POLİTİKA - 09 Mayıs 2024 Perşembe 14:19

Bakan Tunç: “Ara buluculuk ve tahkim sistemi geliştirildi, yabancı sermaye miktarı 262 milyar doları aştı”

A
A
A
Bakan Tunç: “Ara buluculuk ve tahkim sistemi geliştirildi, yabancı sermaye miktarı 262 milyar doları aştı”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu’nda konuştu. Tunç, “Ara buluculuğun ve tahkim sisteminin geliştirilmesi sayesinde doğrudan yabancı sermaye miktarının bugün 262 milyar doları aştığını görüyoruz. Bu rakam 2002 yılında sadece 15 milyardı. Daha yapacak çok işimiz var” dedi.


Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Adalet Bakanlığı işbirliğinde yürütülen “Türkiye’de Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında İstanbul’da Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu düzenlendi. Programa Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin ve Ceza İşleri Genel Müdürü Ali Öztürkmen ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı. Sempozyumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uzlaşma ve arabuluculuk hakkında önemli açıklamalarda bulundu.



“Vatandaşlarımızın anlaştığını görmekten memnuniyet duyuyoruz”


Türkiye’de 45 bin 960 arabulucu olduğunu söyleyen Adalet Bakanı Tunç, “Ülkemizde ilk kez 2013 yılında ara buluculuk sistemimize girmişti. İlk olarak ihtiyari ara buluculuk olarak başlamıştı. Sonrasında 2018’den itibaren ilk kez dava şartı arabuluculuk, zorunlu ara buluculuk olarak iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk başladı. Sonrasında ticari uyuşmazlıklar da 2019’dan itibaren başladı. 2020 yılında da tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu ara buluculuk sistemini başlattık. 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren de ara buluculuğun, zorunlu ara buluculuğun kapsamını genişlettik. Bu kapsamda da ilansız icra yoluyla tahliye hariç kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklarda, ortaklığın giderilmesinden doğan uyuşmazlıklarda, tarım üretim hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda, yine Ticaret Kanunu ve İş Kanunu’ndan kaynaklanan itirazın iptali, menfi tespit ve istibdat davalarında da zorunlu arabuluculuğu başlattık. Ve bu kapsamda da zorunluluk kapsamında önemli gelişmeleri de sağladık. Özellikle vatandaşlarımızın mahkemeye gitmeden karşılıklı anlaşarak gerek kirada, gerek diğer konularda 1 Eylül’den itibaren başlattığımız uyuşmazlık türlerinde anlaştığını görmekten de memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.



“87 bin 149 uyuşmazlık davaya intikal etmeyerek, yargının iş yükünü azaltmış oldu”


Kira miktarlarındaki artıştan dolayı son zamanlarda artan ev sahibi-kiracı uyuşmazlıklarına dikkat çeken Bakan Tunç, “Bu kapsamda kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı 169 bin 255’i buldu. Bu başvurulardan 87 bin 149’u anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmama sayısı 62 bin 783. Burada şunu ifade etmek lazım; 87 bin 149 kişinin anlaşması demek 174 bin vatandaşımızın adliyeye düşmemesi demek, yani yargıya gitmemesi demek. 87 bin 149 uyuşmazlık davaya intikal etmeyerek hem yargının iş yükünü azaltmış oluyorlar hem de kendi aralarında dostane bir şekilde bu uyuşmazlığı çözmüş oluyorlar. Bu anlamda kira uyuşmazlıklarında ara buluculuk sisteminin de başarıyla yürüdüğünü görmek mümkün” dedi.


Ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı 45 bin başvurunun yapıldığını söyleyen Tunç, “Burada da anlaşma sayısı 10 bin 223. Bu da çok önemli bir rakam. Özellikle ortaklığın giderilmesi davaları uzun süren davalar, taraf teşkilinin zor olduğu davalar, yargıda epey bir zaman alan davalar. Dolayısıyla 10 bin 223 davanın, bunların bir kısmı örnekleri de var. 30 yıl, 40 yıl süren arazi uyuşmazlıklarının tarafların bir araya gelerek çözüme kavuştuğunu ve ara buluculukta uzlaşma ile sonuçlandığını, anlaşmayla sonuçlandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Yine kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 8 bin 818 başvuru var, anlaşma 2 bin 957. Komşuluk hukuku uyuşmazlıklarından kaynaklı 3 bin 797 başvuru var, anlaşma sayısı bin 281. Tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı 530 başvurudan 124’ü de anlaşmayla sonuçlanmış. Ve buna az önce bahsettiğim kira uyuşmazlığından kaynaklanan 169 bin 255 başvuruyu eklersek toplam 228 bin 322 başvuru zorunlu ara buluculuk kapsamında, dava şartı kapsamında ara buluculuk önüne gelmiş ve bunların da yarıdan fazlası antlaşma ile sonuçlanmış” şeklinde konuştu.



“Daha yapacak çok işimiz var”


11 yıl boyunca ara buluculuk sistemiyle anlaşma ortalamasının yüzde 67 olduğunu söyleyen Bakan Tunç, bu sayının 678 mahkemenin iş gücüne eş değer olduğunu vurguladı. Bakan Tunç, “2007 yılında 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ile sigortacılık sektöründe de tahkime ilişkin yasal düzenlemeler yaparak, tahkimin alanını genişlettik. 29 Kasım 2014 tarih ve 6570 sayılı Kanun’la İstanbul Tahkim Merkezi’ni kurduk. İstanbul Tahkim Merkezi’ne 2020 yılında 55 başvuru, 2021 yılında 94, 2022 yılında 107 başvuru, 2023 yılında ise 138 başvuru yapılmıştır. Yine 2020 yılında tahkime konu toplam uyuşmazlık miktarı 300 milyon Türk Lirası iken, 2023 yılı dava uyuşmazlık miktarı toplamı 15 milyar liraya ulaşmıştı. Tahkim ve arabuluculuğun gelişmesi ülkemizdeki hukuki güvenlik ilkesini de güçlendiren önemli hususlar. Hukuki güvenlik ilkesinin daha da tahkim edilmesi ülkemiz açısından önemli, yabancı yatırımcının ülkemize gelmesi açısından önemli. Ülkede ara buluculuk sisteminin, tahkim sisteminin gelişmiş olması, yargının hızlı işlemesi, özellikle yabancı yatırımcının da ülkemize gelmesini kolaylaştıran önemli hususlar. Bir takım eleştiriler olsa da aslında rakamlara baktığımız zaman hukuki güvenlik ilkesinin tahkim edilmesi sayesinde ara buluculuğun ve tahkim sisteminin geliştirilmesi sayesinde doğrudan yabancı sermaye miktarının bugün 262 milyar doları aştığını görüyoruz. Bu rakam 2002 yılında sadece 15 milyardı. 15 milyarken bugün itibarıyla 261 milyarın üzerine çıktı. Ülkemizde eğer hukuki belirlilik, hukuki güvenlik ilkesi tahkim edilmemiş olsaydı bu rakam bu derece yükselmezdi. Daha yapacak çok işimiz var” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşaklı gençler müziğe doydu Uşak Belediyesi Tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı dolayısıyla düzenlenen Gençlik Festivali’nin ikinci günü, Pera konseriyle devam etti. Festivalin ikinci gününde alanda bulunan balon futbolu, rodeo, karaoke, dev monopoly, poligon gibi etkinlikler her yaş grubundan Uşaklıya zevkli bir gün yaşattı. Kentte hizmet veren esnafların açtığı stantlar gün boyunca vatandaşlar tarafından ziyaret edildi. Aynı zamanda festivalde farklı lezzetler deneyen vatandaşlar, keyifle alışveriş yaparak doyasıya eğlendi. Festivalde sahne alan Dj Deejavus Narkoz Grubu öncesi gençleri coşturdu. Saat 20:00’de ön grup olarak sahne alan Narkoz hızlı bir giriş yaptı. Muhteşem yorumlarıyla festival alanını ısıtan grup müzikseverlere coşkulu anlar yaşattı. İlk şarkının ardından Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım müzisyenlere hediyelerini takdim ederek; “Gençler, bu bayramı artık hep böyle kutlayacağız. Sizin coşkunuzu gördükçe ben daha da mutlu oluyorum” dedi. Narkoz Grubu’nun hemen ardından Pera grubu sahnenin tozunu attırarak gençlerin coşkusuna coşku kattı. “Biri vardı, Sensiz ben” gibi her nesilden Uşaklının bildiği şarkıları seslendiren grup; gençlerin de eşlik ettiği unutulmaz eserleri Uşak semalarında yankılandırdı. Gençlerle birlikte müzik ziyafetine katılan Başkan Yalım; Pera’nın şarkılarının gençlik şarkıları olduğunu, grubun yeni şarkılarını da dinleyip zevkle takip ettiğini söyledi. Festivalin ikinci günü Başkan Yalım’ın sanatçılara hediyelerini vermesi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İzmir İzmir’in genç itfaiyecileri sıkı eğitimlerle göreve hazırlanıyor İzmir Büyükşehir Belediyesinin Yangın ve Doğal Afet Eğitim Merkezi, sınavlara girerek başarılı olan genç itfaiyecilerin zorlu; ama heyecanlı eğitimlerine sahne oluyor. Mesleğini en iyi şekilde yapmak için ter döken itfaiyeciler, birbirinden zorlu parkurları başarıyla tamamlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığının yeni itfaiye memurları, sahaya çıkmak için gün sayıyor. 22 Nisan’da Yangın ve Doğal Afet Eğitim Merkezinde başladıkları eğitimlerini 7 Haziran’a kadar sürdürecek itfaiyeciler, zorlu parkurlarda başarılı olmak için ter döküyor. 1 kilometre koşu, 100 metre engelli koşu, karanlık ve dumanlı odada yön bulma, itfaiye aracı ile ambulans kullanma, dağda arama kurtarma gibi uygulamalı eğitimlerden geçen genç itfaiyeciler, zorlu parkurlarda heyecan dolu anlar yaşıyor. Nitelikli eğitimle korkularını yenmeyi başardılar Arama Kurtarma Eğitmeni Mesut Topal, 15 metre yükseklikte, dağda iple iniş ve yukarı tırmanma eğitimi verdiği itfaiyecilerin heyecanına da ortak oluyor. Kolay bir iş yapmadıklarını söyleyen Mesut Topal, “İtfaiyecilik mesleğinin bir adım daha öteye gitmesi adına hepimiz çabalıyoruz. Çok zorluklarla dolu bir yol. Bu süreci başarıyla atlatacağımıza inanıyorum. Bu eğitimlere katılanların korkması, kaygılanması doğal. İlk aşamada ürkütücü, korkutucu gelebiliyor. Eğer sevgi, aidiyet duygusu, itfaiyecilik mesleğine bağlılık, sadakat söz konusuysa, bütün engeller aşılır diye düşünüyorum. Meslektaşlarımızın aldıkları eğitimler sonucu korkularını yenerek çok daha zorlu eğitimleri başarıyla tamamladıklarını görüyoruz” dedi. Araç Üstü Ekipman Eğitmeni Hakan İnan da, 32 metrelik merdivenli araç ile verdiği eğitimlerin ardından, itfaiyecilerin el hassasiyeti kazandığını belirterek, “Gittikleri bir olayda, çok katlı bir binada elektrik tellerine takılmadan, balkona daha fazla yaklaşabilecekler. Böylece canlıya zarar vermeden alabilecekler” dedi. “Bu kadar yükseğe ilk çıktığımda bacaklarım titredi” Sınavda gösterdiği başarının ardından itfaiye memuru olmaya hak kazanan tek kadın Gaye Karagöl, eğitimlerde gösterdiği performansla dikkat çekiyor. 15 metre yükseklikten iniş yaparken zorlanmadığı gözlenen Karagöl, “Eğitimler genel olarak zorlayıcı; ama çok iyi. Çalışmalar çok verimli geçiyor. Burada güzel şeyler öğrendik. Bu kadar yükseğe ilk çıktığımda bacaklarım titredi. Eğitmenlerimiz sayesinde korkularımızı yendik. Şuan çok iyi. Rahatlıkla inebiliyorum. Tekrar yukarı çıkabiliyorum. Bir sorun olmuyor” diye konuştu. “Eğitimlere başladıktan sonra 3 kilogram verdim” İtfaiye eri Mustafa Çabuk da, çok sıkı bir eğitimden geçtiklerini belirterek, “Buraya geldiğim zaman böyle sıkı bir eğitimden geçeceğimi, üst düzey, kaliteli bir eğitim alacağımı tahmin etmiyordum. Beklentimin çok üstünde bir eğitim aldım. Bu nedenle çok memnunum. Bir an önce eğitimlerimi tamamlayarak göreve başlamak istiyorum. Sabah sporumuz çok sıkı. Bu eğitimlere başladıktan sonra kendimi daha dinç ve zinde hissediyorum. Eğitimlere başladığımız günden bu yana yaklaşık 3 kilogram verdim” diye konuştu. “Kendimi göreve hazır hissediyorum” Genç itfaiyecilerden Hüseyin Güçlüol ise kapalı alanlarda yangına müdahale, tanker yangınlarına müdahale gibi eğitimlerde zorlandığını; ancak hepsinde başarılı olduğunu söyledi. Şerafettin Furkan Uçar da birçok eğitimden geçtiklerini anlatarak, kendini göreve hazır hissettiğini belirtti. İtfaiyeciliğin kutsal bir meslek olduğunu ifade eden Murat Doğan, şunları söyledi: “Yaptığımız iş çok zor ama isteyerek yaptığınız zaman güzel. Arama kurtarma yangın eğitimleri zorlu geçiyor. İzmir verdiği eğitimlerle çok nitelikli, güvenilir, önce can sonra mal güvenliğini sağlayacağına emin olacağı bir itfaiyeci kazandı.” Serkan Ayekin de sahada karşılaşma ihtimali bulunan tüm olaylara sağlıklı ve etkili müdahale için eğitim aldıklarını, bu olaylara karşı kendilerini donanımlı hale getirdiklerini söyledi.
Ankara Bakan Uraloğlu, Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin açılışına katıldı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara’da Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi açılış törenine katıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası işbirliği ile hazırlanan “Karayolları’nın Asırlık Yol Çizgileri Kitabı’nın tanıtımı ve Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin açılış törenine katıldı. Bakan Uraloğlu açılış töreninde yaptığı konuşmasında, helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve heyetine Allah’tan rahmet ve İran halkına başsağlığında bulundu. Milletlerin ilerlemesini ve gelişmesini sağlayan en önemli unsurların başında zengin kütüphanelerin geldiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Günümüzün hafızasını, gelecek kuşaklara aktarmak için kütüphanelerimizi muhafaza etmeli, onları daha da zenginleştirmeli ve modern imkânlarla donatmalıyız. Ülkemizin topyekun gelişmesi için de okumalıyız, okutmalıyız. Bizler de geçmişimizi kitaplardan öğrenmeli, geleceğimizi kitapların, bilimin ışığında inşa etmeliyiz. Bu bakımdan Karayolları Genel Müdürlüğümüz tarafından hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi de çok yerinde ve kıymetli bir adımdır. Genel Müdürlüğümüzce muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve Karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk” ifadelerine yer verdi.
Bitlis Sağlık Müdürü Ekici: “Bitlis sağlık alanında büyük bir hamle yaşayacak” Bitlis İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Ekici, önümüzdeki birkaç yıl içinde hayırsever iş adamlarının da katkılarıyla yapılacak yatırımlar sayesinde Bitlis’in sağlık alanında önemli hamleler gerçekleştireceğini söyledi. Bitlis’te yapılacak sağlık yatırımları ve sağlık alanındaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Bitlis İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Ekici, kentin sağlık alanında yaşayacağı değişim ve dönüşüme dikkat çekti. Bitlis’in son yıllarda ciddi sağlık yatırımları aldığını ve almaya da devam ettiğini kaydeden Ekici, Bitlis’in tam donanımlı hastaneleriyle bölgeye bir bölge hastanesi gibi sağlık hizmeti sunacağına vurgu yaptı. Bitlis’in son yıllarda ciddi sağlık yatırımları aldığını belirten Ekici, bu yatırımların kentin sağlık hizmetlerinde büyük bir dönüşüm sağlayacağını ifade etti. Son olarak Sağlık Bakanlığı ve Eren Holding arasında düzenlenen protokolle sağlık alanında Türkiye’nin bağış olarak yapılan en büyük yatırımlarına imza atıldığını hatırlatan Ekici, yapılan bu bağışla Bitlis’in en az 25 - 30 yıllık sağlık planlamasının gerçekleştiğini vurguladı. Hayırsever iş insanlarının katkılarıyla gerçekleştirilen yatırımların önemine değinen Ekici, “Bitlis, sağlık yatırımları açısından önemli bir merkez haline geliyor. Yeni yapılacak hastaneler ve mevcut sağlık altyapısının güçlendirilmesiyle sadece Bitlis’in değil çevre illerin de sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak kapasitede olacağız. Hayırseverlerimizin desteğiyle Bitlis’te sağlık alanında birçok proje hayata geçirilecek. Bu projeler, vatandaşlarımızın daha kaliteli ve hızlı sağlık hizmeti almasını sağlayacak. Yeni yapılacak sağlık tesisleri ve mevcut tesislerin modernizasyonuyla birlikte sağlık hizmetlerimizde kalite standartlarını yükselteceğiz. Amacımız, Bitlis’i sağlık hizmetlerinde öncü illerden biri haline getirmektir” dedi. Sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için yürütülen çalışmaların sürdüğünü belirten Ekici, şöyle konuştu: “Kamu tasarrufu tedbirlerinin alındığı bir dönemde Bitlis iline yapılacak olan 100 milyon dolarlık yatırımla 300 servis, 58 yoğun bakım, 25 palyatif olmak üzere toplam 383 yataklı hastane yapımına kısa süre içerisinde başlanacak. Bölge şartlarına uygun modern yapı ve mimariye sahip olacak hastane gerektiğinde 517 yatak kapasitesine kadar çıkarılabilecek. Bitlis için sağlık hizmetlerinin daha da ileriye taşınması adına önemli ve büyük bir adımı atmaktan, Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük bağışını almaktan dolayı çok mutluyuz. Bitlis Eren Devlet Hastanesi ve lojman yapımı için Sağlık Bakanlığı ve Eren ailesi arasında protokolün imzalanması bizleri çok mutlu etmiştir. Bitlis’imizin sağlık altyapısını güçlendirecek olan Bitlis Eren Hastanesi 300 servis, 58 yoğun bakım, 25 palyatif olmak üzere toplam 383 yataklı olacaktır. İhtiyaç halinde ise 517 yatak kapasitesine çıkabilecek ve bölge şartlarına uygun modern yapı ve mimariye sahip olacaktır. Bu yapılan bağışla da Bitlis’in en az 25-30 yıllık sağlık planlaması gerçekleşmiştir. Yapılacak hastane 3. basamak eğitim araştırma hastanesi olacak standartlara göre inşa edilecektir. Hastane ile birlikte çalışanları için 10 bin metrekare kapalı alana sahip lojman da beraberinde inşa edilecektir. Özellikle kamu tasarruf tedbirlerinin alındığı bir dönemde bir bağışçı eliyle yaklaşık 100 milyon dolar civarında bir bağışın yapılması vatandaşın devlete verdiği katkıyı göstermek adına ve diğer varlıklı insanlarımızı da bu dönemde bağışa motive etmek adına büyük bir adım olacaktır. İlimizde buna güzel örnekler olarak 112 istasyonları, diş üniteleri, aile sağlığı merkezleri hayır yolu ile yapılmış, vatandaşımız hayırda yarışır hale gelmiştir. Sağlık hizmetlerindeki kalite ve erişilebilirlik açısından büyük öneme sahip olan bu hastane, şehrimizin sağlık alanındaki ihtiyaçlarını karşılayacak, daha geniş kapsamlı hizmet sunacak ve vatandaşlarımıza daha iyi bir sağlık hizmeti sunma imkanı sağlayacaktır. Ayrıca son dönemde ilimizde bakanlığımız tarafından yatırıma alınıp ihale süreçlerinde olan Mutki ve Adilcevaz ilçelerimizdeki devlet hastanelerimiz de ilimiz adına sağlık sistemimizin ileriye taşınması adına güzel örneklerdir. Bitlis’imizin daha sağlıklı ve güçlü bir geleceği için atılan bu adımla birlikte hep birlikte daha güzel günler göreceğimize inancımız tamdır.”