İSTANBUL (İHA) – Türkiye’de geçen bir kaç yıl içerisinde kentsel dönüşümün düğmesine basılmasıyla yıkım ve hafriyat sektörü de ivme kazandı. Bir elin parmaklarını geçmeyen yıkım firmalarının sayısı sektörün canlanmasıyla birlikte artarken yıkım faciaları da gündeme geliyor.
Yıkım sektörünün önde gelen firmalarından olan ve bir anlamda bu sektöre öncülük eden Mavi Yıkım Ltd. Şti. Genel Müdürü Ahmet Örsçelik, kentsel dönüşüm ve yıkım hakkında açıklamalarda bulundu.
Kentsel dönüşüm projelerinin artmasıyla beraber yıkım işi yapanların sayısının biranda arttığını ifade eden Örsçelik, “Ülkemizde 2013 yılından itibaren müthiş bir kentsel dönüşüm ve şehir tasarımı var. Hemen hemen her şehrimiz, başta İstanbul olmak üzere yenileniyor. Ülkemiz genelinde bu yenilenmeye bağlı olarak yıkılması planlanan konut sayısı 7 milyon civarındaydı. Kentsel dönüşümde bu denli büyük rakamların olması bizim içinde bulunduğumuz sektörü de canlandırdı. Fakat sektör açısından olumsuz etkileri de oldu. Mesela yıkım işiyle alakalı ve alakasız her firma bu işe yöneldi. Düşününki, hurdacılar dahi bir anda yıkım sektörüne yöneldi. Dolayısıyla firma sayısının artmasıyla güvenliksiz, kontrolden uzak, deneyimsiz bir firma portföyü de oluştu. Sanıyorum şuan piyasanın yüzde 80’i bu denli çalışan firmalardan oluşuyor” dedi.
"Hatanın telafisi yok"
Ahmet Örsçelik yıkım işinde hatanın telafisi olmayacağını dile getirerek, “Biz Mavi Yıkım olarak yıllardır bu sektörde profesyonel olarak hizmet vermekteyiz. Özellikle yıkım işinde yapılan hatanın telefasinin olmadığını ve olmayacağını bilerek çalışmaktayız. Sektöre yabancı isimlerin girmesiyle birlikte uygunsuz, tedbirsiz ve kontrolsüz yıkımların da çoğalmasıyla Mavi Yıkım ekibi olarak ön plana çıktık. Şuan yıkım sektöründe aranan firma olmaktan gururluyuz; çünkü bu işi kentsel dönüşümün kalitesiyle harmanlayarak ve tüm aşamalarıyla güvenlikli olarak yapıyoruz” diye konuştu.
Yıllardır bu sektörde profesyonel hizmet verdiklerini belirten Örsçelik, sözlerine şu şekilde devam etti; “Biz Mavi Yıkım olarak yıllardır hafriyat sektöründeydik, daha önce de yıkım işi yapıyorduk; fakat kentsel dönüşümün hareketlenmesiyle birlikte bu işi ayrı bir sektör olarak görüp yatırımlarımızı şirket planlaması dahilinde buna göre yaptık. Yıkım işinde farklı bir altyapı oluşturduk, baştan sona makine parkurumuzu gözden geçirip eksiklerimizi tamamladık. İşinde uzman mühendisler, operatörler ve yıllardır bu işte hizmet vermiş alt yapı çalışanlarıyla bir ekip oluşturduk. Halen ekibimizi ve parkurumuzu güçlendiriyoruz; çünkü en küçük ihmalin sebep olacağı faciaları çok iyi biliyoruz.“
"Teknoloji yatırımımıza önem verdik"
Örsçelik, makine parkının yanı sıra, dijital olarak yenilenip gerekli yatırımları yaptıklarını belirterek, "Kurumsal kimlik olsun web sayfası olsun reklamlar, sosyal medya olsun gerçekten önemli ve biraz daha bu konuda yatırımlar yaptık yenilendik. Bunların haricinde Mavi Takip yazılımını oluşturduk ve geliştirdik. Mavi Takip sayesinde kullanıcılar yapılan işleri telefonundan, bilgisayarından takip edip kontrol edebiliyor. Gerek fotoğraf ile gerek video ile hatta sms ile yıkım öncesi sonrası bilgi sahibi olabiliyor. Geri dönüşlerde ise ne kadar doğru yolda olduğumuzu anlıyoruz" diye konuştu.
"Asbest’in anlamı tam bilinmiyor"
Asbest sökümü için ayrı bir ekip oluşturarak bir laboratuvar kurduklarını dile getiren Örsçelik, maksimum hassasiyet gösterdiklerini söyledi. Örsçelik, "Asbest’in anlamı, içeriği maalesef tam bilinmiyor. Halbuki düşünüldüğünden daha da tehlikeli bir madde. Asbest sökümü adına ayrı bir ekibimiz bulunmakta. Bu konu üzerine gerekli laboratuvarımızı da kurduk. Ekiplerimiz alınan numunelerin ardından söküm işlemini gerçekleştiriyor ve yetkili birimlere teslim ediyor. Raporlar oluşturuluyor ve ilgili kuruma teslim ediliyor. Asbest ekiplerimiz ilk keşifte de olsun son teslim dede olsun bu işin ne kadar tehlikeli, asbestin de ne kadar zararlı olduğunun farkında, bu yüzden maksimum hassasiyet ile işimizi yapıyoruz" ifadesini kullandı.
"Amatör yıkımcılar piyasada"
Örsçelik, yapı yıkımlarının amatörlüğü kabul etmeyeceğini ve yanlış planlamalarda tehlikeli sonuçları beraberinde getirebileceğini bildirdi. Örsçelik şöyle konuştu; "Aslında yıkımcı ve amatör aynı cümlede kullanmak bile doğru değil. Çünkü yıkım amatörlüğü kabul etmiyor. O kadar hassas bir konu ki; çok küçük bir hata bile büyük yaralanmalara hatta ölümle sonuçlanabilir. Bu yüzden iş sağlığı ve güvenliği kurallarına çok önem veriyoruz. Eğitimsiz, iş hakkında bilgisiz personel çalıştırmıyoruz. Operatörlerimiz çok sıkı eğitimlerden geçiyor ve sonrasında işe başlıyor. Elimizden geldiğince hiç bir ayrıntıyı kaçırmıyoruz. İş makinelerimizin bakımı bile düzenli olarak yapılıyor çünkü bunlar ağır iş makinesi ve bakımları aksamamalı. Fakat biz bu kadar emek verirken birileri geliyor belgesiz, bilgisiz hatta makinesiz işi alıyor. Bir cesaret ile yıkmaya çalışıyor ve sonra haberlerden izliyoruz sonucunu. Bazı müteahhitler de bu kişilere iş veriyor. Çünkü bizim fiyatımız pahalı geliyor. Biz can ile pazarlık yapmıyor emeğimizin bilgimizin karşılığını yazıyoruz. Diğer kişiler ise olmayan bir şeye fiyat biçiyor elbetteki fark olacak."