GÜNDEM - 18 Ekim 2024 Cuma 09:42

100. yılı geride bırakırken Türk kooperatifçiliği

A
A
A
100. yılı geride bırakırken Türk kooperatifçiliği

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında kooperatifçilik: “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Giden Yolda Kooperatiflerin Önemi” konferansı, Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi ve İPA iş birliğiyle düzenlendi.


Altınbaş Üniversitesi İPA iş birliği ile düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında kooperatifçilik: “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine Giden Yolda Kooperatiflerin Önemi1 konferansının ilk gününe ev sahipliği yaptı. 2 gün süren konferansta, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı etkinlikleri sürerken kooperatifçiliğin ülkemizdeki gelişim süreci tartışıldı.


Cooperatives Europe Genel Sekreteri Anges Mathis ve ILO Kooperatif Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Program Yöneticisi Simel Eşim başta olmak üzere pek çok akademisyenin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Altınbaş Üniversitesi Rektörü Çağrı Erhan yaptı.


Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan açılış konuşmasına Cumhuriyetin 100. Yılına armağan olarak düzenlenen etkinliklerin 99.’cusunu yapıyor olmaktan duyduğu mutluluğu aktararak başladı.


Başarılı kooperatifçilik için 3 temel şart


Bir kooperatifin başarıya ulaşabilmesi üç temel şart oluğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Bir tanesi mevzuat. Çağı yakalanmış, her şeyin net olduğu, cezaların ve sürelerin çok iyi düzenlendiği, güncellenmiş bir mevzuat şart. İkincisi iyi bir yönlendirme mekanizmasıdır. Devletle, belediyelerle veya derneklerle olan sürçlerin iyi yönetilebilmesi için iyi bir danışmanlık alınması lazım. Üçüncüsü de iyi bir yönetim. Kooperatifçiliğin özünde amatör ruh vardır ama bir kooperatif ancak profesyonel yöneticilerle iyi yönetilirse başarılı olabilir” dedi.


“Kooperatifler, sürdürülebilirlik kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir aktör”


İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özsoy da konferans kapsamında Türkiye’deki kooperatifçiliği akademik boyutuyla ele alacaklarını ifade etti. Yakın zamana kadar görünmez olan bu alana ışık tutmayı amaçladıklarını belirten Özsoy, “Dünyada son zamanlarda yıkıcı çatışmalar, savaşlar, zorunlu göçler küresel güney ve kuzeye etkileyen hayat pahalığı, aşırı hava olayları ile kendisini gösteren birçok kriz yaşıyoruz. Bu dönemde ekonomik olarak farklı alternatifleri tartışmak bir zorunluluk haline geldi. Kooperatifler de özellikle sosyal ve ekonomik kriz dönemlerinde demokratik, kapsayıcı, doğa ve çevre ile uyumlu iş modelleri geliştirmekte, sürdürülebilirlik kalkınma hedeflerine ulaşmakta önemli aktörler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.


BM’nin 2025 yılını Dünya Kooperatifçilik Yılı


BM’nin 2025 yılını Dünya Kooperatifçilik Yılı ilan ettiğini söyleyen Özsoy,“Türkiye’deki kooperatifçiliğin kapasitesinin geliştirilmesi için neler yapabileceğimizi birlikte düşünmek için hep birlikte olacağız” sözleriyle son verdi.


“Üretici kooperatifleriyle, kırsal bölgelerde yoksulluğun azaltılması hedefleniyor”


Konferansa online katılan ILO Kooperatif Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Program Yöneticisi Simel Eşim ise Sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında sadece 17. hedef de sosyal kooperatiflerden uygulama aracı olarak söz edildiğini belirtti. Kooperatiflerin, uygulamada birçok hedefin ilerlemesine destek olduğuna değinen Simel Eşim, üretici kooperatifleri aracılığıyla özellikle kırsal bölgelerde yoksulluğun azaltılması hedefini örnek gösterdi. Eşim sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda ve imalat gibi sektörlerde kadın ve işçi kooperatiflerinin cinsiyet eşitliği ve insana yakışır çabalarının, Hedef 5 ve Hedef 8 ile ilişkilendirebiliyoruz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2025’i Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesi, kooperatiflerin bu sürdürülebilir kalkınmayı sağlamada üstlendiğin rolün artmasına destek olacak. Bunun ötesinde yeni kalkınma gündeminin ana hatları çiziliyor şu anda. Önümüzde 5 yıl kaldı, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için. Bundan sonra ne olacak, neyi doğru yapmadık, neyi farklı yapabiliriz diye bakmalıyız. Hem yerel ve ulusal hem de bölgesel ve uluslararası alanda kooperatif değerlerinin, ilkelerinin ve deneyimcilik mekanizmasının altını çizmeye başlamamız gerekiyor.” açıklamalarını yaptı. Eşim ayrıca Birleşmiş Milletler Kurulunun, Eylül 2024’te Gelecek Paktı adlı bir kararı kabul ettiğinden bahsetti. Bu paktın, güvenli, barışçıl, adil, eşit ve kapsayıcı bir dünya için çalışılma esaslarına dayandığını ve yeni kalkınma planının taşlarından biri olacağını anlattı.


Kooperatiften, kooperatife ticaret


Gıda üretimi ve dağıtım sistemleri içindeki üretici ve tüketici kooperatiflerin daha sıkı iş birliği içinde olmaları gerektiğini vurgulayan Şimal Eşim, bunun da gıda egemenliğini arttırmanın önemli bir yolu olduğunu ifade etti. Eşim, “Kooperatiften, kooperatife ticaretin tarımsal tedarik zincirlerinin daha verimli ve daha dayanışmacı olmaları için bir yöntem. Örneğin, Kenyalı kahve üreticisi kooperatiflerinin ürünlerinin Danimarka, tüketici kooperatifi mağazalarında satılıyor olması. Danimarka’daki tüketici kooperatifleri, Kenya’dan kendi ülkelerine kahvenin ihracatını kolaylaştırıcı bir rol oynamışlar. Böyle kolaylaştırıcı roller oynayan noktalar oluşturulması lazım” dedi.


Etkinliğin ilk gününde Prof. Dr. Beyza Oba ve Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumlarda, “Geçmişten Bugüne Türkiye’de Kooperatifler ve Sürdürülebilir


Kalkınma Hedefleri” konuları ele alınarak devam etti.


“Dayanışma ekonomileri, kooperatifler aracılığıyla güçlendirilebilir”


İPA Kampüsünde gerçekleştirilen Konferansın ikinci günü ise İPA Genel Müdürü Oktay Karagül ve Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Zeynep Özsoy’un açılış konuşmaları ile başladı. Ardından üretim ve tüketim kooperatifi temsilcileri, akademisyenler ve lojistik profesyonelleri söz alarak alternatif çözüm yöntemlerini tartıştılar.


“Alternatif Gıda Ağları Çalıştayı” nda ise gıda alanında faaliyet gösteren ve kooperatifçilik ekosisteminin en önemli aktörleri arasında yer alan üretim ve tüketim kooperatiflerinin durumu değerlendirildi. Kooperatiflerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmadaki potansiyel katkılarını ortaya koyarken, kooperatifçiliğin karşılaştığı ekonomik, sosyal ve lojistik zorlukları gözler önüne serdi. Panel ve forum katılımcıları, dayanışma ekonomilerinin kooperatifler aracılığıyla güçlendirilebileceğini, ancak bu süreçte kooperatiflerin daha fazla desteklenmesi ve farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladılar.



100. yılı geride bırakırken Türk kooperatifçiliği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Herkesin bir fikri olan fakat bilgisi olmayan mağara resimleri gizemini koruyor Sivas’ın Gürün ilçesi Mağara köyünde bulunan kaya resimleri gizemini koruyor. Köy sakinleri mağarada bilimsel çalıma yapılarak mağaranın tarih ve kültür turizmine kazandırılmasını istiyor. Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Mağara köyü binlerce yıllık olduğu düşünülen kaya resimleriyle dikkat çekiyor. Hangi zamanda kimler tarafından çizildiği bilinmeyen resimler görenlerin ilgisini çekiyor. Hangi zamana ait olduğu bilinmeyen kaya mağaraların girişinde bulunan at, geyik ve sıralı insan figürlü resimler gizemini korumaya devam ediyor. Köy sakinleri resimlerin incelenip alanın turizme kazandırılması gerektiğini söyledi. Mağara Köyü Muhtarı Ali Karadeniz, mağarada bulunan figürlerin tam olarak ne zamana ait olduğunu bilmediklerini fakat geçmişinin çok önceye dayandığını belirterek, “Burada bir yaşanmışlık olmuş. Sıralı insan ve hayvan geçişleri var. Geyik var, at motifi var. Mağaranın üst tarafında odalar var” dedi. “Resimler gündelik yaşantılarından kesitler olabilir” Bu alanın gizli bir mabet olarak kullanıldığını düşündüren motiflerin bulunduğunu vurgulayan köy sakinlerinden Hasan Koç ise, “Hangi döneme ait olduğunu tam bilmiyoruz ama Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait işaretler var. Hristiyanlığın Roma baskısı altında olduğu döneme dair söylentiler var. O dönemlerde gizlice kullanılan bir mabet olduğuna dair motifler bulunuyor. Muhtemelen yazının da bulunduğu bir dönem fakat simgelerle hayvan motifleriyle bir anlatı yapılmaya çalışmış. Tam olarak ne zamana ait olduğu bilinmediği için bizler de emin değiliz. Hitit güneşine benzer simgeler var. At, geyik motifi var. Tekerlekle hareket eden insanlar var. Çoğunluğu tahrip olmuş eğer olmasa büyük bir tablo olurdu. Bunun bir hikâye anlatısı olduğunu düşünüyorum. Yukarılarda kayalar oyularak odalar yapılmış. Yaşam alanları inşa edilmiş. Buradaki motifler de o insanların gündelik yaşantılarından kesitler olabilir. Define arayanlar oluyor gelen gidenleri engellemeye çalışıyoruz ama burada bir çalışma yapılsa açık alan arkeoloji müzesi haline gelebilir” şeklinde konuştu.
Bursa Genç Dijital Girişimcilik Akademisi’nde 5. dönemin startı verildi BEBKA koordinasyonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı SOGEP (Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı) 2023 yılı başarılı projeler kapsamında Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Gürsu Belediyesi’nin destekleriyle 5.si düzenlenen “Genç Dijital Girişimcilik Akademisi” Projesi başladı. BUÜ İİBF Binası’nda yapılan proje açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, BTSO E-Ticaret Dijitalleşme İş Konseyi Başkanı İlker Özgüven, BEBKA Program Yönetimi Birim Başkanı Erhan Öztürk, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. “Nitelikli projelere ihtiyacımız var” Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma ve girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine özel bir önem verdiklerinin altını çizdi. Projenin, şehrin önemli dinamiklerini bir araya getirdiğine işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Gürsu Belediyesi ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası hali hazırda bizim önemli iş ortaklarımız arasında yer alıyorlar. BEBKA ile de uzun yıllara dayanan proje dostluklarımız bulunuyor. Üniversitemiz, şehrin dinamikleri arasında kıymetli bir oyuncu konumunda yer alıyor. 2018 yılından itibaren Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alıyoruz. O ligde ciddi bir rekabet var. Fonlar, paydaşlar, işbirlikleri ve projelerin ne ölçüde değerlendirildiği ölçüt olarak alınıyor. Sıralamadaki yerimiz de bu doğrultuda belirlenmiş oluyor. Bugün 5.sini hayata geçireceğimiz bu projeyi de her anlamda özel bir yere koymak gerekiyor. Hayırlı olmasını diliyorum. Çalışmada emeği bulunan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Gençler için el birliğiyle çalışılıyor Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık ise klasik belediyecilik faaliyetlerinin yanında özellikle gençlerin gelişimlerine destek sağlamak adına farklı projeleri de hayata geçirmeye gayret gösterdiklerini vurguladı. Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi kurduklarını ve önceliği Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencilerine verdiklerini belirten Başkan Mustafa Işık; “Üniversite yöneticileriyle, BTSO ve diğer SİAD yöneticileriyle görüşmeler yaptık. Merkezimizde yürütülen çalışmaların akabinde Kolektif Kariyer Merkezi’miz kuruldu. Burada 6 yıl içerisinde yaklaşık 4000 gencin işe yerleştirilmesine vesile olduk. Birçok kardeşimizin kendi işini kurmasına için mentör firmalarla görüşmelerine aracılık yaptık. Tüm bu çalışmaları, gençlerimiz için yaptık. Üniversitede teorik eğitim alan gençlerin, pratik anlamda kendilerini geliştirmelerini arzu ediyoruz. Ben olmayı bir kenara bıraktık, şehrin gelişmesi ve gençlerimizin daha nitelikli iş fırsatları bulabilmesi adına biz olmaya çalışıyoruz. Kentimizin tüm dinamikleriyle ortak projeler yürütüyoruz. AB ve Bakanlıklardan, hazırladığımız projelerle ciddi fonlar alıyoruz. Daha iyisi için genç beyinlere ihtiyacımız var. Bu projenin de başarılı olması bizleri ayrıca mutlu ediyor. Yeni dönem, hepimize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Dijital dönüşüm süreçlerine gençlerin eli değecek Önceki yıl Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında kabul edilen ve 1 milyon TL’yi aşkın bütçesi bulunan proje kapsamında 14 aylık süreçte 2000’den fazla öğrenciye dijital girişimcilik dersleri verildi. 120 saat teorik eğitim, firma eşleşmeleri sonrası 80 saat saha deneyimi verilen proje ile gençlerin istihdamının artırılması ve firmaların dijital dönüşüm süreçlerine katkı sunmaları hedefleniyor. Projenin 5. Dönemi, açılış konuşmalarının ardından BTSO E-Ticaret ve Dijitalleşme Konsey Başkanı İlker Özgüven’in Dijital Rekabetin Gücü - Bursa’nın Küresel Arenadaki Rolü sunumu ile başlatıldı.