SPOR - 23 Mayıs 2024 Perşembe 16:32

Ali Koç: “Kuvvetli bir Fenerbahçe oluşturacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın”

A
A
A

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, futbol A takımında gelecek sezon ligi domine edecek kadro kuracaklarını belirterek, “Bugüne kadar şampiyonluk sözü vermedim. Ancak son 2 sezonda yaşadıklarımızdan hareketle takviyelerle çok daha kuvvetli bir Fenerbahçe oluşturacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Öyle bir takım kuracağız ki benim size şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak” dedi.

Fenerbahçe Kulübünde 30-31 Mayıs'ta çoğunluk sağlanamazsa 8-9 Haziran'da yapılacak olağan seçimli genel kurul öncesi Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde kongre üyeleriyle bir araya geldi. Başkan Koç adaylığı ile ilgili sebepleri açıkladığı toplantıda, görevde olduğu yıllarda hatalarını da katılımcılarla paylaştı. Bu süreçte tecrübe kazandıklarını ifade eden Koç, “Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlığım süresince Fenerbahçe’yi her koşulda destekleyen tüm taraftarlarımıza, iki dönem boyunca birlikte görev yaptığım yönetim kurulundaki arkadaşlarıma, kurullarda görev alan değerli üyelerimize, dünyanın dört bir yanında kulübümüze destek veren Fenerbahçe derneklerimize, sporcularımıza, sponsorlarımıza ve bizi 7-24 takip eden medya mensuplarına, ortaya koyduğu yapıcı süreç için Sadettin Saran ve ekibine şükranlarımı sunuyorum. Çalışma arkadaşlarımla birlikte Fenerbahçe’nin geleceği açısından kritik öneme sahip stratejik konularda ciddi başarılar elde ettik. Bu başarılar biraz futbol gündeminde yaşanan olumsuz gelişmeler neticesinde hep geri planda kalmıştır. Başarılarımızla da, hatalarımızla da tümüyle yüzleştik. Fenerbahçe için hayal ettiklerimizin, olmasını istediklerimizin, amaçladığımız düzeye gelmediğinin farkındayız. Kadro mühendisliğimizde, bazı hoca tercihlerimizde bizi sorgulayabilirsiniz. Geçmişte yaşanan tüm süreçten çok şey öğrendik. Hiç olmadığı kadar tecrübe kazandık. Bizim Fenerbahçe’ye bilerek hiçbir yanlışımız olmadı, olamaz da” diye konuştu.

“Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bir tek kuruş alacağı yoktur”

Sarı-lacivertli kulübün mali raporları ile ilgili bilgiler veren Ali Koç, “Mali bağımsızlığımız tehlikede diyorduk, göreve gelir gelmez bu konuya odaklandık. Sürdürülebilir bir mali konu için, bağımsızlığımız konusunda çok mesafe kat ettik. UEFA’nın 2018 yılında yayınladığı rapora göre, Avrupa’da batmaya en yakın kulüp Fenerbahçe olarak belirtiliyor. Net borcun geliri oranında Avrupa’nın en kötü ikinci kulübüydük. Avrupa ülkelerinin Süper Lig ve 1. Lig kulüplerinde 700 kulüp var. Bu 700 kulüp arasında biz Avrupa’nın net borcun geliri oranında en kötü kulübüydük. Parasal olarak da net borcumuz Avrupa’nın 6. sırasındaydı. Milyar dolara yakın geliri olan kulüplerin bizim kadar borcu yoktu. Raporun manşeti de kulübümüze atılmıştı. Avrupa’nın en güçlü kulübü olduğu vurgulanmıştı. Toplam yükümlülüklerimiz 612 milyon Euro’yu bulmuştu bugün ise toplam yükümlülüklerimiz 307 milyon Euro’ya indi. Tam anlamıyla yarıya inmiş durumda.
31 Mayıs 2018’de 3 milyar 180 TL olan borcumuz, bugün enflasyonla 23 milyar 610 milyon TL’ye geliyor. Hangi kurdan bakarsanız bakalım Fenerbahçe’nin borçları inmiştir. Bu borçlar 612 bin 347 TL’si finans kuruluşlarına idi. Bugün 104 milyon Euro’ya indi. Üstelik 347 milyonun 74 milyon Euro’su fahiş faiz oranlarıyla faktoring borçlarıydı. Çok şükür bugün faktoring borçlarına hiçbir borç kalmamıştır. Allah o günleri kulübümüze bir daha yaşatmasın. Mali yapımızı en doğru şekilde yönettiğimizi düşünüyorum. Tüm borçlarımızı TL’ye dönüştürdük, ne kadar doğru yaptığımızı bugün görüyoruz. Benim açımdan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bir tek kuruş alacağı yoktur. Bunu daha evvel de söylemiştim, bunun aksini iddia edenler yalan söylüyorlar” şeklinde konuştu.

“CAS’ta Fenerbahçe aleyhine açılmış tek bir dosya yoktur”

Başkan Koç, amatör branşlarda Avrupa’da alınan başarıları katılımcılarla paylaşarak sporculara tebriklerini iletti ve şunları söyledi:

“Olimpik branşlarda tarihi başarılar yakaladık, rakiplerimize büyük bir üstünlük sağladık. Yüzlerce Türkiye rekorları kırdık, neticesinde müzemizi kupalar ve madalyalarla doldurduk. CAS’ta en çok dosyası olan ülke Türkiye’dir. Çok şükür Fenerbahçe aleyhine CAS’ta açılmış tek bir aleyhte dosya yoktur.”

“Tüm adaletsizliklere rağmen şampiyonluk şansını son maça taşımış bir kadro kurabildik”

Futbol A takımında iyi bir kadro mühendisliği oluşturduklarını vurgulayan Başkan Koç, “İlk dönemimizde hatalarımız, yanlış tercihlerimiz oldu. Bunlara rağmen sistem tarafından giyotinden geçirilmeseydik şampiyonluğumuza uzanabilme şansımız vardı ama hep engellendik. Son iki sezonda ise yapılan hatalardan arınmış, Finansal Fair Play ve harcama limitlerinden kurtulmuş, doğru seçimler yapmış, transfer başarısı sağlamış, tarihin en iyi kadrolarını kurmuş, tüm sistematik engellere rağmen şampiyonluğu son ana kadar kovalayan kadrolar oluşturmuştur. Son 2 sezonda Avrupa’da iki kez yarı finalin kapısından döndük. Bu iki sezonda Türk futbolu Avrupa’da 20. sıradan 9. sıraya yükselmiş, en fazla puan katkısını Fenerbahçe yapmıştır. Geçen sezon Türkiye Kupası’nı aldık. Bu sezon ise bitimine 1 hafta kala Türk futbol tarihinde görülmemiş puan seviyesine ulaşmış, derbilerde üstünlük sağlamış, deplasmanda yenilgi almamış ve tüm adaletsizliklere rağmen şampiyonluk şansını son maça taşımış bir kadro kurabildik. Bu Tarihi bir sezon olmuştur inşallah sonu şampiyonlukla biter. Futbolda son dönemde başarılı bir istikrar sağladığımız aşikardır, geleceğe çok daha ümitle bakmamızı sağlamıştır. Fenerbahçe futbolda son 10 senede, son 5 senede de istikrar sağlamıştır. Fenerbahçe hep zirvede olmuş ancak şampiyonluğu engellenmiştir. En fazla puan toplayan takımlar arasında şampiyon olamayan tek takım Fenerbahçe’dir. Bunun futbolun olağan akışı ile açıklanması mümkünatı yoktur. Ancak bir kere şampiyon olup cam tavanı kırdığımızda inanın ki şampiyonluklarımız arka arkaya gelecektir. Bizi engelleyenlerin en büyük korkusu da budur” ifadelerini kullandı.

“Futbolda adil rekabet ortamını sağlayacağız”

Ali Koç, amaçlarının Türk futbolunu daha adil bir geleceğe taşımak istediklerini belirterek, “6 yıl boyunca açıkça gördük ki, futbolun içerisinde kurulmaya çalışılan yapı, biat etmeyenleri cezalandırmakta ve sistemi dışarı çıkarmaktadır. Karşımızda hayali bir düşman olduğunu söyleyenler de aslında bu düzene hizmet eden, menfaat elde edenlerdir. Amacımız sadece Fenerbahçe’ye değil. Bu düzenden rahatsız olan diğer kulüplerimizle birlikte Türk futbolunu daha dürüst ve çok daha adil bir geleceğe taşımaktır. Ülkemizdeki futbol iklimi, yurt dışında gıpta ile izlediğimiz ligler seviyesine geldiğinde bundan en çok fayda olacak da Fenerbahçe olacaktır. Çünkü bizi engellemek o kadar kolay olmayacaktır. Bu sene biz bir mücadele başlattık ve sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Yeniden aday olmamın bir diğer sebebi de, haksızlığı, adaletsiz rekabeti normal hale getiren başlattığımız mücadeleyi sonuna kadar götürme arzumuzdur. Daha fazla yol kat ettiğimizde çok daha kulüp yanımıza gelecektir. Biz direnirsek futbolda adil rekabet ortamını sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“Kuvvetli bir Fenerbahçe oluşturacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın”

Gelecek sezon futbol A takımına yapılacak takviyelerle ligi domine edeceklerinin vaadinde bulunan Başkan Koç, “Türkiye normal bir lig olsa büyük heyecan içinde olurduk. Allah'tan yine de ümit kesilmez. 90 puanın üzerinde bir sezonun bitişi yine Fenerbahçe'de yaşanmıştır. Gelecek sezon ligi domine edecek bir kadro kuracağız. Bugüne kadar şampiyonluk sözü vermedim. Ancak son 2 sezonda yaşadıklarımızdan hareketle takviyelerle çok daha kuvvetli bir Fenerbahçe oluşturacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Öyle bir takım kuracağız ki benim size şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak. Avrupa’da son 2 sezondur yakaladığımız başarıyı istikrarlı hale getireceğiz” dedi.

“Sorunların üzerinden daha etkin şekilde geleceğiz”

Taraftarlara da çağrıda bulunan Koç, “Artık duygusallığa yer yok. Artık hata yapma lüksümüz yok. Yeni yönetim kurulumuzu buna göre belirledik. Sorunların üzerinden daha etkin şekilde geleceğiz. Taraftarlarımız bizlere güvenmeye devam etsin. 2 aday olarak televizyona çıkıp sizleri daha iyi aydınlatacağımızdan şüphem yok. Tabii bu sefer de kabul etmezse belki de Dursun Özbek ile televizyona çıkarlar” diyerek sözlerini noktaladı.

Başkan Ali Koç’un yönetim kurulunda şu isimler yer alıyor:
"Erol Bilecik, Burak Çağlan Kızılhan, A. Sertaç Komsuoğlu, Acun Ilıcalı, Ahmet Ketenci, Alper Alpoğlu, Cenk Öztanık, Eren Dişli, Ergun Özen, Esin Güral Argat, Fethi Pekin, Hakan Safi, Hamdi Akın, Hulusi Belgü, Hüseyin Bozkurt, M. Kemal Danabaş, Mehmet S. Dereli, Nedim Keçeli, Özgür Özaktaç, Rıfat Perahya, Selma A. Rodopman."

"Fenerbahçe’nin ağır mağlubiyeti üzerine seçim planları kuranlar vardı"

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'i yalanlayan Ali Koç, derbi sonrası yaşanılanlar ilgili şunları söyledi:
"O gün Fenerbahçe açısından bir derbi maçıydı. Hatta bir derbiden daha fazlasıydı. İçeride namağlup şampiyon olacaklardı, olağanüstü koreografiler vardı. Özellikle beni hedef alan koreografiler vardı. Fenerbahçe’nin ağır mağlubiyeti üzerine seçim planları kuranlar vardı. Büyük paralar harcanıp, podyumlar, eğlenceler vardı. Haksızlığın en büyüğü vardı; Djiku’nun atılması. Fenerbahçe için olağanüstü bir gece yaşandı. Biz ne büyük derbi zaferleri yaşadık ama bunun anlamı 10 kişi 82 dakika sonunda 1-0 kazanıp, pek çok kurumların planları bozuldu. Biz çok mutlu olduk. Ben de spontane şekilde arabaya bindim oraya gittim. Bizimle mücadele edenler kendi ayıplarını örtmek için devletin memurunu hedef alıyorlar. Fenerbahçe’nin Stadı’na Galatasaray Başkanı geliyorum dese polis yardımcı olmayacak mı? Gittik, futbolcularla kucaklaştık. Futbolcuların seyirciye gitme isteği vardı. Dedik ki çıkalım hatıra fotoğrafı çektirelim, ayıp mı? Statta 1 kişi yoktu. Talimatlara aykırı mı? Bizim işimiz kavga veya provokasyon olsa seyirci varken çıkmaya çalışırız. Bunu Aziz Yıldırım döneminde de yapmıştık. Bu sefer takım çok istediği için sahaya çıkalım dedik ve çıktık. Olaylara sebep olan bayrak mevzusudur. Bir ülkenin bayrağı nasıl namusu ile bir kulübün de bayrağı namusudur. Bizim bayrağımızı gasp etmeye çalıştıkları için gereken tepki verildi. Saygı çift taraflı müessesedir. Sen 12 Mayıs’ta yapacaksın, sana yapıldığı zaman, ‘bu çete, eşkıya, silahlı adamlar.’ 1 kişi gittik, 2 de koruma. Abartma, yalan söyleme bunların DNA’sına işlemiş. Sıkıntı olmasa bayrağımızla fotoğraf çektirip, arabamıza binip gidecektik. Delikanlı olan kavgaya çağırıyor. Biz basit bir televizyona tartışmaya çıkartamıyoruz. Hangisi gerçek bunların."

Ali Koç'tan Aziz Yıldırım'a yanıt

Eski Fenerbahçe Başkanı ve başkan adayı Aziz Yıldırım'ın "Fenerbahçe'yi kim şampiyon yapmak istemiyor" sözlerine yanıt vererek, "Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayacak güçlerin kim olduğunu merak ediyorsa aynaya baksın. Çünkü bunlardan bir tanesi de kendisi. Şöyle bir şey demiş, ‘Fenerbahçe’nin mutluluğu benim mutluluğumdan daha önemlidir’ demiş. Biz şampiyon olup mutlu olursak, sayın başkan mutlu olmayacak mı? Dünkü toplantıya baktım, küçük bir ihtimal olan şampiyonluk ihtimali gerçekleşirse sanki memnun olmayacak bir vücut dili gördüm. Allah kimseye nasip etmesin" ifadelerini kullandı.

İsmail Yasin Akçın - Cüneyt Sevindik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı’nda çıplak elle yayın balığı avı Ağrı Dağı’nın doğu yamaçlarından doğup Aras Nehri’ne karışan Karasu Çayı’nda yaşanan ilginç bir olay, görenleri hayrete düşürdü. Bölgede "balık adam" olarak tanınan Suat Çetindere, hiçbir ekipman kullanmadan, balıkları çıplak eliyle yakalıyor. Iğdır’ın Aralık ilçesinde bulunan Aras Nehri ve Karasu Çayı, amatör balıkçıların en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Balık tutmayı bir tutkuya dönüştüren yöre halkı, hafta sonlarını bu sularda geçirebilmek için sabırsızlıkla bekliyor. Özellikle Karasu Çayı’nda yaşayan ve halk arasında "Lakka" olarak adlandırılan yayın balığı, balıkçıların en çok peşine düştüğü türlerden biri. Ancak çayın yapısı nedeniyle olta ile balık tutmak neredeyse imkânsız. Bu durum karşısında Suat Çetindere, alışılmışın dışında bir yöntemle dikkat çekiyor. Nefesini tutarak suya dalan Çetindere, sazlıkların ve çalı diplerinin arasında saklanan balıkları eliyle yakalıyor. Onun bu sıra dışı avlanma yöntemi, kıyıda bekleyen arkadaşları tarafından hayret ve sevinçle izleniyor. Karasu Çayı’nda sergilediği bu cesur ve farklı balık avı, Suat Çetindere’yi bölgenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline getiriyor. Suat Çetindere; " Ben bu balıkları hobi amaçlı, elimle suyun altında tutuyorum. Bende illegal yol ile balık tutma yoktur. Ben bu işe çocuk yaşta başladım. Bende bunu abimden öğrendim. Bunu geliştirdim. Herkes eli ile balık tutabilir ama ben suyun altına girerek bu balıkları tutuyorum. İnanmayan gelip görebilir" dedi.
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.