SAĞLIK - 10 Eylül 2024 Salı 10:09

Çocuklarda kıl dönmesi uyarısı: “Eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane geliyor"

A
A
A
Çocuklarda kıl dönmesi uyarısı: “Eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane geliyor"

Son zamanlarda çocuklarda kıl dönmesi vakalarıyla daha sık karşılaştıklarını aktaran Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oktav Bosnalı, “Hareketsizliğin, obezitenin artmasıyla kıl dönmeleri hastaları da ne yazık ki artmaya başladı. Eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane vaka başvuruyor. Toplum içerisinde bu hastalığın arttığını da gözlemliyoruz. Bir şikayet olduğunda hastaneye erken başvuralım” dedi.


Halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen pilonidal sinüsü, kuyruk sokumu bölgesindeki tüylerin terleme, çok oturma gibi nedenler sonucunda cildin içerisine doğru büyümesi ifade ediliyor. Uzmanlar son dönemlerde bu hastalığın çocuklarda görülme sıklığıyla ilgili konuşurken, ailelere önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Oktav Bosnalı, kişilerde yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen bu durumun oluşmasında hareketsizlik ve obezite durumlarının büyük risk oluşturduğunu söyledi. Doç. Dr. Bosnalı, hastalığa ve tedavi sürecine ilişkin bilgiler verdi.



“Hareketsizliğin, obezitenin artmasıyla yaygınlaştı"


Geçmişe nazaran şu an kıl dönmesi vakalarıyla daha çok karşılaştıklarını aktaran Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oktav Bosnalı, “Kliniğimizde ortalama olarak her hafta 2 ya da 3 vakayı opere etmek zorunda kalıyoruz. Özellikle korona, eve kapanma dönemlerinde, hareketliliğin azalması, genç nüfusumuzda bilgisayar oyunlarının, televizyon, telefon kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte hareketsizliğin, obezitenin artmasıyla kıl dönmeleri hastaları da ne yazık ki artmaya başladı. Kıl dönmesi hastalığı genellikle kuyruk sokumu bölgesinde o bölgedeki kılların cildin dışına doğru değil de içine doğru büyümesi ve daha sonra o bölgede bir iltihaba, enfeksiyona yol açarak apseleşmesi ve dışarıya bir akıntı yapmasıyla karakterize bir hastalık. Hastalık, en başında yakalanırsa tedavisi çok kolay olmakla birlikte, tedavisi ihmal edilmiş, ilerlemiş vakalarda içeride daha büyük apse gelişiyor. Dolayısıyla ciddi bir cerrahi müdahale yapmak da gerekli olabiliyor. Bu bölgenin aşırı kıllı olduğu hastalar, aşırı şişmanlamış hastalar, uzun saatler boyunca oturup hareketsizlikten dolayı o bölgenin enfekte olmasına yol açabiliyorlar. Televizyon, bilgisayar karşısında çok vakit geçirmek, sürekli hareketsizlik bu hastalığı artıran en önemli sebep. Dolayısıyla hareketli olmak, kişisel hijyene dikkat etmek, mümkün oldukça açık havada spor yapmak bu hastalığın oluşmasını engellemede en önemli etken. Tedavisi noktasında şöyle bir çalışma yapıyoruz; önce hastalar bize geldiğinde değerlendiriyoruz. Apseleri çok ciddi mi, değil mi? Ne tip bir tedaviye yanıt veririler, onu anlamaya çalışıyoruz" dedi.



"Haftada en az 2-3 tane vaka bize başvuruyor"


Kıl dönmesi durumlarında tedaviye ilişkin bilgiler veren Doç. Dr. Bosnalı, "Çok da çeşitli tedavi formları var. Kapalı ameliyattan açık ameliyata veya ameliyatsız fenol ile birlikte yakmaya kadar çeşitli şekillerde bunları tedavi etmek mümkün. Eğer ilerlemeden yakalanmışsa fenol tedavisi ama çok ilerlemişse kapalı yöntemle de yapabiliyoruz, görerek içeriyi temizleyedebiliyoruz. Gerekirse o bölgeyi tamamen kazıyarak temizleyerek açık yöntemle de ameliyat edebiliyoruz. Ameliyat sonrasında da düzenli kıl temizliğinin yapılması hastalığın tekrarlamasını engellemek için önemli oluyor. Kişisel hijyene dikkat etmek, havadar elbiseler giymek, o bölgenin terli kalmamasına dikkat etmek önemli. 4 yıl önce kurulduğumuzdan bu yana eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane vaka bize başvuruyor. Toplum içerisinde bu hastalığın arttığını da gözlemliyoruz. En önemli tavsiye sadece bu hastalık için değil bütün evlatlarımız için bilgisayar, ekran başında geçirilen süreyi azaltmak. Bu hem sosyokültürel gelişimleri hem de fiziksel sağlıkları için önemli. Açık alanlara çıkalım, çocuklarımıza spor yaptıralım. Hijyenlerine dikkat etsinler, aşırı dar, sentetik kıyafetlerden uzak duralım. Bir şikayet olduğunda mümkün olduğunda hastaneye erken başvuralım” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray 5 yıl önce kaçmıştı, yine polisleri peşine taktı Aksaray’da 5 yıl önce alkollü araç kullanırken polise yakalanan ve polise sahte ehliyet verip kaçan şahıs yine Aksaray Emniyeti’ni alarma geçirdi. Bu kez de "dur" ikazına uymayarak kaçan sürücü kovalamaca sonucu arazide yakalanırken, ehliyetsiz sürücü 2.30 promil alkollü çıktı. Olay, Aksaray - Adana E-90 Karayolunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, rutin uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şubesi ekipleri şüphe üzerine Adana’dan Aksaray istikametine seyreden 68 AEB 392 plakalı suv tipi araca "dur" ihtarında bulundu. Polisin ihtarına uymayan sürücü hızla kaçmaya başlarken polis ekipleri de peşine düştü. Polisin telsizle haber merkezi ve diğer ekiplere plaka ile kaçış istikametini anons etmesi üzerine Aksaray Emniyeti adeta alarma geçti. E-90 Karayolu otogar ışıklı kavşaktan Tacin Mahallesi istikametine dönüş yapan sürücü ile polis arasında yaşanan kovalamaca kameralara da yansırken, sürücü çok geçmeden boş bir arazide polisin önünü kesmesi sonucu yakalandı. Araçtan indirilen sürücü S.B.’nin (40) ehliyetinin olmadığı ve alkollü olduğu belirlenirken, polis ekipleriyle ilginç diyaloglar yaşandı. "2008 yılında Ergenekon diye attınız beni" Argo kelimelerle polis memurlarına hitap eden S.B., "2008 yılında Ergenekon diye attınız beni. Sen ne anlatıyorsun bana?" dedi. Trafik ekiplerinin alkolmetre üfletmek istediği alkollü sürücü alkolmetreye üflemeyi de reddederken, bu nedenle polis ekipleri şahsı Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürmek istedi. Hastaneye gitmeyi de kabul etmeyen S.B., "Giderim hapishaneye yatarım, hastanede işim yok" ifadelerini kullandı. Polis memurlarına, "Ne istiyorsunuz benden?" diye soran sürücü, "En kıdemliniz kimse onunla görüşmek istiyorum. Ne istiyorsunuz benden? Ben bu saatten sonra hapishaneye giderim. Cezaevine götürsünler beni" dedi. Gazetecilerin kendini görüntülediğini fark eden sürücü arkasını dönerek, "Allah belasını versin, daha hala çekiyor" diye sitem etti. Ehliyetiz ve alkollü olarak polisten kaçtı, "Yanlış yapıyorsunuz" dedi Polis memurlarının uzun süre ısrarına rağmen hastaneye gitmemek için direnen S.B. güçlükle polis aracına bindirilirken, araca bindirilen sürücü alkollü ve ehliyetsiz olarak kullandığı araçla polis ekiplerinden kaçmasına rağmen memurlara "Yanlış yapıyorsunuz" diye isyan etti. Polis kontrolünde araca bindirilen S.B. sağlık kontörlü ve alkol muayenesi için Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine götürüldü. Burada yapılan muayede sürücünün 2.30 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ehliyetinin alkollü araç kullanmaktan hala emniyette olduğu belirlenen şahsa, alkol ölçümünü reddetmek, dur ikazına uymamak, kırmızı ışıkta geçmek ve sürücü belgesine el konulduğu halde ehliyetsiz araç kullanmaktan toplam 51 bin 120 lira ceza kesildi ve araç otoparka çekildi. 2020 yılı pandemi döneminde de sahte ehliyet verip kaçmıştı Polisi peşine takan S.B. isimli sürücü 2020 yılında pandemi döneminde de sahte ehliyet verip polisin sahte ehliyeti fark etmesi üzerine kaçmış ve yine kovalamaca sonucu yakalanmıştı. 12 Aralık 2020 tarihinde yaşanan olay Yeni Sanayi Mahallesi Oto Sanayi Fatih Caddesi üzerinde yaşanmıştı. Koronavirüs nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamasında aracıyla sokağa çıkıp alkol alarak polise yakalanmıştı. İşlemler için araçtan indirilen S.B., 1.14 promil alkollü çıkmış, polis ekiplerine de Hasan I. adına ehliyet vermişti. Polisin ehliyetin sahte olduğunu fark etmesi üzerine S.B. yaya olarak olay yerinden kaçmış, kısa süren kovalamaca sonucu yakalanarak gözaltına alınmıştı. Alkollü ve sahte ehliyetle polise yakalanan sürücü koronavirüs tedbirleri çerçevesinde ağzına takması gereken maskesini kendini gizlemek için yüzüne takarak basın mensuplarının "Neden alkollü ve sahte ehliyetle araç kullandınız?" sorusuna, "Saçmalama lan, aklını alırım. Sahtelik arıyorsan git basına bak. Sahteyle bizim işimiz olmaz" diyerek basın mensuplarını iftira atmakla suçlamıştı. O tarihte S.B. isimli sürücünün daha öncesinden de alkollü araç kullandığı ve bu nedenle ehliyetine polis ekiplerince el konulduğu ortaya çıkmış, sürücüye toplam 8 bin 96 TL para cezası kesilerek sahte belge düzenlemekten gözaltında alınmıştı.
İstanbul Okan Buruk ve Jose Mourinho, PFDK’ya sevk edildi Trendyol Süper Lig’in 25. haftasında oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi sonrası iki takımın teknik direktörleri Okan Buruk ve Jose Mourinho, PFDK’ya sevk edildi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edilen takımları açıkladı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan mücadele başta olmak üzere Süper Lig’in 25. haftasında oynanan karşılaşmalar sonrası disiplin raporları şöyle: - Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Eyüpspor, Sivasspor, ’çirkin ve kötü tezahüratı’ - Galatasaray ve Fenerbahçe, ’saha olayları’ - Kayserispor, ’talimatlara aykırı hareketi’ - Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, ’futbolun itibarını zedelemeye yönelik açıklamalar’ - Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, ’sportmenliğe aykırı hareketi’ ve ’hakareti’ - Fenerbahçe Sportif Direktörü Mario Branco, ’talimatlara aykırı hareketi’ - Fenerbahçe Kulübü İdarecisi Okan Özkan, ’talimatlara aykırı hareketi’ - Galatasaraylı futbolcu Mauro Icardi, ’talimatlara aykırı hareketi’ - Galatasaray Antrenörü Serhat Doğan, ’sportmenliğe aykırı hareketi’ - Fenerbahçe Antrenörleri Stefano Rapetti, Ricardo Manuel Nunes Formosinho ve kaleci antrenörü Sandro Zufic, ’talimatlara aykırı hareketi’ - KayserisporKulübü BaşkanıNurettin Açıkalın ve kulüp idarecileri Gökhan Gülen, Rıza Erkut Yurdemi ’talimatlara aykırı hareketi’ nedeniyle PFDK’ya sevk edildi.