SAĞLIK - 12 Eylül 2024 Perşembe 12:18

“Çocuklarımızın sessiz çığlığını duyalım, istimara dur diyelim”

A
A
A
“Çocuklarımızın sessiz çığlığını duyalım, istimara dur diyelim”

Günümüzün belki de en önemli sorunlarından biri haline gelen “çocukların ihmal ve istismarı” olaylarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Uzman Psikolojik Danışman Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki bu türden trajik olaylarla sıkça karşılaşılıyor ve toplum olarak derinden etkileniyoruz. Çocuklarımızı korumak için artık çok daha geç olmadan harekete geçelim. Sessiz çığlıklarını duyalım, istimara dur diyelim” dedi.


Bir anlamda bir insanlık suçu olan çocuk cinsel istismarı, üzerinde önemle durulması gereken konular arasında yer alıyor. Genel olarak beş alt boyutta açıklanan çocukların ihmal ve istismarının dünyada en fazla görülen türünün çocukların duygusal olarak istismar edilmesi olduğunu aktaran İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi İdari Ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Psikoloji Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Bülent Tansel, “Bununla birlikte çocukların üzerinde yaşamları boyunca bıraktığı travmatik etkileri bakımından çocukların cinsel istismarı en önemli boyutu oluşturuyor. Cinsel istismar, çocukların yaşamları boyunca unutulmaz ancak, yapılacak psikoterapötik müdahaleler ve uygun sosyal destekle olumsuz etkileri azaltılabilir” ifadelerini kullandı.



“Çocukların hisleri en az bir yetişkininki kadar kuvvetlidir”


Henüz ergenlik çağına ulaşmamış, hormonal değişimi yaşamamış olan çocukların, cinselliğin ne olduğu hakkında bir fikre sahip olamayacağını belirten Tansel, “Kendilerine yapılan bu türden eylemlerin cinsellik olduğunu ya da bir istismar olduğunu anlayamazlar. Ancak kötü bir şeyler olduğunu hissedebilirler çünkü çocukların hisleri en az bir yetişkininki kadar kuvvetlidir. İstismarcılar, çocuklara ulaşırken onlarla ilgilenir, oyunlarına ortak olur, öncelikle çocukların güvenlerini kazanmaya çalışırlar. İstismarcı, çocukla iletişim halindeyken ona küçük ödüller ya da aile tarafından onaylanmayacak imkânlar sağlar. Aileden bir dönüş gelmiyorsa, çocukla aile arasında bir iletişim kopukluğu olduğunu artık keşfedip yavaş yavaş çocuğu istismara hazırlar. Özellikle küçük yaştaki çocukların ilk kez gördükleri yüzler yabancıdır fakat aynı yüzü ikinci kez gördükten sonra artık o kişi yabancı değildir. Çocukların içinde bulundukları döneme ait özelliklerinden biri de yetişkinleri memnun etme ve onların isteklerini yerine getirme şeklindedir. Oyun oynarken oyun kurallarına sıkı sıkıya bağlanırlar. İstismarcılar bu özelliği iyi kullanırlar ve yaptıkları istismarı bir oyunmuş gibi kurgulayarak çocukla aralarında bir sır gibi saklamalarını isterler” dedi.



“Çocuklar en yakınındakiler tarafından istismara uğruyor”


Yapılan çalışmalar ve mevcut raporlar, çocukların en yakınındakiler tarafından istismara uğradıklarını bildiriyor. Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, “Bazı ailelerde, amca, dayı gibi yakın akrabalar eve geldiklerinde çocukları severler, elbette bu normaldir. Ancak, normal olmayan istismara yönelik kucağa alma, okşama gibi davranışlarında çocuk her ne kadar bunun cinsel içerikli olduğunu anlamlandıramasa da kötü bir şey olduğunu hisseder. O akrabasından uzak kalmaya çalışır, çocuğa karşı ‘O senin amcan/dayın, seni sevmeye çalışıyor, neden kaçıyorsun’ gibi telkinler çocuğun zihnini karıştırır. Hissettiği kötün şeyi, aslında yetişkinlerin sevme davranışı bu şekilde oluyor, diye düşünmeye başlar. Çünkü bu davranışı normalleştirmesini sağlayan, en güvendiği kişi anne veya babasıdır. İstismar ne yazık ki devam edebilir” şeklinde konuştu.



“Çocuğun cinsel kavramlarla ilgili soruları doğru şekilde yanıtlanmalı”


Çocukların; evde ebeveynleriyle vakit geçirirken, televizyonda, sosyal medyada, yaşam alanlarında gördükleri, duydukları ve tanık oldukları cinsellik içeren görüntüler ya da durumlar hakkında konuşmak isteyebileceklerini belirten Bülent Tansel, ailelere şu uyarılarda bulundu:


“Şayet aile, çocuğu susturur bunun ayıp, günah gibi kavramlarla konuşulmamasını sağlarsa, çocukta bu gibi durumların aile bireyleriyle konuşulmaması gerektiği düşüncesini uyandırırlar. Bu durumlar karşısında çocuk ailesiyle artık konuşmayacaktır. Çok yanlış ve sakıncalı olan bu tutumun aksine aile bireyleri çocuğu müdahale etmeden sakince dinlemeli, hemen cevap veremeyecek durumda ise, çocuğa bunu en kısa zamanda öğrenip seninle konuşacağım diyerek konuyu araştırmalı veya bir uzmana başvurmalıdır. Aileler en değer verdikleri varlıkları olan çocuklarına karşı daima erişilebilir olmalıdırlar. Çocuğun sözel ve davranışsal ifadelerini yok saymadan, görmezden gelmeden sakince dinlemeli, her ne olursa olsun onun yanında olduklarını çocuğa hissettirmelidirler. Gününün okulda, oyun alanında, parkta nasıl geçtiğini sohbet konusu yapmalı, karşılaştığı ya da iletişim halinde olduğu kişiler hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdırlar.”



“Asıl mücadele sivrisineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmaktır”


Ülkemizde özellikle son yıllarda çocuklarla çalışan bazı öğretmen ya da diğer uzmanların söylemleri uzmanlık alanlarıyla çelişki oluşturacak düzeyde şaşırtıcıdır. Çocuk cinsel istismarıyla ilgili kendilerine verilen bilgilendirme düzeyindeki eğitimlerle ilgili ‘buna ne gerek var’, ‘bu kadar açık konuşmak çok gereksiz’, ‘bunları konuştukça normalleştiriyorsunuz’ gibi vahim söylemlerde bulunulduğunu ifade eden İGÜ Öğr. Üyesi Dr. Bülent Tansel, “Asıl normalleştirme bu konuların konuşulmaması, halı altına süpürülmesi ve sanki hiç yokmuş gibi görmezden gelinmesinden kaynaklanıyor. Diğer yandan özellikle pedofiliklerin çocukların vesikalık fotoğraflarından bile cinsel anlamda etkilendikleri düşünüldüğünde, ailelerin çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada ulu orta paylaşmamaları çok önemli. Çocuk cinsel istismarıyla mücadele, yaşanan olayların ardından sosyal medyada birkaç gün klişeleşmiş söylemlerle slogan kültürü içerisinde paylaşım yapmaktan ibaret değildir. Asıl mücadele sivrisineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmaktır. Çocuklara ‘iyi dokunuş’ ve ‘kötü dokunuş’un neler olduğu, istemedikleri, onay vermedikleri durumlar karşısında ‘hayır’ diyebilmenin en doğal hakları olduğunu öğretmeli ve bunları içselleştirebilmelerini sağlayacak programlar oluşturulmalı. Çok sayıda öğrenciyi bir arada toplayarak onlara birer saat süreyle cinsel istismar hakkında rehberlik eğitimi sunmak yerine, cinsel istismarla ilgili uzun soluklu yapılandırılmış psiko-eğitsel grup oturumları düzenlemek çok daha verimli ve etkili olacaktır. Bu nedenle, çocukların içinde bulunduğu yaş ve gelişim dönemleri dikkate alınarak okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocuklara yönelik disiplinlerarası yaklaşımı içeren, pedagojik formasyona sahip eğitim müfredatının oluşturularak, tüm okullarda sistematik bir şekilde uzun soluklu olarak derhal uygulamaya geçilmelidir. Diğer yandan özellikle başta çocuklarla çalışan uzmanlara, ailelere ve topluma da bu konuda nitelikli eğitim verilmesi gerekmektedir” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Selçuk İnan: "İlk golde el olduğunu düşünüyorum" Gaziantep FK Teknik Direktörü Selçuk İnan, Galatasaray’ın attığı ilk golde el olduğunu düşündüğünü söyleyerek, "Bu pozisyona baktığımız zaman orada elle temas olduğunu düşünüyorum. Hakemin vermiş olduğu karardan ziyade pozisyondan sonra bu kadar çabuk santrayı başlatmasını anlamadım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 3. hafta erteleme maçında Gaziantep FK deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-1 yenildi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Gaziantep FK Teknik Direktörü Selçuk İnan, "Bugün zor şartlar altında maça çıktık. 2 gün arayla 2 deplasman maçına çıkan takım hatırlamıyorum. Bizim için zordu. Oyuncularım haklarını korumak önceliğim. Antep’ten, Sivas’a gittik. Sivas’tan buraya geldik. 8 önemli oyuncumuz bizimle beraber değildi. Bizim gibi takımlar için önemli bir eksik. Buna rağmen mücadele ettik. Galatasaray bugün hak ederek kazandı. Biraz daha kaliteli olabilseydik. Birden fazla gol atabilirdik. Mücadelelerinden dolayı oyuncularımı tebrik ediyorum. Maçı kaybettiğimiz için de üzgünüm" diye konuştu. "İlk golde el olduğunu düşünüyorum" Hakem Cihan Aydın’ın performansının sorulması üzerine İnan, "Bu soruyu bekledim. İlk golde bir el olduğunu düşünüyorum, eski bir futbolcu olarak. Bu pozisyona baktığımız zaman orada elle temas olduğunu düşünüyorum. Hakemin vermiş olduğu karardan ziyade pozisyondan sonra bu kadar çabuk santrayı başlatmasını çok anlamadım. Çok çabuk karar verilecek pozisyon değildi. Daha ayrıntılı bir şekilde incelenmeliydi. Bana göre el pozisyonuydu ama hakem pas geçti. Bu sene Gaziantep teknik direktörü olarak 4 maçta da hakemleri eleştiren adam olmadım. 4 maçtır takdir haklarını rakip takımlara verdiler. Sessiz kalmanın hiçbir zaman faydasını da görmedim. Çok da eleştiri de yapmak istemiyorum. Büyük bir şehiriz, Futbol şehriyiz. Bazen de doğruları söylemek gerekiyor. Hakemlerin biraz daha dikkatli olmasını rica ediyorum" diye cevap verdi.
İstanbul Yunus Akgün: "Fenerbahçe maçını kazanmak için gideceğiz" Galatasaray’ın başarılı futbolcusu Yunus Akgün, Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında deplasmanda oynayacakları Fenerbahçe maçını kazanmak istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig 3. hafta erteleme maçında Galatasaray, sahasında Gaziantep FK’yı 3-1 mağlup etti. Sarı-kırmızılıların ikinci golünü kaydeden Yunus Akgün, müsabakanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Kerem Aktürkoğlu burada çok büyük işler yaptı" Attığı gol sonrası Kerem Aktürkoğlu’nun ikonikleşen sevincini yapmasıyla ilgili Yunus, "Her gün konuşuyoruz Kerem’le. Ona bir sözüm vardı, gol attığımda sana armağan edeceğim diye. Bugün de nasip oldu. Zaten hemen yazmış, fotoğrafı da atmış. Kerem burada çok büyük işler yaptı" ifadelerini kullandı. "Kazanmak için orada olacağız" 24 yaşındaki futbolcu, Süper Lig’in 6. haftasında deplasmanda oynayacakları Fenerbahçe mücadelesine de değindi. Yunus, "Şu an şans buluyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Fenerbahçe maçını kazanmak için gideceğiz. Lider gidiyoruz, son iki senenin şampiyonu olarak gidiyoruz. Hedefimiz belli. Bu sezon şu anki hedefimiz ilk yarının bütün maçlarını kazanmak. Tabii ki de Fenerbahçe maçları, büyük maçlar. Kazanmak için orada olacağız" şeklinde konuştu. "Daha iyi olacağıma inanıyorum" Forma şansı buldukça daha iyi olacağına inandığını vurgulayan Yunus, "Her futbolcu gol attığı zaman, asist yaptığı zaman özgüveni artar. Benim de gole ihtiyacım vardı açıkçası. Ama benden önce takımın kazanması daha önemli. Daha fazla şans buluyorum, daha iyi olacağıma inanıyorum. İnşallah böyle devam ederim" cümlelerine yer verdi. "Ortamımız çok güzel, arkadaşlık çok iyi" Mauro Icardi, Victor Osimhen ve Michy Batshuayi’ye asist yapmanın kendisi için öneminden bahseden Yunus Akgün, "Tabii ki aramızda konuşuyoruz; neler yapabiliriz, top bana geldiğinde nereye koşacak diye. Onlara gol attırmak bizim için çok önemli. Ortamımız çok güzel, arkadaşlık çok iyi. İnşallah onlara daha fazla gol attırmayı umuyorum" dedi. "Benim için önemli olan daha fazla oynamak" Sarı-kırmızı futbolcu, Adana Demirspor’da ortaya koyduğu performansın üzerine çıkmak istediğini de aktardı. Yunus, "Bu sene hedeflerim var. Daha fazla şans bulduğum takdirde Adana Demirspor’daki performansımın üstüne çıkmak istiyorum. Benim için önemli olan daha fazla oynamak. Bir oyuncu daha fazla oynadığında özgüveni gelir ve maç ritmini yakaladığında daha iyi gözükür. İnşallah bu sene takımıma en iyi şekilde katkı sağlamak istiyorum" diye konuştu. "Kadıköy’de gol atmak hayallerimden bir tanesi" Yunus Akgün, gelecek hafta Fenerbahçe karşısında gol atmanın hayallerini kurduğunu sözlerine ekledi. Başarılı futbolcu, "Galatasaray’da büyüdüm, yetiştim. Bu maçların hayaliyle büyüyoruz. Benim için de çok özel bir gün olacak, oynadığım takdirde. Orada gol atmak hayallerimden bir tanesi. İnşallah gol atıp, orada kazanmak nasip olur. Oynayıp kazanmak daha da anlamlı olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Ankara AK Parti Sözcüsü Çelik: "İsrail’in saldırganlığının, bu katliam şebekesinin cinayet işlemekte hiçbir sınırı olmadığını gösteriyor" AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail’in Lübnan’a düzenlendiği saldırıya ilişkin, "İsrail’in saldırganlığının, bu katliam şebekesinin cinayet işlemekte hiçbir sınırı olmadığını gösteriyor" dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, partisinin Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Türkiye Buluşmaları’ kapsamında Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Programı’nda konuştu. Türkiye’yi geleceğe taşımak için herkesin elinden gelen gayreti göstermesi gerektiğini vurgulayan Çelik, farklı görüşlerin medeni bir üslup içinde tartışılabileceğini belirtti. Ancak esas meselenin, bu masaların etrafında oturabilmek ve ortak bir dil geliştirmek olduğunu ifade etti. Çelik, "Ne kadar farklı görüşümüz olursa olsun, bu masaların etrafında oturabiliyorsak, konuşabiliyorsak, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili kaygımız olmasın. Birileri dışarıdan dayatmalarla masayı devirmeye çalışıyorsa, aramızdaki fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp masayı korumalıyız" diye konuştu. Türkiye’nin geçmişte büyük acılar yaşadığını belirten Çelik, 12 Eylül darbesinin Türkiye’ye zarar verdiğini söyledi. Çelik, "12 Eylül’ü yapanlar, ’Bir sağdan bir soldan asalım’ diyerek gençlerin hayatına kıydılar. Ancak bu müdahalelerin Türkiye’nin huzurunu sağlamakla ilgili hiçbir bilgisi yoktu. Bu darbeler, ülkemizin milli egemenliğini çalmak ve Türkiye’yi geri bırakmak için yapılmış siyasi projelerdir" dedi. Çelik, hukuk dışı vatanseverliğin en büyük zarar verdiğini ve vatanseverliğin hukukun içinde kalması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin çevresindeki savaş ve istikrarsızlıkların artarak devam ettiğine dikkat çeken Çelik, Türkiye’nin bu durumdan korunmaya devam edeceğini belirtti. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetini değerlendiren Çelik, "Narin kızımız için yüreğimiz yanıyor, içimiz parçalanıyor. Her gün televizyonlarda yapılan haberler yüreğimizi parçalıyor. Ancak Gazze’de de 40 bine yakın insan hayatını kaybetti. Dünya düzeninin adaletsizliğine karşı tek söz söyleyen kişi Cumhurbaşkanımızdır" dedi. Çelik, Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi ile ilgili batı basınında çıkan haberleri eleştirdi. Küresel sistemin felç olduğunu belirten Çelik, "İsrail’deki Netanyahu hükümeti, bir katil şebekesidir. Katliam şebekesi suçlarını örtbas etmek için yalanlara başvuruyor. Gazze’yi korumak için değil, katliam yapanları korumak için savaş gemileri konuşlandırılmıştır. Bu durum, iç bünyemizi ve bağışıklığımızı sağlam tutmamız gerektiğini gösteriyor" dedi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze’deki direnişi Kurtuluş Savaşı’na benzettiğini ve bu görüşe itiraz edenler olduğunu belirtti. Çelik, program sonrası sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. "İsrail’in saldırganlığının, bu katliam şebekesinin cinayet işlemekte hiçbir sınırı olmadığını gösteriyor" İsrail’in Lübnan’a gerçekleştirdiği saldırıyla ilgili soru üzerine Çelik, saldırının ardından Lübnan’daki çağrı cihazlarına yapılan saldırıda 2 bin 800 kişinin yaralandığını ve 8 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Çelik, "İsrail’in saldırganlığının, bu katliam şebekesinin cinayet işlemekte hiçbir sınırı olmadığını gösteriyor" dedi. Saldırının nasıl gerçekleştiği ve çağrı cihazlarının nasıl patlayıcıya dönüştüğü konusunda tartışmaların sürdüğünü vurgulayan Çelik, bu olayın, Netanyahu hükümetinin uluslararası baskıyı ortadan kaldırmak ve savaşı genişletmek amacıyla yaptığı bir hamle olduğunu söyledi. Çelik, “Netanyahu’nun savaşı Lübnan’a yayma çabası, siyasi hesaplarla şekillenen bir stratejidir ve Cumhurbaşkanımızın bu olayları Kurtuluş Savaşı’na benzetmesinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösteriyor” dedi. Barış müzakerelerinde İsrail’in direncinin, uluslararası baskıyı azaltmak için saldırılara başvurmasına neden olduğunu belirten Çelik, Hamas’ın barışa olumlu yaklaşımının, Netanyahu hükümetini baskı altında bıraktığını ifade etti. Çelik, Netanyahu’nun bu baskıdan kurtulmak için Lübnan’daki sivillere yönelik saldırılar düzenlediğini belirtti. Çelik, Ayşenur Ezgi Eygi’nin öldürülmesiyle ilgili uluslararası basında çıkan haberlerin eksik ve yanıltıcı olduğunu, ABD Başkanı Biden’ın olay hakkında yeterli bilgi sahibi olmamasının da şüpheli bir durum oluşturduğunu söyledi. Çelik, Netanyahu hükümetinin savaş gemilerini korumak için bölgeye gönderdiğini, bu durumun ikiyüzlülük ve çifte standart örneği olduğunu vurguladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in AK Parti iktidarını yaşam tarzlarına müdahale etmekle suçlayan açıklamalarıyla ilgili Çelik, Özel’in sözlerinin, AK Parti’ye karşı açılmış uyduruk kapatma davasındaki iddialarla benzer olduğunu belirtti. Çelik, AK Parti’nin yaşam tarzları konusunda vesayeti kaldırma ve hakları koruma konusunda mücadele ettiğini vurguladı. Bir sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan ve 18 gün sonra cezaevinden tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu’nun, katıldığı bir yayında "üzerine alınan kimseden özür dilemiyorum" ifadelerinin hatırlatılması üzerine Çelik, Kayserilioğlu’nun sözlerinin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından desteklenen bir kişinin açıklamaları olması nedeniyle, bu tür açıklamaların sorumluluğunu destekleyenlerin taşıdığını söyledi. Çelik, bu tür açıklamaların CHP’nin meselesi olduğunu, AK Parti’nin ise önüne bakmaya devam edeceğini ifade etti.
İstanbul Okan Buruk: "Derbiye 5’te 5 galibiyetle gidiyoruz" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, cumartesi günü deplasmanda oynayacakları Fenerbahçe derbisine 5’te 5 ile gittiklerini belirterek, orada kazanmak istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 3. hafta erteleme maçında Galatasaray evinde karşı karşıya geldiği Gaziantep FK’yı 3-1’lik skorla mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, geçtiğimiz günlerde vefat eden Ahmet Çakır’ı anarak başladı ve baş sağlığı diledi. İlk yarıda geçen maçtan kalan iştahlı oyuna devam ettiklerini söyleyen Buruk, "Daha çok ürettik geçen maça göre. 2-0 ile soyunma odasına girdik. Farklı bir skorla da girebilirdik. İkinci yarı iki takım 3 gün önce maç oynamıştı, yorgunluklar ortaya çıktı. İki takım için de kadro kısıtlılığı vardı. Oyunun devamında çok net hamleler yapamadık. Bugün hücum anlamında kadro genişliğimiz kısıtlıydı. Skorun daha yukarıya gitmemesinde saha içerisindeki oyuncularımızın yorgunlukları vardı. İki maçta erken değişiklikler yapmaya çalıştık. Haftaya çok önemli maç var. Buna hazır. 5’te 5 galibiyetle gidiyoruz. Icardi ve Ziyech dışında diğer oyuncularımız bize katılıyor. Hazır bir kadro ile oraya çıkacağız. Hedefimiz galibiyet serimizi devam ettirmek. Oyuncularımı tebrik ediyorum. 3 gün arayla iki maç ama aynı istek, aynı konsantrasyon önemliydi. Ligde 5 maçı da kazanan tek takımız. Bunu da devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu. "Hedefimiz orada kazanmak" Ligde cumartesi günü oynayacakları Fenerbahçe derbisi için ise sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "İki takım da çalışacak, hazırlanacak. Lig başladığımız beri birbirimizi seyrediyoruz. Her hafta rakibiniz puan kaybetsin diye birbirini seyreder. İki takım da birbirini tanıyor. Oyuncu seçimleri önemli olacak. Bu maçı galibiyetle bitirdik, yarın da rejenerasyon yapıp, ondan sonraki gün net bir şekilde rakibimize hazırlanacağız. İki takım da kazanmak için oynayacak. Geçen seneki maç zevksiz ve kalitesiz geçmişti, 0-0’lık maç. Saha içi olaylarının, hakemlerin konuşulmadığı, futbolun ve oyuncularımızın konuşulduğu bir oyun ortaya çıkartmak istiyoruz. Hedefimiz orada kazanmak" şeklinde konuştu. "Icardi, Fenerbahçe maçında kesinlikle olmayacak" Sakatlığı devam eden Arjantinli futbolcu Mauro Icardi’nin son durumu hakkında bilgi veren Okan Buruk, "Icardi’nin tedavisi devam ediyor. Oynayabilecek durumda değil. Oynaması için çok erken, en az bir hafta 10 gün için süremizi olacağını düşünüyorum tam olarak iyileşmesi için. Fenerbahçe maçında kesinlikle olmayacak" ifadelerini kullandı. "Yunus, oynadıkça daha da üstüne koyacağına inandığım çok yetenekli oyuncu" Yunus Akgün’ün geçen maçta da görevini net yaptığını söyleyen Buruk, "Oynadıkça daha da üstüne koyacağına inandığım çok yetenekli oyuncu. Bugün daha da üstüne koyarak devam etti. Gol de attı. Bence o gol onun için güven olacak. Berkan’ı geçen maç girdikten sonra iştahlı olduğunu gördüm. Sol ayaklı bir oyuncu ile hücumda olmak istedim. Oynamak istiyorlar, katkı vermek istiyorlar. Türk oyuncular bizim için çok önemli. Takımın ruhunu tutacak, takıma bu anlamda destek olacak oyuncular. Berkan, Yunus yine Kerem Demirbay takım için önemli oyuncular" diyerek sözlerini tamamladı.