskiden olduğu gibi sadece sahil kenarında değil içerilerde. Karadeniz’de, Güneydoğu’da, İç Anadolu’da varız. Peki ya Doğu’da örneğin Erzurum’da 2019 seçimleri sonunda hiç belediyemiz yokken şimdi bu salonda karşımda il başkanımın yanında Çat ve Şenkaya başkanları oturmaktadır Şenkaya’yı kazanan Görbil Özcan’ı, Çat’taki büyük başarımız Arif Hikmet Kılıç’ı her iki hemşehrilerinden birinin oylarını alarak bu görevlere geldikleri için onları onlarla birlikte ilçe başkanlarımızı, yönetimini, il yönetimini tüm Cumhuriyet Halk Partisi ailesini yürekten kutluyoruz. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Yeter mi? Yetmez biliyorsunuz Erzurum’u en son 1973’te kazanmıştık. Ama içimizde ukdedir ve buradan açıkça söylüyorum ki bu salon seçim zamanı değil, herhangi bir zamanda öyle günlük güneşlik bir günde değil. Kara kışın ortasında öyle oradan buradan taşımayla değil tıka basa kendi kendine coşkuyla doluyorsa şunu söylüyorum. Bir sonraki seçimlerde Erzurum Belediyesi’ni de alacağız. Ant olsun ki alacağız. Ve Erzurum’da artık halkçı bir belediye, milletin derdiyle dertlenen, kimseyi ayırmayan, kimseyi kayırmayan, kimseyi ötekileştirmeyen, herkesi bağrına basan bir belediyeye, bir belediye başkanına, bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Aynı şekilde Türkiye’de de artık iktidarın, yoksulların, emeklilerin, emekçilerin sesini duymasına, artık gençlerin umutlarını yeniden yeşertmelerine, yurt dışında değil bu ülkede hayal kurmalarına ihtiyaç var. Bunu yapmanın yolu hep birlikte çalışmak ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapmaktır” dedi. "Erzurum bize Gazi Mustafa Kemal’in emanetidir" Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında artık bugüne kadar bu iktidara, bugünkü iktidara destek vermiş ve sorunları çözülmemiş Erzurum’un sesini en yakından duyacaklarını ifade eden Özel, “Erzurum derdini en hızla çözeceğimiz şehirlerden bir tanesidir. Çünkü bu Erzurum bize Gazi Mustafa Kemal’in emanetidir. Erzurum’umuzun köylerinde hala kanalizasyon sorunu var, içme suyu sorunu var, içme suyu şebekelerinde kirlilik sorunları var. Besicinin, çiftçinin sorunları var. Yılan hikayesine dönen bir hızlı tren sorunu var. 2023’te bitecek diye söz verdikleri hızlı treni yıllar ötesine öteleyen bir yönetim anlayışı var. Erzurum’da 20 yıldır yapılmayan şehir stadyumu hala bekliyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak o stadyumu yapmaya, dadaşları birinci lige çıkarmaya, sizinle birlikte orada Erzurumspor’u izlemeye söz veriyoruz” şeklinde konuştu. “Emeklilerimiz, emekçilerimiz, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar, büyük sıkıntılar çekiyor” diyen Özel, “Sıkıntıların kökünde adaletsizlik var. Bu iktidar başta gelir adaletini sağlayamıyor. Zenginler servetine servet katarken yoksullar eziliyor. Bu iktidar adalet sarayları yapıyor ama mahkemelerde adaleti sağlayamıyor. Siyasallaşan yargı iktidardan olmayanlar için sopa görevi görüyor, yıldırmaya çalışıyor. Bu iktidar sosyal adaleti sağlayamıyor. Toplum kesimleri arasındaki her türlü eşitsizlik, dengesizlik ve yarılma gitgide artıyor. Bugün bu milletin en büyük sorunu şüphesiz geçim sıkıntısı. Açıkladığı enflasyon oranıyla işçinin, memurun, emeklinin maaşını belirleyen bir kurum var. Adı TÜİK. Neyin baş harfi Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumunun baş harfleri TÜİK, TÜİK, Tayyip Bey’i, Sayın Erdoğan’ı üzmüyor ama Erzurumlunun canına okuyor. Ayın enflasyonunu yüzde bir olarak açıkladı. Sadece yüzde bir. Oysa yıllık enflasyon TÜİK’in yapmış olduğu bütün manipülasyonlara rağmen kendi rakamı yüzde 44. Böyle olunca memur ve memur emeklilerine sadece yüzde 11. Bağ-Kur’lu ve SSK’lı emeklilere sadece yüzde 15 zam verilecek. Eğer bu oran böyle kalırsa kök maaşı 10 bin 800’ün altında olanlar 12 bin 500 lira almaya devam edecekler. Bu rakamın en düşük emekli maaşının arttırılmasına ilişkin kanuni düzenleme yapılması gündemde ama AK Partililerin ağzında en düşük emekli maaşını 14 bin lira yapmak var. Bugün bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretli. Erzurumlu dadaşlar buradan sizin huzurunuzdan bizi televizyonları başından dinleyen herkese bir kez daha hatırlatıyorum. Bu hükümetin beğenmediği, her kötülüğü işaret ettiği üçlü koalisyon, Ecevit’in son başbakanlığında en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretli. Yani bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Bugün emekliye 14 bin lira veren, vermeyi hesap eden bir iktidarla karşı karşıyayız. En düşük emekli maaşını bir buçuk asgari ücret elbette yapacağız. Ama hiç değilse bu karda kışta bu zorlukta, bu yoklukta, bu yoksullukta emeklinin hayata tutunabilmesi için bütün siyasi partilere, meclisteki bütün milletvekillerine sesleniyorum. Erzurum’dan dadaşlar diyarından gelin bu kötülüğe sessiz kalmayalım. Kanuna el kaldıracak oy verecek olanlar bizleriz. 14 bin lira değil, en düşük emekli maaşını hiç değilse bir asgari ücret yapmak için ellerimizi kaldıralım. Bu emeklinin çilesini bitirelim. En düşük emekli maaşı bakın bir buçuk asgari ücret bugün olsa 33 bin lira olacak diyoruz. En düşük emekli maaşı Tayyip Bey geldiğinde sekiz tane çeyrek altın alıyordu. İnanmayan gitsin hesaba kuyumcuda baksın. Bugün son verdiği 12 bin 500 lira sadece iki buçuk çeyrek altın alıyor. Şimdi diyor ki 14 bin lira yapayım. Üç çeyrek altın alsın. Yani bir yıl boyunca her ay beş çeyrek altın da kaybetmeye devam etsin. Buradan emeklilere soruyorum. Yahu gidip kuyumcudan, sarraftan bir çeyrek altın alsan, cebine katsan ya da çantana atsan eve varsan altın kayıp, insan deli çıkar. Nereye gitti bu der ve gider gezdiği yerlere bakar, nasıl kaybettim. Bugün bir emekli değil Türkiye’deki her emekli, öyle bir çeyrek değil, her ay beş çeyrek altını kaybetmiş durumdadır. Şimdi o çeyrek altınları aramanın zamanı nasıl altını kaybettiğinde ararken kaybettiğin yere varıyorsan aynı yere varmanın yani nasıl 3 Kasım 2002’de bu iktidarın gelmesiyle bu yıpranma bu yoksullaşma başladıysa aynı şekilde kaybedilen şey, kaybedildiği yerde bulunur. Bütün emeklileri yapılacak ilk seçimde sandığa gitmeye, kaybettiklerini bulmaya, halkın iktidarını kurmaya davet ediyorum” dedi. Asgari ücret ve cağ kebabı hesabı Emeklilerin yanında aynı zamanda emekçilerin, asgari ücretlilerin aldığı ücretin bir yıl boyunca 17 bin 2 lirada tutulduğunu anlatan Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Niye? Çünkü seçim yok. Seçim günü ne diyordu Seçimde biz asgari ücreti üç ayda bir arttırabiliriz. Yılda dört kez asgari ücrete enflasyon düzenlemesi yapabiliriz diyordu. Bir yıl geçti bir kuruş arttırmadılar Ama enflasyon onların hesabıyla 44, gerçek hesapla yüzde 80’in üzerinde. Şimdi Tayyip Bey her zaman ben altın hesabı yapınca bana altın hesabı yapma diyor. Geldim Erzurum’a Tayyip Bey altın hesabı istemiyormuş. Ne hesabı yapalım? Cağ kebabını yapalım. Bakın Türkiye’de herkes sizin, artık emeklinin, emeklinin, yoksulun erişemediği ama herkesin çok sevdiği, çok özlediği cağ kebabınızı hatırlıyor. Erzurumlu bir asgari ücretli, geçen yıl 17 bin lira alıyordu. Cağ kebabının da şişi, geçen yıl 50 liraydı. Doğru mu yani bir asgari ücretli asgari ücret denilen gitse 340 şiş cağ kebap alıyordu. Şimdi 22 bin 104 yapmış ama cağ kebabının şişi 100 lira olmuş doğru mu Tayyip Bey? Geçen yıl verdiğin asgari ücret 340 şiş alırken bugün 220 şiş alıyor. Yani Erzurum’dan dadaşlar diyarından altın hesabını istemedin bırakalım. Erzurum’da ev kiraları 7 bin 500’den 14 bin liraya çıkmış ortalama. Onu da bırakalım. En bilinen tüm Türkiye’de tanınan cağ kebabı hesabıyla 340 nerede, 220 nerede? AK Parti varken dert de bitmiyor, ihtiyaç da bitmiyor. Ama bu dertlerin, bu ihtiyaçların hepsinin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi.”