TEKNOLOJİ - 04 Ekim 2024 Cuma 17:25

Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’nda en çok bu stantlar ilgi gördü

A
A
A
Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’nda en çok bu stantlar ilgi gördü

Atech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na Onvec ve Seldur markaları güçlü bir katılım gerçekleştirdi. Yenilikçi akıllı ev çözümleri sunan Onvec ve yerli üretim priz ve aydınlatma ürünleriyle dikkat çeken Seldur, fuarın en çok ilgi gören stantlarından biri oldu.


Markaların geleceği hakkında konuşan Onvec Genel Müdürü Sevda Akçaoğlu, fuarın her iki marka için de oldukça verimli geçtiğini belirterek, “Onvec olarak hedefimiz, kullanıcıların yaşamlarını kolaylaştıracak yenilikçi akıllı ev çözümleri sunmak. Güvenlik, enerji verimliliği ve konfor odaklı çözümlerimizle kullanıcıların yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Fuarda ürünlerimize yoğun bir ilgi var ve yeni iş bağlantıları kuruyoruz. Beklentilerimizin üzerinde bir katılım ve geri dönüş almaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.


Akıllı ev sistemlerinin hızla büyüyen bir sektör olduğuna dikkat çeken Akçaoğlu, “Akıllı ev sistemleri, kullanıcıların güvenlik, enerji tasarrufu ve konfor beklentilerini karşılayan, teknolojiyle donatılmış çözümler sunuyor. Biz de Onvec olarak bu gelişime liderlik etmeyi ve sektördeki konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.


Seldur markası ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akçaoğlu, markanın özellikle yerli ve milli priz ve aydınlatma ürünleriyle sektörde güçlü bir yer edindiğini belirtti. Sektördeki büyüme ve teknolojiye yatırımlarının devam edeceğini ifade eden Sevda Akçaoğlu, “Seldur, kaliteli priz ve aydınlatma çözümleri ile kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Ürünlerimizin bu kadar ilgi görmesi, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Yüksek standartlara sahip yerli üretimimizle, tüketicilere en iyi deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Yerli üretime verdiğimiz önemi sürdürerek, akıllı bina ve ev teknolojilerinde daha güçlü bir varlık göstermeyi hedefliyoruz. Yeni işbirlikleri ve projelerle sektöre katkıda bulunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’nda en çok bu stantlar ilgi gördü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Durbay’dan o iddialara karşı açıklama: "Bu alçaklığı asla affetmeyeceğim" Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, hastalığıyla ilgili son gelişmeleri paylaşarak, bugün bir internet sitesindeki köşe yazısında hakkında çıkan iddialara cevap verdi. Bir haber sitesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le adı anılan Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, hakkındaki iddialara cevap vererek, kolon kanseri olduğunu ve kendisine yönelik iftirayı atan haber siteleri ve kişilerle mahkemede hesaplaşacağını söyledi. Durbay, yaptığı açıklamada 4 Eylül tarihinde kolon kanseri olduğunu öğrendiğini ve hastalığı ile ilgili açıklamayı kardeşinin riskli bir hamilelik dönemi geçirmesinden dolayı ertelediğini ifade etti. Kemoterapi tedavisine dün başladığını ve aynı gün hakkında yapılan alçakça iftiralar ile karşılaştığını kaydeden Başkan Durbay, hastalığının son durumu ve hakkındaki iftiralarla ilgili kamuoyuna şu açıklamada bulundu: "2 Ağustos günü, 2008 yılından beri yaşadığım bir bağırsak rahatsızlığı nedeniyle İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde Doçent Doktor Tayfun Bişkin tarafından yapılan bir bağırsak operasyonu geçirdim. Operasyondan sonra yaşadığım sıkıntılardan kurtuldum, görevimin başına eskisinden daha iyi bir şekilde döndüm. Fakat geçtiğimiz ay, 4 Eylül günü, gelen patoloji raporunda kolon kanseri olduğumu öğrendim. Gerek ameliyatım gerek ameliyat sonrası sağlık durumumun iyi olması nedeniyle sonuç ne benim ne de doktorlarımın beklediği bir şey değildi. Zira yukarıda da belirttiğim gibi doktorumun da oluruyla son derece sağlıklı bir şekilde hiç bir şikayetim olmadan görevime başlamıştım. Teşhis sonrası tüm uzman kadrolarla hem görevimi en güçlü şekilde devam ettirmek hem de en iyi tedaviyi alabilmek adına değerlendirmelerde bulunduk. Tüm süreci şeffaf bir şekilde sizlerle paylaşmak istiyordum fakat kız kardeşim riskli bir hamilelik geçirdiği ve erken doğum riski olması nedeniyle açıklama yapmayı onun ve doğacak olan yeğenimin sağlığını etkilememesi adına erteledim. Bana alçakça iftiralar atanlar yüzünden dün İzmir Medicana Hastanesinde ilk kemoterapimi alırken, ailem bu haberler nedeniyle apar topar İstanbul’a kardeşimin yanına gidip durumu açıklamak zorunda kaldı. Kendi hastalığımı karnı burnunda bebek bekleyen kardeşime kendim açıklayamadım. Kendisiyle konuşamadım. Bunun acısını asla unutmayacağım, asla affetmeyeceğim!" "Hakkımda bu adice iftiraları atanlar, mahkum olacaklardır" Ameliyat olduğu günden bugüne kendisine yönelik pek çok iftira ve yalana maruz kaldığını dile getiren Durbay, açıklamasına şöyle devam etti: "Ameliyat olduğum günden bu yana, organize olmuş hazımsız bir grup tarafından, planlı bir şekilde pek çok iftiraya ve yalana maruz kaldım. Geçtiğimiz gün ise bir alçak tarafından son derece çirkin, ipe sapa gelmez, baştan sona yalanlarla dolu bir yazı dolaşıma sokularak ben, ailem ve Sayın Genel Başkanım hedef gösterildi, iftiraya uğradı. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki dünden beri 100’den fazla kişi ve kurum tarafımca mahkemeye verildi. Bu alçaklardan hukuk önünde hesap sorup, hepsini tek tek mahkum ettireceğim. Mahkemeye verildiğini öğrenen bazıları derhal yazılarını kaldırdı ve benimle iletişim kurmaya çalışıp özür mesajları gönderdiler. Bu saatten sonra hiç bir özrün benim ve ailem nezdinde kıymeti yoktur. Hakkımda bu adice iftiraları atanlar, mahkum olacaklardır. Ne acıdır ki biz kadınlar, bu toplumda sadece fiziki şiddet, taciz ve cinayetle karşı karşıya kalmıyor. Böylesi vicdansız erkek egemen siyasi hesaplaşmalarla da hedef alınıyoruz. Herkes bilsin, herkes duysun ki, bu kirli ve hastalıklı zihniyet yenilmeye mahkumdur. Dün itibari ile, tedavim 2 haftada 1 kez olacak şekilde başlamış durumda. Bir yandan bu hastalık illetiyle mücadele edip tekrar sağlığıma kavuşacak, bir yandan da bu ne idüğü belirsizlerden bu yaptıklarının hesabını soracağım. Siyasi hırsları için böylesine seviyesiz ve aşağılık yalanları yayanlara ve bundan medet umanlara meydanı boş bırakmayacağım. Partimi ve beni böyle çirkin iftiralarla karalamak isteyenler günün sonunda bunun hesabını yargı önünde ve daha da önemlisi milletin vicdanında çok ağır bir şekilde verecekler. Değerli hemşerilerim, dünden beri telefonuma, sosyal medyama, binlerce arama ve mesaj geldi. Bana ulaşamayanlar, arkadaşlarımı aradı. Hepsi sonsuz desteklerini iletti, yanımda olduklarını söyledi. 36 yıllık hayatımda hep doğru insanlarla tesadüf etmişim, kendimle gurur duydum. Bu çirkin iftiraya paye vermeyip, bana güç verdiniz, hastalığımı bilmeden bana büyük moral oldunuz . Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm de, hastalığımı öğrendiği günden itibaren bana en büyük desteği veren, yıllardır beraber yol yürümekten onur ve gurur duyduğum değerli Genel Başkanım Sayın Özgür Özel ve kıymetli eşi Didem ablama. Desteklerinizi ömrümün sonuna kadar kalbimin üzerinde taşıyacağım. Değerli dostlarım, kıymetli hemşerilerim, sizlerin destekleriyle Manisa tarihinde bir ilki başardık, 36 yaşındayken Manisa’nın ilk kadın belediye başkanı olma gururunu yaşadım. Yine sizlerin destekleriyle bu illeti de atlatacağım. Şuan kendimi çok daha iyi ve güçlü hissediyorum, beyaz kağıda yazılı test sonuçlarının bana hastasın demesini umursamadan, Şehzadeler’e hizmet edecek, destekleriniz ve sevginiz sayesinde bu hastalığı yeneceğim. Birlikte iyileşecek, birlikte güçleneceğiz. Hepinizi çok seviyorum!”
Sivas Yüksek budama fiyatları köylüleri odunsuz bıraktı Sivas’ta 2017 yılından bu yana kesim yapılmayan orman kurumaya yüz tuttu. Dönemsel ağaç budamalarının hem orman hem de köylüler için önemli olduğunu ifade eden Gazi Köyü Muhtarı Murat Köse, kesim ücretlerinin perakende satış fiyatlarından daha pahalı olduğunu söyledi. Sivas’ın merkeze bağlı Gazi köyünde vatandaşlar kışlık yakacak bulmakta zorlanıyor. Kent merkezine 39 kilometre uzaklığında olan köyde yaşayan vatandaşlar, yakacak ihtiyacını geçmişte köyün çevresinde bulunan ormanlardan karşılarken şimdilerde bulmakta zorlanıyor. Ormanların daha gür büyümesi için her yıl budama yöntemiyle kesilmesi gereken alan, yaklaşık 7 yıldır kesilmiyor. Geçmişte kesilen alanların daha gür şekilde filizlendiğini ifade eden köy sakinleri, hem orman sağlığı için hem de köylülerin yakacak ihtiyacının karşılanması için yetkililerden yardım bekliyor. Kesim fiyatlarının çok yüksek tutulduğunu ifade eden köy muhtarı Murat Köse, “10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Tüccarlar bir ton odunu 6 ila 8 bin TL arası satıyor” dedi. “Şartlar çok ağır, odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz” Konuya ilişkin açıklama yapan muhtar Murat Köse, “Ormanlarımızın daha gür ve dinamik bir şekilde büyümesi için üretim yapmamız gerekiyor. Hem ormanın ihtiyacı var hem de köylümüzün yakacak ihtiyacını karşılamak için Orman Müdürlüğümüze müracaat ettik. Bunların maliyetlerinin ster hesabı olduğunu söylediler. Bir kişi 10 ster alsa 15 gün de çalışsa 23 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor. Köyümüzde bunu vermeyecek durumda olanlar var. Müdürlüğümüzle de bu konuyu konuştuk. Şartlar çok ağır olduğu için şu anda odun ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Herkes diğer köylerden bulmaya çalışıyor, onlar da mağdur durumda” diye konuştu. Tüccarda 6 bin 500 TL, ormanda 8 ila 9 bin TL 2017 yılında yapılan kesim sonrası ormanın gürleştiğini söyleyen Köse, “Bu ormanı kesmekteki maksadımız daha gür, dinamik ve sık şekilde filizlenmesi. Bunu biz söylediğimizde ’bazı prosedürler var, onların dışına çıkamayız’ diyorlar. Bizlere bu konuda yardımcı olmuyorlar. Bunu Orman Bakanlığımızın, müdürlüğümüzün duymasını istiyoruz. Bu şekilde çarşıdaki satış fiyatından daha pahalıya mal olacak. Allah göstermesin bir yangın olduğunda herkesten önce köylülerimiz müdahale ediyor. Bu konuda köylülere öncelik sağlanması ve kolaylık tanınması gerekirken her türlü zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Budama dediğimiz şekilde kesilmesi lazım ki daha temiz ve gür bir ormana sahip olalım. İhtiyaç olmasa bile ormanlarımızın bakıma ihtiyacı var. 10 ster alsak 8-9 bin TL’ye tekabül ediyor. Bunlar yarı fiyatına düşse köylümüz açısından daha da kolaylık olacak. En son 2017 yılında kesim yapıldı. Kesim yapılan yerler daha gür bir şekilde ayaklanmaya başladı. Keseceğimiz böğe kurumaya dönmüş. Orayı da kessek yeniden ayaklanacak. Daha güzel ve yeşil olacağına inanıyoruz” şekilde konuştu.