POLİTİKA - 31 Mart 2012 Cumartesi 14:06

BAŞBAKAN ERDOОAN`DAN KADEMELİ EОİTİM DEОERLENDİRMESİ

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN`DAN KADEMELİ EОİTİM DEОERLENDİRMESİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kademeli eğitim düzenlemesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) kabul edilmesiyle ilgili olarak, "TBMM dün bir kez daha tarih yazdı. 29 Şubat sürecinin en önemli izi, dün TBMM`nin hür iradesiyle silindi" dedi.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) 4. Olağan Genel Kurulu Toplantısı, WOW Otel`de gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Erdoğan`ın yanı sıra, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Bilim ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin milletin çizdiği yolda ilerlemeye devam ettiğini belirterek, "Bütün bu adımların iki önemli kelimesi var. Sır burada. Bunu Türkiye`deki bir kısım çevreler anlamamakta
direniyorlar. Bu sırlar güven ve istikrar. Başka hiçbir şey aramaya gerek yok. Bize yolsuzluk ithamlarını yapanlar, bu ülkenin geçmişine bakma zahmetinde bulunmuyorlar Orya baksalar aslını görecekler" dedi.
Hükümete yönelik yolsuzluk iddialarına da yanıt veren Erdoğan, "Yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz kalkıp 9 yıla 15 bin km duble yol sığdıracaksınız. Parmak sayılarıyla gösteriliyordu havalimanları, artık 46 noktaya uçuyoruz Türkiye`de. Bunları neyle yaptık. Yolsuzlukların olduğu Türkiye`de bunlar yapılabilir mi. Türkiye enerjisi neydi, şu anda nereye geldi. Enerji kullanımında hangi noktadaydık, şu anda hangi noktadayız. Bu santraller neyle yapılıyor. Güvenle. Bütün özelleştirmelerle müteşebbisin
önündeki taşları bu iktidar kaldırmıştır. Benim müteşebbisim rahat adım atsın diye. Yoksa müteşebbis adım atar mı. Bu ülkenin iktidarına güveniyor. Ama bundan önce güvenemiyordu. Şu anda bile bazı muhalif çevreler şunu soruyor. Gerçekten normal seçimler yine 2015`de mi olacak. Tabii 2015`de olacak. Bunu kaç kere söyledim. Dert başka. Dert acaba kafaları nasıl bulandırırım. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde 16 ayda bir seçim yapan ülke var mı. Çok partili döneme bakarsanız biz 16 ayda bir seçim yapmışız.
Böyle yükselmek, büyümek mümkün olur mu, olmaz. Biz ne diyoruz; belirlenen, ilan edilen neyse o tarihte yapılır. Biz bir kere yanıldık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde `halka gidelim` diye parlamentoda grubu olan partiye sözü verdik. 5 yıldan 4`e inme noktasında bir anlaşma yaptık, orada bir yanlış yaptık. Yine beş yılda devam etmiş olsaydı. Keşke yapmasaydık. Biz sözümüzde durduk. Onlar sözlerinde durmadıkları gibi birilerinin talimatıyla genel merkezden çıkamadılar, Meclis`e gelmediler" diye konuştu.
Hükümetin ekonomi alanında göreve geldiğinden bu yana önemli adımlar attığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu hükümet hazineyi boşaltan değil, hazineyi dolduran bir hükümet oldu. İktidara geldiğimizde kamu bankalarının halini biliyorsunuz. Ziraat Bankası`nın, Halk Bankası`nın, Vakıfbank`ın hali neydi biliyorsunuz. Ama şimdi bu bankalar Avrupa`da rekabet ediyor. Hükümet Merkez Bankası`nın kaynaklarını hortumlayan bir hükümet olmadı. Göreve geldiğimizde Merkez Bankası`nın döviz rezervi 27 milyar dolardı, 91 milyar dolara yükseltti. Nasıl hortumlayan bir hükümet oluyor bu hükümet. IMF`e olan borç 23.5 milyar
dolardı. Şimdi IMF borcu 2.3 milyar dolara kadar düştü. Onlar borçlandı, biz ödüyoruz. Yolsuzlukla bu olur mu? İstesek IMF borcunu şu an öderiz. Al paranı git deriz. Fakat gerek yok. Önümüzdeki yıla kadar vakit var."
Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin Osmanlı`nın bakiyesi üzerine kurulan bir devlet olduğunu ifade ederek, "Biz kabile devleti değiliz. Umudunu Türkiye`ye bağlayan kitlelere sırtımızı dönmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
TBMM`de dün kabul edilen kademeli eğitim düzenlemesini de değerlendiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dün TBMM bir kez daha tarih yazdı. Bir kez daha egemenliğin millete ait olduğunun altını kalın çizgilerle teyit etti. 28 Şubat sürecinin en önemli izi, dün TBMM`nin hür iradesi ile ortadan kaldırıldı. Dün genel kurulda dayatma değil, faşizan baskı değil, hür irade, millet iradesi, demokrasi galip geldi ve millet egemenliği bir kez daha anlam kazandı. Duvarında egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ifadesi ilk defa yerini buldu. Çünkü çoğu kez o ifadeye rağmen bir şeyler yapılıyordu. Statükonun tüm
direnişine, tahriklerine rağmen dün TBMM`de sadece ve sadece millet iradesi vardı. Köhne bir zihniyet, değişime direnen zihniyet, dün parlamentoda milletten gereken cevabı aldı. Hür vicdanlarıyla karar veren, milletin sesine kulak veren milletvekillerini ve tarih yazan milletvekillerini tebrik ediyorum. Kesintisiz eğitim dayatmasına itiraz eden, itiraz gerekçelerini sokakta cam çerçeve kırarak değil, polise taş atarak değil, raporlarıyla ortaya koyan tüm sivil toplum örgütlerine de buradan ayrıca teşekkür
ediyorum. Ana muhalefet aylardır bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Maalesef doğru konuşmuyor. Her şeyden haberleri var. Aylardır bu düzenlemeye neden karşı çıktıklarını ifade edebilmiş değiller. Fakat bakla dilin altından çıkıverdi. Komisyonlarda sadece engelleme ile uğraştılar. Saatlerce konuştular. Ama neden karşı çıktıklarını söylemediler. `Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur` misali aynı şeyi okudular. Genel kurulda konuştular ama ortaya tek bir gerekçe koyamadılar."
CHP`ye Tandoğan Meydanı`nda yaptığı grup toplantısı nedeniyle yüklenen Erdoğan, "Ah benim kardeşlerim iç tüzükte yazar `grup toplantıları parlamentoda grup odalarında yapılır`. Gidip Tandoğan Meydanı`nda yapılmaz. `Bu hafta Tandoğan`da grup toplantısı yapacağım` dediğin zaman buna kargalar bile güler. Toplantıyı da yaptılar, fakat o toplantı bir şeyi değiştirecek durumda değildi. Bunlar hiçbir zaman milletle aynı yöne bakmadılar. Bunlar anne babaların feryadını hiçbir zaman duymadılar. Bunlar başörtüsünü
yasaklamanın ne olduğunu bilirler ama başörtülü olduğu için üniversite kapısından geri a Meclis`e gelmediler" diye konuştu.
Hükümetin ekonomi alaçevrilmenin ne olduğunu bilmezler. Bunlar ikna odalarını çok iyi bilirler ama ikna odalarındaki genç kızların hissiyatını bilmezler. Bunlar imam hatipleri kapatmanın, Kur`an kurslarını yasaklamanın ne olduğunu çok iyi bilirler ama çocuğunu istediği okula gönderemeyen, kursa gönderemeyen bir anne babanın yürek acısını bilmezler. 28 Şubat`ta şu karar çıkmadı mı. `15 yaşına kadar mahalle camisine bile çocuğunu gönderemezsin.` Mahalle camisine çocuğumu gönderemeyeceğim ne demek. Beni
rahmetli babam mahalle camisindeki Ali hocaya teslim etti. Onun dizinin dibinde yetiştim. Hem ilkokula gittim hem oraya gittim. Çok şey kazandım. Burada cebir şiddet yok. Ama sen ne yapıyorsun, cebir ve şiddetle yasaklıyorsun" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu`nun Kur`an-ı Kerim`le ilgili "Kutsal kitabımız hepimizin baş tacıdır. Onu evlerimizin en güzel yerine asarız. Annelerimiz oyalı kılıflarla süsler, elimize besmeleyle alırız" sözlerine Mehmet Akif`ın dizeleriyle yanıt vererek, "İşte bunların Kur`an anlayışı bu. Ama İstiklal Şairimiz Mehmet Akif`in tanımlaması çok güzel; `Ya açar bakarız nazmı celilin yaprağına, ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir Kur`an bunu hakkı ile bilin, ne mezarda okunma
ne de fal bakmak için`. İşte Akif`teki anlayış bu, Sayın Kılıçdaroğlu`ndaki anlayış bu. Neyse yine de süslü kılıflarla evin bir köşesinde duruyormuş. Bunlar duvarda kılıfı içinde duran kitaptan hiçbir zaman korkmadılar. Bunlar o kitabın okunmasından, okutulmasından ve anlaşılmasından korktular. Tarihleri boyunca Kur`an-ı Kerim`i bir süs olarak haşa tarihi bir eser olarak görmek istediler. İş onun okutulmasına, öğrenilmesine gelince bütün yolları kapadılar. İşte dün TBMM`de o kapanan yollar açılmış, o
yollardaki engeller kaldırılmıştır. Kur`an-ı Kerim`i duvarlarda kılıfının içine hapsetme girişimi millet eliyle bozulmuş, bu bozuk zihniyet millet nezdinden bir kez daha mahkum edilmiştir. Millet nasıl Adnan Menderes eliyle ezanına kavuştuysa, bugün de millet bu hükümet eliyle dinini tam anlamıyla öğrenme özgürlüğüne kavuşmuştur" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da ekoturizmin kalbi Beyşehir Keldağ’da atacak Konya’nın Beyşehir ilçesindeki doğa yürüyüşçülerinin de son dönemde gözde bir rotası haline gelen Keldağ ekoturizme kazandırıldı. Beyşehir Keldağ bölgesi, ekoturizm alanı ilan edilerek yürüyüşçülerin yeni rotası haline getirildi. Keldağ, Orman Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz haftalarda ekoturizm alanı olarak turizme kazandırıldı. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Dumanlı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Keldağ’ın ekoturizm alanı olması onaylandı. Beyşehir ilçe merkezine yaklaşık 44 kilometre mesafede bulunan Keldağ Ekoturizm Alanının Beyşehir Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarla ekoturizm alanı olduğuna dair tabelaları da sahaya yerleştirildi. Keldağ Ekoturizm Alanında hem bölge halkını hem de çevre illeri ve yabancı ziyaretçileri cezbeden onlarca kültürel dinamik yer alıyor. Koru Yayla mevkiinde başlayıp Keldağ yangın gözetleme kulesinde son bulan Keldağ Ekoturizm Alanında meşe, ardıç, karaçam, göknar ve sedir, kuşburnu ve böğürtlen gibi çok farklı orman florası bulunuyor. Alan, farklı mevsimlerde rengarenk açan çiçekleri ve endemik bitkileri ile de doğal yapısını korurken, birçok kuş türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapıyor. Alanda sürüngenler, yılan, akrep ve kaplumbağa, çulluk, keklik, üveyik, atmaca, sığırcık, dağ kargası, küçük kartal, kızıl şahin, kurt, tavşan, tilki, çakal, yaban domuzu, fare ve sincap gibi türler yaşam sürüyor. 5 bin 777 metrelik yürüyüş parkurundan oluşan Keldağ Ekoturizm Alanı Konya Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Beyşehir Orman İşletme Müdürlüğünün Yeşildağ Orman İşletme Şefliği sınırlarında yer alıyor. Ekoturizme kazandırılması ile alanda giriş takı, alana ait bilgi panosu, banklı dinlenme alanı ve yönlendirme levhası gibi kalıcı olmayan yapılar oluşturuldu.
Denizli Denizli Büyükşehirden kültür turizmine can suyu Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, kentte kazı çalışmaları devam eden Laodikya, Tripolis Antik Kentleri ile Beycesultan, Aşağıseyit ve Ekşi Höyükleri Kazı Başkanlıklarına maddi destek sağlama konusunda protokol imzaladı. 1 milyon 125 bin liralık maddi desteğin kültür turizmi için can suyu olacağını belirten Başkan Çavuşoğlu, “Geçmişimize sahip çıkarak aynı zamanda geleceğimize sahip çıkıyoruz” dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesi ile Laodikya, Tripolis Antik Kentleri ile Beycesultan, Aşağıseyit ve Ekşi Höyükleri Kazı Başkanlıkları arasında bilimsel kazı çalışmalarına destek verilmesine ilişkin ortak hizmet protokolü imzalandı. Denizli Büyükşehir Belediyesinde gerçekleştirilen imza törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüdaverdi Otaklı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Başkurt, Laodikya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Tripolis Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bahadır Duman, Beycesultan Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Eşref Abay, Aşağıseyit Höyüğü Kazı Başkanı Doç. Dr. Erim Konakçı ile Ekşi Höyük Kazı Başkanı Doç. Dr. Fulya Dedeoğlu Konakçı katıldı. “Denizli’nin turizm potansiyelini daha da artırmayı hedefliyoruz” Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak kentin tarihi, kültürel ve turizm zenginliklerini ortaya çıkarmak ve tanıtılması konusunda çalışmalarına ara vermeden devam ettiklerini vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, “"Denizlimizin sahip olduğu tarihi zenginliklerin farkındayız. Laodikya, Tripolis gibi antik kentler ve höyüklerde sürdürülen kazı çalışmaları, bu eşsiz mirasın gün yüzüne çıkarılması ve gelecek nesillere aktarılması için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. Denizli’nin turizm potansiyelini daha da artırmayı hedefliyoruz. Geçmişimize sahip çıkarak aynı zamanda geleceğimize sahip çıkıyoruz. Denizlimizin tarihini yaşatmaya ve bu zenginliği turizme kazandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Denizli Büyükşehir Belediyesine teşekkür Laodikya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek de Laodikya, Tripolis Antik Kentleri ile Beycesultan, Aşağıseyit ve Ekşi Höyükleri Kazı Başkanlıklarına verilen maddi destekten dolayı teşekkürlerini sundu. Konuşmaların ardından ortak hizmet protokolü imzalandı.