SAĞLIK - 27 Aralık 2014 Cumartesi 10:41

Prof. Dr. Göktekin Damar Tıkanıklığında Kullanılan ‘Eriyen Stent'i Anlattı

A
A
A
Prof. Dr. Göktekin Damar Tıkanıklığında Kullanılan ‘Eriyen Stent'i Anlattı

Bezm-i Alem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Ömer Göktekin, kalp damar tıkanıklığında kullanılan eriyen stentlerle ilgili, “Eriyen stentler işlevini tamamladıktan 6 ay sonra erimeye başlıyor, 1 yıl sonra da kaybolup orijinal damar ortaya çıkıyor” dedi.
Dünyada ve Türkiye’de sık rastlanan kalp damar tıkanıklığı hastalıklarında kullanılan tedavi yöntemlerine eriyen stent teknolojisi de eklendi. Stent teknolojisinde yaşanan gelişmelerle üretilen eriyen stent damar tıkanıklıklarında kullanılmaya başlandı. Bezm-i Alem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Ömer Göktekin, eriyen stent teknolojisini 68 yaşındaki bir hastada uyguladı. Kalp damar tıkanıklığı tespit edilen 68 yaşındaki eczacı Mustafa Seyhan’ın damarlarını açmak için yeni nesil eriyen stent, el bileğindeki damarlar kullanılarak yerleştirildi.
Operasyonla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ömer Göktekin, “Mustafa Seyhan’ın kalp damarlarını yeni jenerasyon eriyen stentleri kullanarak gerçekleştirdik. Hastanın damarında uzun bir tıkanık vardı. Uzun tıkanıklık olduğu için eriyen stent koymayı tercih ettim. Yeni jenerasyon eriyen stentler işlevini tamamladıktan 6 ay sonra erimeye başlıyor, 1 yıl sonra da kaybolup orijinal damar ortaya çıkıyor, bu çok güzel bir şey” dedi.
Göktekin, “El bileğinden yapmayı tercih ediyorum çünkü hasta için çok konforlu. Hasta işlemden hemen sonra yürüyebiliyor. Kasıktan işlem yapıldığına kanama ve ağrı olabiliyor. El bileğinden yapıldığında ise olmuyor. Biz bütün işlemlerimizi sadece anjiyo değil bütün işlemlerimizi, ne olursa olsun ana damar açılması, tam tıkalı damarın açılması gibi bütün işlemlerimizi el bileğinden yapıyoruz. Düşünün ki hasta hemen yürümeye başlıyor. Kasıktan yapıldığında 6 saat hareketsiz kalması lazım. Ayrıca bu bölgeye kum torbası konuluyor. Tuvalet ihtiyacında zorlanabiliyor hastalarımız. Koldan yapmak çok avantajlı” şeklinde konuştu.
8-10 YIL SONRA TÜM HASTALARA ERİYEN STENT KULLANILACAK
Ömer Göktekin, eriyen stentin kardiyolojideki son yılların en önemli gelişmesi olduğunu kaydederek, “2 yıl önce dünyada bu işi yapan 1 firma vardı. Şuan itibari ile ikinci jenerasyon farklı eriyen stent çıktı. İnanıyorum ki bundan 7-8 -10 sene sonra normal stent hiç kullanmayacağız ve bütün hastalarımızda eriyen stent kullanacağız. Tecrübelerimiz son iki yılda yaptığımız işlemlerde normal stente işlem kolaylığı olarak çok benziyor. Damarda normal stent gibi davranıyor. Bunlar iyi özellikler. Çünkü neticede stentin eriyor olması kafamızda soru işaretleri de getiriyordu. Acaba bu stent diğerine göre mukavemetli mi, eriyen stent koyduktan sonra çökmeler olabilir mi gibi. Daha önce yapılan çalışmalarda bunun böyle olmadığı gösterildi. Ama biz hep bunu kendimiz denemek isteriz. Son iki yılda yaptığımız işlemlere bakılırsa böyle bir kaygımız yok şuanda . Damar içerisinde gayet mukavemetli stent gibi davranıyor. İşlem başarımız normal stent ile aynı” diye konuştu .
Göktekin, 6 ayda erimeye başlayıp, 1 yıl içinde damardan kaybolduğunu belirterek, “Diğerleri çoğunlukla 1 yılda erimeye başlayıp 2 yılda damardan siliniyordu. Erimeyen stent konulduğunda bazen damardaki genişleme ve kasılma fonksiyonları kayboluyor. Damar gerektiğinde genişlemiyor gerektiğinde kasılamıyor. Bu özelliğini yitirmiş oluyor. Eriyen stentte ise 1 yıl içinde tamamen erime özelliğinden dolayı bu durum olmuyor. Yine damardan salınan bazı hormonlar nedeniyle, takıldıktan 5-6 yıl sonra nadiren yüzde 1 oranında stentte tekrar daralma ve tıkanma olabiliyor. Eriyen stent olduğunda bu risk ortadan kalkmış kalkıyor. Çünkü damarda stent kalmamış oluyor. Bir başka avantaj da eriyen stent konulan damara gerektiğinde bypass yapılabiliyor. Metal stentte bu şans olmuyor” dedi.
Dr.Ömer Göktekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle kritik bir bölgeye stent yerleştirmişsek, 1 yıl sonra stentin durumunu özellikle anjiyo ile bakarak kontrol etmek isteriz. Bu hem bizi hem de hastayı rahatlatır. Çünkü 1 yıl sonra stentin ne durumda olduğu önemlidir. Kontrol için normalde kasıktan anjiyo yapardık ama eriyen stentler çıktıktan sonra biz bu hastaları tomografik anjiyografi ile takip edebiliyoruz. Tomografik anjiyo eriyen stentlerin içini bize gösterebiliyor. Erimeyen stentlerde bu avantaj yok. Metallerde tomografilerde metalden dolayı parlama olduğu için içini göremiyorduk. Ama şimdi çok kolay şekilde anjiyo yapmadan hastayı tomografik anjiyo ile stentlerimizin açık olduğunu görebiliyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.