ASAYİŞ - 22 Mayıs 2024 Çarşamba 09:13

Arnavutköy’de otelde ilginç olay: Günlerce konakladı parasını ödemeden kaçtı

A
A
A

Arnavutköy’de bir otelde kız arkadaşıyla birlikte 81 gün konaklayan kişi, iddiaya göre konaklama ücretinin bir kısmını ödemeden kaçtı. Otel’e kimlik ve pasaportu bırakarak kaçan kişi güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.

Arnavutköy Yavuz Selim Mahallesi’nde bulunan bir otele 11 Mart tarihinde Özbek kız arkadaşı Zarnıgor C. ile gelen Mustafa Emrah A. isimli şahıs otelde 81 gün konakladı. Konakladığı günlerin bir kısmının ücretini ödeyen Altunbaş iddiaya göre son günlerde otel yönetiminin ücreti istemesi üzerine 13 Mayıs tarihinde önce kız arkadaşını otelden çıkarttı daha sonra geri geleceğini söyleyerek kendisi çıktı. Otel’de pasaport ve kimliğini bırakıp çıkan şahıs ortadan kayboldu. Otel işletmecisi olan Ayşegül Saçan borcunu ödemeyen şahsı aradıklarında kendisine küfür ve hakaretler ettiğini iddia etti.

Arnavutköy’de otelde ilginç olay: Günlerce konakladı parasını ödemeden kaçtı

Önce sevgilisini çıkarttı sonra kendi çıktı

Otelde sevgilisiyle birlikte 81 gün konaklayan şahsın, otel yönetiminin ödeme talep etmesi üzerine gece saatlerinde personelleri oyalayarak önce sevgilisini daha sonra geri geleceğini beyan ederek kendisinin otelden kaçtığı anlar güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Yaşananlar üzerine işletmeci Ayşegül Saçan polise giderek durumdan şikayetçi oldu.

Arnavutköy’de otelde ilginç olay: Günlerce konakladı parasını ödemeden kaçtı

“22 bin TL borcu vardı, önce kız arkadaşını kaçırdı sonra kendi kaçtı”

Yaşadıkları durumu anlatan işletmeci Ayşegül Saçan, “Biz kendi yerimizi 1 yıl önce açtık ve işletmeye başladık. Müşterimiz otele gelip kız arkadaşıyla birlikte konaklamak istediğini belirttikten sonra biz gerekli pasaport ve kimlik bilgilerini alarak kayıtlarını yaptık ve odalarını teslim ettik. İlk başlarda ödemelerini yapıyorlardı en son 19 Nisan tarihinde bize son ödemelerini yaptılar. Biz daha sonra ödeme yapmadıkları için kendilerinden ödeme yapmalarını talep ediyoruz. Ara ara hatırlatıyoruz ama daimi müşterimiz olduğu için kendilerini sıkıştırmak istemedik. Biz her söylediğimizde bizi oyaladı en son 13 Mayıs tarihinde sabah 06.15’te buradaki personelimi oyalayarak kız arkadaşını çıkartıyor sonra kendisi çıkıyor. Burada normalde kız konaklıyordu hiç dışarı çıkmıyordu erkekte zaman zaman geliyordu. Önce kız arkadaşını çıkartıyor ve erkek şahıs tekrar odaya geleceğini söyleyerek odadan çıkıyor ve odada eşyaları olduğunu belirtmiş. Biz tekrar aradık öğleye doğru bizim numaralarımızı açmadılar. Biz şüphelendik odayı kontrol etmek istediğimizde bütün eşyalarını boşalttıklarını ve anahtarı üzerinde bıraktıklarını tespit ettik. Biz karakola giderek şikayetçi olduk bu durumdan. Biz tekrar ulaşmaya çalıştık sahsa ve ulaşamadık bize buraya bildirdikleri ev adresi ve yakınlarının numarasını bırakmışlardı bizde o adrese gittik ödeme yapmalarını isteyecektik. Gittğimiz adreste kendisi yoktu annesi aradı ve ulaştı bizim geldiğimizi söyleyince bize küfür ve hakaretler etti. Borçları olmasına rağmen bizi tehdit ettiler ve kendileriyle görüşemedik. Biz tekrar giderek şikayetçi olduk bu durumdan dolayı ancak bir gelişme olmadı henüz. Kimliklerini ve pasaportlarını karakola teslim ettim biz aynı zamanda icra davası da açtık. Bizim mağdur olma sebebimiz tamamen güven odaklı olmasından dolayı biz normalde ödemelerimizi peşin alıyoruz. Biz gerekli şikayetlerimizi yaptık ama ödemeyeceğini söyledi ve bir daha iletişimimiz olmadı. Toplamda 44 bin 500 TL borçları vardı, bize ödeme yapmadıkları miktar şu anda 22 bin TL” şeklinde konuştu.

Batuhan Toprak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Oluz Höyük kazıları 18 yıldır sürüyor Amasya’da 18 yıldır süren Oluz Höyük kazıları, 6 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihe sahip höyüğün Hitit, Frig ve Pers medeniyetleri dönemlerinde inanç merkezi olarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Kazılarda gördüğümüz büyük fotoğraf, Oluz Höyük dini bir merkez şeklinde değerlendirilmiş olmasıdır” dedi. Günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan tarihe sahip Oluz Höyük’te, Kalkolitik’ten başlayarak Erken Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Pers, Med, Helenistik Dönemleri ile Anadolu’ya ilk gelen Türk topluluklarının izleri görülüyor. Kazılar ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerliyor Kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uyguladığı ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerlediğine değinen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, “Oluz Höyük, Hitit Dönemi’nden başlayarak Frig Dönemi’nde büyük bir ana tanrıça kutsal alanı olarak kullanılıyor. Pers Dönemi’nde de ateş kültüne evrilen bir dini çeşitlilik içinde. Ama geleneksel olarak dini özelliğini hiç kaybetmemiş bir merkezle karşı karşıyayız” diye konuştu. Pers Yolu Anadolu’da tek Kazılarda ortaya çıkan 2 bin 500 yıllık Pers Yolu’nun Anadolu’da tek, ünik bir eser olarak dikkat çektiğine değinen Dönmez, “Çok yakında Pers Yolu ile ilgili konservasyon çalışmalarımız başlayacak. Bununla ilgili projelerimizi hazırlıyoruz. Kutsal alanları ayağa kaldırarak burayı Amasya kültürünün, turizminin bir noktası yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. “Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacak” Kazı alanında incelemelerde bulunup bu yıl çıkarılan eserlerle ilgili detaylı bilgi edinen Amasya Valisi Önder Bakan da “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle kazılar yakın zamanda daha iyi bir noktaya gelecek. Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu. İncelemeye İl Kültür ve Turizm Müdürü Bilal Eken ile Amasya Müzesi Müdürü Celal Özdemir de katıldı.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında tanık çoban dinlendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında çoban Ahmet Akgün tanık olarak dinlendi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşmasında, adli gözlem odasında tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A’nın dinlenilmesinin ardından mahkeme başkanı tarafından bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin görüntünün izleneceği belirtildi. Bunun üzerine sanık avukatı Mustafa Demir söz alarak, "Celse arasında hukuksuz bir şekilde video geldi. Bu nedenle bu konuda işlem yapılmamasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme başkanı, söz konusu görüntünün Erhan Güran’ın evine taktırdığı kamera görüntüsü olduğunu, bir ihbar üzerine görüntünün Diyarbakır Barosu’na geldiğini ve baronun görüntüyü mahkemeye sunduğunu hatırlattı. Ortada bir muğlak durum kalmaması için görüntünün dosyaya eklediklerini ifade eden mahkeme başkanı, sanık avukatının talebinin reddine karar verdiklerini bildirdi. Duruşmada daha sonra Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce Tavşantepe Mahallesi’nde amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntünün bir kısmı izlendi. Görüntünün ardından Tavşantepe Mahallesi’nde çobanlık yapan Ahmet Akgün (33) tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının "Görüntüde yer alan kişi sen misin?" sorusu üzerine Akgün, görüntüde yer alan kişinin kendisi olduğunu söyledi. Mahkeme başkanının "Ahmet Bey sizi neden çağırdılar?" sorusuna Akgün, "Erhan ağabeyin evine beni çağırdılar. Bana, ’Sen de dışardasın, çobanlık yapıyorsun, bir şey gördün mü?’ dediler. Yabancı araba hiç görmedim" cevabını verdi. Mahkeme başkanının "Narin’i olay günü gördün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Narin’i görmediğini öne sürdü. Mahkeme başkanının "Sana neden inanmıyorlar, seni arka tarafa çektiler, ne yaptılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Bana vurdular. Karnım direğe çarptı. Gömleğimi yırttılar" diyerek ağladı. Mahkeme başkanının "Kız muhabbeti nedir?" sorusu üzerine ise Akgün, şöyle konuştu: "Kız görmedim. Enes’in (Narin’in ağabeyi) kızla birlikte olduğuna şahit olmadım. Namusum ve şerefim üzerine kimseyi görmedim. Ahırda bile kimseyi görmedim. Ahır zaten uzaktadır." Mahmeke başkanının "Enes’in kız getirdiğini gördün mü? Olaydan sonra kimse sana baskı yaptı mı?" şeklindeki sorularına Ahmet Akgün, "Görmedim" ve "Yok" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanının "Seni neden çağırdılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Hayvanları otlatıyorum. Güran ailesinden bazıları bana ’gel’ dediler. Ben de hayvanların işlerini bitirdikten sonra elimi yüzümü yıkayıp gittim. Ne için gittiğimi de bilmiyordum" ifadelerini kullandı. Başkanın "Savcıya bir şey söyleme diye tehdit ettiler mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Bana bir şey söylemediler" cevabını verdi. Savcının "Güranlarla alakalı bir iletişimin var mı, Salim, Yüksel, Enes ve Nevzat’ı tanıyor musun?" sorularına Ahmet Akgün, "Güranlarla bir işim yok. Köylümüz olduğu için tanıyorum" şeklinde cevap verdi. Savcının "Salim ile Nevzat’ın arası nasıldı?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın kardeş gibi olduklarını kaydetti. Savcının "Çağırdıklarında beni de döverler diye korktum’ demişsin" sözleri üzerine Akgün, "Erhan ağabeyler belki beni de döverler diye korktum. Çünkü kızları kaybolmuş diye" dedi. Savcının "Seni dövmek için kimler arkaya götürdü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, şu ifadeleri kullandı: "Kurtuluş, Salih, Ömer ve Baran götürdü. Dövdüler. Ben ne ise doğru söylüyorum. Bir şey bilmiyorum. O günden sonra ben de çok üzüldüm. Yemek yiyemedim. Ben çoban olduğum için çok dolaşırım bölgede. Bir şey görüp görmediğimi soruyorlar." Savcının "Enes’i sana çok soruyorlar. Neden duymadım diyorsun? Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok geçiyor" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ki. Bana ’Enes’i gördün mü?’ diyorlar. Ben Enes’i nereden göreceğim. Sabah 06.00’da gidiyorum, akşam dönüyorum. Çobanım. Kimseye zararım olmaz” diye konuştu. Avukat Nahit Eren’in "Narin’in öldürüldüğü gün herhangi bir araç gördün mü? Hayvanları dereye götürdün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, hayvanlarını dereye götürmediğini ve araç görmediğini öne sürdü. Eren’in "Toplantıda hakaret ve küfürleri duydun mu, sana edildi mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Hayır, bana böyle bir laf edilmedi" cevabını verdi. Eren’in "Aile, bir cinayetin sebebini sorguluyor. Sana hareketliliği soruyorlar. Başka bir adamı soruyorlar" sözleri üzerine Ahmet Akgün, "Hatırlamıyorum. Bilmiyorum" dedi. Eren’in "Kürtçe soru soruyor. Şerefsiz Enes diye söylemleri duydun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, duymadığını iddia etti. Avukat Eren’in "Erhan elini masaya vuruyor, ’Biz bir şey duyduk. Biz onu buraya getireceğiz. Konuş eşeğin oğlu konuş’ dediler" sözleri üzerine Ahmet Akgün ağladı. Ahmet Akgün, "Okumam yazmam yok. Allah’ın fakir kuluyum. Bir şey bilmiyorum. Benden ne istiyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının "Neden sana soruyorlar, hakaret ediyorlar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Gücüm yetmiyor. Allah hakkımızı bırakmasın" diye konuştu. Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş’ın "Suç duyurusunda bulundun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, suç duyurusunda bulunmadığını aktardı. Duruşmada söz alan tutuklu sanık Enes Güran’ın "Benim ismimi kim orada kullandı? Hakkımda ne konuşmuşlar?" demesi üzerine Ahmet Akgün, "Bilmiyorum. O kadar insanın arasında sana neden iftira edeyim ki?" dedi. Tutuklu sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu’nun "Adam veya kadın gördün mü?" sorusuna Ahmet Akgün, "Ben trafik polisi değilim ki kimlik sorayım. Kimseyi görmedim" cevabını verdi. Duruşmada daha sonra tanık olarak amca Erhan Güran’ın dinlenilmesine geçildi.