GÜNDEM - 09 Nisan 2025 Çarşamba 14:26

Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışması devam ediyor

A
A
A
Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışması devam ediyor

Başaksehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde 2 bin 469 parsel üzerinde 13 bina hak sahipleriyle anlaşarak proje yıkım süreci başladı. Proje 3 blok, 226 bağımsız birimden oluşan projemiz 10 bin 900 metrekare alan üzerine inşa edilecek. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, "2’inci projesi bina yıkımlarını gerçekleştireceğiz. İlk projemiz hızla devam ediyor. Binalarımız tamamlanmak üzere bu yıl içerisinde anahtarlarımızı teslim edeceğiz" dedi.


Başakşehir Belediyesi tarafında Ziya Gökalp Mahallesi’nde 2 bin 469 parsel üzerinde 13 bina ve 32 bağımsız birimden oluşan yapılaşma, parseldeki tüm hak sahipleri ile anlaşıldı. Belediye ekipleri boşalan binaların yıkımına başladı. 3 blok, 226 bağımsız birimden oluşan proje 10 bin 900 metrekare alan üzerine inşa edilecek. Projede bulunan park ve peyzaj alanları şehir kalabalığı içinden yeşil bir alana kaçış noktası olacak. 2+1 ve 3+1 daire tipleri bulunan proje çeşitli daire metrekareleri tasarlanarak planlandı. Projede bulunan ticari alanlar ile site sakinlerinin, evlerinden çok uzaklaşmadan ihtiyaçlarını karşılamaları sağlanacak. Açık ve kapalı otopark seçenekleri ile araç park sorunu güvenli bir şekilde ortadan kaldırılacak. Ulaşım açısından M9 metrosuna yakın olması da proje sakinlerine avantaj sağlayacak.


Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, "Ziya Gökalp mahallesi kentsel dönüşümün 2’nci projesi bina yıkımlarını gerçekleştireceğiz. İlk projemiz hızla devam ediyor. Binalarımız tamamlanmak üzere bu yıl içerisinde anahtarlarımızı teslim edeceğiz. Komşularımızla birlikte ev yıkımlarını gerçekleştireceğiz. Başakşehir olarak da biz Başakşehir Belediyesi öncülüğünde hem konut yapımı hem de kentsel dönüşüm noktasında hızlıca yol aldık. 2009 yılı itibariyle yüzde 50 riskli bina oranına sahiptir. Şuan yüzde 12 seviyelerine düştü. Allah korusun deprem yaşanırsa toplanma alanlarla ilgili tüm hazırlıkları bitirdik. Şuan da İstanbul’da yeşil alan miktarı ile en yüksek ilçe. Biraz sonra yıkımı gerçekleştireceğimiz projemiz yaklaşık 226 daireden oluşuyor. İlk projemiz tamamlanmak üzere 426 daireden oluşuyordu. Yakın zamanda buradaki inşatlarımızı tamamlayıp. Komşularımızın da huzurla yaşadığı oturum alanı oluşturmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Yüksel Çolak "Kentsel dönüşüm güzel gidiyor. Arkadaki binalar güzel yapılıyor. Türkiye deprem bölgesi, mal güvenliğimizden önce can güvenliği lazım. Çocuklarımız içeride oturuyor. Hepimiz içerdeyiz can gittikten sonra malı ne yapacağım. Mal önemli değil can önemli" şeklinde konuştu.


Gülümser Çolak "Bizim için iyi. Evimizin değeri, konumu değerlendi. Evimde temiz bir şekilde oturacağım. Benim için mutluluk veren bir şey. Depreme dayanıklı olacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.