GENEL - 27 Mart 2012 Salı 11:30

74 YIL SONRA DERSİM`E AОIT!

A
A
A
74 YIL SONRA DERSİM`E AОIT!

Anadolu etnik müziğinin en önemli isimlerinden Ahmet Aslan, 30 Mart Cuma akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu`nda (CRR) sahne alacak.
Dervişane bir ruh haliyle Türkçe, Kurmanci ve Zazaca seslendirdiği türkülerle Dersim bölgesinin inanç, antropolojik ve psikolojik yapısını yansıtan Ahmet Aslan`a konserde Drama Ensemble eşlik edecek. Dil, ağız ve tını olarak Dersim`in kültürel unsurlarını taşıyan konser, saat 20.00`de başlayacak. Konserde; "Dersim Ağıtı", "Susarak Özlüyorum", "Tanımadığım Ten", "Dağlı Bir Kabiledir Aşk" ve "Pervane"nin de yer aldığı Ahmet Aslan türküleri seslendirilecek.
Müziğinde, Anadolu, Mezopotamya ve batı enstrümanlarını birlikte kullanan Aslan`ın şimdiye kadar yayınlanmış Wa U Waxt (Rüzgâr ve Zaman), Veyve Mılaketu (Meleklerin Dansı) isimli iki albümü bulunuyor.
Sürgün, acı ve aşk temalarını mistik öğeler ve renkli ses tınılarıyla başarılı şekilde harmanlayan Ahmet Aslan`ın müziği, sakin bir yapı içeriyor.
28.50 - 23.00 - 17.00 ve 12.00 TL olan konser biletlerinin CRR Konser Salonu Gişesi ve Biletix`ten temin edilebileceği bildirildi.
AHMET ASLAN KİMDİR?
Dersim`in Hozat ilçesinin Taux köyünde doğan Ahmet Aslan, ilkokulu Taux`ta, ortaokulu ve liseyi Hozat`ta okudu. Liseden sonra Diyarbakır Resim Fakültesi`ni kazandı. 6 ay Diyarbakır`da resim öğretmenliği eğitimi alan Aslan, daha sonra üç yıl İstanbul Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü`nde eğitim aldı.
Ahmet Aslan ise hayat kendi hikâyesini şöyle özetliyor:
"Okulda başarılı olduğum tek ders resim dersiydi. Belki de kaybettiğim kendimi tablolarda kalıcı hale getiririm diye düşünmüştüm. Tablolarımın birinde bulduğum şey tam kendim olmasa da, bulduğum tek şey Türkiye`de resimde birinci olmamdı. Onları da, babamın yakıp üstünde keyifle çay ve sigara içmesini seyretmekle kaybettim. Lisede tambur ile kendimi yeniden aramaya başladım. Tambur çalmakla her ne kadar sevgililerim tarafından horlanıp ağustos böceğine benzetildiysem de, onlar da beni kaybetti. Sonra
sazımla beraber beni aramaya başladık.
Diyarbakır derken İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı`na çıktık, derken her yerde beni aradık. Biraz hatırladık ama orda da yokmuşum. Sonra Almanya`ya gelmekle ben ve sazım, birbirimizi kaybettik.
Daha sonra gitar ile tanıştım. O beni sazımla buluşturdu, artık üç kişi olmuştuk: Ben, tambur ve gitar. Üçümüzden çıkan tınılarla yaşamın ( M.Ö. ) 3000 yıl öncesiyle ilişkili olduğunu anladım. Bana öğretilenler, beni hâlâ yanıltıyor. Acaba tarih gerçekten sıfırın konulduğu yerde mi başlıyor? Sıfırı doğru yere koymuşlar mı?"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Öğretmenler sahnede de alkışlandı Kısa adı ERSANDER olan Erzurum Kültür Sanat ve Eğitim Derneği’nin Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlediği konserde, sanatçı öğretmenler sahnede de alkışlandı. Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, alkışlanan öğretmenlere çiçek verdi ve onlarla birlikte ‘Eski Dostlar’ şarkısını söyledi. İbrahim Erkal Kültür Merkezindeki, Öğretmenler Müzik Topluluğunun, Öğretmenler Günü Konseri, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Öğretmen olan Ruşen Hattatoğlu Ece ile eşi Bilal Ece’nin sunduğu programda, ERSANDER Başkanı olan eğitimci Ümit Gergit, açılış konuşması yaptı. Programın ilk bölümünde; ERSANDER Kadın Kolları Başkanı ve eğitimci Sevnur İçyar, Cumhuriyet dönemi edebiyatının önemli şairlerinden Ceyhun Atuf Kansu’nun ‘Dünyanın en güzel çiçekleri’ şiirini seslendirdi. Ardından Türk Halk Müziği Sanatçısı, ERSANDER Genel Sekreteri Vahit Alkır’ın yönetmenliğini yaptığı programda öğretmenlerden oluşan solistler Yasemin Deniz Akköse, Uğur İdem, Berna Kılıç, Hayrullah Yabatu, saz sanatçıları Ahmet Erdoğan, Bekir Karamollaoğlu, Burhanettin Kaya, Burhan Yakut, Cihangir Koşapınar, Çağatay Çapan, Eda Alemdar Çankaya, Gönül Kürkçüoğlu, Murat Yakut, Rıdvan Şanlı sahne aldı. Vahit Alkır, ERSANDER yönetiminde görev alan Gazeteci- Fotoğraf sanatçısı Öztürk Akkök ve Ahşap Yakma sanatçısı Canip Cihangir’in hastanede tedavi gördüklerini dile getirdi, izleyicilerden alkış göndermelerini istedi. Sonra birer ses sanatçısı gibi öğretmenler, Vahit Alkır’la birlikte Türk Sanat ve Türk Halk Müziği eserlerini, okudular. Vahit Alkır’ın isteği üzerine sahneye çıkan Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız da öğretmenlerle beraber ‘Eski Dostlar’ şarkısını söyledi. Programın son bölümünde Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, seyirciler tarafından alkışlanan sanatçı öğretmenlere çiçek verdi ve teşekkür etti. Yakup Yıldız, “Öğretmenler Gününü bir günle sınırlamamak gerekir. Öğretmenler her gün hatırlanmalı ve anılmalı” diye konuştu.
Ağrı Başarılarla dolu 45 yıllık öğretmenlik hayatına, önlüğünü kızına devrederek veda etti Ağrı’da 45 yıllık öğretmenlik hayatının son 9 yılını kızıyla aynı okulda görev yaparak tamamlamaya hazırlanan Recep Kasar, meslek hayatındaki son Öğretmenler Günü’nü öğrencilerine ve okuluna veda ederek geçirdi. Ağrı’da 1979 yılında öğretmenliğe başlayan ve 45 yıllık meslek hayatını tamamlayarak emekli olmaya hazırlanan Recep Kasar, son 9 yılında Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulunda öğretmenlik yapan kızı Kübra Sultan Gökçe ile çalışma şansı elde ederek meslek hayatına unutulmaz bir anı bıraktı. Son Öğretmenler Günü’nde kızını sınıfında ziyaret eden Recep Kasar, öğretmenliğe başladığı dönemde kendisine verilen önlüğü kızına hediye ederek başarılarla dolu geçen 45 yılının emekli olduktan sonra kızı tarafından devam ettirilip yeni kuşaklara aktarılması temennisinde bulundu. Daha sonra son kez ders zilini çalan Kasar, öğrencilerin kendisine gösterdiği sevgi seli karşısında gözyaşlarını tutamayarak mesleğine veda etti. İbrahim Çeçen Vakfı tarafından yaklaşık 40 yıl önce kurulan ve kentin eğitim tabanında çok büyük yeri olan İbrahim Çeçen İlkokulu’nun temelinin atıldığı dönemlerde öğretmenlik yaptığını belirten Müdür Yardımcısı Recep Kasar, yine İbrahim Çeçen tarafından yaptırılan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra İbrahim Çeçen ilkokulunda kendisiyle beraber öğretmenlik yapma fırsatı bulan kızı Kübra Sultan Gökçe ile çalışmaktan duyduğu gururu dile getirerek, “Kızım İbrahim Çeçen Bey’in yaptırdığı üniversiteden mezun olduktan sonra yine İbrahim Çeçen tarafından yaptırılan İbrahim Çeçen İlkokulu’nda öğretmenlik yapıyor. Ben de bu okulda müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum. Görev sürem doldu, emeklilik günüm geldi. Ben de önlüğümü çıkarıp kızıma devredeceğim. O da aynı şekilde bu öğretmenlik mesleğini ondan sonra gelecek nesle devretsin. Benim 4 tane öğretmen olan çocuğum var ve bunların hepsi İbrahim Çeçen Üniversitesi’nden mezun oldu. Torunum bu okulda birinci sınıf öğrencisi, annesi başka bir sınıfta sınıf öğretmeni ve bende bu okulda müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum" şeklinde konuştu. "Bu kadar yıl emek verdiği için babam adına çok mutluyum" Babasıyla aynı okulda görev yapmanın kendisi için unutulmaz bir deneyim olduğunu belirten Kübra Sultan Gökçe, "Yaklaşık 9 yıldır babamla aynı okulda görev yapıyorum. Kendimi çok şanslı hissediyorum bunun için. Onun tecrübelerinden faydalandığım için çok mutluyum. Onunla görev yapmak benim için çok büyük bir gurur. Çok duygusalım, onunla görev yaptığım süre boyunca elini üzerimden hiç çekmedi. Hem evde hem de okulda birlikteydik. Bu bir kız çocuğu için çok anlamlı. Onun gitmesi beni biraz üzüyor ama biz yine beraberiz. Bu kadar yıl emek verdiği için onun adına çok mutluyum. İnşallah biz de onun gibi bir öğretmen oluruz. Babamın son Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. O bizim her yaşımızda öğretmenimiz" ifadelerine yer verdi. İbrahim Çeçen Vakfı tarafından yaptırılan ve her türlü donanıma sahip olan ilkokul ve üniversiteden öğrenci olarak mezun olan kişilerin öğretmen sıfatıyla yeniden aynı okullara döndüğünü söyleyen Gökçe, “Ben İbrahim Çeçen Üniversitesi’nden mezun oldum ve İbrahim Çeçen İlkokulu’nda göreve başladım. Benim de şu an stajyerlerim var ve onlar da şu an İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde okuyan arkadaşlar. Bu bir döngü aslında. İbrahim Çeçen İlkokulu’nda okuyan öğrencilerimiz de yine İbrahim Çeçen Üniversite’sine gidiyorlar ve oradan mezun olduktan sonra tekrar buraya öğretmen olarak dönüyorlar. Bu çok güzel bir şey. Stajyer arkadaşlarımıza da tecrübelerimizi aktarmaya çalışıyoruz" dedi. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği son sınıf öğrencisi olan Ömer Ülkü, İbrahim Çeçen’in eğitime sadece okullar yaparak değil öğrencilere de İbrahim Çeçen Vakfı olarak burs imkanı sağlamanın yanı sıra mesleki, sosyal ve kültürel alanlarda da destek verdiğini ifade ederek, "Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulu’nda stajyer öğretmenlik yapıyorum. Burayı ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. İbrahim Çeçen’in sadece üniversite yaptırdığını biliyordum ama sadece burada değil başka şehirlerde de okullar yaptırdığını öğrendim. Öğrencilere burs imkanı sağlıyormuş. bu okula gelince buranın üst düzey donanıma sahip olduğunu gördüm. İbrahim Çeçen’in eğitime ve öğrencilere çok büyük destek verdiğini öğrenmiş oldum. Okulumuzda uzman öğretmenler var, müdürlerimiz çok yardımcı oluyor. Başta İbrahim Çeçen olmak üzere rektörümüze, hocalarımıza çok teşekkür ederim" şeklinde konuştu.
Bingöl Bingöl’de gösteri ve yürüyüşler 7 gün süreyle yasaklandı Bingöl’de gösteri ve yürüyüşler, 7 gün boyunca yasaklandı. Bingöl Valiliğinden yapılan açıklamada, "Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün ’PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçu kapsamında Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesince 6 yıl 3 ay hapis cezası almaları nedeniyle İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırılarak yerlerine mülki idare amirlerinin başkan vekili olarak atanmasını protesto etmek amacıyla basın açıklaması, gösteri yürüyüşü, oturma eylemi tarzı eylemlerin gerçekleştirilebileceği şeklinde bilgiler elde edilmiştir. PKK/KCK terör örgütü başta olmak üzere, yıkıcı, bölücü ve dini istismar eden terör örgütleri ile terör örgütlerinin açık alan yapılanmaları olarak faaliyet göstermeye çalışan bölücü/marjinal/provokatif grup, oluşum ve yapılar tarafından, Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin bir eylem biçimi olarak istismar edildiği, terör örgütlerinin -sözde talimatlarıyla eylem/etkinliklerin kanunlara aykırı bir zeminde yapılarak toplumsal kaos ve yaygın şiddet ortamı oluşturulmaya çalışıldığı bilinmektedir. Terör örgütlerine müzahir siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları tarafından toplu ya da bireysel olarak belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyım atanmasını protesto amacıyla yapılacak eylem/etkinliklerin toplumda gerginliğe sebep olabileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verebileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği değerlendirilmektedir. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. maddesinde bölge valisi, vali veya kaymakam, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla belirli bir toplantıyı bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık bir ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklayabilir, 19. maddesinde ise bölge valisi, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla bölgeye dahil illerin birinde veya birkaçında ya da bir ilin bir veya birkaç ilçesinde bütün toplantıları bir ayı geçmemek üzere erteleyebilir. Valiler de aynı sebeplere dayalı olarak ve suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde ile bağlı ilçelerin birinde veya birkaçında bütün toplantıları bir ayı geçmemek üzere yasaklayabilir. 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesinin A fıkrasında vali, il sınırları içerisinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları Vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür. C fıkrasında il sınırları içerisinde huzur ve güvenliği, kişi dokunulmazlığını, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi Valinin ödev ve görevlerindendir, Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır. Ek fıkrasında vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hâllerde on beş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere girişi ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir, belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir veya kısıtlayabilir ve ruhsatlı da olsa her çeşit silah ve merminin taşınması ve naklini yasaklayabilir hükümleri bulunmaktadır. Bu itibarla yukarıda anılan gerekçeler ve belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda, Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen eylemler ile vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerini sağlamak, terör örgütlerinin planlarını bertaraf etmek ve bu bağlamda, milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve genel sağlığın korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin devamının temini ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amacıyla valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği resmi bayram ve resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar, spor faaliyetleri, bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç olmak üzere yapılması muhtemel her türlü eylem/etkinlikler ile belirtilen konuların devamı niteliğindeki etkinliklerin 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesi hükümleri ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddelerine istinaden 23 Kasım 2024 günü saat 00.01’den 29 Kasım 2024 günü saat:23.59’a kadar olmak üzere 7 gün süre ile Bingöl il sınırları içerisinde yasaklanmasını, yine yukarıda belirtilen tarihler arasında 23 Kasım saat 00.01’den 29 Kasım saat 23.59’a kadar olmak üzere 7 gün ilimiz merkezinden ve ilçelerimizden veya çevre illerden bireysel veya toplu olarak ilimiz güzergahını kullanarak her türlü kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılım sağlanmasının önlenmesi amacıyla, kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılması muhtemel şahıs/şahıslar/grup/grupların toplu veya bireysel bir şekilde muhtelif araçlarla İlimiz ve İlçelerimiz sınırlarına girişleri/geçişleri ve çıkışları 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesi hükümleri gereğince izin verilmeyerek yasaklanmıştır" denildi.