EKONOMİ - 05 Kasım 2024 Salı 11:56

ColendiBank faaliyet izni aldı

A
A
A
ColendiBank faaliyet izni aldı

Dünyanın önde gelen yenilikçi finansal teknoloji şirketlerinden Colendi’nin iştiraki ColendiBank’ın, yapay zeka temelli doğuştan dijital mevduat bankası olarak BDDK’dan faaliyet izni aldığı açıklandı.



Dijital bankacılığın finans sektörünün sınırlarını yeniden tanımladığı bir dönemde, dünyanın en hızlı büyüyen finansal teknoloji şirketlerinden Colendi’nin iştiraki ColendiBank, yapay zeka temelli doğuştan dijital mevduat bankası olarak BDDK’dan faaliyet izni aldı. 2023 Ağustos ayında BDDK’tan kuruluş izni alan banka, BDDK’nın gerçekleştirdiği faaliyet izni denetimi sürecinin ardından, faaliyet iznini de alarak Türkiye’de yeni nesil bankacılığın lideri olma hedefiyle yola çıktı.



Yapılan açıklamaya göre, BDDK’nın 31 Ekim 2024 tarihli ve 10997 sayılı kararı ile, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 10. maddesi ile Bankaların İzne Tabi İşlemleri ile Dolaylı Pay Sahipliği’ne ilişkin yönetmeliğin 7. maddesi ve Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, ColendiBank dijital mevduat bankasının faaliyetine izin verildi.



Türkiye’de bankacılığı ‘yeni döneme’ taşıyacak


Günümüzde tüketicilerin bankacılıktan beklentilerinin, güven, kolaylık ve hız olduğunu vurgulayan Colendi Kurucu Ortağı ve CEO’su, ColendiBank Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Tekmen, ilk yapay zeka temelli doğuştan dijital mevduat bankası olan ColendiBank’ın yeni nesil kullanıcıların değişen ihtiyaçlarına göre tasarlanan ve teknolojik alt yapısı oluşturulan servisleriyle, Türkiye’de bankacılık sektörünü dijital bankacılık yetenekleri ile ‘yeni bir döneme’ taşıyacağını söyledi.



Bülent Tekmen, “Bankamız, finansal teknolojiler alanındaki yetkinliğimizin bir yansıması olarak, daha kapsayıcı ve geniş bir finansal ekosistem oluşturma hedefiyle yola çıktı. Türkiye’nin önde gelen dijital ödeme platformlarında sunduğumuz inovatif ve kişiselleştirilmiş hizmetler, bankacılık teknolojileri ve yapay zeka çözümleri ile birleşerek, kullanıcıların finansal ihtiyaçlarını kapsamlı bir şekilde anlamaya ve güvenli çözümlerle karşılamaya yönelik yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. ’Şimdi Al, Sonra Öde’, hazır limit, menkul kıymetler ve sigorta ürünlerine ek olarak, dijital bankacılık servisleri ve yapay zeka ile birlikte kullanıcı deneyimini daha da güçlendireceğiz. Şimdiye dek 18 milyonun üzerinde insanın hayatına dokunmayı ve platformlara gömülü finansal çözümlerimizle hayatlarını kolaylaştırmayı başardık. ColendiBank’ın, grubun ‘veriye dayalı ürün’ tecrübesinden faydalanarak, müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde ve zamanda çözmeye odaklı altyapısı; verilecek hizmetlerin etkili, kişiselleştirilmiş ve tamamen kullanıcı deneyimini kolaylaştıran şekilde sunulmasına olanak sağlıyor. KOBİ’lere sağlayacağımız kredi finansmanı ve mevduat hizmetleri ile Türkiye’nin lider ve dijital mevduat bankası olmak için hazırız. Bankamızın ekosistemimize katılması ile birlikte Türkiye’den çıkan ve global başarılarını katlanarak artıran ‘ulusal şampiyon’ olma hedefimiz gerçekleşecek. Hedefimiz dünya genelinde 1 milyardan fazla kullanıcıya ulaşarak hayatlarının içinde olmayı başarmak” ifadelerini kullandı.



Açıklamaya göre banka, geleneksel bankacılığa veya geleneksel bankaların dijital servislerine kıyasla, özellikle gömülü finansal teknolojiler alanında etkin çözümler sunabilecek altyapıya sahip. Kullanıcı odaklı yaklaşımla tasarlanan bankanın hizmetleri, kolay erişilebilir, müşteri deneyimi açısından tamamen ‘akıcı ve tüm süreçleri dijitalleştiren’, yani kullanıcıların hesap açma, para transfer etme, ödeme yapma veya kredi başvurusu gerçekleştirme gibi tüm bankacılık işlemlerini kolaylıkla yapmalarını sağlamak üzerine geliştirildi. Bunun yanında kullanıcılar, istedikleri işlemlerin tamamını mobil cihazlarından veya bilgisayarlarından, hiçbir noktada şube ihtiyacı duymadan gerçekleştirebilecek.



Tekmen, faaliyet izni ile birlikte 2025’in ilk yarısında, banka ile beraber Colendi’nin tam donanımlı (full-stack) ürünlerinin yüzde 100 Türkiye’de, Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş alt yapısı ile faaliyet göstereceğini aktararak, "Türkiye’de lider konuma gelip sonrasında sınırları aşarak bölgede hatta dünyada ihtiyaç olan her yerde faaliyet gösteriyor olacağız. Dijital bankacılık alanında attığımız bu adım, Türkiye Yüzyılı’nda Colendi’yi her yeniliğe adapte olabilen, kendine has yollar ile kusursuz ürünü sunabilen, inovasyona öncülük eden, finansın ‘Tesla’sı’ konumuna getiriyor" dedi.



"Küresel oyuncu olma hedefimiz için hazırız"


"Colendi’de oluşturduğumuz, teknolojinin gücü ile finansal hizmetlere erişimi herkes için daha kolay, daha hızlı, şeffaf ve adil hale getirme başarımızı ColendiBank’a da taşıyacağız’’ diyen ColendiBank Kurucu Ortağı ve CEO’su Deniz Devrim Cengiz ise şunları söyledi: “Banka ile birlikte, herkes için etkin çözümler sunan bir finansal dünya inşa etme yolculuğumuzda, tarihi bir eşiği geçmekten ve ülkemiz bankacılık tarihine ‘ilk yapay zeka temelli doğuştan dijital mevduat bankası’ olarak adımızı yazdıracak olmaktan büyük gurur duyuyoruz.”



Şirketin 2022 yılında Londra merkezindeki blockchain çözümleri ve ödeme hizmetleri sağlayıcısı olan SETL’ı satın aldığını ve SETL’ın New York Federal Rezerv Bankası’nın (FED) dijital para birimi projesi için teknoloji tedarikçilerinden biri olduğunu hatırlatan Cengiz, Colendi’nin yerel ve global düzeydeki yetkinlikleri ve finansal gücü ile ColendiBank’ın kısa zamanda müşterilerini finansal dünyanın geleceğiyle tanıştıracağını söyledi. Cengiz, bankanın arkasında bulunan iki fintek devi Colendi ve SETL ile birlikte, kısa süre içinde Türkiye bankacılık sektöründe kullanıcısına üst düzeyde ‘güven veren’ küresel bir aktör olma hedeflerine ulaşacaklarına olan inancını yineledi.



2024 yılında aldığı 65 milyon dolarlık yatırımla değerlemesi 700 milyon dolara ulaşan şirket, Türkiye’nin Turcorn100 şirketleri arasında yer alıyor.



ColendiBank faaliyet izni aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi yarın hakim karşısına çıkacak İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri yarın hakim karşısına çıkacak. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında yarın 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlanacak. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına kârlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle alakalı olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı. İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.
Denizli AK Parti İl Başkanı Güngör’den birlik ve beraberlik vurgusu DENİZLİ (İHA) – AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, AK Parti Merkezefendi 4. İlçe Kongresinde yaşatılan birlik ve beraberlik için eski ve yeni yönetime teşekkür etti. AK Parti Merkezefendi 4. Olağan İlçe Kongresinde mevcut Başkanı Fatih Durmaz bayrağı kongrede tek liste olarak seçimde aday olan Duygu Canbaz’a devretti. AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, sahnede eski Başkan Fatih Durmaz, yeni Başkan Duygu Canbaz, Merkesefendi eski Belediye Başkanı Muhammet Şubaşı ve yerel seçimlerde AK Parti’nin Merkezefendi Adayı olan Ekrem Keser ile birlikte el ele poz vererek birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Birlik ve beraberlik için eski ve yeni yönetime teşekkür eden Başkan Güngör, “AK Parti Genel Başkan Yardımcımız Nihat Zeybekci , Genel Merkez İl Koordinatörlerimiz Aydın Milletvekilimiz Ömer Özmen, Uşak Milletvekilimiz Alim Tunç , Denizli milletvekillerimiz Şahin Tin, Nilgün Ök ve MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın katılımıyla 4. Olağan Merkezefendi İlçe Kongremizi birlik beraberlik ve kardeşlik içerisinde tamamladık. Bayrağı devir eden Merkezefendi İlçe Başkanımız Fatih Durmaz a ve yönetimine bugüne kadar fedakarca çalışmaları için çok teşekkür ediyorum. Bayrağı devir alan Merkezefendi İlçe Başkanımız Duygu Canbaz’a da yönetimiyle birlikte başarılar diliyorum. Durmak yok, yola devam” dedi.