GÜNDEM - 21 Ekim 2024 Pazartesi 13:35

15 Temmuz Gazisi Musa İlhan: "Fetullah Gülen siyonizme hizmet ediyordu"

A
A
A

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü üzerine konuşan 15 Temmuz Gazisi Musa İlhan, "İki müjdeli haberi de hastanede aldım. Birincisi yaralandıktan sonra 16 Temmuz sabahı yoğun bakımda uyandığımda Cumhurbaşkanımızın yaşadığı, ikincisi de Fetullah Gülen denilen terörist başının gebermesidir. Ateşi bol olsun diyoruz. Bu kişi sadece siyonizmin uşağı değildi, dinimize o kadar büyük zarar verdi ki artık insanların cemaatlere bakışı farklı olmaya başladı" dedi.

Pensilvanya’da yaşayan terör örgütü FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü bugün sabah saatlerinde örgütün internet sitesinden duyurulmuştu. Gülen’in yeğeni Ebuseleme Gülen de sosyal medya hesabından FETÖ elebaşının ölümünü doğrulamıştı. 15 Temmuz darbe girişimi esnasında demokrasiye sahip çıkmak için sokağa çıkan Musa İlhan, hainlerin sıktığı kurşunla kalbinin 2 milimetre altından yaralanmıştı. Kurşunun vücudundan çıkarılmasının riskli olması nedeniyle 8 yıldır hainlerin sıktığı mermiyle yaşayan İlhan, terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen’in ölümü üzerine İhlas Haber Ajansı’na konuştu.

"Sadece siyonizmin uşağı değildi, dinimize büyük zararlar verdi"

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölüm haberiyle güne güzel başladığını söyleyen 15 Temmuz Gazisi Musa İlhan, "Bu sabah güne güzel uyandık. Okyanus ötesinden güzel bir haber aldık. Ateşi bol olsun diyoruz. Bu kişi sadece siyonizmin uşağı değildi, dinimize o kadar büyük zarar verdi ki artık insanların cemaatlere bakışı farklı olmaya başladı. En büyük zararlarından birisi de budur. 15 Temmuz ve öncesinde verilen zararları saymıyoruz ama insanların cemaatlere bakışı çok değişti. Keşke iade edilseydi de burada yargılansaydı. Bir nebze olsun 251 tane şehidimizin ve 2 bin 173 gazimizin gönlü hoş olurdu. Şehit ailelerimizin yürekleri soğurdu. Dünyada iki tane insanın ölümü beni çok mutlu ederdi. Birincisi İsrail’in zalim başbakanı Netanyahu, ikincisi de buydu. Allah sıralı ölüm versin. Sıra inşallah ona da gelir" ifadelerini kullandı.

"İki müjdeli haberi de hastanede aldım"

15 Temmuz hain darbe girişiminde yaralandıktan sonra 8 yıldır kalbinde kurşunla yaşayan İlhan, "15 Temmuz gecesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde yaralanmıştım. Şu an ki olduğumuz yerde; İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yanı başındayız. O gün de burada çok destansı direnişler olmuştu. 8 yıldır kalbimde bir kurşun taşıyorum, bunun gururunu yaşıyorum. İlk defa bugün çok mutlu oldum. Ölüm haberi bizi ziyadesiyle mutlu etti. Siz de beni hastanede ziyaret ettiniz. 16 Temmuz sabahı yoğun bakımda gözlerimi açtığımda, hemşire hanımlara Cumhurbaşkanımızın yaşayıp yaşamadığını sormuştum. Yaşadığını söylemişlerdi. O zaman çok mutlu olmuştum. Bu sabah da tedavim için hastaneye gelmiştim. Tam manasıyla burada öğrenmiş oldum. Buraya gelirken ajanslara düşmüştü ama hastanede bütün ulusal kanallardan ve sizden de duymuş oldum. Çok tevafuk oldu. İki müjdeli haberi de hastanede aldım. Birincisi 16 Temmuz sabahı Cumhurbaşkanımızın yaşadığı, ikincisi de Fetullah Gülen denilen terörist başının gebermesidir" diye konuştu.

"Müslümanlık ve insanlık hariç her şeye hizmet etti"

Fetullah Gülen’in Müslümanlık haricinde her şeye hizmet ettiğini ifade eden Musa İlhan, "Fetullah Gülen’in neye hizmet ettiği belliydi. Müslümanlık ve insanlık hariç her şeye hizmet etti. Siyonizme hizmet ediyordu. Kapitalizme hizmet ediyordu. Hristiyanlara hizmet ediyordu. Bir rivayete göre, kendisinin ’kardinal’ olduğu söyleniyordu. Eminim en çok Vatikan üzülmüştür" dedi.

Semanur Kaygısız - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Bayraklı’da kış spor okullarına yoğun ilgi Bayraklı Belediyesi, bu yıl 16 branşta açtığı kış spor okullarını 3 bin 525 kişiyi sporla buluşturdu. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, "Binlerce çocuğumuzu ve gencimizi yaz ve kış sezonunda sporla buluşturuyoruz, yeteneklerini keşfetmelerini sağlıyoruz" dedi. Bayraklı Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü, her yaş grubuna yönelik spor kursları düzenlemeye devam ediyor. Bu kapsamda kış sezonunda; futbol, basketbol, voleybol, bale, jimnastik, aerobik, pilates, zumba, yoga, kick boks, tekvando, karate, atletizm, badminton, güreş ve engelli basketbolu olmak üzere 16 branşta kurs düzenleniyor. Uzman eğitmenler eşliğinde gerçekleştirilen kurslara bu yıl 2 bin 804 kursiyer katılırken, 721 lisanslı sporcu ile birlikte toplamda 3 bin 525 kişi sporda bir araya geldi. Yeni yılda da spor dolu bir program hedefleyen Bayraklı Belediyesi, 2025 Ocak ayından itibaren masa tenisi ve hentbol branşlarında faaliyetlere başlayacak. Kış Spor Okulları’na katılmak isteyenler, Bayraklı Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Mustafa Kemal Atatürk Spor Tesisinde kayıt yaptırabiliyor. Yatırımlar ve destekler sürecek Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Her yaş grubundaki vatandaşlarımızı spora teşvik etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Spor yatırımlarımızı imkanlarımız dahilinde artırarak, sporcularımıza yönelik projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Çocuklarımız ve gençlerimiz için hayatın her alanında elimizden gelenin en iyisini yapıyor; herkes için spor, herkes için sağlıklı yaşam anlayışını destekliyoruz. Ayrıca, Bayraklı Belediyesi altyapısında yetişen sporcularımızın başarılarını görmek bizler için büyük bir gurur kaynağı. Hedefimiz, daha fazla sporcu yetiştirerek büyük başarılar elde etmek. Herkesi düzenlediğimiz spor kurslarına davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Erzurum Çocuklar Kars ve Sarıkamış’ta tarihle buluştu Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce düzenlenen “Tarihe Yolculuk ve Kültür Yolu” projesi, Çocuk Hakları Komitesi üyesi 60 çocuğu tarih ve kültürle buluşturdu. Hayata geçirilen proje kapsamında, çocuklar Kars ve Sarıkamış’a düzenlenen gezide şehitlikleri, tarihi yapılar ve eserleri eserleri, bölgenin doğal güzelliklerini ziyaret edip görme fırsatı buldular. “Tarihe Yolculuk ve Kültür Yolu” projesiyle gençlere vatan sevgisi, milli-manevi değerlerin aşılanması ve pekiştirilmesi hedeflendi. Çocuklar, Projeye Sarıkamış Şehitliği’ni ziyaret ederek başladı. Şehitler için dua eden çocuklar, Sarıkamış Harekâtı ve şehitliğin tarihçesi hakkında bilgi aldı. Vatan sevgisini yerinde hisseden çocuklar, bu anlamlı ziyarette duygu dolu anlar yaşadı. Sonraki durak Ani Harabeleri oldu. Çocuklar, farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış Ani’nin kültürel ve tarihi zenginliklerini rehberler eşliğinde keşfetti. Medeniyetler beşiği olarak adlandırılan bu alanda geçmişin izlerine dokunan çocuklar, tarih bilincini güçlendirdi. “Çocuklar tarihini ve kültürünü öğreniyor” Gezinin son aşamasında Kars’taki müzeler ve tarihi eserler ziyaret edildi. Çocuklar, müzelerde sergilenen tarihi eşyalar ve eserlerle bölgenin kültürel mirasını tanıma fırsatı buldu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, proje hakkında yaptığı açıklamada, “Çocuklarımızın tarihini ve kültürünü öğrenmesi, onların milli bilinç ve manevi değerler açısından güçlenmesini sağlayacaktır. Bu tür projelerle çocuklarımızın geleceğine önemli bir katkı sunuyoruz” ifadelerini kullandı. Geziye katılan çocuklar, yaşadıkları deneyimden büyük mutluluk duyduklarını dile getirerek, bu fırsatı sunan yetkililere teşekkür etti. “Tarihe Yolculuk ve Kültür Yolu” projesi, çocukların tarih bilincini geliştiren ve unutulmaz bir deneyim sunan anlamlı bir etkinlik olarak hafızalarda yer etti.
Muğla Muğla Valisi Akbıyık: “Milletimizin başı sağ olsun” Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden havalanan ambulans helikopterin hastane binasına çarparak düşmesinin ardından bölgeye gelerek incelemelerde bulunan Muğla Valisi İdris Akbıyık, “Sağlık Bakanlığımıza bağlı ambulans helikopter kalkış esnasında eğitim araştırma hastanemizin dördüncü katına çarparak düşüyor. İçinde bulunan 2 pilot, bir hekim ve bir personelimiz vefat ediyor. Milletimizin başı sağolsun” dedi. Sabah saatlerinde Muğla’dan Antalya’ya gitmek için havalanan ambulans helikopter, havalandıktan bir süre sonra yoğun sis dolayısıyla hastane binasına çarparak kaza kırıma uğradı. Kaza ihbarının ardından bölgeye çok sayıda sağlık ve arama kurtarma ekibi sevk edildi. Ekipler kaza yerinde çalışmalarını sürdürürken, helikopterde bulunan 2 pilot, bir doktor ve bir personel hayatını kaybetti. Olayın ardından bölgeye gelen Muğla Valisi İdris Akbıyık incelemelerde bulundu. Vali Akbıyık incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Bugün sabah 10.06 sıralarında Menteşe ilçesi Kötekli Mahallemizde bulunan eğitim araştırma hastanemizin pistinden kalkan Sağlık Bakanlığımıza bağlı Ambulans helikopter kalkış esnasında eğitim araştırma hastanemizin dördüncü katına çarparak düşüyor. İçinde bulunan 2 pilot, bir hekim ve bir personelimiz vefat ediyor. Yoğun sis var. Sebebi araştırılıyor. Olay olur olmaz tüm ekiplerimiz olay yerine intikal ediyorlar. Ama maalesef 4 personelimiz vefat ediyor. Vefat eden doktorumuza pilotlarımıza ve personelimize Alllah’tan rahmet diliyoruz. Milletimizin başı sağolsun. Ayrıca ilk bilgilere göre buradan Antalya’ya havalanmak için kalkıyor. Ama olay daha taze araştırıyoruz, hastane içinde ise herhangi bir sıkıntılı durum yok” dedi.
Hakkari Yüksekova’da sis etkili oluyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde zemheri soğukların başlamasıyla, ilçede görüş mesafesi 10 metreye kadar düşerken, ağaçlar kırağı, araç camları ise buz tuttu. 2 gün önce başlayan kar yağışı ve ardında başlayan karakış (zemheri) soğukları hayatı olumsuz yönde etkilemeye başladı. 21 Aralık itibaren başlayan en uzun gece ile sabah saatlerinde bölgede yoğun hakim olurken, görüş mesafesi 10 metreye kadar düştü. Bununla beraber ağaçlar kırağı, araç camları ise buz tuttu. Sürücüler ise yoğun sisten dolayı ilerlemekte zorlandı. Öte yandan, ilçenin yüksek kesinlerinde ise Hakkari İl Özel İdaresinin ekipleri tarafından çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. “Zemheri soğukları dün geceden beri kendini gösterdi” 21 Aralık karakışın başladığını belirten Serdar Kayacı, “Yüksekova’da yoğun bir sis var. Zemheri dediğimiz soğuklar ilçede kendini gösterdi. Şuan görüş mesafesi 10 metreye kadar düşmüş diyebiliriz. Ağaçlar kırağı, araç camları ise buz tutmuş durumda. Yani karakışımız tamamen başladığını söyleyebiliriz” dedi. “Yüksekova’da Sibirya soğukları başladı” Dışarda durmanın artık zor olduğunu diyen Sercan Tire, “Dün geceden beri karakışımız başladı. Şuan ilçe de yoğun sis var. Bazı yerlerde yürümek baya baya zor. Ağaçlar kırağı, araç camları buz tutmuş durumda. Yani yine zor bir süre başladığını belirtebiliriz. Allah herkesin yardımcısı olsun” İfadelerini kullandı.
İstanbul Babasını dövmek için boks öğrendi Sultanbeyli’de yaşayan eski boksör ve ayakkabı tamircisi İsmail Özkan, küçük ayakkabı atölyesinde ayakkabı tamirciliği mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Atölyenin duvarlarını boks eldivenleri, madalyalar ve gazete kupürleri süslüyor. Bir zamanlar “örnek boksör” olarak gazetelere haber olan Özkan, küçükken babasının kendisini dövmesine sinirlenerek boksa nasıl başladığını anlattı. Sultanbeyli’de yaşayan eski boksör İsmail Özkan, küçük ayakkabı atölyesinde ayakkabı tamirciliği mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Atölyenin duvarlarını boks eldivenleri, madalyalar ve gazete kupürleri ile süsleyen Özkan, küçükken babasının kendisini dövmesine sinirlenerek boksa başladı. "Öyle sinirleniyordum ki, kendi kendime bu boksu öğreneceğim, babamı döveceğim diyordum. Ama baba dövülür mü? Ben de boksa başladım.” diyen Özkan, dikkat çeken hayat hikayesini anlattı. “Ayakkabı tamirciliği bitti” Ayakkabı tamirciliğindeki sorunlara değinen İsmail Özkan, “Ayakkabı tamirciliği azaldı, bitti. Önceden 4-5 kişi bile küçük bir atölyede full-time çalışırken, şu an tamamen bitti. Şimdi ayakkabıları kimse tamir ettirmiyor, atıyor kenara yeni ayakkabı istiyor. Böyle sıkıntılar var.” ifadelerini kullandı. Ayakkabıların uzun ömürlü olması için yapılması gerekenleri de anlatan Özkan, şunları kaydetti: "Ben kendim ayakkabı yapıyorum. Hakiki deri fabrikadan tuzlanarak çıkıyor. Tuzlanmış deri ile ayakkabı imalatını yapıyoruz, üstüne rötuş boyası atıyoruz. Bunu alan kişi bir gün sonra yağmur veya su temas etmeden lostrada güzel bir boya attırması lazım. Ondan sonra bu ayakkabı tuzu atmaz, rahat bir şekilde giyilebilir. Boyamazsan bu ayakkabı beyazlar.” “Babam beni çok döverdi, boksör olup onu döveceğim diyordum” Gençliğinde uzun zaman boksla uğraştığını kaydeden İsmail Özkan, "Babam küçük yaşta beni çok dövüyordu. Öyle sinirleniyordum ki, kendi kendime ‘bu boksu öğreneceğim, babamı döveceğim’ diyordum. Ama baba dövülür mü? Ben de boksa başladım. Babam da o aralar hasta oldu. Maçlara çıkıyordum. Maçı kazandığımda tribünlere bakıyordum, ’babam keşke yanımda olsaydı da maçlarımı seyretseydi’ diyordum. Arkadaşlarımın babaları gelirdi, omuzlarına alıp gezdirirlerdi. Benim babam yoktu. Bunun duygusallığını hala yaşıyorum.” ifadelerini kullandı. Özkan, “Babam beyin kanaması geçirmişti, hasta olduğu için müsabakalara gelemiyordu. Ben kendi maçlarımı izletmeye çalışıyordum, izleyemiyordu, akli dengesi gitmişti. Babama maçlara gideceğim dediğimde ’oğlum dikkat et kendine’ derdi.” şeklinde konuştu.