POLİTİKA - 19 Ekim 2024 Cumartesi 14:15

Bakan Fidan: "Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor, İran’ı da bu savaşa çekmeye çalışıyor"

A
A
A
Bakan Fidan: "Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor, İran’ı da bu savaşa çekmeye çalışıyor"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İranlı mevkidaşı Abbas Erakçi ile ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Fidan, “Gazze’de soykırıma devam eden İsrail, Lübnan’ı da kana bulamaya devam ediyor. Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran’ı da bu savaşa çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

3+3 Güney Kafkasya Bölgesel İşbirliği Platformu toplantısına katılmak üzere İstanbul’a gelen İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, bugün Sarıyer’de Dışişleri Bakanı Fidan ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Düzenlenen basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan Fidan, “Bölgemiz son derece büyük bir tehditle karşı karşıya bulunmaktadır. Gazze’de soykırıma devam eden İsrail, Lübnan’ını da kana bulamaya devam ediyor. Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran’ı da bu savaşa çekmeye çalışıyor” dedi.

“Ülkelerimiz arasında daha fazla ticaret yaparak halklarımızın refahını artırmamız mümkün”

Konuşmasının başında İranlı mevkidaşına katılımından dolayı teşekkür eden Bakan Fidan, “Bölgesel sahiplenme anlayışıyla Güney Kafkasya’da işbirliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Katılımları için hem değerli kardeşim Erakçi’ye hem de diğer mevkidaşlarıma huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. İran’ın yeni kurulan hükümetinin ikili ve bölgesel iş birliğine yönelik olumlu mesajlarını memnuniyetle karşılıyoruz. İran’ın komşularla ilişkililere öncelik veren bu vizyonunu biz de paylaşıyoruz. Türkiye ve İran bölgenin iki kadim medeniyetidir. Bölgenin barış, refah ve istikrarına katkıda bulunmak temel hedefimizdir. Bugün değerli mevkidaşımla ikili ilişkilerde atacağımız adımları ve hedeflerimizi etraflıca ele alma imkânımız oldu. 2014’te kurduğumuz yüksek düzeyde iş birliği konseyini daha da etkin hale getirmek için karar aldık. Ülkelerimiz arasında daha fazla ticaret yaparak halklarımızın refahını artırmamız mümkün. Biz Türkiye olarak bunun için gerekli siyasi iradeyi ortaya koymaya hazırız. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki irade beyanını dün sayın meslektaşım Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edildiği zaman kendisi de gördüler. Gerekli altyapı yatırımlarını yapmak ve sınır illerimizi kapsayan bölgeyi bir ticaret havzasına dönüştürmek istiyoruz. Yeni sınır kapıları açmamız gerekiyor. Mevcut sınır kapılarını ve yolları yenilememiz ve bunların kapasitelerini artırmamız gerekiyor. Ulaştırma, gümrük ve sınır güvenlik konularında senelerdir atılması gereken adımlar var. Gerçekten çok sistemli çalışmamızı gerektiriyor. Daha fazla gecikmeden karşılaştığımız sorunları çözmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Bugün PKK ve PJAK gibi uzantıları iki ülkenin de ortak düşmanıdır”

Terörle mücadele konusunda ortak adımların atılması gerektiğini belirten Bakan Fidan, “Ortak bir şekilde kararlı ve güçlü adımlar atmamız gereken bir diğer alan da terörle mücadele konusudur. Her iki ülkede terörden çok büyük zararlar gördü uzun yıllar boyunca. Bugün PKK ve PJAK gibi uzantıları iki ülkenin de ortak düşmanıdır. Bu hususta Türkiye ve İran arasında bir anlayış birliği mevcuttur. Bu ortak tutumu ortak bir mücadeleye dönüştürmek zorundayız. Komşuluk ve kardeşlik hukuku gereği teröre karşı beraber savaşmalıyız. Bu konuyu her düzeyde ele almaya devam edeceğiz” dedi.

“Savaşın tüm bölgeye yayılma riski asla hafife alınmamalı”

İsrail’in saldırgan tavrından vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, “Nükleer enerjinin barışçıl ve sivil amaçlarla kullanılmasına karşı değiliz. Diyalog ve müzakere yoluyla nükleer meseleye bir çözüm bulunabileceğine inanıyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde bölgesel meseleleri de değerlendirdik. Bölgemiz son derece büyük bir tehditle karşı karşıya bulunmaktadır. Gazze’de soykırıma devam eden İsrail, Lübnan’ı da kana bulamaya devam ediyor. Netanyahu bölgede sürekli yeni cepheler açıyor. İran’ı da bu savaşa çekmeye çalışıyor. İran’ın petrol ve nükleer tesislerini vurmakla tehdit ediyor. İsrail’i saldırgan tutumu İran’ı meşru müdafaaya dönük adımlar atmaya zorluyor. İsrail uluslararası hukuka açık biçimde ihlal eden eylem ve söylemlerine son vermek zorundadır. Krizin başından bu yana yaptığımız uyarıyı tekrarlamak istiyorum. Savaşın tüm bölgeye yayılma riski asla hafife alınmamalı. Küresel düzeyde çok ciddi yansımaları olabilecek bir gerilimin içindeyiz. Bölge ülkeleri ve bölge dışı aktörler geri dönülemez bir adım atmaktan kaçırmak zorundalar. Biz Türkiye olarak bölgemizde savaş istemiyoruz. Bu konuda sağduyulu ve soğukkanlı davranılması gerektiğini savunuyoruz. Mevcut gerilimi azaltmak için Gazze’de acilen ateşkes ilan edilmelidir. İsrail Lübnan’a yönelik saldırılarını bitirmelidir. İsrail her türlü saldırgan tavırdan ve provokasyondan vazgeçmelidir. Türkiye ve İran bu bölgede ilelebet var olacaktır. İkili ilişkilerimiz her alanda geliştirmeye ve bölgesel konulardaki iş birliğimizi artırmaya yönelik çalışmalarımız da sürdüreceğiz. Son dönem yaşanan gelişmeler bu iş birliğinin önemini daha da artırmıştır” dedi.

“Bölgedeki savaşın yayılması ciddi bir tehdittir”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi gerçekleştirdiği açıklamasında, “Bölgesel konular ile ilgili detaylı görüşmeler gerçekleştirdik. Siyonist rejimin suçlarının devam etmesi Gazze ve Lübnan’da kadın ve çocukların öldürülmesi başta olmak üzere bölgedeki gelişmeleri ve Siyonist rejiminin savaşın kapsamını genişletme yaklaşımını ele aldık. Her iki ülke olarak Gazze ve Lübnan’daki soykırımın bir an önce durdurulması zarureti ve başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerin çocuk katili Siyonist rejiminin savaş makinesini durdurmak için tüm siyasi ve ekonomik kapasiteleri ve araçlarını kullanması gerektiğini inanıyoruz. İşgalci rejimin yayılmacı politikalarıyla bölgemiz ve dünyanın barış ve güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atabilecek bir barut fırçasına dönüştürmüştür. Bölgedeki savaşın yayılması ciddi bir tehdittir. Bölgede Siyonizm rejimi dışında hiç kimse bu durumu istemez. Biz her zaman vurguladık biz barışı destekliyoruz. Buna ek olarak da her türlü senaryoyu biz hazırız dedik. İsrail rejimi dünya barışına en büyük tehdittir. Ne yazık ki uluslararası kurumlar ve başta Birleşmiş Milletler İsrail’in bu suçların önünü alacak girişimlerde bulunamamıştır. Bunun için yeterli olmamıştır. Özellikle batılı ülkelerde Amerika İsrail’e sağladıkları silah, mali ve istihbarat desteğiyle Netanyahu’yu işlediği katliamlarda daha cesaretlendirmiştir. Gerginliğin Lübnan’a yayılması oldukça endişe vericidir. İsrail rejimi savaş suçlarına herhangi bir sınır tanımıyor. Biz kalıcı ve bir an önce uygulanabilecek bir ateşkesi destekliyoruz. Gazze ve Lübnan hak hukukların bir an önce sağlanmasını gerektiğini vurgu yaptık” şeklinde konuştu.

"Hamas heyeti, gerçekten bu kardeşlerine daha fazla nasıl insani yardımı yapılabilir, uluslararası seferberlik daha fazla nasıl oluşturulabilir o konuda bizimle görüştüler"

Bakan Fidan, "Biz de Türkiye olarak bildiğiniz gibi savaşın başından itibaren insani yardım faaliyetlerimizi artırmış durumdayız. Şu ana kadar Gazze’ye sevk ettiğimiz yardımların toplamı 84 bin tonu aşmış durumda. Bildiğiniz gibi geçmiş aylarda Refah Sınır Kapısı’na gittik, Mısır’a gittik, El Ariş’te yardımların nasıl geldiğini, stoklandığını ve sistemli bir şekilde ulaştırılmaya çalışıldığını gördük. Ama Refah Sınır Kapısı kapatıldığı için oraya gönderilen yardım malzemeleri maalesef çok ağır, gıdım gıdım tabiri caizse içeriye taşınabiliyor. Günde 30 kamyon dediğim gibi çok fazla bir rakam değil. Bu insani yardım konusu önemli, bu konuda daha fazla neler yapılabilir, neler olmalı onu görüştük. Daha sonra ateşkes müzakerelerine ilişkin neler yapılıyor, neredeyiz, Netanyahu Hükümeti’ni biliyorsunuz ateşkesle çok fazla bir ilgisi yok. Ama savaşın bir diğer tarafı olan Hamas, bu konuda nerede, özellikle son yaşanan gelişmelerden sonra, onu konuştuk, derinlemesine müzakere ettik" dedi.

Bakan Fidan, ortak basın açıklaması sonrası basın mensuplarının sorularının aldı. Dün gerçekleştirdiği Hamas Şura Meclisi Başkanı ve Hamas Siyasi Büro üyeleriyle görüşmeyle ilgili soruya cevap veren Bakan Fidan, "Diğer bir önemli husus da Filistinliler arası birlik meselesi biliyorsunuz. Hamas, El Fetih ve diğer Filistin örgütlerinin bir araya gelmesi meselesi ve bu iç uzlaşma sürecinin ulusal birlik sürecinin nasıl gittiğine ilişkin bilgi aldık. En son Kahire’de bir araya gelmişlerdi biliyorsunuz. Buradan da Mısırlı meslektaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Filistinlilerin iç uzlaşı sürecine Türkiye ile beraber verdikleri destekten dolayı. Biliyorsunuz iç uzlaşı süreci ne kadar iyi olursa, Filistinliler hem kendi birlik ve beraberliklerini daha iyi sağlayacakla, kendi pozisyonlarını daha iyi temsil edecekler hem de işgal edilmeleri, sürülmeleri, insanlık dışı muameleye maruz kalmaları daha zor olacak. Onun için Filistin iç uzlaşısını çok önemli ve stratejik olduğunu değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Erhan Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kum kamyonunun altında kalan anneanne ve torunu hayatını kaybetti Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Akçaköy yakınlarında motosikletin kum kamyonunun altında kalması sonucu meydana gelen trafik kazasında anneanne ve 5 yaşındaki torunu hayatını kaybetti. Kaza, Akçaköy Mahallesi Ilıdağ-Başçayır Mahalleleri bağlantı yolunda saat 14.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halkköy Mevki yakınlarında bulunan bir kum ocağından kum taşıyan ve henüz sürücüsünün ismi tespit edilemeyen 34 EBK 636 plakalı kamyon Akçaköy Mahallesi’ne seyir halindeyken Akçaköy Mahallesi’nden Ilıdağ Mahallesi istikametine ilerleyen İ.D. yönetimindeki motosikletle çarpıştı. Edinilen bilgiye göre; kazada motosiklet sürücüsü yola savrulurken Ayşe Dülmenci ile 5 yaşlarındaki torunu Ferdi Serinkan kamyonun altında kaldı. Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları incelemelerde Ayşe Dülmenci’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Ağır yaralanan torunu Ferdi Dülmenci’nin ise hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kabettiği öğrenildi. Acı haberi duyarak kaza yerine gelen vatandaşlar ve ailenin yakınları gözyaşlarını tutamadı. Kum ocağından taşıma işemi yapan kamyonların tehlikeli sürüşleri ve yolda oluşturduğu hasarların sürekli olarak tepki çektiği bölgede olaydan sonra tüm kamyonların bölgeyi terketmesi dikkat çekti. Cumhuriyet Savcılığı tarafından el konulan olayla ilgili soruşturma başlatılıdı. Bu arada kazada hayatını kaybeden Anneanne ve torunun komşu köydeki düğüne gittikleri öğrenildi.
İstanbul İstanbul’da Pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak İstanbul Valiliği, Vatan Caddesindeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı provaları ve “Tour de France, L’etape By Tour de France Uluslararası Bisiklet Yarışı" nedeniyle bazı yollar 20 Ekim Pazar günü saat 06.00’dan itibaren kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. “Tour de France, L’etape By Tour de France Uluslararası Bisiklet Yarışı" dolayısıyla, 20 Ekim Pazar günü saat 06:00’dan program bitimine kadar trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar şu şekilde; -Küçüksu Caddesi, Cuma Yolu Caddesi, Körfez Caddesi, Mehmet Ali Birand Caddesi, Okul Caddesi, Fatih Sultan Mehmet Caddesi, Orhan Veli Kanık Caddesi, Nazım Sokak, Hekimbaşı Çiftlik Caddesi, Göksu Caddesi, Atatürk Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Çengeldere Caddesi, Polonezköy Yolu, Seyri Caddesi, Ayazma Caddesi, Trabzon Caddesi, Seniye İsmail Hanım Caddesi, Meraşal Mustafa Kemal Caddesi, Meftun Caddesi, Şehit Levent Birgen Caddesi, Şehit Mehmet Ali Şener Caddesi, Riva Caddesi, Paşabahçe Polonezköy Yolu, Yeni Riva Yolu, Kavacık Kavşak, Mihrişah Valide Sultan Caddesi. Saat 08:00 itibariyle ise Tem Güney Maslak Ayrım, Tem Güney Maslak Yanyol, Tem Güney Etiler Katılım, Tem Kuzey Kavacık Ayrımları trafiğe kapatılacak. Kapatılan yollara alternatif güzergahlar ise Kandilli İskele Caddesinden Rasathane İstikameti, Dereboyu Caddesinden Yavuztürk Caddesi istikameti, Çubuklu Şehit Ersin Güner Caddesinden Dedeoğlu Caddesi istikameti, Dr. Ömer Besim Caddesi, Nişangah Caddesi, Göksu Otağtepe Caddesi, Tem Güneyden Gelen Akım Maslak Yanyoldan Tem Kuzey ve Büyükdere Caddesi istikametine Verilecek.Güney Etiler Katılıma Gelen Akım Etiler İçinden Büyükdere Caddesine yönlendirilecek. Tem Kuzey Kavacık Ayrımlarına Gelen Akım Tem Kuzey Transitten Köprü istikametine yönlendirilecek.” Ayrıca, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. Yıl Dönümü Ekinlikleri” çerçevesinde, Fatih İlçesi Vatan Caddesi’nde, 20 Ekim 2024 prova günü ve 29 Ekim 2024 tören günü saat 06:00 itibariyle program bitimine kadar trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar şu şekildedir: Adnan Menderes Bulvarı (Vatan Caddesi) ile Adnan Menderes Bulvarı’na çıkan tüm yollar uygun noktalardan trafiğe kapatılacak. 19 Ekim 2024 günü saat 22.00’dan itibaren 20 Ekim 2024 günü yapılacak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Prova Programı sona erene kadar Adnan Menderes Bulvarı ile Adnan Menderes Bulvarı Yanyollar üzerinde park halinde bulunan araçlar kaldırılacaktır. Kapatılan yol için sürücüler için güzergah ise Turgut Özal Bulvarı (Millet Caddesi), Fevzipaşa Caddesi”
Bitlis Bakan Tekin: “Yılda 250 milyon adet kitap çocuklarımızın masasındadır” Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti iktidarlarıyla eğitimde çağ atlattıklarını belirterek “Okullarımız 5 yıldızlı okul konforunda. İnternet alt yapısı olmayan okulumuz yok. Yılda 250 milyon adet kitap çocuklarımızın masasındadır” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi’ne katıldı. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, İsrail’in Filistin ve Lübnan’da uyguladığı soykırıma tepki gösterdi. İsrail’in suikastları sonucu şehit olan Hamas Siyasi Büro Başkanları İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar’a Allah’tan rahmet dileyen Tekin, onlar için Fatiha okudu. Konuşmasında AK Parti iktidarı öncesi ülkede kaosun olduğunu ve parayla siyasetçilerin partilerinden istifa ettirilerek hükümetlerin düşürüldüğüne dikkat çeken Tekin, “Bizler bir şeyi çok hızlı unutuyoruz. İçinde yaşadığımız konfor alanını, içinde yaşadığımız refah düzeyini sanki Türkiye hep böyleydi gibi algılıyoruz. O yüzden icraatla ilgili kısmen birkaç şey söylemek istiyorum. AK Parti’den önce nasıl bir Türkiye’de yaşıyorduk? Şöyle bir hafızalarımızı tazeleyelim. Bakın AK Parti 2001 sonrasında, Türkiye’de siyasette inanılmaz bir istikrar dönemi egemen oldu. Sadece 1971- 1980 arasında yaklaşık 10 yıllık periyotta 11 tane hükümet değişti. 1990’la 2001 arasında da 11 tane hükümet değişti. Bunun bizimle ne alakası var, diyebilirsiniz. Şöyle alakası var. Akşam yatıyorsunuz. Bir kabine var. Akşam mecliste bir milletvekili örnekleri var bunların. Para ile bir başka siyasi partiyi transfer oluyor. Ertesi gün hükümet yıkılıyor. 1990’lı yıllarda parti parti gezen milletvekillerini varlığını biliyorsunuz. Hükümeti düşürmek için partisinden istifa eden milletvekillerinin varlıklarını biliyorsunuz. Mesela 1990’lı yıllarda bu istikrarsızlık sebebiyle gecelikli repo faizleri yüzde 7 bin 500’lere çıktığı bir ülkede yaşadık. Bu hükümet istikrarsızlığı neden oluyor? Hükümette istikrarsızlık varsa, insanların hayat kaliteleri olumsuz etkileniyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemize kazandırdığı en önemli hususlardan bir tanesi, bu istikrarın sağlandığı bir dönemi yaşadık. 1990 ile 2001 yılı arasında Türkiye’de işlenen siyasi cinayetler ve terör olayları. Her gün sabahleyin bir sansasyonel terör hadisesi ile uyanıyorduk. Bazen bireysel terör oluyordu. Bir gazeteci, bir siyasetçi, bir eski bakan şehit ediliyordu, öldürülüyordu. Bazen de bir asker ya da toplumun kılcal damarlarına, sinir uçlarına sirayet edecek toplumsal bir hareketlilik. Başbağlar, Sivas olayları örneklerinde olduğu gibi. Biz o günlerde bunları yaşıyoruz. Size 1990’dan 2001 yılına kadar yapılan siyasi cinayetleri saysam, inanın hatıralarınızı canlandırdığınızda nasıl bir Türkiye de yaşadığımızı gerçekten çok iyi göreceksiniz. Bunun yanında sağlıkta yaşadığımız şeyler. Arkadaşlar ben o yıllarda şunu çok iyi hatırlıyorum. Hastaneye sabah giderdik ve saatlerce kuyruklarda beklerdim. O kuyruktan çıkardık. Tahlil, tetkik ya da benzeri şeyler için bir kuyruğa girer, epeyce bir süre orada beklerdik. Şansımız yaver gider, doktora muayene olup sonuçlarımızı da sonradan eğer gösterebilirsek, bizi sırada bekleyen kuyruk ilaç kuyruğuydu. Eğer ilaç alacaksanız, doktorda beklediğiniz kadar eczanenin önünde de bekliyordunuz. Şimdi arkadaşlar Türkiye’nin her tarafında sağlık hizmeti anlamında o yıllarla kıyaslanmayacak bir Türkiye’de yaşıyoruz. Siyaset açısından öyle bir dönem yaşadık ki, siyasetçilerimizin hayatları komedi filmlerine konu oldu. Kemal Sunal’ın ‘Zübükzade’ filmini seyretmişsinizdir. Ağırlığınca altınla transfer edilen siyasetçiler kamuoyunda toplumda konuşulmaya başladı. Siyaset itibarı yerle bir oldu” dedi. Açıklamasında AK Parti iktidarı ile okulların inşaat kalitesi ve konforuyla adeta beş yıldızlı otel gibi olduğuna vurgu yapan Bakan Tekin, “Bütün okullarımız internet altyapısına sahip olup, bütün okullarımızda internet erişim hizmeti veriyoruz. Ayrıca okullarımızda akıllı tahtalar var ve çocuklarımız Eba’ya yüklediğimiz verilerle bunlara ulaşabiliyor. Artık böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Peki bunu kim yaptı? Cumhurbaşkanımız yaptı. Ama bunun asıl kahramanı, bu salonunda bulunan insanlar. Eğer siz Cumhurbaşkanımıza inanmasaydınız ve Cumhurbaşkanımızı desteklemeseydiniz, bunları yapamazdı. Ülkemiz bunları kazanamazdı. Yani çocuklarımıza, gençlerimize çizdiğimiz gelecek öyle bir gelecek vizyonu olacak ki; çocuklarımız, bu konuda örneklik teşkil edebilecek işlerin altına imza atacaklar. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak bunları yapacağım. Siz siyaseti besleyen AK Parti kazanı olarak bu konuda destek olacaksınız. Bu önümüzdeki yüzyılı, Türkiye Yüzyıl’ı haline dönüştürürüz. Bu yolculukta size de, bize de görev düşüyor” ifadelerini kullandı. 1983 seçimlerinden beri siyasetin içerisinde olduğunu belirten Tekin, “Seçimlerde bazen elimize mikrofon verdiler konuştuk, bazen afiş verdiler astık, bazen de akademik toplantılarında konuşmalar yaptık. Ama şunu söyleyeyim. En rahat çalıştığımız dönem, şu anda ki dönemimiz. Elimizde kendimizi anlatabileceğimiz, neler yaptığımızın göstergesi olan ve neler yapacağımızı ifade edebilecek çok büyük bir icraat alanları var. Keşke 2002 öncesi Türkiye’si ile 2002-2024 arasındaki Türkiye’yi sizinle paylaşabilsem. Bak bunları çok çabuk unutuyoruz. Ben lise öğrencisiyken, bir ders kitabımı satın alabilmek için kırtasiyeye gidip para veriyorduk. Kitap ne zaman gelecek diye her akşam okul çıkışı kırtasiyeye gidiyorduk. 1. Dönem bitmesine rağmen kitabımızın gelmediği dönemi hatırlıyoruz. Şimdi ne yapıyoruz biliyor musunuz. Yılda 250 milyon adet kitap, 9 Eylül günü çocuklarımızın masasında oluyor” diye konuştu. Kongrede ayrıca AK Parti Bitlis Milletvekili Turan Bedirhanoğlu, AK Parti Bitlis İl Başkanı Kadir Köstekçi, AK Parti Bitlis İl Koordinatörü aynı zamanda 27. Dönem Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez ve AK Parti Ahlat ilçe Başkanı Mesut Subaşı’da birer selamlama konuşması yaptı.
İstanbul Sancaktepe’de kurulan indirim fuarı vatandaşları ağırlıyor Sancaktepe’de Samandıra Meydanı’nda kurulan indirimli giyim fuarında çeşitli kıyafetler, ayakkabılar, çantalar ve benzeri ürünler indirimli fiyatlardan satılıyor. Çadıra alışverişe gelen vatandaşlar aynı zamanda çadır dışında kurulan stantlarda farklı illere ait yöresel lezzetleri tadabiliyor. Sancaktepe’de Samandıra Meydanında yaklaşık iki bin metrekare alana kurulan giyim indirim fuarı vatandaşları ağırlıyor. Çadır içinde kurulan fuarda ayrıca çeşitli markaların ayakkabı, mont, kaban, çanta, pantolon, erkek - kadın giysileri, halılar ve çeşitli takılar gibi birbirinden farklı ürünler 30 Kasım’a kadar yüzde 60’a varan indirimli fiyatlara satılıyor. Çadırda giyecek bakan vatandaşlar aynı zamanda çadır dışında kurulan ve yaklaşık 30 farklı ilin yöresel ürünlerinin bulunduğu alanda yöresel tatları da deneyebiliyor. Satıcı Murat Batuhan Arıcan, “İndirim çadırımızda şu anda indirimler var. Kışlıklarda, yeleklerde, kabanlarda, ayakkabılarda, botlarda yüzde 70 indirimimiz var. En çok tercih edilen yerlerden biriyiz. Vatandaşların da görüşlerini alıyoruz. Herkesi bekliyoruz” dedi. Alışverişe gelen Hasan Asker, “Montu beğendim, mağaza fiyatlarına göre aşağı yukarı yüzde 60’a varan fark var. Fiyatta anlaşırsak ben bunu alacağım. Yine buraya gelirim” dedi. Fuar yetkililerinden Sabri Eser, “Giyimde ayakkabıda çantada, markalar çadırı Sancaktepe’de Samandıra Meydan’da. 30 Kasım’a kadar sürecek. Yaklaşık 2 bin metrekare indirim çadırı. Aynı zamanda Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yöresel ürünlerimiz var. Fiyatlarımızda yüzde 30 ile yüzde 60 arasında indirim var. Tüm halkımızı bekliyoruz” diye konuştu.