ASAYİŞ - 02 Kasım 2024 Cumartesi 13:46

Adli Tıp Kurumuna kaldırılan 6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin cenazesi ailesine teslim edildi

A
A
A
Adli Tıp Kurumuna kaldırılan 6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin cenazesi ailesine teslim edildi

Şişli’de gece saatlerinde cansız bedeni bulunan 6 yaşındaki kız çocuğu Elmas Hanilçi’nin cenazesi Adli Tıp Kurumu morgundan ailesine teslim edildi.


Şişli’de 31 Ekim tarihinde kaybolan ve kendisinden haber alınamayan 6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin cenazesi, Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Adli Tıp Kurumu önünde birçok akrabasının da beklediği görülürken, cenazeyi teslim alan aile gözyaşlarına boğuldu.


Ailenin 6 Şubat depreminden sonra Şanlıurfa’dan taşındıkları öğrenildi


Cinayet sonrası olaya ilişkin polis ekiplerince çalışmalar devam ederken, Elmas ve ailesinin 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde Şanlıurfa’dan İstanbul’a taşındıkları öğrenildi.



Adli Tıp Kurumuna kaldırılan 6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin cenazesi ailesine teslim edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ali Turan: "Bu yıl İstanbul Maratonu’nda 30. kez koşacağım" Yıllardır İstanbul Maratonu’na katılan 78 yaşındaki koşucu Ali Turan, bu sene organizasyonda 30. kez yer alacağını söyledi. Çocukluğundan itibaren sporu yaşam tarzı olarak benimseyen Bursalı koşucu Ali Turan, Türkiye İş Bankası İstanbul Maratonu’nda 30. kez boy gösterecek. Amacının Bursa’nın tarihi kültürünün korunması olarak belirten Turan, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Farklı ülkelerde birçok maratona katılan Ali Turan, "Ben Bursa’da yaşıyorum. 78 yaşındayım. Sporla çocukluğumdan itibaren ilgileniyorum. Bu yaşıma kadar her türlü sporu yaptım. 1990 yılında geçirdiğim bir kaza sebebiyle vücudumun sağ tarafımda bir felç oluştu. Bunun akabinde koşu sporuna yönelerek ilk olarak o zamanki ismiyle Yeşil Bursa Yeni Maratonu’na katıldım ve bu yarışmayı 2 saat 7 dakikada bitirerek maraton hayatıma başlamış oldum. 5 yıllık bir aradan sonra 1995 yılında Bursa’da Atatürk Stadyumu’nda gerçekleşen Türkiye Şampiyonası’nda 4.’lük elde ettim. Yine aynı yıl içerisinde İstanbul’da Burhan Felek’te düzenlenen 5. Balkan Şampiyonası Yarı Maratonu’nda 3. oldum" dedi. "Bu yıl 30. İstanbul Maratonu koşum olacak" İstanbul Maratonu’nda 30. kez koşacağını dile getiren Turan, "İlk olarak 1995 yılında düzenlenen 17. İstanbul Maratonu’nda koştum. Bu yıl 46. kez koşulacak. Yarın benim 30. maraton koşum olacak. İnşallah tamamlarım. Belki de bu maratonu benim kadar koşan ve bitirebilen bir koşucu yoktur. Bu maratonun arşivlerine bakıldığında 1996 yılına kadar geriye dönük bilgiye sahip olunduğunu duydum ama ben 1995 yılında da bu koşuda bulunan kişilerden biriyim" diye konuştu. Farklı ülkelerde maratonlara katıldığını da dile getiren Ali Turan, "Zaman zaman Almanya, Romanya, İtalya ve o zamanki ismiyle Yugoslavya’da Avrupa ve dünya maratonlarında koşarak Bursa’yı ve Türkiye’yi temsil ettim" şeklinde konuştu. "Amacım Bursa’nın tarihi kültürünün korunması" Emekli olduktan sonra Bursa’nın tarihi dokusunun korunmasıyla ilgili birçok çalışmaya destek olduğunun altını çizen Turan, "Gönüllü olarak Bursa Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras Çalışma Grubu’na üyeyim. Amacım Bursa’nın tarihi kültürünün korunması. Bunu her zaman medya aracılığıyla da dile getirdim. Emekli olduktan sonra bu çalışmaların vermiş olduğu güç ile aynı zamanda spor hayatıma da başlamış oldum. Zaman buldukça da nerede önemli bir eser varsa bizden sonraki nesillere bozulmadan aktarılması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı. Bazı organizasyonların Türkiye’de düzenlenmesi için ön ayak olduğunu dile getiren Ali Turan, "Dünyada iki tane olan tarihi kent koşusundan bir tanesi Bursa Osmangazi’de yapılmakta. Bunun olmasına ön ayak olan kişi benim. Yine Türkiye’de dünya maratonu organizasyonu yapılmazken biz 2006 yılının eylül ayında zamanın Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi’nin iştirakleriyle Uludağ’da 22. Dünya Dağ Koşusu’nu düzenledik" açıklamasında bulundu. "Çocukluğumdan itibaren egzersiz yaparım" Gençlerin sporla barışık bir hayat yaşaması gerektiğini aktaran Ali Turan, "Düzenli bir hayat için düzenli spora ihtiyaç var. En azından egzersiz yapılması gerekiyor. Ben çocukluğumdan itibaren egzersiz yapan bir insanım. Bazı arkadaşlarım benim için ’Ali Turan, müsabakadan müsabakaya gelir ve kupasını, madalyasını alır gider’ derler. Fakat ben gündelik olarak da sporumu ve egzersizimi her zaman yaparım. Her sabah ve her akşam egzersiz yapmadan uyumam. Bunun yanında istirahat da çok önemli. Tabii kötü alışkanlıklardan da uzak durulması gerekiyor. Herkesin bunların bilincinde olmasını isterim" diyerek sözlerini tamamladı.
Sakarya Müşterilerinin vesikalık fotoğraflarını 38 yıldır dükkanında sergiliyor Sakarya’nın Karapürçek ilçesinde fotoğrafçılık yapan 71 yaşındaki emekli öğretmen İsmail Kumbuzoğlu, 38 yıldır müşterilerinin vesikalık fotoğraflarını dükkanında asarak sergiliyor. Rize’de 1975 yılında öğretmenlik yaptıktan 2 sene sonra memleketi Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Karaçam köyündeki okula müdür olarak atanan İsmail Kumbuzoğlu, bir yandan da fotoğrafçılık kursuna katılarak eğitim aldı. Edindiği fotoğraf makinesiyle 1985’te arkadaşlarının ve esnafın fotoğraflarını çekmeye başlayan Kumbuzoğlu, daha sonra açtığı küçük işletmede bir yandan ek gelir elde etti, bir yandan da mesleğin inceliklerini öğrendi. Müşterilerinin vesikalık fotoğraflarını biriktirip iş yerinin duvarına asmaya başlayan Kumbuzoğlu, bu merakını 1988’de geldiği Karapürçek’te açtığı dükkanda da sürdürdü. Kumbuzoğlu’nun çektiği vesikalık fotoğraflar arasında zaman içinde hayatını kaybeden müşterileri de yer alıyor. “Bu kadar güzel şeylerle karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim” Kumbuzoğlu, “1986 yılında ilçesinde bir dükkan açtım ve 40 yıla yakındır burada fotoğrafçılık yapıyorum. Aklıma nereden düştü bilmiyorum ama her çektiğim fotoğraflardan, müşterilerden birer tane rica ediyordum istek üzere. Kendileri de bunu memnuniyetle kabul ediyorlardı, birer tane fotoğraf kenara koydum ve albümü düzenlemeye karar verdim. Fakat bu albümü düzenlerken de bu kadar ilgi ya da ileride bu kadar güzel şeylerle karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim. Biraz meraktan başladı. Yakınlarını kaybedenleri de fotoğrafları var bu albümlerde onların sayesinde bu albümün ne kadar değerli olduğunu da anladım. Fotoğraf çekilmeye geldikleri esnada fotoğraflara bakıyorlar ve hayatını kaybeden yakınlarını gördükleri zaman cep telefonları ile o fotoğrafları çekiyorlar. Hatta bazı çocuklar geliyor, ‘amca fotoğraflara bakabilir miyiz, izleyebilir miyiz diye soruyorlar’ ve ben de memnuniyetle karşılıyorum. Ve 40 yılın sonunda oluşturduğum bu manzarayı izlemek bana haz veriyor” diye konuştu.