GÜNDEM - 05 Temmuz 2024 Cuma 15:46

Bahçelievler Yunus Emre Camii, ibadete açıldı

A
A
A
Bahçelievler Yunus Emre Camii, ibadete açıldı

Bahçelievler’de depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılarak yeniden yapılan Yunus Emre Camii, yeni ismiyle bugün ibadete açıldı. Açılışa katılan Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, caminin bağışçısının mirasçılarının açtığı dava nedeniyle arsaya yaklaşık 30 milyon TL ödediklerini söyledi.


Eski adı Yunus Emre şimdi ki adı Muhammed Yılmaz Düşünüklü camisinin hikayesi bir hayli ilginç. 1967 yılında Hasan Güslü isimli bir vatandaş arsasını cami yapılmak üzere bağışladı. Yunus Emre camiinin yapımına o yıl başlandı ve ilk bölümü 1970 yılında ibadete açıldı. Güslü arsasının tapusunu alması için cami derneğine defalarca başvurdu ancak o dönem tapu parası toplanmadığı için dernek yönetimi tapuyu alamadı. Hasan Güslü 1985 yılında vefat ettikten sonra 5 çocuğu arsanın kendilerine ait olduğunu iddia ederek parasını istedi. Mirasçılar 2015 yılında dava açtı ve mahkemeyi kazandı. Arsanın ibadethane olması nedeniyle Bahçelievler Belediyesi’ni yetkili gören mahkeme parayı belediyenin ödemesine hükmetti.


Bahçelievler belediyesi parayı ödeyerek caminin arsasını satın aldı. Bunun üzerine belediye ekipleri cami de yaptıkları inceleme de caminin depreme dayanıksız olduğunu tespit etti ve yıkımına başladı. 2022 yılında yıkılan cami bağışçıların da destekleriyle 2 sene içerisinde bitirildi. Bahçelievler Belediyesi bugünün değeriyle caminin yapımına yaklaşık 30 milyon TL harcadı. Yapımı tamamlanan ve Muhammed Yılmaz Düşünüklü ismin alan cami bugün yeniden ibadete açıldı.


Caminin açılış töreninde konuşan Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır “Ben dernek başkanını kutluyorum böyle bir işe girişmek kolay değil. Bağışçımızı da kutluyorum. Eksik olmasınlar mahallemizde camimiz yenilendi. Allah korusun bir deprem anında toplanma yeri olarak da kullanılabilecek sağlamlıkta. Bizim camilerimiz aslında sadece namaz kılmak için değil aynı zamanda toplanma yeri. Burası komşularım için yenilendi. Yunus Emre Camisiydi burası. Seçimi kazandık 2019 yılında. Bize bu caminin bağışçısının torunları Almanya’dan geldiklerini ve caminin bulunduğu arsanın parasını istediklerini söylediler. ’Dedemizin arsasına çöktünüz’ dediler. Mahkemeye gitmişler. Diyanet dini tesis alanı diyerek kurtarmış. İş Bahçelievler Belediyesi’ne kaldı. Üç yıl önce buraya bugünkü değeriyle 30 milyon para ödedik” diye konuştu


Başkan Bahadır Milli Takım oyuncusu Merih Demiral’ın Avusturya karşısında attığı golden sonra yaptığı bozkurt işaretinin ırkçılık olmadığını belirterek yapılan eleştirilere tepki gösterdi.


Kayseri’de yaşanan olaylara da değinen Başkan Bahadır “Suriyeliler konusunda Kayseri’de bir sıkıntı yaşandı. Genel politikamız düzenli göçmen düzensiz göçmeni istemiyoruz. Düzensiz göçmen demek parmak izi ve pasaportu olmayan demek. Onları zaten iç işleri bakanlığımız topluyor. Göç idaremizin ilçemiz de bir mobil kontrol aracı bulunuyor. Burada gerekli inceleme yapılıyor. Ben düzenli göçmen olmayanlara ruhsat vermiyorum. Hassasiyetlerimiz aynı bizim büyüklerimiz Almanya’ya nasıl gittiyse ve uyum sağladıysa bunlar da uyum sağlayacak yoksa düzensiz olduğu anda devlet gereğini yapar. Devletin polisi, askeri, savcısı var vandallığa gerek yok. Bu FETÖ’nün, PKK’nın ve Mossad’ın bir oyunu karıştırmak istiyorlar. Aynısını Afrin’de de yapmak istediler gerekli dersi Türk askeri verdi” dedi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tüpraş, döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak yeni teknolojiler geliştiriyor Tüpraş, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi doğrultusunda yenilikçi Ar-Ge teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. IS2H4C isimli projesiyle Ufuk Avrupa Programı’ndan desteğe hak kazanan Tüpraş, proje kapsamında karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanarak hem karbon emisyonunu azaltma hem de döngüsel ekonomi için değer üretme vizyonuyla çalışacak. Tüpraş, Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi doğrultusunda odaklandığı iş kollarından sürdürülebilir rafinaj ve yeşil hidrojen alanında, Avrupa Birliği destekli yenilenebilir enerji projeleri ile dönüşüm sürecine hız kazandırıyor. Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı kapsamında fon almaya hak kazanan Tüpraş Ar-Ge Merkezi’nin de yer aldığı IS2H4C projesi, sürdürülebilir döngüsel ekonomi dönüşümünü hedefliyor ve endüstriyel iş birliğinden döngüsel ekonomi merkezlerine geçişi amaçlıyor. Tüpraş ve Arçelik’ten düşük karbonlu buzdolabı üretimi için iş birliği İzmir Rafineri sahasında demo ölçekli ünitelerin uygulamaya alınacağı projede, rafineri baca gazından karbondioksit yakalanacak ve yeşil hidrojen altyapısı kullanılarak önce e-metanol, ardından poliüretan üretilecek. Üretilen bu düşük karbonlu poliüretan, Arçelik tarafından buzdolabı üretiminde kullanılacak. Rafineri sahasında yenilikçi teknolojilerin test edilmesi rolü ile projede yer alan Tüpraş, Türkiye merkezinin liderliğini üstlenecek. Almanya’dan Fraunhofer Enstitüsü Türkiye merkezinde, uygulanacak teknolojileri geliştirmek üzere yer alırken, Arçelik de araştırma faaliyetlerine katkı verecek ve son kullanıcı olacak. Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen projede, Türkiye dahil 4 ülkede Döngüsellik Merkezleri (Hubs for Circularity) oluşturulacak. 35 paydaşın yer aldığı projede, Tüpraş yüzde 70 destek oranı ile 1,8 milyon Euro teşvik alacak. “Türkiye’de ilk defa bir endüstriyel kuruluşta karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojileri döngüsel üretim için bir arada kullanılacak” Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Tüpraş Genel Müdür Yardımcısı Murat Şimşek, "Stratejik Dönüşüm Planımız ve 2050 Karbon Nötr hedefimiz doğrultusunda, yeni karbon yakalama teknolojileri geliştiriyor ve saha uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Tüpraş Ar-Ge Merkezi’nde, emisyonları azaltmaya yönelik karbondioksit yakalama, kullanım ve depolama (KYKD) teknolojilerinin demo ölçekli çalışmaları yürütülüyor. Ayrıca, yeşil hidrojen çalışmalarımız da hızla devam ediyor. Ar-Ge Merkezimiz, temiz hidrojen ekosisteminin ve pazarının oluşturulmasına öncülük etmek amacıyla çalışıyor. Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen IS2H4C projesi de bunlardan biri" dedi. Şimşek şöyle devam etti: "Döngüsel ekonomi yaklaşımı ile karbonsuzlaştırma çözümleri sunan projemizle, Arçelik’in üretim süreçlerine de katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa bir endüstriyel kuruluşta karbon yakalama ve yeşil hidrojen teknolojileri bir arada kullanılarak hem karbon emisyonları azaltılacak hem de döngüsel ekonomi için değer üretilecek. Bu projenin, dönüşüm stratejimizi destekleyecek önemli teknolojik kazanımlar sağlayacağına inanıyorum." Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız, "‘Dünya’ya Saygılı Dünya’da Saygın’ vizyonumuzla Ar-Ge yetkinliklerimiz ve yenilikçi teknolojilerimizle ülkemiz ve gezegenimiz için değer oluşturuyoruz. 2050 yılına kadar net sıfır bir şirket olmayı hedefliyoruz. Bu taahhüdün bir parçası olarak IS2H4C Projesi’ne katılmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu projede, rafineri baca gazından yakalanan karbondioksitin non-izosiyanat poliüretan üretiminde kullanılmasını ve bu malzemenin Manisa işletmemizdeki Ar-Ge Merkezi’mizde buzdolabı üretiminde değerlendirilmesini sağlayacağız. IS2H4C Türkiye Döngüsellik Merkezi’nde, çıktıları nihai ürüne dönüştürmede önemli bir rol üstleniyoruz. Projemizin, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm alanlarında diğer sektörlere de örnek olacağına inanıyorum" dedi. Tüpraş Ar-Ge Merkezi, uluslararası tanınırlığı ve güçlü iş birlikleri sayesinde Avrupa Birliği destekli projeler almaya devam ediyor. Halihazırda devam eden 9 projenin yanı sıra 12 tamamlanan proje ve 3 kabul alan yeni proje ile merkez, Türkiye’nin önde gelen Ar-Ge merkezleri arasında yer alıyor. Merkez, odaklandığı alanlarda dünya çapında önde gelen kuruluşlarla ortak çalışma ve teknoloji geliştirme imkânı buluyor. Bu sayede, stratejik dönüşüm yolculuğunda şirkete önemli katkılar sağlıyor ve karbon nötr olma hedefine yönelik ileri teknolojileri birinci elden takip ediyor.
İstanbul Bayilerin sıfır araç kampanyaları ikinci el piyasasını olumsuz etkiledi İkinci el otomobil piyasasında durgunluk sürerken, bayilerin sıfır araçlar için düzenlediği çeşitli kampanyalar piyasayı daha da yavaşlattı. İkinci el otomobil piyasasında durgunluk devam ediyor. Son dönemde kredi faizlerinin yüksek olması ikinci el otomobil piyasasını olumsuz etkilemişti. Öte yandan Türkiye’de satışa sunulacak sıfır araçlarda; Avrupa Birliği otomobil ve yol güvenliği mevzuatına göre akıllı hız yardımı, uykulu sürücü uyarısı, otomatik frenleme gibi bir dizi güvenlik önlemi zorunlu hale gelecek. Bayiler ise bu mevzuata uygun olmayan araçları kampanyalı fiyatlarla satışa sunuyor. Bu durum da ikinci el otomobil piyasasının daha da yavaşlamasına neden oldu. Bayilerin sıfır araç kampanyalarının ikinci el otomobil piyasasını olumsuz etkilediğini vurgulayan Galerici Gökhan Ardeşen, ‘‘Bayiler, Ağustos ayında Avrupa Birliği mevzuatına uygun olan güvenlik paketli araçları satmak zorunda kalacak. Bu durumdan dolayı bayiler bazı araçlarında kampanyalar yaptı. Vatandaşlara sıfır araçlar ikinci eldeki araçlardan daha cazip hale geldi. Bu durum da ikinci el otomobil piyasasını olumsuz etkiledi’’ dedi. Kredi faizlerinin yüksek olmasının da piyasayı olumsuz etkilediğini ifade eden Ardeşen, ‘‘Şu anda kredi çekip araç alacak müşteriler beklemeye geçti. Kredi faiz oranları yüksek. Peşin olarak araç alacak vatandaşlar da şu an beklemede. Vatandaşlar paralarını araç almayarak mevduat faizlerine yatırıyor. Araç fiyatlarının yükselmesi beklenmediği için nakit olarak araç alacaklar da geri çekildi’’ diye konuştu. Araç fiyatlarının düştüğünü de belirten Ardeşen, ‘‘Araç fiyatlarında son 1 senede yüzde 30’a yakın düşüş oldu. Geçen seneye göre satışlarımız düşük, satışlarımız yarı yarıya düştü. Normalde yazın ve bayram öncesi dönemlerde araç satışları artardı. Bu dönemde ikinci el otomobilde hareketlilik yaşanmadı. Önümüz kış araç fiyatlarında yine düşüş görülebilir’’ şeklinde konuştu.
Samsun Mimarlık öğrencileri kep attı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mimarlık Fakültesi 2023-2024 akademik yılında 115 mezun verdi. OMÜ Sahnesinde mezuniyet töreni düzenlendi. Törende yaptığı konuşmada mezun öğrencilere seslenen Dekan Prof. Dr. Hakan Sağlam, "Bugün, 4 yıllık sürecin son gününü yaşıyoruz. Biliyoruz ki, öğrencilerimiz bundan sonraki iş hayatları için gerekli donanımı kazanmışlardır. Genç bir fakülte olmamıza rağmen, bölümlerimiz hızla başarılarını göstermeye başlamıştır. Elde edilen bu başarıda hocalarımızın, öğrencilerimizin ve tabii ki velilerimizin katkısı yadsınamaz. Bildiğiniz gibi, son üç yılda yaşadığımız talihsiz olaylar özellikle eğitim hayatımızı oldukça etkiledi. Yaşanılan bu süreci de en az zararla atlatmayı başardık. Bundan sonraki kariyer sürecinde sizlere, birikimlerinizi daha ileri taşıyacak görevler düşmektedir. Gelecek yaşantınızı başarı ile devam ettireceğinize inanarak sizleri tekrar kutlarım” dedi. Mezun olan öğrencilere aldıkları eğitimin meslek hayatlarında onlara yol göstereceğini söyleyen Mimarlar Odası Samsun Şubesi Başkanı Burak Şener, "Bugün mezun olan arkadaşlarımız için çok heyecanlı bir gün. Öğrencilik hayatınız boyunca bu mesleğin ön gösterimini yaşadınız. Asıl film şimdi başlıyor. Ama çok şanslısınız ki, buradaki hocalarınız ve aldığınız eğitim, meslek hayatınızda size ışık olacaktır. Mimarlık eğitiminde birçok eğitimde olmayan bir disiplin vardır. Bu disiplini hayatınızda en öne koyarak ilerlemenizi tavsiye ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum" diye konuştu. Mezunları temsilen konuşma yapan Selimcan Yavaş da "Mimarlığa karşı ilgisi ve hayali olan biri olarak, bugün bu kürsüde konuşma yapıyor olmamın en büyük sebebinin, mimarlığı kendi benliğimle özdeşleştirmemden ileri geldiğine ve bunu da OMÜ Mimarlık ailesine borçlu olduğuma inanıyorum. Farklı bakış açılarına sahip, alanında deneyimli ve bizlerle etkili bir şekilde iletişim halinde olan hocalarımızla çalışma şansım olduğu için, bizleri hayata hazırlayan uygulamalı ve teorik dersler sayesinde çağdaş, hayal ettiren, sorgulayan, sorduran, üreten ve mantıksal çözümlere iten vizyoner bir eğitim anlayışı içinde yer aldığım için kendimi şanslı hissediyor ve bu ailenin bir parçası olduğum için kendimle gurur duyuyorum” şeklinde konuştu. Akademisyenler, mezun öğrencilerin başarı belgelerini verdikten sonra, tören kep atımı ile sona erdi.