GÜNDEM - 27 Kasım 2024 Çarşamba 20:34

Bahçelievler Belediyesi’nden "otopark" açıklaması: "Otopark vatandaşlara hizmet etmeye devam edecek"

A
A
A
Bahçelievler Belediyesi’nden "otopark" açıklaması: "Otopark vatandaşlara hizmet etmeye devam edecek"

Bahçelievler Belediyesi, mülkiyeti kendisine ait olan ve daha önce bir inşaat tarafından yapılan katlı otoparkın işletme süresiyle ilgili kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla açıklama yaptı. Otoparkın vatandaşların hizmetine devam edeceği belirtildi.


Bahçelievler’de yer alan otopark yeri ile ilgili yaşanan olaylara ilişkin Belediye Başkan Yardımcısı Metin Kefelioğlu, açıklama yaptı. Açıklamada otoparkın ruhsatının belediyeye ait olduğu ve kullanım süresinin bittiğini belirten Kefelioğlu, “Bahçelievler’de yer alan Ağaoğlu Toplu Yapıları, 22 parsel üzerinde 29 binadan oluşmakta ve toplamda 1248 daireden oluşmaktadır. Yapılan incelemelerde, otopark ihtiyaçlarının yüzde 86’sının kendi parsellerinde karşılandığı, kalan 122 araçlık otopark ihtiyacı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) gerekli ödemelerin yapıldığı belirlenmiştir. Ağaoğlu Toplu Yapıları’ndan bağımsız olarak, mülkiyeti Bahçelievler Belediyesi’ne ait olan bin 148 araç kapasiteli, 38 bin 729 metrekarelik katlı otopark, 2010 yılında ruhsatlandırılmıştır. Yapılan incelemelerde, bu otoparkın toplu yapılarla hiçbir aidiyet ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir" dedi.


2019 yılından bu yana otoparkın toplu yapının sakinlerine bedelsiz verildiği söyleyen Kefelioğlu, “2019 yılında alınan mahkeme kararında, otoparkın Akdeniz İnşaat tarafından yapıldığı gerekçesiyle inşaat giderlerinin Bahçelievler Belediyesi’nden tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, kamu yararını gözeten bir çözümle, Bahçelievler Belediyesi ve Akdeniz İnşaat arasında imzalanan protokol kapsamında, Belediye, ecrimisil taleplerinden vazgeçmiş ve Akdeniz İnşaat ise 5 yıl boyunca herhangi bir bedel talep etmeden, otoparkın toplu yapı sakinlerinin kullanımına sunulmasını kabul etmiştir” ifadelerine yer verdi.



“CHP İl Başkanı kamuoyunu yanıltan bilgiler veriyor”


Kasım ayının başından itibaren kullanım hakkının mahkeme kararıyla belediyeye geçtiği vurgulayan Kefelioğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığından kamuoyuna yanıltıcı bilgiler verdiğini belirterek, “Bu süre sonunda, 1 Kasım 2024 tarihinden itibaren otoparkın işletme hakkı Bahçelievler Belediyesi’ne geçecek ve toplu yapı sakinleri abonman ücretlerini doğrudan belediyeye ödeyecektir. Son günlerde, söz konusu süreçle ilgili olarak kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar ve provokatif girişimler yaşanmaktadır. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Danış Akpolat ve CHP’li İBB ve Bahçelievler Meclis Üyesi Gencay Özcan, Ağaoğlu Toplu Yapıları’na gelerek, olayları siyasallaştırmaya ve manipüle etmeye yönelik açıklamalarda bulunmaktadır. Bu tür girişimler, çözüm odaklı süreci baltalayan ve toplumu gereksiz yere kutuplaştıran bir tutum sergilemektedir” dedi.



“Otopark vatandaşlara hizmet etmeye devam edecek”


Otoparkın vatandaşların hizmetinde kalmaya devam edeceğini belirten Başkan Yardımcısı Kefelioğlu, “Bahçelievler Belediyesi olarak, kamu yararını gözeten bir anlayışla hareket etmeye ve bu süreçte adil, şeffaf ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam ediyoruz. Söz konusu otopark, 01 Kasım 2024 itibarıyla belediyemiz tarafından işletilecek ve toplu yapı sakinlerinin hizmetine sunulmaya devam edecektir. Tüm vatandaşlarımızı, bu süreçte yanlı bilgilere itibar etmemeye ve belediyemiz tarafından yapılan resmi açıklamaları dikkate almaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda ile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ilişkin sunum yaptı ve gün sonunda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Göktaş, şehir, ilçe ve mahalle bazında sosyal risk haritalarını oluşturmaya yönelik çalışmaların ve sosyal olgulara yönelik çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Paydaş bakanlıklarımızın destekleriyle gerçekleştirdiğimiz veri entegrasyon çalışmalarımızı tamamladığımızda henüz vakalar gerçekleşmeden müdahale kapsamında kapasitemizi önemli ölçüde artırmış olacağız. Bu süreçte ilgili bakanlıklarımız kurum ve kuruluşlarımızla güçlü iş birlikleri geliştirmeye devam edeceğiz. Biz bu çalışmaya öncelikle iki pilot ilçeden başlattık. Akabinde şu anda sosyal risk haritamızı ilk altı ilde başlattık” ifadelerini kullandı. Göktaş, şunları kaydetti: “Türkiye’nin hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her olayı bakanlık olarak yakından takip ediyoruz. Davalara müdahil oluyoruz. Gerektiğinde ise takipsizlik kararlarına bile biz itiraz ediyoruz. Mağdurların haklarının korunması için tüm hukuki süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Milletvekillerimizin bahsettiği tüm davalarda bakanlık olarak biz varız. Her aşamada mağdurların yanında oluyor. Onlara gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Bakın bu konularda siyaset üstü bir konu olduğu için biz bunlar üzerinde politika veya şov yapmıyoruz. Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Bunu görsellerle değil eylemle bizzat ailelerin yanında olarak yapıyoruz.” Narin Güran cinayetine yönelik soruya üzerine Bakan Göktaş, “Narin sekiz yaşında bir kız çocuğu. Böylesi elim bir hadisede hayatını kaybetmesi millet olarak hepimizi çok derinden üzdü. Narin tüm Türkiye’nin hepimizin kızı oldu. Şu an dava süreci devam ediyor. Hatta Narin kızımızın mahkemesinde onun hukuki olarak hakkını arayan bizleriz. Avukatlarımızın savunmasını herkes tarafından takdir gördü. Ben burada sizlerin huzurunda müdahil olduğumuz adli süreci takip eden avukatlarımıza ve bu süreçte yer alan tüm ekibimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak duruşumuzun her zaman çocuğun yanı olduğunu tüm ülkeye gösterdiler” dedi. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Bakan Göktaş, “Bu ilkeden asla taviz vermeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün küresel bir sorun olan şiddet karşısında evet küresel bir sorun gerek hukuki gerekse politika düzeyinde etkili bir mekanizmayı sahibiz. Çok yönlü bir sorun olan kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için tüm bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, STK’larımızla bu konuda topyekun bir seferberlik anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. "Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” Kadınlara ilişkin eleştirilere Göktaş, “Kadını evlere hapsettiniz diyorsunuz. Yıllarca kıyafetinden dolayı istihdamdan siz uzaklaştırmadınız mı? Çok yakın bir geçmişten bahsettiğimi de hatırlatmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, yıllardır kadınla mücadelemizin İstanbul Sözleşmesi üzerinden dar bir çerçeveyi hapsetmeye çalışan bir yaklaşım görüyoruz. En geniş çerçevede insan hakları mücadelesi olarak görüyoruz ve ülkemiz bu mücadeleyi pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlamış, güçlü ve başarılı bir şekilde sürdürmüştür, sürdürmeye de devam ediyor. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelemiz tek bir sözleşmeyle başlamadığı gibi onun olmaması durumunda da kesintiye uğraması gibi bir durum söz konusu asla dahil değildir” diye konuştu. "Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti" Belediyelerin açtığı kreşlere yönelik soruya Göktaş, “Şunu özellikle vurgulamak isterim ki bu konuyu yanlış bir zeminde tartışırsak en fazla çocuklarımıza ve ailelerine haksızlık etmiş oluruz. Hangi yaş grubu olursa olsun, hangi adla açılmış olursa olsun içerisinde çocuklarımıza bakım ve eğitim veren her kuruluşun standartlarının, fiziki koşullarının ve müfredatın yasal düzenlemede uygunluğunun denetlenmesini gerekiyor. Ailelerin, annelerin, kadınların ve çocuklarımızın neyine herhangi bir şeye karşı elbette olmayız. Belediyelerin ve özel sektörün belirlediğimiz çerçevede hareket etmek kaydıyla bu tür kuruluşların yaygınlaştırılmasını da elbette isteriz. Hatta sadece kreşler değil kadın konuk evlerin açılması konusunda da yerel yönetimlerin ellerinin taşın altına koymalarını bekliyoruz. Aksine kapatmalarını değil. Ancak maalesef şu anda sahada belediyeler tarafından ruhsat verilen kreş adı altında anaokulu işi yapan kuruluşlar olduğuna dair Milli Eğitim Bakanlığımız bir yazı yazmış. Konu tamamen anaokulu işlemi yapan farklı isimler adı altından kurumlardan bahsediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü tartışmamız lazım çünkü bu yazı bütün belediyelere gitti. Bütün belediyelere gitti, bütün belediyelere gitti” ifadelerini kullandı. İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun yangında ölmesine yönelik soru üzerine Göktaş, “Bakanlık personeli 18 kere sadece bu sene gitmiş. Anneyle evlatlar arasında yakın bağ görmüş. Anneyi ziyaret ettiğimde, anne personelimizin bizzat ismini biliyordu. Çocuğumuzun üstün yarar, çocuklarımızı düşünerek sadece hareket ettiğini söyledi. Bu minvalde çocukla, bakın çocuğu anneden koparmak gerçekten bir sorumluluk. Yani çok zor bir karar, bu tür kararları verebilmek. Anneyle evlatları arasında yakın bağ görmüş ve annenin girişimlerini görmüş. Annenin defaatle girişimleri ve dilekçeleri var. Anneannenin dilekçeleri var. Ancak ben yine de nerede sorumluluğu var, sorumluluğumuz var, onu araştırmak için bakanlık olarak geliştirme gereken tüm soruşturmalarımı da başlattığımı ifade etmek istiyorum. Her nerede bir ihmal varsa gereğini yerine getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. Sizin komşunuzda böyle bir durum olsa bize haber vermez misiniz? Verirsiniz. Dolayısıyla her nerede bir ihvan varsa gereğinin yerine getireceğimizde hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak ben de herkesin üzerine düşen sorumluluğunu titizlikle yerine getirmesini diliyorum” dedi.
Batman Batman’da arpa stoğunun az olması fiyatları etkiledi Batman Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Halil Ay, 2024 yılı arpa hasat dönemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Ay, bu yıl arpa stoklarının az olduğuna dikkat çekerek, “Çiftçinin, esnafın ve tüccarın elindeki arpa stokları oldukça sınırlı. Doğu ve Güneydoğu’da stoklar, bölgenin yalnızca bir aylık ihtiyacını karşılayacak düzeyde. Batman TMO’nun kendi lisanslı depolarında ve kiraladığı alanlarda bu yıl için ve önümüzdeki yılın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar stok mevcut” dedi. Türkiye genelinde arpa stoklarıyla ilgili bilgi veren Ay, özellikle Silvan ve Doğu Anadolu bölgelerinde, yer altında saklanan stokların 3 yıl yetecek kadar olduğunu belirtti. TMO’nun güncel arpa satış fiyatının 8 bin 420 TL + KDV olduğunu ifade eden Ay, “Türkiye’nin her bölgesinde arpa stoku var özellikle Silvan bölgesinde birde Doğu Anadolu bölgesinde 3 yıl yetecek kadar yer altında arpa stoku var. Şu anda Batman TMO satış fiyatı 8 bin 420 artı KDV ile birlikte 8 bin 520 TL’ye tekabül ediyor, şu an için çiftçi, üretici ve sanayici TMO satışlarından faydalanabiliyor. Ayrıca her ayın 1’inden 3’üne kadar TMO ofisinin fiyat güncellemeleri oluyor. Eylül ve Ekim ayında 8 bin 320 TL‘den açıldı yani sadece bir defa 100 TL zam yapıldı, tabi önümüzdeki Aralık ayı içinde de bir artış daha bekliyoruz, yani ton başında 200 TL daha bir artış söz konusu” şeklinde konuştu.